Ah Ah! Hakikaten bitmez bu tür muhabbetler. Feministlikden vs.den değil ama çoğu zaman hanımlara işçi statüsünde bakılıyor. Kardeşimiz 'milli amele' demiş

ki doğru bir tesbit.
Kız çocukları anne babalarının yanında da her yaşta sürekli çalışır, evlendikten sonra da yükü iki kat artar çünkü eşinin aileside artık ondan hizmet bekler. Her işlerine koşturmasını bekler. Hele şöyle çoluk çocuğu olup da onlar büyüyene kadar kim nereye çekerse o tarafa gider. Neden? Cahildir bilmez çünkü, her işine karışılır.
Erkekler bi işten kaytardığında 'o erkektir' (szö geçiremezsin tabii

) denirde hanımlara 'yapacak tabii işi ne' diye söylenir.
Bir yakınımız 'gelinler acıkmaz, susumaz,uyumaz' der latifeyle karışık söyler ama ona hizmeti öyle bekler hakikaten.
Şimdi daha bir sürü şey yazılır çizilir de bu konuda şunu belirtmek istiyorum. Hanımlar zaten fıtraten böyle hizmet etmeye büyüklerine olsun, eşine, çoluk çocuğuna olsun meyillidir. Hatta keyifle yapar, severek yapar. Ev işlerini biliyor olması, becerisi olması, hanım seçerken bunların da göz önünde bulundurulmasını anlıyorum, çok da normal karşılıyorum. Ha benim kanıma dokunan kısmı '
mecbursun',
'yapacak tabii',
'işin ne' türünden ifadeler. Öyle komşularımız vardı ki çek vur diyordum şu hanımının yaptıklarına karşı adamın yaptıklarını gördükçe ya da karısına ne gözle bakıyor olduğunu gördükçe.
İlla ki herkes böyle demiyorum, geneldir bu yazdıkalrım. Rabbim İslâmî şuur versin her iki tarafa da ve ailelere de.