KENDİMİ HERKESTEN NASIL aşağı GÖRÜRÜM  

Forumda uygun kategori bulamadığınız yazılar...

Moderators: VYZ, Leyla Hanne

Post Reply
zavalli
Posts: 0
Joined: 14 Oct 2010, 17:09

KENDİMİ HERKESTEN NASIL aşağı GÖRÜRÜM  

Post by zavalli »

Maneviyat sultanları’nın aşağıda bulabildiklerimden ortak tavsiyesi ‘kendini herkesten aşağı gör ! ‘ .Demesi kolay da nasıl uygulayacağız,imam gazali k.s. ve abdulkadir-i geylani k.s. nin tavsiyelerinde kendimizi nasıl inandıracağız.Öyle ya da böyle bu işi başarmak gerek bu demektir ki birçok manevi marazların””kibir,suizan gibi”” kökünü kazımış oluruz.Karşımızdakinin hem facialarını göreceğiz hem nasihat edeceğiz dönüp bir de kendimizi ondan aşağı göreceğiz ,buna kendimizi nasıl inandıracağız?Lütfen fikri olanlar esirgemesin

İmam-ı Gazali (K.S.) : Ey Oğul! Kendini herkesten aşağı gör .Cahil birisini görürsen, "Bu bilmeyerek günah işler, ben ise bile bile günah işlerim, bu benden efdaldir" de.Bir fakiri görürsen "Bu imân ve saadetle gider. Ben ise nasıl gideceğimi bilmiyorum. Bu benden efdaldir" diye düşün.Eğer bu şekilde kendini herkesten aşağı görmezsen Allah katında yüce olamazsın.

Muînuddin-i Çeştî ( K.S. ) : Hakîkat ehli olmak için şu on şarta uymak lâzımdır: 6. Bütün müslümanları iyi bilip,kendini herkesten aşağı görmek

Sadreddîn-i Konevî (K.S.) : Kendini değersiz ve herkesten aşağı gör!

İmâm-ı Rabbânî (K.S.) : Ârif kendini herkesten aşağı bilir.

Mevlânâ (K.S.) : Kendi noksanını gören kişi, olgunlaşmaya doğru on at çatlatarak koşar.Kendini olgun sanan zavallı ise. Celal sahibi Allah'a doğru, bu zannı yüzünden yükselemez.Ey kendini olgun gören kişi, senin rûhunda kendini olgun sanmaktan daha kötü bir illet olamaz. Senden bu kendini beğenme, kendini olgun görme hastalığı gidinceye kadar gönlünden, gözünden çok kanlar akar.Bu hastalık, iblis hastalığıdır, iblis, benliğe kapılmıştı da; "Ben Âdem'den daha hayırlıyım." demişti. Aslında bu hastalık, her mahlukun. her insanın nefsinde vardır.İblis hastalığına tutulmuş kişi, her ne kadar bazen kendini hor ve mütevazi görür, öyle gösterirse de sen dibinde pislik bulunan bir derenin suyunun saf görünüşüne aldanma...Ey alçak gönüllülük, tevazu perdesi altında benlik hastalığını gizleyen kişi, birisi denemek kastı ile seni kızdıracak, coşturacak, karıştıracak olursa, içinde pislik bulunan su bulanır da pisliğin rengi meydana çıkar.Ey genç, ey toy kişi, her ne kadar, senin varlığının ırmağı, kendini sana, saf duru ve lekesiz gibi gösterirse de aldanma. Onun dibinde pislik vardır; bulanmak için fırsat beklemektedir.
Cenab-ı Hakkı yüceltmek, ta'zim etmek nasıl olur? Kendini hor, hakir bilmek ki, kendini toprak gibi ayak altında çiğnetmeye layık görmekle olur.

Ahmed Yesevî (K.S.) : Bu yolda bulunan kimse, tevâzû sâhibi olup kendini
herkesten aşağı görmeli.

Abdulkadir-i Geylanî (K.S.) :Tevazu esas manası ile insanın her gördüğü şeyi kendinden üstün olduğu veya olacağı inancına sahip olmalıdır. Her gördüğü kimse için: - “Belki bu benden daha üstündür. Allah (CC) tarafından benden daha fazla sevilmiştir…” Demeli ve bu kanaati benliğine sindirmelidir. Kendinden küçüğü gördüğünde: - “Küçüktür, henüz Yaradana karşı gelmemiştir. Halbuki ben Allah’a (CC) isyan ettim, karşı geldim; bu benden havırlıdır.” Demeli… Büyük için de şöyle demeli: Bir bilgini görürse; - “Bu bilgindir, benim bilmediğimi biliyor. Bana verilmeyen ona verilmiştir. Onun bildiğini ben bilmiyorum, o bildiğiyle amel ediyor; bense cahilim, yapamıyorum.” Demeli… Cahil bir kimseyi gördüğü zaman da: - “O bilmeyerek günah işliyor, ben bilerek yapıyorum; öldüğümüz zaman bilinir.” Şeklinde demelidir. Bir kafirle karşılaştığı zaman da şöyle demeli: - “Belki dine gelir, imanlı olur. Belki beri günahlarım yüzünden imansız gidebilirim. Sonumuzun ne olacağı bilinmez…” - “İşte en büyük iş bu hali almaktır. İnsanın faydalanacağı ilk ve son iş, tevazudur. Kul bu hali ruhunda duyduğu ve tevazu derecesine çıktığı zaman Allah (CC) için nasihat izni alır. Herkese nasihat vermeye koyulur. Dünya ve ahiret işlerine dair bütün üzüntüleri gider. Artık Allah’ın (CC) sevmiş olduğu insanlardan sayılır. Şeytanın da en büyük düşmanı sayılır. Rahmet kapısına varmış sayılır artık.”

Muhammed Râşid El Hüseyni (K.S.) : İnsan kendini herkesten daha aşağı ve diğer insanları kemalinden üstün bilmelidir. Hazreti Resulullah: "Ey Allah'ım beni kendi gözümde küçült insanların gözünde büyük eyle" diye dua buyurmuştur. Allah'ım beni kendi gözümde küçült ki kendi varlığımı nefsimi görmeyeyim kendimi hep noksan göreyim. Başkalarının gözünde büyült ki beni büyük görüp davetimi kabullenerek iman etsinler buyurmuştur. Bütün kainat uğrunda yaratılan Peygamber () böyle dua edince artık insan ne yapmalıdır? Kendini herkesten aşağı görmelidir.
zavalli
Posts: 0
Joined: 14 Oct 2010, 17:09

Re: KENDİMİ HERKESTEN NASIL aşağı GÖRÜRÜM  

Post by zavalli »

Galiba bana en yarayışlı cevabı, bunu yaşamış biri bana tek tek ne gibi aşamalardan geçerek başardığını anlatarak verebilir.Bana dua ediverin de öyle birisi ile karşılaşayım ve o kişi bana açılsın.Benim kalın kafama ancak bu fayda verir diye düşünmekteyim.Allahu Azimuş-Şan 'a emanet olun.

İstediğim cevap olmasa da bir yerden gelen makul bir cevabı sizinle paylaşayım:

Maneviyat sultanları’nın aşağıda bulabildiklerimden ortak tavsiyesi ‘kendini herkesten aşağı gör ! ‘ .Demesi kolay da nasıl uygulayacağız

Hz. Peygamber (a.s.v) : “Ağlayınız. Eğer ağlayamıyorsanız, ağlamaklı (ağlar gibi) olunuz.” [ Sa’d bin Ebi Vakkas (r.a),İbn Mâce176] Herşey bir anda elde edilmiyor.Demek ki ağlayamıyoruz diye ağlamaktan gayrı çözümlere koşmayacağız ,iş kendimizi inkisarla ağlamaya zorlamak ve ağlama kapısının lütufla açılmasını beklemek. Amellerin makbul olanı az da olsa devamlı olanı,önce halis niyetlerle yola çıkmak ve ısrarla nefsin itirazlarını bertaraf etmek. Dervişliğe yeni adım atan ,virdini zevk almadan gafilane yapar ama terk etmez ve zamanla olgunlaştıkça uyanık kalple zikretmek müyesser olur ve zevk almaya başlar.

,imam gazali k.s. ve abdulkadir-i geylani k.s. nin tavsiyelerinde kendimizi nasıl inandıracağız.

Akıbet ,son nefes meçhul olduğuna göre .
Hz. Peygamber (a.s.v) : "Kişi vardır, uzun müddet cennet ehlinin amelini işler, sonra da ameli cehennem ehlinin ameliyle hitam bulur. Yine kişi vardır, uzun müddet cehennem ehlinin ameliyle amel eder de sonunda cennet ehlinin ameliyle hitam bulur." Ebu Hureyre (r.a.),Müslim, Kader 11, (2651).
7248 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "(Ey mü'minler! Amel ve ibadetlerinizi) itidal üzere yapın, ifrattan kaçının. Zira sizden hiç kimseyi (ateşten) ameli kurtaracak değildir." Sahabiler: "Seni de mi amelin kurtarmaz, ey Allah'ın Resülü!" dediler. Aleyhissalatu vesselâm: "Beni de, buyurdular. Eğer Allah kendi katından bir rahmet ve fazl ile benim günahlarımı bağışlamazsa beni de amelim kurtarmaz!" buyurdular." Kütüb-i Sitte 13/371
ÂL-İ İMRÂN 74-Rahmetini dilediğine tahsîs eder. Çünki Allah, pek büyük ihsan sâhibidir.

Karşımızdakinin hem facialarını göreceğiz hem nasihat edeceğiz dönüp bir de kendimizi ondan aşağı göreceğiz ,buna kendimizi nasıl inandıracağız?Lütfen fikri olanlar esirgemesin

 Hz. Peygamber (a.s.v) : “Hak Teala vahiy yoluyla bana,birbirinize karşı mütevazi olmanızı bildirdi.Artık kimse kendini başkasından üstün görmesin ve hiçbir ferd diğerine zulüm yapmasın.” (Müslim, Ebu Davud ve İbn Mace’den Merfû senedle)
Hz. Peygamber (a.s.v) : “Kibriya, benim ridâm, azamet ise benim izârımdır. Kim benimle bu mevzuda yarışa kalkışır ve bunları paylaşmaya yeltenirse, onu Cehennem’e atarım.” (Ebu Davud, Libas 29, Müslim, Birr ve Sıla, 136; İbn Mace, Zühd, 16)
Hz. Peygamber (a.s.v) :Bir kimseye şer olarak müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.” (Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den Tirmizî, Birr 18)

İyiliği tavsiye,kötülükten sakındırmayı yerine getirmemiz sadece emir gereğidir,kendimizi kıyaslayıp, kendimize üstünlük payesi çıkarmak için değil.
ÂL-İ İMRÂN 114- "Allah’a ve âhiret gününe îmân ederler, hem iyiliği emreder, kötülükten men‘ ederler ve hayırlı işlerde birbirleriyle yarışırlar! Böylece işte onlar sâlihlerdendir."
İlk kıyası yapan da şeytandır.

Bilemeyiz ki nasihat ettiğimiz günahları kişinin lehine mi dönüyor,aleyhine mi.Şeyhlerden biri:Masiyetlerin hükmü tıpkı ağaçların verimli meyve vermesi için köklerine dökülen gübrenin hükmüne benzer.Kişi önceki durumu(işlediği günahları) düşünerek ameliyle böbürlenmez.O'nun huzurunda zelilane ve huşu ile eğilir.Bu huşu ve zillet İlahi huzura girmenin mihridir.

Kehf 79-“O gemi var ya, işte (o,) denizde çalışan yoksul kimselere âid idi; bu yüzden onu kusurlu kılmak istedim; çünki onların ilerisinde bir hükümdar vardı; her (sağlam) gemiyi zorla alıyordu.”
Post Reply

Return to “Diğer Konular”