Emr-i Ma'ruf, Nehy-i Münker

Post Reply
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Emr-i Ma'ruf, Nehy-i Münker

Post by Abdüllatif »

Hz. Ali buyurmuş ki " Lanet olsun iyiliği yapmadığı halde emredene ve kötülükten kaçınmadığı halde nehyedene."
Az önce Akra'da (GençAkra programında) bir hadisi şerif okudu sunucu... Tam metnini ve kaynağını veremeceğim ama mealen şöyle idi:

"Ya Rasulallah! İyiliği tam yapamadığımız ve kötülükten tam kaçamadığımız zaman; iyiliği emretmeyi, kötülükten nehyetmeyi terketmeli miyiz?
Hayır, iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek için onları tam yapıyor olmak gerekmez."

(Kaynak isteyen için araştırabilirim.)

Acaba bu konuyu nasıl değerlendirmeliyiz?

Not: Konu değişiyor; yönetici arkadaşlar konuyu bölebilirler.
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Kibir, enaniyet, nefsaniyet, vs...

Post by Abdüllatif »

Aşağıda soru cevap kısmının özeti: İnsan iyiğili emreder kendi yapmaz, kötülüğü nehyeder kendi ondan sakınmazsa; çok büyük günah işlemiş olur. Ama iyiliği tam yapamıyorsa ve kötülükten tam kaçamıyorsa, bu emri maruf nehyi münkeri terketmesi gerektiği anlamına gelmez.

Yani sonuç olarak Hz.Ali Efendimiz'in sözü bu bağlamda değerlendirilince anlaşılabiliyor.


Sual: Emri maruf ve nehyi münkeri kimler, nasıl yapabilirler? Kimlere yapabilir? Ne zaman farz olur, ne zaman caiz olmaz?

CEVAP:
Emri bil maruf ve nehyi anil münker, farz-ı kifayedir. Maruf, dinimizin emrettiği hususlardır. Münker ise, dinimizin yasakladığı, yani Allahü teâlânın razı olmadığı işlerdir.

Emri maruf çok mühimdir. Emri maruf yapılmazsa, ilim yok olur. Cehalet ve sapıklık yayılır. Fitne her tarafı kaplar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın yeryüzünde şehitlerden üstün mücahitleri vardır. Bunlar, emri maruf ve nehyi münker yapanlardır.) [İ. Gazali]

Böyle mühim olan emri marufun bazı şartları vardır. Mesela emri maruf yapan, aynı kötülükleri kendisi işlememelidir. İşlerse sözü tesirli olmaz. Kur'an-ı kerimde mealen, (İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz?) buyuruluyor. [Bekara 44]

O halde emri maruf yapan, ilmi ile amil olmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İsra gecesinde, ateşten makaslarla dudakları kesilen insanlar gördüm. Kim olduklarını sordum. Onlar da "İyilikle emreder kendimiz yapmazdık. Kötülükten nehyeder; fakat kendimiz sakınmazdık" diye cevap verdiler.) [İbni Hibban]

(Emri maruf ve nehyi münkeri, rıfk ve hilm sahibi fakihler yapar.) [İ.Gazali]

Emri maruf çok mühim olduğu için, insan, kendisi her iyiliği yapamazsa ve her kötülükten kaçamazsa da, gücü yetiyorsa, emri marufta bulunması gerekir. Hazret-i Enes, (Ya Resulallah, tamamen yapamadığımız bir şeyi emretmeyelim mi? Kendimiz tamamen sakınamadığımız bir şeyi nehy etmeyelim mi?) diye sual edince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Her ne kadar iyiliğin hepsini yapamasanız ve her ne kadar kötülükten sakınamasanız da, emri maruf ve nehyi münker yapınız!) [İ. Gazali]

Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki:
(Söz ve yazı ile emri maruf âlimlerin vazifesidir. Kalb ile, dua ederek günah işleyene mani olmaya çalışmak da her müminin vazifesidir. El ile müdahale ise devletin vazifesidir.) [Hadika]

mehmetalidemirbas.com
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Post Reply

Return to “Fıkıh”