Nazlı Ilıcak'dan bir yazı

Post Reply
mstf
Posts: 185
Joined: 30 Nov 2007, 16:43
Kan Grubu: A (+)

Nazlı Ilıcak'dan bir yazı

Post by mstf »

Yıllardır "Atatürk' ü putlaştırmayın; tabuları kırın" dedik durduk. Demokratik bir ülkede, gerçeklerin bilinmesinin memlekete hizmet eden büyük adamların değerini aşındırmayacağını, birçokları gibi biz de söyledik. Aksine aziz bir hatırayı ideolojik kalıba sokup "dokunulmaz" ilân ederseniz, daha fazla düşman üretirsiniz; insanları kutuplaştırırsınız.
Atatürk, skolastik zihniyete karşı çıkmıştı; maalesef, yıllarca böyle bir zihniyetin malzemesi yapıldı; resmen kullanıldı.
Ortaçağ'da, skola adını taşıyan okullarda ilâhi bir kisveye büründürüldüğü için, ilim, bir dogma, "değiştirilmesi mümkün olmayan bir doğru" olarak okutuldu, öğretildi. "Atın kaç dişi var?" diye hayvanın ağzına bakılacağına, kutsal metinlere müracaat ediliyor, dünyanın güneşin etrafında döndüğünü deneyler neticesi tesbit eden Galileo, bu yüzden, engizisyon mahkemesinde yargılanıyordu. Skolastik kelimesi, tabuların hüküm sürdüğü, değişmez doğruların bilimsel gerçek diye öğretildiği "skola" adını taşıyan okullardan üretildi. Oysa Atatürk, "Bizim devlet idaresinde takip edeceğimiz prensipler, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz" diyecek kadar dünyeviydi ve dogmalardan uzaktı.
Yukarıdaki cümlesi bile, yıllarca kamuoyundan gizlendi. Çünkü belli ki, o sözleriyle dinlere karşı düşüncesini seslendiriyordu. Halk bunu bilmemeliydi. Sene boyu birçok gerçeğin üstü örtüldü.
Atatürk'ü, bir inatlaşmanın, bir kavganın tarafı yapmayın" dememiz bundandır. 28 Şubat sürecinde, dindar olduğu farz edilen kimselere, meselâ başörtülü kızlara "Atatürk'ü sever misin?" diye sorarlardı. Daha öncesine gidelim, "Seni sevmek bir ibadettir" cümlesini sarf eden, Atamızın mumyasını terk edildiği Etnografya Müzesi'nden alıp, törenle Anıt Kabir'de toprağa veren Celâl Bayar bile Yassıada'da, diğer Demokrat Partili arkadaşlarıyla birlikte, "Atatürk düşmanı" olmakla suçlanmamış mıydı? 1981'de, 12 Eylül döneminde, bir yıl boyunca, "Atatürk 100 yaşında" kutlamaları düzenlendi. Yapılan eziyet ve işkenceler bu kılıfla örtülmek istendi. Zaten her askeri müdahale, "Atatürk' ün kurduğu cumhuriyeti koruyup kolluyoruz" diye meşrulaştırılmadı mı?...

http://www.sabah.com.tr/2008/11/03/habe ... 01D96.html
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”