Baykal`ı Kim Yumrukladı?

Post Reply
Ayhan
Posts: 60
Joined: 14 Nov 2007, 21:00

Baykal`ı Kim Yumrukladı?

Post by Ayhan »

Sol cenahın önemli yazarlarından Ahmet Kahraman’ın, yıllar önce kaleme aldığı “Hayaletler Prensi” isimli kitap, Deniz Baykal’ın siyaset sahnesinin arka planında kalan, kamuoyunca bilinmeyen yönlerini gözler önüne seriyor. Kitap, yayınlandığı 1990 yılında, dönemin SHP Genel Sekreteri olan Baykal’ın engelleme ve sansürleme girişimleriyle karşı karşıya kalmış, ancak Ahmet Kahraman bütün bu çabalara rağmen çalışmasını yayınlamıştı. Kitap, Deniz Baykal’a yönelik çok ağır iddialara rağmen tekzip yememiş, mahkemelik olmamıştı. Basındaki “Baykal sever çevreler”in de gayretleriyle kitap, gazete ve dergilerde yer alamamıştı.
AŞIK OLDU, YUMRUK YEDİ
Hayaletler Prensi’nde anlatıldığına göre, 1953 yılında Antalya Lisesi’ne kaydolan Deniz Baykal, burada Coğrafya öğretmeninin kızı –sonradan evleneceği- Olcay’a aşık olmuştu. Sevdiği kızın arkasındaki sıraya oturabilmek için sık sık yer değiştiren Baykal, bu nedenle öğretmenlerinden azar işitiyordu. İki gencin arasındaki aşk, kısa zamanda bütün okul tarafından duyuluyor, haklarında dedikodu yapılıyordu. Ahmet Kahraman, bundan sonraki gelişmeleri kitabında şöyle anlatıyor:
“Dedikodulardan en çok etkilenen ve aile namusuna pek düşkün görünen büyük kardeşi oldu. Kızın ağabeyi, ailenin namus sorununu çözmek için, bir gün okul çıkışı Deniz Baykal’ın yoluna çıktı: Kardeşimi rahat bırak, diyerek uyardı onu. Baykal, ‘zoru görünce aşkından vazgeçti’ dedirtmeyi onuruna yediremedi. Ağabeye karşı dikeldi: - Sana ne oluyor? Ne karışıyorsun… dedi. Bu dikelmenin karşılığı, burnunun üstüne inen müthiş bir yumruk oldu. çevreden yetişenler, iki delikanlıyı ayırdılar.”
DOÇENT BAYKAL'IN BİLİMSEL PERFORMANSI!
Akademik titrini sık sık özenle kullanan Deniz Baykal, araştırma fakiri çıktı. Ankara üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde görev yapan Baykal, doçentlik unvanını da aldığı 13 yıl boyunca 70 sayfayı bile bulmayan bir tezle akademik kariyer yapmış.
* * *
Ahmet Kahraman’ın Hayaletler Prensi isimli kitabında verdiği bilgilere göre, Deniz Baykal’ın okumayla, araştırmayla arası hiçbir zaman iyi olmadı. Ancak o dönemde sayıları çok az olduğu ve bu nedenle toplumda itibar gördüğü için doçent ve profesör olmayı çok arzuluyordu. Ankara üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1959’da bitiren Baykal, 1960 yılında ise aynı üniversitenin Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne asistan olarak girdi. Bu süre zarfında bir süre ABD’de de bulunan Baykal’ın “akademik kariyeriyle” ilgili olarak Ahmet Kahraman, kitabında şu bilgileri veriyor.
“ESER”İN İçİNDEKİLER’İNİ OKUMAK YETERLİ
“üniversitede geçirdiği 1960-1973 zaman kesiti içinde, bilimsellik adına neler yaptığını araştırdık. Fazla bir şeye rastlamadık. Oniki yıl boyunca yaptığı çalışma olarak, çıka çıka karşımıza sadece doçentlik tezi çıktı. Bu da bir zorunluluğun ürünüydü, çünkü doçent olmak için yazılı bir metni, bir araştırma ve çalışmayı ortaya koymak zorunluluktur. Zorunlulukla hazırladığı tez, ‘Siyasal Katılma’ adını taşıyor. Kitabın tamamını yıllara böldüğünüzde, ilginç bir tablo çıkıyor ortaya. Her yıla beş-altı sayfa düşüyor. Geride kalan zamanda ne yaptığı bilinmiyor. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin yayınları arasında çıkan ‘eseri’nde, belli zaman kesitlerindeki seçmen istatistikleri ele alınıyor. Hangi sınıf, tabaka ve grubun hangi partiye oy verdiğini irdeliyor. ‘Eseri’ni kavramak için okumaya gerek yok. İçindekiler bölümüne göz atmak, içeriğini anlamak için yeterli. Bazı başlıklar şöyle: Eğitim ve siyasal katılma, Meslek ve siyasal katılma, Cinsiyet ve siyasal katılma.
BİR GAZETECİ BİRKAç GüNDE YAZARDI
Kitabını karıştıran bir gazeteci dostumuz şöyle diyordu: ‘Baykal’ın bilimsel etiketle yıllarını vererek yazdığı kitabın bir benzerini, genel seçimler arifesinde pek çok gazeteci, birkaç günde araştırıp yazabiliyor. üstelik daha ayrıntılı ve anlaşılır bir biçimde. Parti tercihlerinde eğitim, gelir düzeyi, iş ve mesleğin rolü de işlenerek.’ üniversitede onunla birlikte çalışan bir arkadaşı da, ‘Yıllarca arkadaşlık ettik. Onun, günlük gazetelerden başka, bir tek kitapla ilgilendiğini görmedim. O, okumadan, araştırma yapıp yorulmadan ‘bilim adamı’ olmaya çalışıyordu’ diyor.”
YAKIT PARASI BULUNAMAZKEN ALINAN VİLLA
1990 yılında Sabah yazarı Güneri Civaoğlu; Deniz Baykal’ın kızı Aslı Baykal’ın anlatımları ve kendi hatıralarından kaleme aldığı dizide, 12 Eylül sonrası “kalorifer paraları bile yoktu” derken, Baykal aynı dönemde 12 milyon liraya (170 bin dolar) Kemer’de villa almış.
* * *
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, 12 Eylül sonrası kayıtlara geçirmediği hukukî danışmanlık görevleri ile önemli paralar kazandığı ancak ilerleyen yıllarda önce fakirlik edebiyatı yaptığı, muhalifleri gelirlerini ispat edince de kazandığı para ile villa aldığını itiraf ettiği ortaya çıktı.
“DELİK PANTOLON MASALI”
Ahmet Kahraman, Hayaletler Prensi isimli kitabında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın 12 eylül darbesinin ardından maddî sıkıntı çektiğine ilişkin açıklamaların gerçeği yansıtmadığını anlatıyor. Gazeteci Güneri Civaoğlu’nun 1990 yılında hazırladığı “Deniz Baykal Belgeseli” isimli yazı dizisinde, cüzî miktardaki parasını batan Hisarbank’tan kendisinin kurtardığını anlattığını, meblağın küçük olmasını da Baykal’ın maddî sıkıntı içinde olmasına delil saydığını belirten Kahraman, aynı dizide Baykal’ın kızı Aslı Baykal’ın da, “parasızlıktan tek odada ısındıklarını” söylediğini, bunun da hem refahları açısından hem de genel ısıtmalı bir binada tek bir odanın ısıtılmasının teknik olarak mümkün olmamasından dolayı doğruları yansıtmadığını yazıyor. Ahmet Kahraman, bazı yakın çalışma arkadaşlarının “Baykal 15 yıllık pantolonla sokağa çıkardı” şeklindeki sözlerini de eleştirerek, Baykal ailesinin o dönemde hiç sıkıntı çekmediğini dile getiriyor.
BAYKAL’A 10 MİLYON LİRA VERDİM
Bugün de zaman zaman polemiklere konu olan Deniz Baykal’a ait Antalya Kaş’taki 50 dönümlük araziye de kitabında değinen Ahmet Kahraman, şunları anlatıyor: “Baykal Erol çevikçe’nin bürosunda Bilsan, Ar Tavuk ve Meteksan’a ‘danışmanlık’ yapıyordu. 2000’e Doğru dergisinin 29 Ekim 1989 tarihli sayısında dergi bir çok kişiyle konuştu. Bilsan’ın Ankara Müdürlüğü’nü yapan Mehmet Koç, bizzat kendisinin Baykal’a para götürdüğünü ve bu paranın miktarının da 10 milyon lira civarında olduğunu açıklıyor. O zamanın (1980 sonrası) aylık maaşı da 500 bin lira.”
1988’DE “DARDAYDIK”, 1990’DA “12 MİLYONA VİLLA ALDIM”
Kitapta; Civaoğlu’nun 1988 yılındaki yazı dizisinde, darbe sonrası geçim sıkıntısı çektiğini kızı ve kendi beyanlarıyla anlatan Deniz Baykal’ın, 19 Ağustos 1990’daki SHP kurultayında ise muhaliflerin mal varlığını gündeme getirmesi üzerine, “Akrabalarının telkini ile 4 milyon lira peşin, geri kalanı taksit olmak üzere 12 milyon liraya villa aldığını” kabul ettiği de dönemin basın organlarındaki haberlere dayanılarak ortaya konuyor. 12 Eylül darbesini takip eden günlerde 1 doların 70 lira olduğu dikkate alınınca Deniz Baykal’ın yaklaşık 170 bin dolarlık biri birikim yapıp, bununla Kaş’taki arazi ve villaları aldığı ortaya çıkıyor.
(Murat Unay - habervaktim)
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”