Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post Reply
mstf
Posts: 185
Joined: 30 Nov 2007, 16:43
Kan Grubu: A (+)

Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by mstf »

İslam Dergisi'nin idealist gençlerine ne oldu

12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra İslami kesimde ardı ardına dergiler çıktı. Bunlardan biri de "İslam Dergisi"ydi. Derginin sahibi Nakşibendi Gümüşhanevi Dergáhı'ydı. Başyazarı, dergáhın şeyhi M. Esad Coşan'dı. Genel Yayın Yönetmeni Hasan Hüseyin Ceylan, Yazı İşleri Müdürü Zahid Akman'dı. Dış Haberler Şefi Fehmi Koru'ydu. Derginin para işlerine ise, adı Deniz Feneri olayına karışan Zekeriya Karaman bakıyordu! Ankara'da bir şirketin mescidinde kırık bir daktilo ve bir masayla başlayan idealler zamanla nasıl bir dönüşüme uğradı?

12 Eylül 1980 askeri darbesi, İslami kesimde dergiler dönemini başlattı. Neredeyse her tarikatın, dergáhın, cemaatin dergisi vardı:

"Sızıntı", "Zafer" Fethullah Gülen Cemaati'nin dergileriydi.

"Altınoluk" Nakşibendi Erenköy Cemaati'nin dergisiydi.

"Öğüt", "İcmal" Kadiri Haydar Baş çevresinin çıkardığı dergilerdi.

"Köprü", "Bizim Aile" Mehmet Kutlular ekibinin çıkardığı dergilerdi.

"Fetih", "Genç Akademi" Süleymancılar'ın dergileriydi.

"Dava" radikal Nurcular'ın dergisiydi.

"Girişim" radikal İslamcı Kürtlerin dergisiydi.

"Şehadet", "Tevhid" Hizbullah'ın dergileriydi.

"İktibas" tasavvuf karşıtı Ercüment Özkan çevresinin çıkardığı dergiydi.

"Rönesans" Adnan Oktar çevresinin dergisiydi.

"Kitap Dergisi", "Mavera" İslamcı edebiyatçıların dergileriydi.

"Hareket", "Ülke" İslamcı sosyalistlerin dergileriydi.

"Tezkire", "Umran" İslamcı entelektüellerin dergileriydi.

1980'ler; kendi ifadelerine göre, "İslami uyanışın" başladığı yıllardı.

Kuşkusuz aralarında farklılıklar vardı ama hepsi idealistti. Coşkuluydu. Fedakárdı. Tek istekleri "İslami bir toplum" yaratmaktı.

Sonra... Sonra ne mi oldu?..

Yeni bir dergi:İslam

Tarih: 1 Eylül 1983.

Nakşibendi Gümüşhanevi (İskenderpaşa) Dergáhı'nın yarı resmi yayın organı "İslam" Dergisi çıktı. Aylıktı.

Derginin başyazarı "Halil Necatioğlu" idi. Aslında bu isim; Profesör Mahmud Esad Coşan'ın müstear adıydı. Prof. Coşan müstear isim olarak, babası Halil Necati Coşan'ın adını kullanmıştı.

M. Esad Coşan sıradan bir başyazar değildi. Gümüşhanevi Dergáhı'nın şeyhi Mehmed Zahid Kotku'nun kızı Muhterem ile evliydi. 1977 yılında kayınpederinin bizzat elinden tutarak kürsüye çıkarması üzerine İskenderpaşa Camii'nde hafta sonları hadis dersleri vermeye başladı. İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesiydi.

Şeyh Mehmed Zahid Kotku, Ankara'ya geldiğinde mutlaka damadının evinde misafir oluyordu. Damadını seviyor, saygı duyuyordu. Dergáh çevresinde artık herkes biliyordu ki, Şeyh Zahid Kotku'dan sonra dergáhın postnişine Prof. Coşan oturacaktı.

Ama bir sorun vardı. 1970'li yılların sonunda dergáh ile partinin/MSP'nin arası açılmaya başladı. Şeyh Zahid Kotku, Erbakan'ın "Akıncılar" gibi radikal hareketlere sıcak bakmasına karşı çıktı. Sonra bir gün Erbakan'a, eniştesi Prof. Osman Çataklı aracılığıyla haber gönderdi: "Necmi partinin başından çekil!"

Erbakan dergáhın dinsel otoritesine karşı geldi. Gümüşhanevi Dergáhı ile gerginliği sürerken 12 Eylül 1980 askeri darbesi oldu. Tutuklamalar sorunu geçici olarak unutturdu.

Darbeden hemen sonra da Şeyh Zahid Kotku vefat etti. Prof. Coşan yeni şeyh oldu.

Erbakan, dergáhta değil akademide yetişen yeni şeyhe "biat" etmedi. 19 Temmuz 1983'te Refah Partisi'ni kurdu.

Prof. Esad Coşan ise, RP'nin kuruluşundan bir buçuk ay sonra "İslam" Dergisi'ni çıkardı.

Derginin künyesi

Prof. Esad Coşan, İslam Dergisi'nde genellikle Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden tanıdığı öğrencileriyle birlikteydi.

İslam Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Hüseyin Ceylan'dı.

Yazı İşleri Müdürü ise Aykut Zahid Akman'dı.

Hasan Hüseyin Ceylan ve Aykut Zahid Akman, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden sınıf arkadaşıydılar. Ankara'da yaşıyorlardı. Şeyhleri Esad Coşan'ın dizinin dibinden ayrılmıyorlardı. Dergi çalışmalarından arta kalan zamanlarda, Prof. Coşan'ın Ankara Demetevler Özelif Sitesi'ndeki "hadis sohbetlerini" organize ediyorlardı.

İslam Dergisi, Ankara'da bir şirketin mescit olarak kullandığı küçük odasında, bir masa, bir eski daktilo ile yayın hayatına başladı.

Darbe günleri nedeniyle biraz ürkek yayın çizgileri vardı. Dergi içerik olarak, daha çok tasavvuf, geleneksel medrese ile radikal söylemlerin iç içe geçtiği bir politika takip etti.

Hasan Hüseyin Ceylan tarafından yazılan "Unutulan Sünnetlerimiz" bölümünde, Hz. Muhammed'in yaşamından örnekler verildi; okurlara günlük yaşama ilişkin tavsiyelerde bulunuldu: "Futbol karşılaşmalarında giyilen şort, erkeğin göbeği ile diz kapağı arasını örtüyorsa caizdir."

Dergi, genellikle yurtdışındaki İslami gelişmeleri haber verdi; Afganistan'ı işgal eden Sovyetler Birliği'ne ateş püskürüyorlardı. İran-Irak Savaşı'nda İran'ı destekliyorlardı. Ama Humeyni'ye mesafeliydiler.

Dünyayı ikiye bölmüşlerdi; Müslümanlar ve káfirler. Avrupa Birliği'ne karşıydılar. Kendilerini, Mısır'daki Müslüman Kardeşler'e yakın görüyorlardı.

İslam Dergisi'nin dış haberler sayfasını kim hazırlıyordu biliyor musunuz; Fehmi Koru!

Dergiye, Zahid Akman'ın ağabeyi Turgut Akman'la evli gazeteci Nuriye Akman da gönüllü destek veriyordu.

İslam Dergisi, ANAP'a yakındı; çünkü bu partinin kadrosu içinde, başta genel başkanı Turgut Özal olmak üzere, Gümüşhanevi Dergáhı'na bağlı politikacılar vardı. Ancak ANAP'ın serbest piyasacı, AB'ye yakın siyaseti bu yakınlığın daha ileri gitmesine engel oldu.

RP arasında gerginlik ise her geçen yıl arttı. Parti, İslam Dergisi'nin parti binalarına girişini yasakladı.

Ayrılık gerçekleşiyor

1990'lı yıllarda RP yükselişe geçti. Artık büyük şehirlerde yeni bir dönem başlamıştı. İstanbul, Ankara gibi şehirleri RP adayları kazanmıştı.

Bu seçim başarısına rağmen İslam Dergisi, Erbakan'a hálá soğuktu.

Ancak...

1984 yılında Şeyh Zahid Kotku'nun adını alacak kadar dergáha bağlı olan Aykut "Zahid" Akman ve Hasan Hüseyin Ceylan gibi isimler, Şeyh Coşan'dan ayrılıp Erbakan'a biat ettiler.

O yıllar faaliyete geçmek için hazırlıklar yapan Kanal 7 televizyonunun başına da İslam Dergisi İdari Müdürü Zekeriya Karaman getirildi.

İslam Dergisi'nin yazı işleri kadrosundan Ferman Karaçam da Kanal 7 radyonun başındaydı artık.

Fehmi Koru, İslam Dergisi'nden sonra Erbakan'ın ekibine dahil oldu; Milli Gazete'ye geçti; başyazarı oldu. Sonrası malum...

Hızlı yükseliş

İslam Dergisi'nden kopanlar ödüllerini hemen aldılar.

Milletvekili oldular. Şirketler kurdular. Belediyelere fuar organizasyonları yaptılar.

YİMPAŞ parasıyla "Politik Araştırmalar Merkezi" kurdular.

ABD'ye bursa gönderildiler. Televizyon yöneticisi oldular.

Büyüdüler... Ünlendiler...

Bu arada, 28 Şubat kararları, Erbakan'ın yıldızını söndürdü.

Ve zamanında Şeyh Esad Coşan'ın dizinin dibinden ayrılıp Erbakan'a biat edenler yine hemen çark ettiler. Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin gölgesine girdiler. "Yola devam" ettiler!

Fakat bir fire verdiler: Hasan Hüseyin Ceylan konuşmalarıyla RP'nin kapatılmasına neden olmuş; siyaset yapması beş yıl yasaklanmıştı. Cezası bitince, İslam Dergisi'nde birlikte çalıştığı bacanağı, AKP milletvekili genel başkan yardımcısı Akif Gülle'nin kulisiyle AKP'ye girmeye çalıştı. Olmadı. AKP, Hasan Hüseyin Ceylan'ı kabul etmedi.

Diğerlerinin yıldızı parlamaya devam etti.

Geçmişte karşı çıktıkları her şeyi bu kez kendileri yapıyordu. Popüler dünyanın figürleriydiler artık. Her gün televizyon ekranındaydılar.

450 milyon dolarlık Armada İş Merkezi'nin sahibi oldular!

Diğer şirketleri, işleri, yatırımları, Deniz Feneri'ni yazmaya gerek var mı?

Artık milyon dolarları telaffuz ediyorlardı. Her şey ne kadar kolay ve çabuk oluvermişti!

İnsan sormadan edemiyor: İslam Dergisi günlerini hiç anımsıyorlar mı?

O idealist-özverili gençlerin tüm çabaları sadece sınıf atlamak için miydi?

"İslam toplumu" kurmak için büyük söz sarf edenler, sadece birkaç yıl içinde nasıl da ufalıvermişlerdi böyle.

Neyse, hayat devam ediyor işte. Haziran 1998'den beri çıkmayan İslam Dergisi, on yıl aradan sonra ekim ayında yeniden çıkıyor. "Bir lokma bir hırka" felsefesine bağlılıklarını sürdürenlere duyurulur.

Şeyh Esad Coşan'dan Erbakan'a: Valizlerle gelen paraları ne yaptın?

TARİH, 26 Mayıs 1990.

Yer İstanbul Vefa Yayıncılık Tesisleri

Profesör M. Esad Coşan, Erbakan ile olan gerginliklerinin nedenini dergáhının müritlerine bakın nasıl anlattı:

"Umumiyetle bana sorulan sorular, MNP-MSP-RP ile ilgili. Diyorlar ki, 'Bir müddet desteklediniz, şimdi bir ihtilaftan bahsediliyor, niye?'

Efendim, destekleme hocamızın (Şeyh Mehmed Zahid Kotku) zamanından beri oldu. Parti zaten dergáhımızın belli bir aksiyonu olarak başladı. Hocamıza belli kişiler geldiler, dediler ki, 'Hocam, böyle böyle şeyler yapalım mı?' Hocamız emir buyurdu, istikamet gösterdi, yapın buyurdu. Ayrıca eleman verdi.

Ancak üç sene önceden, beş-altı sene önceden bize karşı bir tavır başladı. Bizim dergimizin (İslam) nasıl çalıştığını biliyorsunuz, neden yazdığımı biliyorsunuz. Biz bu dergileri şu bakımdan çıkarmıştık; örfi idare var, ben İskenderpaşa'da konuşuyorum, Ankara'da konuşma iznim var ama yasaklanabilir. 'Sen Diyanet'e bağlı bir kimse değilsin, konuşamazsın' diyebilirler. Onun için ben ihvanıma, yani kardeşlerime, ahiret yoldaşlarıma ulaşabileyim, mesajımı ileteyim diye çıkardım dergiyi.

Şimdi önce Almanya'daki kardeşlerimiz başladı; 'Bu dergi bizim dergimiz değildir' demeye. Hocamızın kurduğu Hak-Yol Vakfı'na yardımları kestirdiler. Bizzat Necmettin Bey, Konya'da 'Hem Hak-Yol'a hem Milli Gençlik'e yardım olmaz; sadece Milli Gençlik'e yardım edeceksiniz' demiştir.

Şimdi (Erbakan) birçok insan hesap sormadığı için şımarıyor. 1990 yılının Ocak ayına kadar bütün kusurlarına rağmen destekledim. Doğru yolda gitmeyeni babam olsa dinlemem.

Mercedeslere kurulup saltanat sürüyorsun. 'Bana biat etmeyen kendine din arasın' diyor. Böyle saçma şey olur mu? Bulunmaz Hint kumaşı mısın?

Kırk yıldır desteklediğimiz insan. Beslediğimiz insan, varlığımızın her çeşidiyle katıldığımız insan, kardeşlerimizin parasıyla bütçesi kabarmış, şişmiş insan, Almanya'dan valizlerle gelen paralarla zenginleşmiş insan, Suud'dan, Kuveyt'ten gelen paralarla şey yapmış insan. Sen bu tekkenin mensubu değil miydin? Sen 'Bizim yolumuz tekke adabıdır' demiyor muydun?"

Prof. Esad Coşan'ın bu konuşmasını, Yazar İsmail Nacar basına verince, Esad Coşan ile Erbakan bir daha hiçbir araya gelmediler, konuşmadılar.

Gümüşhanevi Dergáhı bölündü. Ayrılık hálá sürmektedir.

Başbakan'ın dünürünü değil yazar Sadık Albayrak'ı geri istiyoruz

SON yıllarda gazeteler, televizyonlar ondan hep "Başbakan'ın dünürü" diye bahsediyor.

Oğulları Berat ve Serhat nedeniyle adı duyuluyor artık.

Küçük oğlu Berat (D. 1978), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Esra ile evli.

Genç yaşta Çalık Holding'in CEO'su oldu. Büyük oğlu Serhat (D. 1973) da Çalık Grubu'nda.

Sözünü ettiğimiz isim, gazeteci-yazar Sadık Albayrak.

Başbakan Erdoğan ile dünür olduktan sonra bir köşeye çekildi; artık gazetelerde yazmıyor. Konuşmuyor.

Halbuki: Görüşlerine karşı olsam da, Türkiye'nin ona ihtiyacı var, biliyorum.

Türkiye'nin bu gergin günlerinde gazeteci-yazar Sadık Albayrak'a görev düşmüyor mu?

Peki, neden sessiz?

Dünür olması susması anlamına gelir mi hiç?

Bunca yıllık Sadık Albayrak'ın köşesine çekilmesi kabul edilebilir mi?

Bu muydu yani; iki oğlu önemli bir şirkette CEO olacak; hatta biri Başbakan'ın damadı olacak ve o yazılarıyla rüzgár ekip fırtına biçen Sadık Albayrak kalemini kıracak!

Bunun için mi hapis yattı?

Bunun için mi yüzlerce yıllık cezaları umursamadan kitaplar, makaleler yazdı?

Uzun yıllar Milli Gazete'nin genel yayın yönetmenliğini yaptı.

Önceleri AKP'ye sert muhalefet eden Milli Görüşçü isimlerin başında geliyordu.

Sonra... Sonra kayboldu. Yazmadı işte. Dünürüyle fikir ayrılığı yüzünden mi kalemine kelepçe vurdu? Bilmiyorum.

Bildiğim, Sadık Albayrak'ın akrabalık ilişkileri nedeniyle köşesine çekilmesine gönlüm elvermiyor.

Sadık Albayrak'ın görüşlerini hiç paylaşmıyorum.

Ama yazmasını can-ı gönülden istiyorum.

Sadık Albayrak gazetecidir; yazardır; düşünürdür.

İdealisttir. Vicdanlıdır. Ahlaklıdır. Aydın olma namusuna sahiptir. Bu özelliklerinin yanında "dünürlüğü" sadece küçük bir ayrıntıdır.

Tarih Sadık Albayrak'ı dünürlüğüyle değil, yazdıklarıyla hatırlamalıdır.

Evet, ben kendi adıma, Türkiye'nin bu zorlu sürecinde Sadık Albayrak'ın yazmasını istiyorum...

Sadık Albayrak'ın "feodal ilişkilere" kurban edilmesini gönlüm ve aklım kabul etmiyor.
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
mstf
Posts: 185
Joined: 30 Nov 2007, 16:43
Kan Grubu: A (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by mstf »

Neyse, hayat devam ediyor işte. Haziran 1998'den beri çıkmayan İslam Dergisi, on yıl aradan sonra ekim ayında yeniden çıkıyor. "Bir lokma bir hırka" felsefesine bağlılıklarını sürdürenlere duyurulur.

Dergi tekrardan çıkmaya mı başlıyacak?Yoksa Soner Yalçın Başmakaleler Kitabından mı bahsediyor?
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
Zeyneb Büşra
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Posts: 872
Joined: 28 Jul 2007, 18:09

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by Zeyneb Büşra »

Evet, soru ortak, böyle birşey var mı hepimiz merak ediyoruz açıkçası. Diğer bir taraftan yazıdaki şu tespit entersan. Allah doslarına asi olan, onlara ihanet edeni Allah affetmez ve belallarını er geç bulurlar.
Abdüllatif
Posts: 1556
Joined: 28 Jul 2007, 15:32
Kan Grubu: AB (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by Abdüllatif »

Bir yanlış anlaşılma söz konusu olmalı. Derginin yeniden çıktığı falan yok. Öyle bir şey olsaydı önce bizim haberimiz olurdu.

Ama tebrik ederim, helal olsun; güzel yazmış. Zahid Akmanlar, Zekeriya Karamanlar zamanında bize çok zarar vermiş insanlar ve adamların ne halt oldukları bu Deniz Feneri meselesiyle de çıktı ortaya... Tebrik ederim, güzel yazmış Soner Bey.
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
dergah
Posts: 318
Joined: 30 Nov 2007, 23:53
Kan Grubu: B (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by dergah »

SA

İhanetleri ve yapanları çok güzel bi şekilde yazmış..

Son günlerde bizim cemaati anlatan SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ DİYE KİTABI ÇIKTI.İlgilenen
kardeşlere duyrulur
ceyhun
Posts: 30
Joined: 04 Mar 2008, 11:20

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by ceyhun »

Abdüllatif wrote:Bir yanlış anlaşılma söz konusu olmalı. Derginin yeniden çıktığı falan yok. Öyle bir şey olsaydı önce bizim haberimiz olurdu.

Ama tebrik ederim, helal olsun; güzel yazmış.

Zahid Akmanlar, Zekeriya Karamanlar zamanında bize çok zarar vermiş insanlar ve adamların ne halt oldukları bu Deniz Feneri meselesiyle de çıktı ortaya...

Tebrik ederim, güzel yazmış Soner Bey.
Önemli tesbitleri var.

"Doğruya doğru" demek HAKKANİYETin gereğidir.
Yılmaz Haksöyler
Posts: 129
Joined: 31 Dec 2007, 22:07
Kan Grubu: AB (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by Yılmaz Haksöyler »

İçimizdeki diğer hainler de böyle bir bir anlatılsa da herkes kimin ne olduğunu anlasa..

Kim bilir belki Ergenekon İddianamelerinin devamında bizim cemaati anlatan bir bölüm de çıkar... :)
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by mehmetemin »

eh eden bulur derler.
dergah
Posts: 318
Joined: 30 Nov 2007, 23:53
Kan Grubu: B (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by dergah »

Haksöyler hocam inşallah dediğiniz gibi olursa çok hayırlı ve uğurlu olur cemaatimiz için.Bizde kardeşlerimizde hainleri görürler...Ah ah malı götürenler bi meydana çıksa abiler harika olur
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

İSLAM DERGİSİ YENİDEN Mİ ÇIKIYOR?

Post by asım »

Haberi bile (velevki yalan olsa) heyecanlandırıyor.

Giriş sayfalarında :
"İslam Dergisi, ilk sayı Ekim'de!
İslam Dergisi, üç ayda bir yayınlanmak üzere ilk sayısını 1 Ekim 2008 tarihinde çıkarıyor. Derginin ilk sayısı hem pdf formatında abonelerin email adresine gönderilecek hem de web'de html formatında islamdergisi.com adresinde yayınlanacaktır. Dergi tamamıyla ücretsizdir.

İslam Dergisi, Ehl-i Sünnet çizgisinde hadis, fıkıh, tefsir, siyer, İslam tarihi ve İslam kültürü başta olmak üzere çeşitli İslami konularda yazıların yayınlanacağı ilmi bir dergidir. İlahiyat fakültelerinden birçok akademisyen ile diyanet mensuplarının yazıları dergimizde yayınlanacaktır. "

diyen "http://islamdergisi.com" adresinin cemaatemizle bir ilgisi var mı acaba?
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
Yılmaz Haksöyler
Posts: 129
Joined: 31 Dec 2007, 22:07
Kan Grubu: AB (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by Yılmaz Haksöyler »

İlgisi olduğunu sanmıyorum bu bir.. İkincisi ise, "İslam" isminin telif hakkı Zinde'de olsa gerek ve izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Gerçi şu da var, Gülçocuk diye dergi yayınlanıyor, piyasada... Onun da telif hakkının bizde olması lazım ama adamlar yayınlıyor..

Atı alan üsküdarı geçmiş anlayacağınız.
Pış pış yavrum, uyumaya devam.
mstf
Posts: 185
Joined: 30 Nov 2007, 16:43
Kan Grubu: A (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by mstf »

Aleykum Selam Mustafa Bey, http://www.islamdergisi.com sitesinin grubumuzla bir alakasi bulunmamaktadir. Bilginize sunar hayirli günler dileriz...

MESAJINIZ:Selamin Aleyküm http://www.islamdergisi.com sizinle yada iskenderpasa cemaatiyle bir alakasi var mi?

http://www.iskenderpasa.com cevabı
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
asım
Posts: 280
Joined: 01 Sep 2007, 17:58
Kan Grubu: A (+)

İSLAM DERGİSİ YENİDEN Mİ ÇIKIYOR?

Post by asım »

mstf wrote:Aleykum Selam Mustafa Bey, http://www.islamdergisi.com sitesinin grubumuzla bir alakasi bulunmamaktadir. Bilginize sunar hayirli günler dileriz...
Çabanız için teşekkür ederim, Allah (c.c.) razı olsun.
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by mehmetemin »

arkadaşlar telif işleri kolaydır.

mesela şimdiki vakit gazetesinin ismi anadoluda vakittir.ama birini küçücük yazar.

çünkü bu gazete ilk çıktığında adı vakitti sonra kapandı akit oldu oda kapandı anadoluda vakit oldu.

yani bunun gibi islam dergisi ile islamdergi gibi bir bitişik yazmayla bile telif sorununu hallederler.

veya bir çok yerde görürüsünüz.

zinde metal san tic ltd şti
zinde demir san tic ltd şti
zinde demir döküm san tic ltd şti de birbirinden farklı aynı piyasada rekabet eden firmalar olabilir.
erwaa
Posts: 65
Joined: 19 Feb 2011, 20:16

Re: Soner Yalçın'dan İslam Dergisi Analizi

Post by erwaa »

yazı cok güzel di.hersey dosdogru.
RABBİM TEKKEMİZE BAĞLILIĞIMIZ ARTIRSIN. dünya malı elimize gectıgınde kendımızı kaybedenlerden olmamak duasıyla
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”