Hasan Ali Yücel'e Tokat Gibi Cevap!

Forumda uygun kategori bulamadığınız yazılar...

Moderators: VYZ, Leyla Hanne

Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

Hasan Ali Yücel'e Tokat Gibi Cevap!

Post by Halil Necati »

Hasan Ali Yücel'e Tokat Gibi Cevap!

“Seccaden kumlardı.../ Devirlerden, diyarlardan/Gelip göklerde buluşan / Ezanların vardı!..” diye başlar Arif Nihat Asya’nın Naat adlı şiiri ve ben bu şiiri ne zaman okusam her seferinde ürperirim. Türk şiirinde yazılmış en güzel naatlerden biridir benim için.Bu şiir için böyle düşünürüm ya yine de bazı sebeplerden dolayı da ısınamazdım Arif Nihat Asya’ya. Belki de onu sahiplenen insanlarla ilgili bir şeydi belki... Net olarak isimlendiremiyorum şimdi ama bildiğim, bu hali yaşayan tek ben değildim. Arif Nihat Asya neymiş meğer!

Bir cerbezeli şair
Şiirin Yolcuları programında Adem Turan, Cumali Ünaldı Hasannebioğlu’nda kendisini çok heyecanlandıran ve herkesi de heyecanlandıracağını tahmin ettiği bir fotoğraf olduğunu söyleyerek haberini verdi önce. Sonra fotoğraf çoğaltılmış olarak geldi ve bizler de fotoğrafı görme imkanı bulduk.Gerçekten de insanı heyecanlandıran, her anı hafızaya kazınsa yeridir denen bir fotoğraftı bu.

Bir bakan, bir müdür…
Fotoğraf, 25 Mart 1943 yılında, Malatya’da yaşanan bir ânı ölümsüz kılmıştır ama bu öyle sıradan bir an değildir!Tek parti iktidarının her şeye muktedir olduğu yıllardan bir yıldır 1943. Hasan Ali Yücel, kendilerini ısıtan, milleti üşüten Batı penceresini ülkeye açan Millî Eğitim Bakanı’dır. Valinin bile devlet demek olduğu, devletinse her şeyi yaptığı yıllar yani.Cumali Ünaldı Hasannebioğlu’nun anlatımıyla olay şöyle cereyan eder: “Hasan Ali Yücel, kudretli Millî Eğitim Bakanı’dır. Yolu Malatya’ya düşmüştür. Hazır Malatya’ya gelmişken, adını duyduğu bir lise müdürünü teftiş etmek ister ve haber gönderir lise müdürüne. Müdür, Arif Nihat Asya’dır.Yıl 1943, aylardan mart, yollar çamur…Lise müdürü, aldığı emir gereğince bisikletine atlar ve Bakan’ın yanına gider. Yollar çamurdur, çamur şairin paçalarına bulaşmıştır.

Paçaların neden çamur?!
Yolculuk biter, Lise Müdürü Bakan’ın yanına çıkartılır. Müdürün sırtında bir pardösü vardır, elleri pardösüsünün cebindedir.
Bakan, yanında şehrin valisi ve diğer bürokratlarla beraber elleri cebinde karşısında duran Müdürü tahkir etmek amacıyla sorar:

-Paçaların neden çamur?

İçinde şiir fırtınaları kopan şair-müdür, ellerini cebinden çıkarmadan ve hiç sarsılmadan şöyle der:

-Benim paçalarım neden sizin ağzınızda?!

Bu cevaptan sonra kendisine ne dendiğini anlayan Hasan Ali Yücel o gün Arif Nihad'ı görevden alır.

Fikri Özçelikçi
Post Reply

Return to “Diğer Konular”