Nakşilik Üzerine!

Tekkemizin yolu, prensibleri, adâb ve erkânı, vs.
Post Reply
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Nakşilik Üzerine!

Post by Leyla Hanne »

NAKŞİLİK ÜZERİNE

İSLAM ARALIK 88

Büyük İslam alimi İbrahim Hakkı-i Erzurumi'nin Marifetname adlı meşhur ansiklopedik eseri önsözünde belirttiği gibi, "Hak taala iki cihanı Beni Adem için, onları da kendi marifeti için" yaratmıştır. Bu söz Kur'an-ı Kerim'den alınma mühim bir hakikat, yani: İnsanın dünyadaki asıl görevinin yaradanı olan Allah'ı bilmek, bulmak ve tanımak olduğunu, veciz bir şekilde ifade ediyor.

Tüm müslüman alimler, bu, her şeyden önde gelen ve en ulvî olan gayeyi sağlamak için gayret etmiş çalışmalar, eserler yazmış usüller geliştirmişlerdir. Böylece İslam dünyasında, Allah'a erme yollarını gösteren çeşitli hak tarikatlar doğmuştur: Kadirilik, Rifailik, Şazililik, Kübrevilik, Ekberilik, Sühreverdilik, Çeştilik, Yesevilik,.. gibi. Bunların İslam Ülkeleri'nde ve Türkiye'de bugün dahi pek çok mensupları, mühipleri vardır. Hele ülkemiz tarihinde ve kültüründe tarikat ve tasavvufun çok köklü bir yeri olduğu herkesçe malumdur. Halkımız, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayrım-ı Veli, Eşrefoğlu Rumi, Merkez Efendi, sümbül Efendi, İsmail Hakkı-i Bursevi, Aziz Mahmud-i Hüdai, Yahya Efendi, Niyazi-i Mısrî, Şemseddin Sivasî, Abdül ehad-i Nuri.. ve daha nice evliyaullahı candan sever, kabirlerini ziyaret eder, hatıralarına sonsuz sevgi ve saygı duyar.

İşte son günlerde sözü çok edilen Nakşibendilik'le de bu irfan yollarının en başta gelenlerinden biridir.

Nakşibendilik veya kısaca Nakşilik, adını Buharalı ünlü Türk Şeyhi Bahaeddin-i Nakşibend'den (1318-1389) alan dini bir ekoldür, bir irfan mektebidir; aynen Meydan Larosse'un ifadesiyle, "Sünniliğin bütün görüşlerini benimseyen, AŞIRI ÖLÇÜDE DİNE BAĞLI OLANLARIN TERCİH ETTİKLERİ" bir tarikattır, asırlardan beri vardır, Türk kültür tarihinde yeri büyüktür, İslam aleminin nice ülkelerine yayılmış, sevilmiş ve tutulmuştur. Çok şerefli bir tarihi olup, nice meşhur alim, fazıl ve mücahid yetiştirmiştir. Halen Türkiye içinde ve dışında milyonlarca taraftarı yaşamaktadır. Hindistan'da Ekbarşah (ölümü: 1605) zamanında çeşitli sapık mezhep ve inanışlarla fedakarca mücadele veren büyük mürşid İmam-ı Rabbani; Kafkasya'nın unutulmaz kahramanı Şeyh Şamil, bugün Afganistan'da Ruslara karşı çarpışan bazı liderler ve gruplar ve nihayet bizim İstiklal harbimizin sarıklı mücahidlerinin bir çoğu hep bu ekole mensup kimselerdir.

İngiliz basınında çıkan yazı, haber ve yorumlara göre Nakşibendilik halen Rusya'da da sessiz fakat etkin bir güçtür; rejimin her türlü dinsizlik ve komünizm propagandasına, sert takip ve baskısına rağmen müslümanların ve bilhassa Orta Asya Türkleri'nin benliklerini korumalarına, yekpare ve dipdiri ayakta kalmalarına sebep olmaktadır.

Nakşilik bugün Türkiye'de bir çok kollara, şubelere, dallara ayrılmıştır. Bunların bir kısmı taşrada, bir kısmı büyük kültür merkezlerinde faaliyette bulunurlar; içlerinden nice nice şairler, arifler, edipler, vaizler, müftüler, Dinayet İşleri Başkanları, profesörler, doktorlar, mühendisler, bakanlar, mebuslar, çeşitli kademelerde yöneticiler yetişmiş, dürüst ve büyük hizmetler göregelmişlerdir; dergiler, gazeteler çıkarır, vakıflar, kurslar, okullar yönetir İslam'a millete, memlekete, insanlığa etkin bir şekilde hizmete devam ederler.

Yazımı bir gazetecinin (Uluç Gürkan) sözleri ile bitiriyorum: "Nakşibendiler, öteki İslam tarikatlarından farklı olarak, SON DERECE YUMUŞAK VE ÇAĞDAŞ GÖRÜNTÜLÜDÜRLER."

(Bu konuya inşaallah müteakip sayıda da devam edeceğim.)

PROF. DR. M. ESAD COŞAN
Post Reply

Return to “Gümüşhanevi Dergahı”