İSLAMİ ÇALIŞMALARDA HİZMET VE METOD KİTABI

M. Es'ad Efendi hakkında bilgiler, hatıralar, vs.
Post Reply
erhan3471
Posts: 72
Joined: 15 Nov 2007, 13:07
Kan Grubu: A (+)

İSLAMİ ÇALIŞMALARDA HİZMET VE METOD KİTABI

Post by erhan3471 »

Bölüm Misyonumuz
Misyonumuz :

• Şahıs olarak hepimiz Allah'ın kullarıyız , ona kullukla vazi¬feliyiz. Hayatımızın asıl işi budur. Tüm peygamberlerin , tüm mü'mini kamillerin , tüm evliyaullahın üzerinde en çok meşgul olduğu en önemli mesele ; bu fani hayatın , geçici devrenin sonunda pişman olmayacak şekilde nasıl geçirilmesi gerektiğidir.

• Bu kulluk görevini bize ve bütün insanlara Allah yüklemiş¬tir.

• Yaratılış gayemiz ; kulluk ( Zariyat 51 / 56 ) ölüm ve hayat , hangimizin daha iyi davranacağını denemek içindir ( Mülk 67 / 2 ). Kulluk ölünce biter ( Hicr 15 / 99 ).

• Şu anda yeryüzünde bütün insanlar Hz. Adem ( as )' dan kardeştirler. Müslümanların İslam kardeşliği vardır. Bütün bunların yanında bizim grup olarak bir de tarikat ihvanlığımız var. S 12

• Bütün insanlar peygamberimizin ümmeti. Müslüman olanlara ümmeti icabet , olmayanlara ümmeti davet denili¬yor. Ümmeti icabetin vazifesi , emri bil ma'ruf nehyi anil münkerle diğer insanların da İslâm olmasını sağlamaktır.

• Müslüman olmuş ümmeti icabetin de yetmiş üç fırkaya ayrılacağını peygamberimiz haber vermiş , bunların içinde de bir tanesinin fırkayı naciye olduğunu biliyoruz ve buna ehli sünnet vel cemaat veya sevadül azam yolu diyoruz.

Mübarek bir taife

• Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor ;
" Ümmetimden bir bölük halis insan , Allah'ın emrini icra etmeye devam edip duracaktır , taki Allah'ın takdiri olan kıyamet kopuncaya kadar. Kendilerini yardımsız bırakıp terk edenler ve muhalif çıkanlar onlara bir zarar veremeyecekler ve onlar insanlar üzerine hakim ve galip olacaklar."

• “ Ya Rabb , bizleri bu mübarek taifeden kıl ; bize senin dinine has hadim , sünneti nebeviyye'ye hakiki tabi olmayı nasib buyur ; bizi cahillerden , gafillerden , küçük hesap peşinde olanlardan , meselelerin özüne inmeyen bihaber muhaliflerden , zalimlerden ve yardakçılarından koru. Bize tevfikini refik eyle ; bizi mansur ve müeyyed ve muzaffer kıl ; zikrinde , şükründe , hüsn-i ibadetimizde bize daima yardım buyur ! " (Amin) S : 13

• Şunu vurguluyorum : Allah'a sonsuz Hamd ü senalar olsun ki , bizi Kur'an - ı Kerim yolunda , takva yolunda tam olan bir yolda , ifrad ve tefritten uzak ; dinin özüne , temel çizgilerine tamamen mutabık bir yolda yürüyen bir cemaat eylemiştir. Ben bunu , " Kıyamete kadar daima hakkı tutan , hakkı des¬tekleyen bir taife mevcut olacaktır , onlara yardım etmeyen , çelme takmaya çalışan insanların onlara zararı olmayacaktır. Kıyamet kopuncaya kadar , böyle iyi insanlar bulunacaktır." hadis - i şerifinde bahsedilen taife olmamızı temenni ediyo¬rum , umuyorum."

• Misyonumuz ; İslami çizginin dışına sapmadan , sünneti seniyyeye bağlı , çağa uygun , aşırılıktan uzak , takvaya dayalı müslümanlık.

• Böyle evrensel bir yapıya sahip olmamıza rağmen , bizim hızımızın yavaşlatılması , başarımızın yüzdesinin düşürülme¬si , sıradan bir grupcuk haline düşürülmemiz için çok büyük çapta hakkımızda engellemeler olduğunu biliyoruz . Ama di¬yoruz ki ; " Hasbünallah ve ni'mel vekil."

• Biz bunları niçin yapıyoruz ? Biz Peygamber Efendimizin bize vermiş olduğu örneğe , modele uymaya , sünneti seniyyc -i nebeviyye'ye uygun , her yönünden tam bir faaliyet gös¬termeye çalışıyoruz.

• Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvere'de askeri , si¬yasi , ekonomik , kültürel faaliyetlerde neler yaptıysa ; biz de hayatın her dalında faaliyet göstermeliyiz. S : 14

• Çünkü biz Pey¬gamber Efendimizin , bize emretmiş olduğu , bırakmış oldu¬ğu vazifeleri kendi çağımızda , zamanımızda devam ettirmekle görevliyiz. Bunları yapmaya çalışacağız.

• Biz bu çalışmaları yapmak isterken , böyle çalışmaları yapmak iddiasında bulunan başka gruplarla eşit durumda değiliz. Pozisyon itibariyle hepsinin önünde ve üstündeyiz. Çünkü biz Allah'ın Rızasını düşünüyoruz , takva yolunu tutmuşuz. İhlas ve takva gibi manevi , tasavvufi , irfani vasıflar olmadığı zaman çalışmaların başarılı olmayacağını bildiğimiz için ve o yolları tuttuğumuz için onlardan üstünüz. Diğer çalışan gruplar bu konuda bizimle denk değil. Tasavvufla ilgilenmeyen bir grup bizimle denk değil.

• Tasavvufla ilgilenen gruplar ise , bizim elemanlarımız kadar çeşitli ilimlerde ilerlememiş oldukları için yine bize denk değil... Tasavvufi çeşnileri itibariyle şeriate bağlılıkları bizim kadar belirgin olmadığı için , yine bizimle eşit değildir.

• Camiamız olarak potansiyelimiz var. Ben bizim potansiyelimizi çok az kullandığımız kanaatindeyim. Ben bizim seviyemizi mensup olduğumuz Dergâhı İlahi'nin şerefiyle mütenasib görmüyorum. Gelişmenin doğruluğumuzla doğru orantılı olduğunu görmüyorum. % 100 doğru olupta , gelişmesi % 10 olan bir topluluk , herhalde bir tarafında bir kusur olan bir topluluk demektir. S : 15

• Bizim kusurumuz , arkadaşların ittifakla üzerinde bastırdıkları kusurdur. " Bizim tekkemizde her şey yapılıyor ama , tasavvufi faaliyet , irşad ve tebliğ çalışması yapılmıyor , az yapılıyor. Çok az yapıldığı için de fanatik ve palavracı başka grup¬lar , keramet ticareti yapan başka gruplar daha önde gidiyor¬lar. Tabi biz bunların karşısına kerâmet ticareti yaparak çıka¬mayız.

• Biz soyluluğumuzu ve vakarımızı korumak babında , geliş¬menin , büyümenin % 10 da kalmasına razı oluyoruz .Biz tekkeye ihanet eden , tekkenin mantığına aykırı hareket eden bir insana , Mısır'a sultan bile olsa dirsek çevirebiliyoruz. Ama , bu vakar , ciddiyet , olgunluk ve istiğna içinde yine de büyümemiz lazım.

• Yeni yapılanmamız başarılıdır , maddi bakımdan…Yolu¬muzun doğru olduğunu bilip , onunla ilgili bir davet , irşad çalışması içinde olmanızı en mühim bir vazife olarak görü¬yorum. Ticari şirketlerimizdeki amaç bile dinîdir , tasavvufidir.

• Yeni yapılanmadaki hizmetleri adeta sivil bir toplumun yapılanması tarzında götürüyoruz da ; bir tekke heyecanı , neşesi ,aşkı , şevki ,ürpertisi aşılama konusunda bir çalışma yapmıyoruz. Bu bir eksikliktir.



• Eksiklerin giderilmesi , yanlışların düzeltilmesi eksiksiz faaliyetlerin yapılabilmesi için ;
" Önce insaf , sonra ilim , sonra İslam , sonra nefs terbiyesi , sonra irfan sonra aşk u şevk , say u gayret , amali saliha , hay¬rat u hasenat , tebliğ , irşad , cihad ; sonra zafer ; sonra saadeti dareyn ; cennet ve cemalullah Yol varsa budur , bilmiyorum başka çıkar yol. " S : 16
• Ciddi günlerde yaşıyoruz ve takdiri ilahi bize çok ciddi görevler tevcih ediyor. Hizmetin mutlaka çok iyi bir şekilde yapılması lazım. Hizmetlerin iyi yapılmaması , sonuca çok menfi tesir yapacaktır.
• Mutlaka organize olmak zorundayız , mutlaka pasif Müslümanları aktif hale getirmek zorundayız. Çalışmayan insanları az veya çok , çalışmalara katkıda bulunmaya getirmek zorundayız. Çalışanları daha fazla çalıştırmak zorundayız. Yeni hizmet ve çalışma sahalarında gerekli olan bilgileri süratle toplamak ve o sahalarda gerekli yeni çalışmaları mutlaka yapmak zorundayız.
• İnşaallah Türkiye'yi , Asya'yı , Afrika'yı , Avrupa'yı , Ameri¬ka'yı , Avustralya'yı , hatta dünya'yı , feza'yı KOTKU dergahlarıyla , ilim ve irfan merkezleriyle dolduracağız ; camiler , okullar , yurtlar , kolejler açacağız ; parklar , bahçeler , korular tesis edeceğiz ; çeşmeler , köprüler , yollar yaptıracağız , kütüphaneler kuracağız , kitaplar yayınlayacağız , yeni yeni radyo televizyon müesseseleri açacağız . Hep Allah rızası için , Resulullah Efendimizin aşkıyla , evliyaullah hürmetiyle , ümmete hizmet duygusuyla ,..ta ki herkes ilmin , irfanın , şeriatı garra’nın , yüce Kur'an'ın pak tasavvufun , güzel ahlakın , maddi ve manevi kemalâtın değerini , önemini gözden kaçırmasın , gafil ve cahil kalmasın , dünyada ve ahirette me'yus ve mahrum olmasın diye. S :17
• Hepimizin şahsi işi var , memuriyeti var , çalışması var , ka¬zanç kapısı var. Ama müşterek çalışmalarımızın da olması la¬zım ! İmanımızın gereği olan kollektif bir İslam dayanışma¬sının ortaya konulması lazım !
• Bu yapılamıyor. Peki müslümanların sözcülüğünü kim ya¬pacak ? Müslümanları dünya üzerinde kim müdafaa edecek, menfaatlarını kim koruyacak , avukatlığını kim yapacak , bek¬çiliğini kim yapacak ? ( İşte bu iş bizim omuzlarımıza yüklen¬miş bulunuyor.)
• Tabi bizim müslümanlar üzerinde oynanan oyunları bil¬memiz ve bu oyunlara gelmememiz lazım ! Bunun için sos¬yal bünyemizin çok kuvvetli olması lazım. Sosyal bünyenin kuvvetli olması için de sosyal bünyeyi bir arada tutacak çok kuvvetli elemanların olması lazım. Bu meseleleri anlamış in¬sanlara ihtiyaç var. ( İşte o elemanlar sizsiniz , biziz.)
• Bunun için de müslümanlar hem çok uyanık olacak , hem de tam derviş olacak ! Derviş olmayınca bu meseleler çözül¬mez !...
• Dervişlik ; Şeriatın emirleri , tarikatın incelikleri , kalbin amelleri , irfanın kaideleri üzerine bir yaşam tarzıdır. Yoksa dervişlik olsaydı tac ile hırka , biz dahi alırdık otuza kırka.
• Onun için bizim tasavvufi ahlâka ; yani Allah'ın razı olduğu Ahlâkı Muhammediye'ye sahip olarak çalışmamız lazım. S : 18
• Bizim yurt içinde , yurt dışında yapacağımız işler var. Biz , grup olarak önemli bir grubuz . Az bir insan değiliz ve kaliteli bir grubuz. Yani bugün emin olun , Türkiye'yi yöneten insanlar , bizim düşüncelerimize saygı duyuyor ve bizden destek istiyor , Allah'a hamdü senalar olsun.
• Bunu bilmemiz lazım. Yani biz biraz daha ciddi çalışırsak , dünya politikasında da kısa bir zaman sonra gündeme tesir edecek hale gelebiliriz. Ama bunun için çok organize çalış¬mamız lazım.
• Biz işleri götürürken , kardeşlerimizin ekonomik durumlarının ve geçimlerinin bozulmamasını esas alıyoruz.


• Yurt dışında organize olmamız lazım ! Tabanımızı sadece Türkiye'nin içinde yayarsak , Türkiye'nin sarsıntıları dolayı¬sıyla dar bir tabandaki çalışmalar sekteye uğrayabilir. Binae-naleyh tabanı Türkiye dışına mutlaka genişletmek durumundayız ; mutlaka...! Mutlaka bir ayağınız yurt dışında olmalı. Bunu hazırlamaya çalışın.
• Mutlaka Türkiye içinde iyi insanları bulup , onlarla bütün¬leşmek gerekiyor. Bütün iyi insanların bütünleşmesi lazım. Onun için muhabbet ziyaretleri , muhabbet sohbetleri yapın ! Sizin kendinizin olan arkadaşlarınızın dışında , size yakın olan arkadaşlara ziyaretler yapın , çeşitli gruplarla tanışın. Kimseyi suçlamayın. Böylece bir muhabbet genişlemesi , mu¬habbette genişleme içinde olmalıyız. Başka gruplarla birlik ve beraberliği sağlayıcı çalışmalara önem vermeliyiz. S :19
• Çalışmalarımızın kültürel boyutunu sağlamak için , bu ze¬mini sağlamlaştırmak için , bu kaynağı harekete geçirmek için mutlaka hepimizin İslamı çok iyi öğrenmesi lazımdır.
• Bizim camiamıza mensup bir kardeşimiz , bizim camiamıza mensup olduğunu söylemekten , bir sır saklar gibi çekiniyor. Ama başkaları öyle yapmıyor ; daha başka , daha hırslı çalış¬malar yapıyor. Tabii , onlar da kendi kararınca bir şeyler yap¬mağa çalışıyorlar . Bazen bizi taklid ediyorlar , bazen başka yönlere gidiyorlar.
• Bizim yolumuz doğrudur , moderndir , güzeldir , vurucu¬dur , sonuç alıcıdır.
• Bizim camiamız hem Türkiye'de çok eşsiz bir camiadır , hem de dünyada eşsiz camiadır. Böyle olmasına rağmen ele¬manlarımızı bir yan faaliyet olarak , hayatlarındaki çalışmala¬rın bir çeşnisi , bir küçük yüzdesi , bir küçük parçası olarak hizmet edici elemanlar halinde görmekten muzdaribiz. Yani Müslüman , ihvanımız ama , hayatının faaliyetleri içinde tekke ile bağlılığı , tasavvufla bağlılığı ve tekkemize faydası % 1, 2, 3. Bu yanlış bir görünümdür. O kişinin yanlış bir yolda ol¬duğunun alametidir. Biz bu faaliyetlerin full - time olması ge¬rektiğine inanıyoruz.

• "Ben tekkeye hizmet etmeyeceğim , İslâm'a hizmet edeceğim " diyen bir insanın mantığına şaşılır. Tekkenin faaliyeti islami faaliyettir... Organize bir faaliyettir...Düşünülerek yapılan bir faaliyettir. Sıradan bir faaliyet değildir ve görüyorsunuz başka grupların faaliyetlerinden de farklıdır , üstündür , moderndir , sağlamdır. S:20

• Hepinize bulunduğunuz yerdeki ihvanımızı tanımanızı , defterlemenizi , yazmanızı , yaşlı ve genç hepsini öğrenmenizi tavsiye ediyorum.

İhtilafta taraf olmayın
• İhtilafta taraf olmamaya gayret edin. İhtilaf çıkarmamaya gayret edin. İhtilafı kapatmaya çalışın. Eğer yaraları tedavi edemiyorsak , bizde bir sıhhatsizlik var demektir. Bir hastalık var demektir. Bu hususta da dikkatinizi çekerim.
• Biz , bize zulmedenleri affetmeseydik , bir çok kimse ile şu anda selamlaşmamamız gerekirdi. Çünkü açıkça bize haksızlık etmişlerdir , hakkımızı çiğnemişlerdir , dine aykırı hareket etmişlerdir. Ama affetmek , önemli bir husus olmuş oluyor.
• Bizim camiamız - elhamdülillah - takvayı şiar edinmiş olan büyüklerimizin yolunun devamıdır , onların izidir. " Çünkü en hayırlı azık takvadır. " ( Bakara / 197 )
• Üç temel gayemiz var : Eğitim ; İnsanları eğitmek istiyoruz. Yardımlaşma ; İyi insanların birbirleriyle her yönden yardımlaşmasını istiyoruz. Dostluk ; İyi insanların birbirleriyle dostluklarının tesis edilmesini istiyoruz. S : 21


Ana vasıflarımız
• Bizi öteki insanlardan ayıran ana vasıflarımız :
a) Vahdaniyet ehli olmamızdır . Asıl amacımız ; Rabbimizin emrini çiğnememek , karşısında suçlu duruma düşmemeye çalışmak , kulluk vazifelerimizi güzel yapmaya gayret etmek¬tir. Öteki mü'minlerden daha üstün bir mü'miniz. Çünkü şirk karışmamış bir safi imanla mü'miniz.
b ) Diğer bir vasfımız da ; Ümmeti Muhammede yardım etmek istiyoruz. Kadrimiz , kuvvetimiz kadar himmet ve hiz¬met etmek istiyoruz , bir şeyler vermek istiyoruz.
Ahiretin imarını düşünüyoruz
c ) Dünyanın imarından ziyade ahiretin imarını düşünüyoruz. Mü'miniz , iman içinde olanlardan da farklı bir platform üstündeyiz. Takvayı ve ihsanı özlüyoruz. Biliyoruz ki , bunu sağlamak için de kendi içimizde bazı maniler var. Onun için nefsi terbiye ve tezkiye etmeyi esas almış bir topluluğuz. Bu da daha yüksek bir platformdur.
Marifetullaha kavuşmak istiyoruz
d ) Kainatın esrarına ermek istiyoruz. Yaradanı bulmak , marifetullah'a kavuşmak istiyoruz. Onun çaresini arama içindeyiz. Muhabbetullah'ı kalbimize yerleştirmek istiyoruz.
e) Rıdvan-ı Ekber'e ulaşmanın , Allah'ın yüce rızasına ermenin , nar-ı cahimden kurtulup , dar-ı naimine girebilmenin peşindeyiz. (Ali İmran / 185) S : 22
f ) Kardeşlerimizin genel kültür seviyesi yüksek , bilgili görgü¬lü kimselerdir. Çağdaş bir takım vasıtalara sahibiz. En çağ¬daş vasıta olarak sosyal müesseseleri görüyorum. Çünkü en ileri toplumlar , sosyal müesseseleri en gelişmiş toplumlardır. Ecdadımızın sosyal müeseseleri çok kuvvetli idi. Şimdi batılı toplumlarda aynı şeyi görüyoruz.
Bu vasıflar bizi gittikçe müslümanlar içinde de özelleştiriyor , özel bir grup haline getiriyor. Bu vasıflarımız dolayısıyla Türkiye içinde oldukça özel bir grubuz. Geniş bir ihvan dairemiz var.
• Ey içimizde yaşayan , ama bize yabancı olanlar ! Emin olu¬nuz ki bizi tanımıyorsunuz ; yolumuzu bilmiyor , iyi niyeti¬mizi anlamıyorsunuz. Fikrimizin mesajını doğru algılayamamışsınız. Nefsanî zevklerinizin engeli gördüğünüzden , tu¬tulduğunuz vehimlerle , bize yan bakmaktasınız. Bizden manasız bir şekilde korkuyor , düşmanın kucağına sığınıyor¬sunuz. Biz bir köşeye çekilsek memleketi batıracaksınız. Halbuki biz ülkemizin yükselmesini , öncelikle sizin , sonra da tüm insanlığın iyiliğini istiyoruz. Sizin bildiklerinizi de tamamen bildiğimiz gibi , sizin hiç bilmediklerinizi de bilmek¬leyiz. Bize itimad edin , size dış düşmanlar gibi bakmıyor , şefkat besliyoruz. Ola ki bir gün bizi anlar aramıza katılırsı¬nız. Çünkü akıl ve gönül sahipleri için , bizimkinden başka çıkar yol yoktur. Ve kucağımızda bizi taşıyanlara atılacak ye¬terince gülümüz vardır. S:23

Hak yola davet
• Bizler elhamdülillah müslümanız : Âlemlerin Rabbı Allahu teâlânın varlığı ve birliğine bütün kalbimizle , derinden ve çok kesin inanmışız ; küfrü , şirki , ateizmi , İslâm'dan gayrı tüm bâtıl , boş , saçma , sapık , akıl ve ilme zıt , insanların dünya ve âhiretlerine çok zararlı , çağdışı inançları reddediyor ; herkesi akl-ı selime , ilme , mantığa , insafa , körükörüne inanç ve inadı bırakmaya haklı ve doğruyu kabule davet eyliyoruz. Davetimiz Allah'ın emri , Allah Resullerinin -salavatullahi ve selâmuhû aleyhim ecmain - tebliğlerinin devamıdır. Bu Hz. Adem'in , Hz. İbrahim'in , Hz. Musa'nın , Hz. İsa'nın , Hz. Muhammed-i Mustafa'nın bozulmamış , tahrif edilmemiş aslî ve hakikî yolunun yolcusuyuz.



Eski ilâhî dinlerin ilk zamanki mahiyet ve hüviyetini değiştiren ve kendi peygamberlerinin rızası yolundan sapan ve ayrılanların , şaşıran ve sapıtanların doğru yola dönmesini , hakkı bulmasını , hidayete ermesini ve böylecede " İki Cihan " saadetini elden kaçırmamalarını , hem dünyada hem de âhirette bahtiyar olmaları sağlamaya çalışıyor , yani onların iyiliğini istiyoruz.
• Biz müslümanız , Allah'tan korkuyor ve O'na iyi kulluk etmek istiyoruz. Tüm insanlara karşı iyi duygular besliyor , hizmet etmek , faydalı olmak , hayır hasenat yapmak amacını güdüyoruz.
• Gayemiz : " Her şeyin en güzeli"ni yapmak ; kendimiz " en güzel vasıllar " ile muttasıf olmak , dünyada ve ukbada " " en güzel sonuçlar "a ve " en güzel mükafatlar "a erişmektir.
• Mesele makam sahibi , mevkî sahibi , mülk sahibi , varlık sahibi , bilgi sahibi , rütbe sahibi olmak değil ! Mühim olan Allahu teâlâ Hazretlerinin sevdiği kul olmak ! İnsan , Allah'ın sevdiği kul olabilirse ne mutlu ! S :24

Yol , hizmet yoludur
• Derviş hizmet edecek !... Sevap kazanmak için , Allah'ın rızasını kazanmak için yol , hizmet yoludur. Hizmet edeceksin kurda , kuşa , leyleğe , kediye , kuzuya , köpeğe , insana , insan-ı kâmile.... Her şeye hizmet edeceksin !... Hizmet ederse , izzet bulur insan.
Asıl yurt ahiret yurdu
• Biz bu dünyanın geçici bir alem olduğunu biliyoruz. Asıl yerin , asıl yurdun ahiret olduğunu biliyoruz. Asıl kazancın ahiret kazancı olduğunu biliyoruz. Asıl saadetin ahiret saadeti olduğunu biliyoruz. Hedefimiz ahiret ! Ahireti kurtarmak , ahireti kazanmak... Allah'ın ahirette sevdiği kul olarak , cennetine dahil ettiği bir kimse olabilmek... Ana felsefemiz , bizi başka insanlardan ayıran felsefe , kafa yapısı , düşünce , zihniyet bu... S : 25 / 26 / 27
• İkinci Bölüm Metodumuz :

Sosyal yapılanma tazelemesi yapıyoruz
• Biz de dinimizden aldığımız ana yapı , dedelerimizden gördüğümüz terbiye ve görgü icabı , kardeşlerimizle sosyal yapılanma tazelemesini sağlamaya çalışıyoruz. Vakıflar kurarak , vakıfların her ilde , bucakta , beldede şubelerini kurarak , irtibat bürolarını açarak ; tarih çevre ve kültür dernekleri kurarak ; hanımlar arası , hanımların hizmetlerini topluca götürmelerini sağlamak için birleşmelerini temin eden dernekler kurarak organize olmaya çalışıyoruz.
İnsanları Hz. Adem'den kardeş görüyoruz
• Bütün insanları Hz. Adem dedemizden kardeş olarak görüyoruz ve onlara büyük yakınlık duyuyoruz. Bütün insanlara hizmet arzu ediyoruz. Onların dünya ve ahiretlerini kurtarabilirsek ne mutlu bize. Fakat müslümanları kuvveti diniye ve kuvveti Kur'aniye ile daha yakın bir kardeş grubu olarak görüyoruz. Öncelikle onlara hizmet ve yardım etmek istiyoruz. İbadetlerin en hayırlısının insanlara hizmet olduğunu biliyoruz , büyük bir ibadet olduğunu görüyoruz. Biz de büyüklerimiz gibi , hem dünya , hem ahiret için üzüntü duyan , tasalanan gayret eden insanlarız.
İnsanla ilgili konu ilgi sahamıza giriyor
• İslâmın ilgisinin taalluk ettiği hiçbir konu yok ki , biz ilgilenmeyelim. İnsanın ilgilendiği , insanla ilgili her şey (politika, seçim, piyasa , enflasyon , iletişim , terbiye vs.) bizim ilgi sahamız içine giriyor. Çünkü İslâm , sadece bir köşeye çekilip dindarlık yapmak değil , hayatı mümin bir üslupla yaşamak sanatıdır. Müslüman da dağın başına çekilip , bir köşeye çekilip hayatı terk eden insan değil , hayatın bütün faaliyetleri içindeyken Allahın rızasını gözetebilen insandır. ( Halvet der encümen.)

• Dünya ile ilgileniyoruz. Gözümüzde dünya yoktur ama , dünyanın içinde yaşadığımız için işimiz dünya iledir ; malladır , cemiyetledir , toplumladır , insanladır , eğitimledir , ticaretledir , siyasetledir, devletledir. Onları da , ahireti kazanmak için müslümanın çalışma sahası içine alıyoruz.
Eğitim programlarını niçin yapıyoruz ?
• Aile eğitimi ve dinlenme programlarını muhabbetimiz ziyadeleşsin, birbirimizi tanıyalım diye yapıyoruz. Muhabbet de , dostluk da , kardeşlik de bir ibadettir ve adet tarzındaki ibadetlerin en asılı , en sevaplısıdır , en kârlısıdır. " Kişi sevdiği ile beraber olacağı " için biz sevgiyi de bir çalışma konusu olarak alıyoruz. Sevmeyi de öğrenmeye çalışıyoruz. O da bir öğretim meselesi ve sevme galiba bizim en mühim işimiz ha¬yatımızın en mühim işi olacak. S: 29
• Sevginin müsbeti hakikaten sevmektir , dost olmaktır , fedakarlık yapmaktır , hediye vermektir , hizmet etmektir. Bir de hakkın sevgisiyle, hakikatin , imanın sevgisiyle o güzellikleri tahrip edenlere karşı da bir tavır koymaktır. Cihad da bu sevginin gereğidir.
Asıl önemli vasfımızın bilimsel olması lazım
• Bizim asıl önemli vasfımız , bizim grubumuzun asıl önemli vasfının bilimsel olması lazım. Çünkü en büyük başarı bilimsellikle sağlanıyor. Bilimsellik yarışında geri kaldığımız nisbette , hizmetlerimizde ve başarılarımızda da geri kalacağımızı bilmemiz lazım.
Hiçbir muhatabımız baştan dışlanamaz
• Bizim metodumuz , hiçbir muhatabı başında dışlamadan , bütün insanlara yönelik bir çalışma yapmaktır. İnsanlar , Hz. Adem'den kardeş olduğu için herkesi seviyoruz. Onun için bizim metodumuz daha geniş bir metod. S : 30



İrfan yolu inkar edilerek bir yere varılamaz
• Bizim metodumuz , insanın imanını kuvvetlendirme metodu olduğundan faaliyetlerimizi tasavvufa göre tanzim ediyoruz. Allah'ın rızasını kazanma yolu tasavvuf olduğu için , kim tasavvuf düşmanı ise haksızlık ediyordur , o da bizim karşımızdadır. Bir partiden bir şahıs , politikadan bir şahıs , yönetimden bir şahıs , ilahiyattan bir şahıs olabilir. Tasavvufun İslamın özü olduğunu , tasavvufi terbiye almadan hiç bir şey yapılamayacağını anlamayan insanlarla elbette bir arada olamayız. Biz , irfan yolunu inkar ederek bir yola varanı görmedik ; onlarla da bir ilişkimiz yok.
• Bizim çalışma tarzımız bir tür takvaya dayanır. Allah korkusuna dayanır. Allah'ın razı olmayacağı bir faaliyetin içinde biz yokuz ! Çekiliriz , Allah'ın razı olduğu bir iş yapmak isteriz. Takva yolunda yardımlaşmada varız ; takvasızlıkta , dine imana aykırı durumda yokuz.
Biz tasavvufi yolda yürüyen insanlarız
• Bastıra bastıra , rahat rahat ve alnımız açık olarak ;" Biz tasavvufi yolda yürüyen insanlarız " diye çekinmeden rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yolun takva yolu olması dolayısıyla , Allah'ın rızası yolu , ihsan , ihlas yolu olması dolayısıyla biz bu yolda yürüyeceğiz. Bizim camiamıza giren bir insanın sıcak , bir iklime girdiğini fark etmesi lazım. Bunun için de eski nesil ile yeni nesil birbirini daha iyi tanımalı ; bütün ihvan birbirini tanımalıdır. Toplantılar bunun için bir vesiledir. S :31
• Bizim çalışmalarımız Yunus Emre , Mevlana İbrahim Hakkı Erzurumi , Eşrefoğlu Rûmi , Bahaeddin Nakşibend , Abdülkadir Geylani , Şehâbeddin-i Sühreverdi Efendilerimiz gibidir. Biz o yoldan yürüyoruz.
• Biz , insanları nefis terbiyesine , tezkiye-i nefse marifetullah'a götürmeye çalışıyoruz. Talebenin bize muhabbetini şirk diye tavsiye etmeye çalışırlar. Yapacaksan sen , İslâm aleminde putlaştırılmış kimselerle uğraş.

• Bizim dergahımızın çok bariz bir özelliği , ilahiyat dışındaki pekçok meslekten pekçok kardeşimiz var ; mühendis , doktor vs. Doktor kardeşlerimiz güzel organize oldular , müesseseler kurdular ve kendilerini ispat ettiler.
• Biz hiçbir zaman şeriatın dışında , Kur'an-ı Kerime aykırı , sünneti seniyyeye aykırı bir davranışı , küçük bir jesti bile tasvib etme zihniyetinde değiliz.
Koyu bir şer’i şerif bağlısıyız
• Ben , çok koyu bir şer'i şerif bağlısıyım. Hem de bu sonradan olma bir hastalıkla değil ; çocukluğumdan beri olan bir şeydir. İlkokul , ortaokul çağlarından beri böyle. Bu vasfım hiç değişmedi. Herkes de beni bu bakımdan tenkit ettiler. Üniversitede de elhamdülillah hep bu yüzden tenkid edildim. Sakalımdan dolayı , kravat niye takmıyorum diye....filan. Çok koyu olduğumuz , tavizsiz olduğumuz ve tutucu olduğumuza dair sözler söylendi. Ben onları yazsalar da kabrime koysam diye de düşünüyorum.
Asıl vazifemiz
• Asıl vazifemiz :Hakkı bilmek ve Hakla beraber olmaktır. Tek başına olabiliriz , babamız karşı olabilir. İbrahim(as) hakkı temsil ettiğinden dolayı bir kişi de olsa cemaattir. Bütün şehir halkı tefrikadadır.
• Bizler elhamdülillah müslümanız ; İslâm'ı canımızdan çok seviyor , onu yaymak , tanıtmak , yeryüzüne hâkim kılmak ; ayrıca müslümanlara da hizmet etmek , onları tehlikelerden korumak , sayılarını artırmak , güçlendirmek , mutlu kılmak istiyoruz.
Metodumuz sabır ve sevgi metodudur
• Bizim metodumuz , tasavvuf yolunun metodu sabır ve sevgi metodudur. Meşakkati vardır , sıkıntısı vardır bu yolun. Sabredeceğiz ve hizmetlerimizi severek yapacağız. Bizim büyüklerimiz birçok ülkeleri sevgiyle fethetmiştir. Bizim metodumuz Yunus'un , Eşrefoğlu Rûmi'nin , İbrahim Hakkı hazretlerinin metodudur. Şeyh Yusuf Hemedani hazretleri doksan bin mecusiyi severek , dostlukla , ziyaretle müslüman etmiş. Savaş son çaredir. Ondan önce yapılacak çok işler vardır. S :33
Sevmeyi öğreneceksiniz
• Bizim metodumuz sevgidir. Sevmeyi , sevgi ile hareket etmeyi öğreneceksiniz. Sevgi birçok yaraları tedavi eder ; birçok müşkülleri halleder ; sevgiyle papaz müslüman olur ; herkesin gönlünü kazanırsın. Balkanlar , Orta Asya , Afrika ve Endonezya'nın fütuhatı sevgiyle , dervişlerle olmuştur. Silahla olmamıştır.
İslâmın gelişmesi için dua etmeliyiz
• Gelişme , yardım Allah'tandır. Allah'a dayanmayan bir çalışmanın faydası olmaz , bu bilinsin. Allah'tan istememiz , dua etmemiz lazım. Niye yağmur için dua ediliyor da , İslâm'ın gelişmesi için dua edilmiyor. Yağmuru dua ile yağdırıyor da Allah , İslâmı dua ile geliştirmez mi ? Geliştirir. Allah sevdiği kulun duasını kabul eder. Allah'ın sevgili kulu olmak lazım.
Palavradan sevmekle olmaz
• İnsanları birleştiren , toplayan güzel huydur , tatlı dildir , temiz kalptir , ahlakı hamidedir , cömertliktir , insanları darmadağın eden haşinliktir , sertliktir , kavgadır , tersliktir. ( Ali İmran : 159 ) Onun için Türkiye'de bir şey olmuyor. Onun için o kadar destekliyoruz , şöyle böyle yapıyoruz ; fazla bir şey olmuyor neden ? Sertlikle bir şey olmaz , kavgayla , edepsizlikle kaş çatmakla , suçlama ile olmaz. Palavradan sevmekle de olmaz. Yapmacık sevgi ile de olmaz ; gerçekten seveceksin. Bizim metodumuz sabır ve sevgidir. Bunu öğrenin. S:34
Komuta merkezi olan kalb sıhhatli çalışmalı
• İlk işimiz , en mühim işimiz : Kendi kalbimizin pasını silip , onu ışıl ışıl yapıp çalışır hale getirmek ve şu imanı kalbimize sağlamca yerleştirmektir. İman kalbe yerleşecek , insan hakiki mümin olacak. Hakiki mümin olmayan insandan hiç bir hayırlı iş çıkmaz. Nakıs insandan kamil iş çıkmaz ; nakıstan mücahid filan olmaz. İmanı eksik olan insan her şeyi berbat eder. İrşad Çalışması en önemli , ana , kilit , ön , baraj çalışmadır. İnsanı yöneten uzvu , komuta merkezi kalbi ışıl ışıl olmadıktan sonra , sıhhatli çalışmadıktan sonra insan bu ana çalışmayı yapamaz.
• İmanı kalbe yerleştirmek , kalbimizi çalışır hale getirmek , İslâmın ruhunu kavramamızdır. Bunu kavrayamazsak bizim mücahidliğimizden , müslümanlığımızdan bir fayda gelmez. Bize de faydası olmaz , başka kimselere de faydası olmaz. Bu faydayı sağlamanın yolu da tasavvuftur. Onun için tasavvuf yolundayız. Ananevi bir inatla bu yolu götürüyor değiliz ; yol bu olduğu için bu yoldayız.
Ana gaye takvaya ulaşmaktır
• Bütün ibadetlerden gaye takvaya ulaşmaktır ; yani tasavvuftur , iç terbiyesidir. Bu eski devrin bir modası değil , eskimez bir vazifedir. İslâm'ın ana vazifesi , ibadetlerin hedefi , gayesidir. Onun için bunu sağlayacağız. Onun için tasavvuf bir zevk mesleği değildir. "Allah'ın takva sahibi kullara nice nice ikramlan vardır. O bakımdan en önemli gayeyi hiç atlamayın. Hizmet ediyoruz derken , ana meseleyi unutmayın." S : 35
• Beğendiğiniz iyi Müslümanlar , evliyaullah , çevrenizdeki salih kimselerin öteki insanlardan farkı ; bunların hareketlerine hakim olan kalplerinin ışıl ışıl , pırıl pırıl olmasıdır.
İlimlerin en yükseği marifetullah ilmidir
• İlim , alimler , hocalarımız başımızın tacıdır. İslâm ilme ve alime çok büyük önem verir. Bir ilimde müslümanların hiçbir temsilcisi ve hiçbir araştırıcısı olmazsa , bütün müslümanlar vebal alırlar. İlimlerin en yükseği marifetullah ilmidir. Fakat ihmal edilen bir dünya bilgisi de , müslümanlara ahiret azabı sebebi olabilir. Ben en son , yavaş yavaş ekonomik ilimlere , iktisadi ilimlere daha çok önem vermeye başladım.

Yaptığın işi güzel yap
• Müslümana yakışan , yaptığı işi güzel yapmaktır. Tekniğine uygun yapmaktır , en mükemmel yapmaktır. Dini bir heyecanla ilim ve tekniğe çok önem veriyoruz. Bilgisayar kullanmayı öğrenin. Bunun için iyi bir yabancı dil gerekir , öğrenin. " Başarının Prensipleri " kitabını okuyun.
Karşınızdaki insanın sevilecek yanını bulacaksınız
• Karşınızdaki insanı sevmeyi öğreneceksin. Sevilecek tarafını bulacaksın. Gülün dikeni olduğunu düşünüpte tenkit etmek olabilir. Dikenli bir çalıda , gül gibi güzel kokulu , güzel görünümlü bir çiçeğin olmasını düşünmek , iyimser düşüncedir. Her insanın dikeni vardır, gülü vardır , gülünü göreceksin ordan seveceksin. " Dikenini sev , dikenini medh et , dalkavukluk et " demiyoruz.
• Sevgi bizim metodumuzdur , tasavvuf metodudur. Sevgi metodunu hiç ihmal etmeyin. Zaten içiniz kâmil bir iman ile parıldadığı zaman seversiniz. Tekkelerimizde , dergahlarımızda , tasavvuf yolumuzda bizim öğretmek istediğimiz sevgidir. Kardeş olun , birbirinizi kusuruna rağmen sevmeyi öğrenin. Sevgiyi unutmayın.
“ Hizmet ediyorum ” diyenleri irfan terazisiyle tartın
• Bizim çok düşmanlarımız var. Şeytan , nefis , rakipler. Müslümandır ama , senin iyiliğini istemez , ayağına çelme takar. Herkese ajan demiyoruz ama rakipler var , hasetçiler var. Sahte birtakım organizasyonlar var ; topluyorlar toptan satıyorlar. Pasifize ediyorlar , oyalıyorlar. Bunlara dikkat edin. Mümin feraset gözüyle bunları anlayabilir. Kafir müslümanların gelişmemesi için düzenler kurar , öyle uğraşır. Benim burada ümidim , hakkı görebilme kabiliyetinizde. Hizmet ediyorum diyen insanları , hizmet ediyorum diyen organizasyonları irfan teraziniz ile tartın. Kimseye peşin bir ön yapı söylemiyorum , hürsünüz !

Önce hakkı bil

• Önce hakkı bil , kimin hak ehli olduğunu o zaman anlarsın. O adamın bu adamın peşinde koşmaktan önce hakkı bil. Bu çok önemli. Bir takım şeylere körü körüne bağlanmak yok. Hür olun , hizmetleri kendiniz tespit edin , yapmaya çalışın. Bir başkası engellerse itibar etmeyin. O hizmeti yapmak isteyen öteki insanlarla işbirliği yapın. Bütün bunları yaparken hedefi kaçırmayın , hizmetten geri kalmayın. S : 37

Hizmeti körü körüne yapmayın

• Hayrı körü körüne yapmayın ; hizmeti körü körüne yapmayın. Sonucunu görerek yapın , ikna olarak yapın. Aldanmayın , oyalanmayın. Ne hizmet yapmışsınız ölçün. Koca koca laflarla , meydanlarda nutuklarla bu olmaz. 20 sene , 30 sene geçiyor , ortada bir şey yok. Yanlış hedefler gösterirler , asıl hedefi şaşırmayın.

Hizmeti yaygınlaştırıp , herkesin lider olmasını sağlayın.

• Allah'ın iyi kulları hiçbir yerde eksik değildir. İslama hizmetin çeşitli yolları , müesseseleri vardır. İslâm , bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hale gelirse , emperyalizm tek hedef haline gelmiş o kimseyi yok eder. Bunun için hizmeti yaygınlaştırıp herkesin lider olmasını sağlamak lazım. S: 38

Hocalar pasif bırakılmış

• Hizmet yaygın olmalı , her müslüman lider olmalı. Her müslüman gayretli olmalı , her müslüman lider olsa , bayrak yere düşmez , hizmet hiçbir şekilde aksamaz. Onun için ben sivriltilmiş liderlerin karşısındayım. Beğenmediğin insana fırsat ver , bak nasıl becerir. Hocalara hiç görev vermemişler , pasif olmuş. Versen o da bir hizmet yapar. İttiba etsen , iktida etsen , tabi olsan , yük yüklesen , herkes öğrenir her şeyi. Siz de öyle. Acemilik süresi bir ay, iki ay , altı ay, bir sene sürer , öğrenir.




Her biriniz lider olmalısınız

• Her biriniz lider olacaksınız. Lider olmalısınız. Aksi halde , islâmi gelişmeyi söndürür bu emperyalistler. Çünkü dünyanın her yerinde elleri var , kulakları var. Onun için hizmeti yaygınlaştıracaksınız. İsrail Filistin'de Ebu Cihad'ı öldürdü ama , eli sapanlı çocuklarla başa çıkamıyor. Emperyalizm , bir lidere bağladığı bir yığın insanı , üzüm salkımını sapından tutar gibi , istediği yere götürüyor. Onun için teşkilat kurdurtuyorlar , teşkilatın başına kendi adamlarını hain bir kimseyi koyuyorlar. Öteki insanların hepsini üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar.
• Bir yere bağlanıp da, ondan sonra pasifize olmayın. Tek merkeze bağlarsan , liderleri öldürürler veya kendilerine uydururlar. Veya ajan haline getirirler , O zaman bütün teşkilat karşı tarafın istediği şekilde yönetilmiş olur. Tehditle , tabancayı şakağına dayayarak yaptırırlar , ajan yaparlar. Hizmetten geri durmayın. Hizmeti yapmaya her biriniz bir lider olun. Türkiye'de 2 milyon lider. Ne güzel. S : 39

Tek başınıza kalsanız da hakla beraber olun

• Müsaadeli , ağabeyli , bilmem neli şey yok. Tâbi olmayın kimseye. Bana da tâbi olmayın. Bana tabi olursanız beni sıkıştırırlar. Sen bu adamlarına şöyle yaptır derler. İslama tabi olun , Allah'ın emrine tabi olun. Allah'ın dinine hizmet edin. Tek başınıza da olsa kendinizin dünyada kalmış tek adam olduğunu düşünün.

Kimse kimseye hürriyetini vermesin

• Yapabildiğin imkanlarla İslama hizmet etmeğe çalış. Ama , bu arada senin gibi aynı hedefe yürüyen başka insanlar varsa , onlarla da işbirliği yap. Yapmıyorsa silkele at be. Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın. Kimse kimseye hürriyetini vermesin. Hürriyet aziz şeydir. İnsan ancak Allah'a kul olur. ( Fatiha : 5 ) Organizasyonun en güzeli budur.





Dergilere siz de hizmet edin

• Ben de müesseselerimizin bir hizmetçisiyim.Ne bu dergiler benimdir , ne bu vakıf benimdir , ne bu din benimdir, ne de bu yola hizmet benim inhisarımdadır. Hepimiz aynı gaye için çalışıyoruz. Hiçbirimizin şahsen bu işlerde menfaati olmamalı. Ben de bu dergilere sizin gibi , kendi kazancımdan , kendi imkânımdan destek veriyorum. Bu dergilere siz de
hizmet edeceksiniz. S :40

Basın en büyük kuvvettir

• Haberleşme ve yaygın eğitim en önemli çalışma. Ve bir toplumun en uyanık insanları , basınla ilgili olan insanlardır. Çünkü basın hayat demektir. En önemli silah basındadır , en büyük kuvvettir. İnsanların uyanması için en iyi alettir. Basını fethedeceksiniz , basına sahip olacaksınız . Bunlar olmazsa , böyle geri kafayla da İslama hizmet edemezsiniz.
• Ben 27 yıl çalışıp emekli olmuş , imkanı olan bir insanım. Ben hocayım. Nihayet Hocamızın ihvanımıza hizmet etsin diye görevlendirdiği bir hizmetliyim. Dini bir vazifem var. Ne diye basınla ilgileniyorum. En önemli hizmet bu olduğundan.
Basın hayatı önemlidir. Kitap yazmak statik bir çalışmadır , zaman dışıdır , aktüaliteden kopmaktır. Aktüalitedcn kopamayız. Aktüalitenin daha içine girmek için , hayatın tam içinde olmak için , Türkiye'nin tüm meselelerine vakıf olmak için , kulağımızın delik olması için , haberleşmeyi sağlamak için haftalık derginin gerekli olduğu kanaatinde olduğum için bu sahaya önem veriyorum.

Haberleşmeye dayanmayan cihad cihad olmaz

• Haberleşmeye dayanmayan cihad cihad olmaz. Birbirinden haberi olmayan insanları fena aldatırlar , fena yenerler. İslama en güzel hizmet vasıtası basındır. Onun için buna önem verelim. Siz de olanca gücünüzle katılın. Bundan daha mükemmel bir silah bilmiyorum. " Gücünüz yettiğince silah hazırlayın " ( Enfal : 60 ) Siz kolejlere , kurslara , müesseselere sahip olamazsınız , karşı gruba mesajınızı başka türlü anlatamazsınız ama , sizin yayınınız , onların içindeki insanlara mesajınızı götürür. S : 41

• Lütfen beni de sivriltmeyin. Her biriniz kendiniz hizmet edin. Ben ölebilirim , başıma bir hal gelebilir , hastalanabilirim , yurt dışına gidebilirim. Bir tek kişinin çalışmasına bağlı olan bir çalışma çalışma değildir.

Süper insanları sevmiyorum

• Tek şahsa bağlı olan faaliyetleri , doğru faaliyet olarak görmüyorum. Onun için , böyle sivri başlar üretmeyi de uygun görmüyorum. Bu bakımdan süper insanları da sevmiyorum. Süper insanların büyük tehlikeleri vardır. Süper insan biraz mağrur olur. Bize normal insan , normal eleman , tabii eleman , her haliyle beşer olan , beşer tabiatlı elemanlar lazım.

• Olağan üstü insanlar İslama büyük hizmet edebilirler ama , toplum onlarla beraber yürümeli. Toplum beraber yürümediği zaman , her yerdeki olağan kişilerin gelişmelerini baltalarlar. Hepimizin omuzunda büyük veballer , sorumluluklar var. Bu davaya hizmet sadece belli kimselerin görevi değildir , her müslümanın görevidir. Hepiniz vazifelisiniz , sorumlusunuz , vebaliniz var. S : 42

• Hepinizi şuura , göreve , İslama hizmete , hakka tabi olmaya , körü körüne hareket etmemeye , olanca gücünüzle bu davaya omuz vermeye davet ediyorum.

Basın sahasına yerleşelim

• Basın sahasına yerleşelim. Elbirliği ile İslama güzel hizmetler edelim. Basına en büyük önemi veren , dikkati çeken bizim grubumuz oldu. Dergi sizindir , öyle bilin. Siz de yazı gönderin , dertleriyle dertlenin , işleriyle ilgilenin , maddi bakımdan destek olun.

• Bir başarı için ;kaliteli eleman kadrosu ve finansman gücü lazım. Parasız olmuyor , para bizim vasıtamız. Biz paranın kölesi olmayalım. Parayı İslama hizmet ettirelim. Dünyalık gerekiyor. Peygamberimiz zamanında da öyle idi. Ebubekir ve Ömer ( r.anhüm ) ve diğerleri servetlerini Peygamberimizin hizmetine verdiler. İslam , o büyük servetlerin tahsisiyle, büyük mücadelelerden böyle yüz akıyla çıkmıştır.

Yetişmiş insanı kazanmak en kestirme yoldur

Kaliteli eleman yetiştirmek en önemli işimizdir. Bu uzun ve çok masraflı bir yoldur. Buna ne kadar para harcasak yeridir. Bunun kestirmesi , yetişmiş insanları kazanmaktır. Yetişmişleri irşad edip , ikaz edip ,uyarıp bizim cephemizde bizim için çalışan insanlar haline getirmek en önemli çalışmalarımızdan biri olmalı. Buna bütün gücümüzle çalışmalıyız. Az masraflı ve sonuç itibariyle çok daha faydalı. S : 43

• Bunun bir yolu basındır , bilimsel neşriyattır. Diğer yolu arkadaşlıklar , dostluklar , merhabalar , komşuluklar , akrabalıklar , ziyaretlerle insanları kazanmaktır. Her biriniz bir insan kazanmaya gayret edeceksiniz. Çevrenizdeki insanları başka insan kazanmaya teşvik edeceksiniz.

• Müslümanlar birbirlerinin kan kardeşlerinden de önde gelen kardeşleri olduğu için , onlara hizmet etmeyi önemli bir gaye olarak karşımızda buluyor kalbimizde duyuyoruz.

Bütün insanların iyiliğini istiyoruz

• Bütün insanlara hizmet etmek istiyoruz. Bütün insanların iyiliğini istiyoruz. Hiç kimseye karşı bir art niyetimiz yok. İnsanları potansiyel bakımdan iyi insanlar haline dönüşebilecek varlıklar olarak da gördüğümüzden , ileride müslüman olabilirler diye de hiç kimseyi üzmek istemiyoruz. Mazlumun dostuyuz ama , zalimin amansız hasmıyız. ( Bakara : 193 )

Dünyada hayrın hakim olmasını istiyoruz

• Biz bütün insanların iyiliğini istiyoruz. Bütün dünyada iyiliğin , hayrın hakim olmasını istiyoruz. Ana gayemiz Allah'ın rızasını kazanmak. Bu işlerden de herhangi bir kimseden ücret veya menfaat de beklemiyoruz. Kendi imkanlarımızı " Bizden sonra hayır kalsın " diye vakfetmeye de hazır durumdayız. S : 44


• İslâmın durumu , iletişimin ilerlediği , bilginin sınır tanımadığı çağımızda oldukça avantajlı. Müslümanlarda da bir uyanış var ama , olması gereken yerden çok geri durumdadır.

Diktiğimiz fidanlar meyve verdi

• Hakyol Vakfının çalışmaları üç ana hedefte toplanır : Eğitim , dostluk , yardımlaşma.

• Eğitim ; öğretmek , öğrenmek ve eğitmek İslâmın en önemli faaliyeti olduğu için vakfımızın faaliyetlerinin bir bölümünü bu faaliyetlere ayırdık. Allah da ; toplu iğne başı kadar bir incir çekirdeğinden , dalları göklere yayılan bir incir ağacı çıkarttığı gibi , bizim mütevazi çalışmalarımızla başlattığımız hizmetlere böyle bir gelişme nasip etti.

• Eğitimciler eğitimi , yaygın ve örgün diye ikiye ayırıyorlar. Biz bunların hepsine yöneldik. Diktiğimiz fidanlar meyve verdi.

Vicdanları eğitecek hocaları yetiştirmek

• Fabrika yapan fabrikayı yapmak gibi biz de , cemiyetleri kalkındıran insanları yetiştiren hocalar yetiştirecek müesseseler kurmaya karar verdik ve hadis enstitüleri , fıkıh enstitüleri kurduk. Çünkü , insanların kafasını eğitmeden , kalbini yıkamadan midesini doldurduğumuz zaman onları canavarlaştırırsınız. Bunun için, ümmete ve millete faydalı olalım diye önce imanı öğretecek , vicdanları eğitecek hocaları yetiştirmeye yöneldik. S : 45

Dergilerimiz bizden size birer mektuptur

• Vaazlarımız herkese ulaşamadığı için , her çağrılan yere yetişemediğimiz için ; kadınları eğitmek için " Kadın ve Aile " dergimizi ; erkeklerin , gençlerin , yetişkinlerin okuması için " İslâm " dergisini ,çocuklar için " Gül çocuk "u ; arkadaşlarımız ilmi çalışmaların liderliğini yapsınlar diye " İlim ve Sanat " dergisini çıkarttık . Bunlar bizden size birer mektuptur. Almanız , okumanız , yaymanız lazımdır. Abone etmeniz okutmanız lazımdır.

İnsanların kalbini ve kafasını düzeltmek

• Sağlık hizmetleri için sağlık vakfını kurduk ve " Panzehir " dergisini çıkarttık. Eğitim çalışmalarımızın başka çeşitleri için ASFA eğitim tesislerini kurduk. İnsanın kalbini ve kafasını eğitmenin değeri çok yüksek olduğu için , Allah'ın rızasını kazanmaya uygun olduğu için bu eğitimi yapıyoruz. Hak yolun ana hedeflerinden birisi ; her türlü eğitim ve öğretim ,talim ve terbiye ,ruhi ,bedeni , sıhhi her türlü eğitim.

• İkinci hedefi ;bir milyarı aşan müslümanlar arasında olması gereken sevgi ve anlayış , birlik ve beraberlik şuurunun tesis edilmesi , kurulması , yani dostluk çalışmalarıdır. Peygamberimiz " müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden değildir " buyurduğu için , biz onların dertleriyle dertlenmek durumundayız. S : 46

İletişime en muhtaç topluluk biziz

Emri maruf , nehy - i münker vazifemiz var. İletişime en muhtaç topluluk biziz. Batılının başardığı iletişim ağını bizim başarmamız lazımdı. O halde bizim iletişime bakışımızı , İletişim faaliyetlerine sarılışımızı da değiştirmemiz lazımdır. İletişim faaliyetlerine harcadığımız masrafı da tariflere sığmaz derecede artırmamız lazım. Gelirinin % 46'sını ayıran ABD'yi düşünün ,Türkiye bütçesini düşünün , müslüman adedini ve cömert müslüman adedini düşünün...

• Yeni şartlara göre onurlu bir çalışma içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Kimsenin hizmetçisi değiliz. Kimseye , ne yapacağımızı sormak zorunda değiliz.

İletişim olmadan cihad olmaz

• Biz , nihayet bir tasavvufi topluluk olduğumuz halde İslâmi cihadta İslâm'a hizmette iletişimin çok önemli olduğunu bildiğimiz için , elimize fırsat geçer geçmez iletişim vasıtalarını elde etmeye yöneldik. Çeşitli dergiler çıkarmaya başladık. Çünkü dergiler , gazeteler , kitaplar iletişim dediğimiz enformasyon olayının malzemesidir. 1985'te yayına başlamış " İlim ve Sanat " dergimizin ilk nüshası önemine binaen iletişim üzerinedir. İletişim olmadan bir mükemmel toplum , teşkilat, cihad mümkün değildir. Kıbrıs harekâtında Türk uçaklarının Türk gemisini bombalaması feci bir iletişimsizlik örneğidir. S : 47
• Allah bizi görevli bir ümmet olarak göndermiş ( Ali İmran : 110 ) insanlar için özel bir misyonla görevlendirilmiş bir topluluk eylemiş bizi. İzzet müslümanlarındır. Müslümana yakışır. ( Münafikun : 8 ) Cihanın adaletinin , sükununun sağlanması ve korunması görevi de sorumluluğumuzdur. Başkasının sultası altında yaşamak bizim izzetimizle kabil-i telif değildir.

• Etrafımızdaki olaylar çok plânlı gelişiyor

• Onun için son derece sorumlu olduğumuzu görüyorum. Etrafımızdaki olaylarında son derece plânlı olduğunu ve elimle tutacak kadar yakınımızda , neredeyse uzansam yakalıyacağım kadar müşahhas bir merkez tarafından , İslâmın aleyhinde çalışmalar yapıldığını adeta görüyorum. Onun için müslümanın her zaman içinde olması gereken uyanıklığa davet etmek istiyorum.

Takva şiarımızdır

• Büyüklerimiz gayemizi : İbadet etmek , itaat etmek , Rasulüne ittika ederek Rızayı Bari'yi kazanmak olarak öğretmişler. İşte bunun için de metodumuz : Emirleri tutmak , yasaklardan kaçmak , bid'atlardan sakınmaktır. Bu da Kur'anî bir tasavvufi tabir olan takva kelimesi ile ifade ediliyor. Takva şiarımızdır. S : 48

Tamamen Kur'anî bir yolda yürüyoruz

• Biz , tamamen Kur'anî , tamamen sünneti seniyyeye uygun kurulmuş bir yolda yürüyoruz.

• Şeriat , tarikat farkı ve çatışması , bir cehalet eseridir. Avrupalıların tasavvufu anlatma tarzına bakacak olursanız ; sanki şeriat bir bağmış insanların boynunu sıkıyormuş , müslümanlar çok daralmış da tasavvuf gelmiş kurtarmış , gevşetmiş bu bağı. Rafızî veya batinî mezhep mensupları kendileri bir yol tutturmuşlar gidiyorlar. İbrahim Hakkı hazretleri marifetnamesinde bunları 12 grup olarak sayıyor. Tasavvuf adına , sapıklık yaşıyorlar. Şimdi böyle insanlar varken elbette tasavvufa karşı çıkacak insanlar da vardır ; ben de başlarındayım. “ Namazın kazası var ama sohbetin kazası yok " gibi bir maskaralık olmaz.

• Biz Allah'ın kullarıyız. Allah'ın emrine itaatle , Allah'ın kelamı olan Kur'an'a uymakla , Rasulü olan habibine ittibâ etmekle görevliyiz.

Mahrumiyet edepsizliktendir

• Allah hidayetini sevdiği kula verir sevmediğine vermez. Tarikatların hepsi adab manzumeleridir , mecmualarıdır , sistemleridir." Bütün vâsıl olanlar edebe riayetle vasıl olmuşlardır. Bütün mahrum kalanlar , edepsizlikten mahrum kalmışlardır. S : 49

Her mürşidin bir terbiye tarzı vardır

• Her yiğidin bir yoğurt yiğiş tarzı olduğu gibi , her mürşidin de müridini terbiye tarzı vardır ; veya her tarikatın bir terbiye tarzı vardır. Nefis terbiyesinde iki büyük metod vardır. Nefsi zayıflatmayı hedef olan tarikatı nefsaniye ; ruhu kuvvetlendirmeyi hedef alan tarikatı ruhaniyedir.

• Riayet etmemiz gereken meselelerin başında ; çalışmalarımızın devamında iyi sonuçlara ulaşmak için ilk sırada imanımızın , takvamızın , ihlasımızın olması gerektiği ayetlerle ortaya çıkıyor. " Ben bu hayrı , hizmeti , çalışmayı niçin yapıyorum " diye herkes kendine sormalı. Maddi menfaat beklemeden , ihlasla yapıyorsa devam etmeli.

• Biz en dinamik toplumuz. Biz cihanın gözleri üzerinde olan bir toplumuz. Cihanın medet umduğu bir toplumuz. " Cihana medet erdirmek için Allah'ın görevlendirdiği toplumuz biz. "( Ali İmran : 110 ) Siz kendinizi sade vatandaş olarak görmeyin. Sade bir müslüman olarak görmeyin. Bilin ki , İslâm aleminin gözü Türkiye'nin üzerindedir. Türkiye'nin de, müslümanlarında ümidi sizsiniz ve biziz maalesef ! Dilerdik ki , bizden başka insanlar , daha çok çok yüksek insanlar olsun ama ; sizsiniz ve biziz. Sen ve ben sahip olursak , sen ve ben kaliteli olursak , İslama biz fayda sağlayacağız. Herkes bizden bekliyor. Bunun misalleri çoktur. S : 50





Misyonumuz büyük

• Bizim büyük görevimiz , büyük misyonumuz var. Allah bize büyük görev yüklemiş , mühim işlerimiz var. Onların hiçbirisinden haberdar değiliz. Allah'ın dinine hizmette vazifeli hizmetlileri , askerleri olduğumuzu unutmuşuz. Çok yanlış , büyük gaflet.

• Onun için ilim öğreneceksiniz ve dünya ile ilgileneceksiniz. Evrensel İslam kardeşliği temenni ve dileklerle olacak şey değildir. Bunun için ben arkadaşlarıma çok acayib şeyler söyledim ; " Türkiye dışından evlenin " dedim. Sudanlı bazı kimseleri evlendirdik burada. İslâm kardeşliği böyle olur. Birbirinden haberdar olmayan insanlardan büyük işbirliği , bir büyük hamle , bir büyük sonuç getirecek iş olmaz.

Allah'ın sevgili kulu olabilmek

• İlk önce tespit edilmesi gereken gerçek : Allah'ın sevgili kulu olmayınca Allah doğru yolu insana göstermez. Allah nasib etmezse istikamet yolu açılmaz. Allah kafirlere , zalimlere , fasıklara hidayet vermiyor ; bunu bilin. Bu sebepten dolayı tasavvuf - marifetullahı elde etme yolu - insanın yemekten , içmekten , havadan sudan , sıhhatten , hürriyetten , her şeyden önce gelen gıdasıdır. Yapılacak ilk iş budur. Kişi Allah'ın sevdiği , Allah'ı seven kul olacak ki , Allah ona hidayet kapısı açsın. S : 51

Ufkumuz geniş olmalı

• Müslüman olarak , Allah'ın yeryüzüne gönderdiği en hayırlı ümmetin bir ferdi olarak , kendimizi adaletle yükümlü ve hakikati bulmakla sorumlu hissediyorum. İlk önce ufkumuzun, geniş olmasını diliyorum. Lütfen ön yargılarla meselelere bakmayın. Onun bunun sözü ile hareket etmeyin. Lütfen gazete , mecmua , televizyon ve radyo münevveri olmayın. Sahte münevver , sahte aydın olmayın ; hakiki aydın olun. Meselelerin özel çözümlerini de kendiniz değerlendirin. Bilim adamı gibi meselelere yaklaşın. Net olarak olayları çözmeye çalışın.




Basın hayatı desteklenmeli
• Bilimsel olmanın bir yolu bilgi edinmedir , bilgiyi tasnif etmedir , depolamadır , gerektiğinde kullanmadır , olayları takiptir ve çok seri haberleşmedir. O bakımdan basın hayatını ömrümüzün sonuna kadar , mal varlığımızın sonuna kadar destekleyeceğiz.

Tek tek iyi yetişmeli
• Tek tek iyi yetişeceğiz. Zaten tasavvuf budur. Kendi dalınızda dünya şampiyonluğuna oynayacağız. Kendi mesleği için haftanın bir zamanını , bir gününü ayırsın. Meslekteki yeni gelişmeler mutlaka takip edilmelidir. İlmin en yeni verileri mesleki mecmualardadır. Mecmuaları takip seviyesine gelemediğiniz bir ilim dalında söz sahibi olamazsınız. S: 52

Kendi mesleğinizden olanlarla irtibatınız olmalı
• Kim olursa olsun , kendi mesleğinizde olan insanlarla irtibatınız olması lazım. İlmin vatanı da yoktur. Bir şahsa bağlılığı da yoktur. Senin gibi düşünmüyorsa bile , ilim adamı ise onunla çok iyi münasebet içinde olmaya çalışmalısınız.

İslam alemini tanıyacaksınız

• Tüm İslâm alemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. İslam ülkelerinden her ülkenin başına bir hain getirilmiştir. İslâm alemini tanıyacaksınız. Her biriniz ve her birkaç kişiniz bir grup teşkil edin , bir ülkeyi seçin tanıyın. O ülkeyle canlı ilişkileriniz olsun. Müslümanlar birbirleriyle çarpıştırılmakta , dışardan destekleri yok. Alimler mağdur , idam edilir ,yok edilir , müslümanlar da koyun gibi sürü halinde dururlar.

• Yurt dışında da büyük hizmetler var. Dünyanın her tarafında Müslümanların bulunduğu her yerde yavaş yavaş bir şeyler yapmalıyız , olmadığı yerlere de gitmeliyiz.

İyi tesir bırakan insan olmalıyız

• Batıda sevgi kuru bir seremoni halindedir. Bizde ise sevgi , fedakarlığı meydana getirecek tarzdadır. " Din samimiyettir." Yapmacık olmayan bir sevgi ile insanları sevmeyi , saymayı , güzel ahlaklı olmayı öğrenmeliyiz. Mutlaka iyi tesir bırakan insan olmalıyız. S :53
• Başarının manevi faktörlerinden çok önemli bir faktör de : Sevgi , saygı ve güzel ahlâktır. Birbirimizin dışındaki insanlarda da sevilecek bir şeyler bulmaya çalışacağız. Ademoğulları birbirlerinin kardeşleridirler. İyi ahlâk karşılıksız bir davranıştır.

Sevmeyi nereden öğreneceğiz ?

• Küsmek kolay , sevmek zordur. Çünkü sevmenin eğitimi yok bir çok yerde. Sevmeyi nerden öğreneceğiz. Tekkeler de olmasa milletin hali harap. " Kem âlât ile kemâlat olmaz " demişler. Kamil insan olacak ki , kamil işler yapılabilsin. Bu da nefis terbiyesine , tasavvufa dayanır. Bu olmadıktan sonra cihad bile olmuyor.

Hak ile beraber olmak birliktir

• Bir mü'minin , bir müslümanın zihninde tüm hareketlerine hâkim olan en önemli duygu : Hakka bağlılık , hakka riayet , hakkı arama , hakkı destekleme , hakla beraber olma duygusudur. Hak sevgisidir. Sizde de bu olsun. Toplulukla beraber olmak , cemaatten değildir. Hakikatten kopmuş olan milyarlarca da olsa tefrikadadır. İnsanın hak ile beraber olması birlik ve beraberliktir ; batıl ile beraber olması tefrikadır.

• Düşmanın içine girerek çalışılması lazım. S:54

• Kendi bünyemizi İslâm alemi olarak kuvvetlendirmemiz lazım. Bu da Bizim Türkiye içinde güçlü olmamıza dayanıyor , dağınık elemanlar olarak değil de , birbirinizle irtibatlı kimseler olmanıza bağlı.

• Birleştirici , dostlukları geliştirici olmak zorundayız. Memleketimiz içindeki tüm grupların İslâmın hizmetine iştirakini sağlamak zorundayız. Küstürmek , karalamak , itham etmek , kızdırmak , zorla günaha sokmak , pasif hale getirmek yok. Onun için , öteki gruplarla dostlukları geliştireceksiniz.





Müslümanların planlama teşkilatı gibi çalışın

• Müslümanlar birbirlerini mutlaka sevecek, derdiyle ilgilenecek ! Ama bunun pratik sonucu ne olacak ? Bunun ardından her türlü yardımın yapılması gerekiyor. Yardımın her çeşidini de yapmayı ve bu arada yardım yapan müesseseler arasında birliği ve koordinasyonu sağlamayı hedef aldık. Kardeşlerimize , İslâm ve müslümanların planlama teşkilatı gibi çalışın dedik. Bizim cami’amıza mensup kardeşlerimizin , yardımlarını bizim planladığımız şekilde yapmasını sağlamalıdırlar kardeşlerimiz.

• Biz , yaptıklarımızın hesabını dahi vermekte zorlanıyoruz. Müslümanlar sanmasınlar ki , sadece yaptıkları kusurlardan dolayı hesaba uğrayacaklar. Yapması gereken vazifelerindeki ihmallerinden dolayı da bir hesap olacağı için , biz bu yardımlaşma işinde de çalışma gerektiğini kabul ettik ve bunu da programımızın içine aldık. S:55,

Üç ana hedef
• Şimdi bu üç ana hedef , " Talim ve terbiye , sevgi ve dostluk , her türlü yardımlaşmayı yapmak ve müslümanlara ulaştırmak çalışmaları " bizim , Hak yol Vakfı ile , diğer vakıflarımız ve müesseselerimizle , Sağlık Vakfı ile , İlim , Kültür , Sanat vaktimiz ile, derneklerimizle yapmaya çalıştığımız faaliyetlerimizdir.

Mümin olmanın şartı birbirimizi sevmek
• Cennete girmek için mü'min olmak şart. Mü'min olmak için de birbirimizi sevme , birbirimizin derdiyle dertlenme , birbirimizle ilgilenme , gönül bağlarımızın sağlam ve kuvvetli , birlik beraberliğimizin tam olması , gerekir. Dostluğun sevabını elde edelim , Allah'ın sevgisine nail olalım ; dar-ı naimi olan cennete girmekten mahrum kalmayalım diye , sevgi çalışmalarının önemine inandığımız için bu konuda çalışmalara giriştik.

• Talebe cennet yolundadır ; ilme çalışmak ibadettir ; ders vermek ve almak cihad seviyesinde sevaptır ; ilmi karşılıklı müzakere zikir ve tesbih gibidir ; ilmi tefekkür ve taallüm gündüz oruca , gece namaza bedeldir ; öğretenin sadakasıdır ; ilmin ehline öğretilmesi Hakk'a kurbiyet , ehlinden esirgemesi o istekliye zulüm sayılmıştır ; ilim öğrenmeye çalışmak her müslüman erkek ve kadın için bir farizadır. İlim için her türlü meşakkate katlanılır , ilim tâ Çin'de bile olsa gidilip öğrenilir. S : 56

• Tasavvuf Kur'an ahlâkıdır , Rasûlullah'ın derûnî ahvâl ve hâlâtı , Şeriatın ince âdabıdır. Tasavvuf , bencillik değil , diğerbînliktir , merhamettir , muhabbettir , hizmettir ; lâf ebeliği ve söz kalabalığı değil , samimiyet , ihlâs ve hikmettir ; kalp temizliği , irfan yüceliği ve amel-i sâlih üreticiliğidir ; kıyl u kal değil , güzel haldir ; taşa karşı gül , zehire karşı panzehirdir ; gözlere nur , gönüllere sürürdür.

• Tasavvuf deliyi velî yapar ; taşkını uslu kılar ; taş bağrı ısıtır , yumuşatır ; merhametsizi rikkatli , katı kalpliyi gözü yaşlı eder ; şaşkını , gafili zulûmâttan nura çıkarır ; deryada çırpınanı sâhil-i selâmete ulaştırır ; cahili eğitir , marifet hazinesi eder ; çölü , çorağı irfan pınarlarıyla sular , yeşertir ; çobanı sultanlaştırır , sığ bilgiliyi ummanlaştırır ; kişiyi halka makbul ve mergûb , Hak'ka mahbûp eder ; topraktan yaratılan insanı nurlandırır , melekleştirir , Rahmân'ın huzuruna lâyık eyler, iltifatına ulaştırır.

• Tasavvufla samanlık seyran , daracık yerler adetâ meydan olur. Tasavvufla gaflet ve körlük izale edilir. Mü'minin basiret gözü açılır ; dünya sevgisiyle harabe haline gelen kalpler , Allah aşkına mâmur olur ; mânevi zulmetler dağılır , insanın içi dışı pürnûr olur ; Mümine bir zindan olan şu köhne cihan , gerçek bir gülistan haline gelir.

• Tasavvuf dinimizin özü ve gerçek anlamı ; asıl gaye olan İnsan-ı Kâmil olmanın yolu ve yöntemidir. S : 57

• Tasavvuf , tüm devirlerde olduğu gibi , hattâ onlardan daha fazla , 20. yüzyılın şu stresli , sinirli , gerilimli , bunalımlı , şüpheci , aceleci , dertli , hasta ve bedbaht insanında " nerede ? " diye gece gündüz aradığı , yalan yanlış yerlerden sağlamaya çalıştığı gerçek mutluluğun ilâhî yolu ve anahtarıdır. O halde , sen de bu önemli ve hayatî konuya ciddiyetle eğil , bu nurlu ilâhî yola gir , iki cihan saadetini bul !






Ulu'l- emr âlimlerdir

• Ulemânın makamı , peygamberlerin varisliği makamı , halifeliği makamı olduğu için , ümmet onlara emânet edildiği için , Peygamber Efendimiz'den sonraki ümmetin de bey'atı ulemâyı muhakkıkî nedir. Ulu'l - emr âlimlerdir. Çünkü zaten Alim olmayan kimse işin başına gelirse kıyameti bekleyin!" diyor Peygamber Efendimiz.

Yol Peygamber Efendimiz ( s.a.s )'in yoludur

• Bizim onlardan farkımız İRFAN ve TAKVÂ'dadır. Biz onlarca üretilen kuru , gaddar ve materyalist ilminde insanlığı felakete götürdüğünü açıkça görmekteyiz. Biz ilmin formülü için îmanı , iyi niyeti , güzelliği , sevgiyi , irfanı , edebi , ahlâkı , terbiyeyi , vefayı , feragati , tevazuu , insafı , adaleti... de ilave etmiş şahane bir medeniyetin yeni filizleri ve vefalı evlatlarıyız. Cennet yolu olduğu için ilm'e aşıkız ; Efendimiz : " Allah güzeldir , güzelliği sever " buyurduğundan sanat'ın hayranı , kemâlin , olgunluğun , güzelliğin meftunuyuz. S : 58

• Yolumuz , tasavvuf yolları içinde ilme bağlılığı ile , ilim adamı yetiştirmesi ile , ilim yolunda yürümesi ile , ötekilerinden " farklılaşmış olan bir yol... Yâni , bizim yolumuzun bariz vasfı , yöneticilerimizin , mürşidlerimizin , şeyhlerimizin , büyüklerimizin her birisinin bir çok ilimde ihtisas sahibi olmasıdır. Hem din ilimlerinde , hem de bunun dışında başka ilimlerde mütehassıs olmalarıdır. Enteresan bir şeydir bu.. Bir mutasavvıfın aynı zamanda farz edelim ki , astronom olması ; bir mutasavvıf şeyhin aynı zamanda bir fizikçi olması ; bir mutasavvıf şeyhin aynı zamanda bir tabip olması enteresan bir şeydir. Bizim yolumuz böyle gelmiş , böyle devam ediyor.

• Elhamdülillah ilimle beraberiz , ilimle içiçeyiz. Allah'a hamd ü senalar olsun... Allah bizi bu güzel nimetinden ayırmasın... Çünkü , ilimden ayrıldığı zaman , herkes zarar eder. Ve bir milletin yükselmesi ilimle oluyor. Teknolojinin ğelişmesi ilimle oluyor. Ekonominin de derlenip toparlanması ilimle oluyor. İlim sayesinde insan , o sahalardaki müşkillerini hallediyor. Demek ki her şeyin temeli ilim... S : 59/60/61



3. Bölüm TESBİTLER

Aksiyonun canlı kalması için hasmın olması lazım

• Önümüzdeki yıllarda geçtiğimiz yılların , asırların rövanşını alacak durumda olabiliriz. Bazen şükürle imtihan olunuruz, bazen sabırla , çevremizdeki olayların boyutları , vehametleri , cesametleri , düşmanın kuvveti , bunlar bizi korkutmaz. Aksiyonun canlı kalması için hasmın olması lazım.

• Bugün İslam ülkelerinin çoğunda diktatörlük vardır. Cezayir en güncel meselelerden birisidir. Çünkü burada batı demokrasiden vazgeçiyor.Haksızlıkların karşısına çıkma alışkanlığı edinmeliyiz.

• Mutlaka dış müslümanlarla ilgili bir merkez kurmamız lâzım. Müslümanların meselelerini dünyada bir bütün olarak incelememiz lâzım. Kafamızın genişlemesi lâzım.

İslâm toplumları şu anda hasta

• İslâm toplumları bu iletişim meselesinin önemini anlayamıyor. İslâm toplumları İslami şuur bakımından şu anda hasta. Okuyanlar batı kültüründen etkilenmiş , okumayanlar tamamen mahrum kalmış. Sırf İslâm için düşünen , İslam için çalışan , bütün meseleleri İslâmi ölçüden gören hiç denecek kadar az insan var. İslâm düşmanları hem içerde hem dışarda atakta , müslümanlar ise hasta. Bu hastalığın tedavisi de yine iletişimde. Anlatacaksın , öğreteceksin , öğrenecek. S:62

AT'ye fiilen girmekteyiz

• Avrupa Topluluğuna gireriz - girmeyiz münakaşalarına ben gülüyorum. Resmen müracaatimiz var ; fiilen girmekteyiz , Tren devam ediyor öbür ucu AT . Şu anda kötü bir akıbete doğru seyir halinde bulunuyoruz. Bu seyir halinde bulunuşumuzu bilelim.






Avrupa'daki değişmelerde Katolik Kilisesinin rolü

Güncel olayların en başında gelen olay , Avrupa'daki değişmelerdir. 25 yıl önce AET kurdular. Şimdi AT oldular. Ve BAB olup ortaya finans koydular. Avrupa'nın bu birleşmesinde , Rus tehlikesinin Avrupa'dan Orta Asya ve Çin sınırına kaydırmasında Katolik kilisesi büyük rol oynadı. Rusya'nın parçalanır gibi görünmesi de güncel olaydır. Bu parçalanma değil , fazla safralarını atmaktır. S :63

Yeni dünya düzeni"nde hedef " İslâm alemi "dir

• Evet dünyada kutuplaşma değişti. Amerika ile Rusya barıştı , Avrupa devletleri birleşti ama , din , kilise, milliyet ve medeniyet taassup ve katılıklar bütün şiddetiyle devam ediyor. Kurmak istedikleri yeni dünya düzeninde İslâm'a ve müslümanlara yer vermek asla istemiyorlar. Hedefleri tüm İslâm alemi ve bu arada aziz ülkemiz. Paylaşılmak istenen de ülkelerimizin yerüstü ve yeraltı servetleri , petrolleri , stratejik madenleri , toprak bütünlükleri , hürriyet ve istiklalleri....

Araştırma enstitüsü eksiğimiz

• Yugoslavya'nın , Kafkasya'nın elimizde bir Türkçe haritası yoktur ; utanç verici bir durumdur. Bir araştırma enstitümüz yoktur. İlksav'da Dış Türklerle ilgili kurduğumuz enstitülerin mutlaka çalışır hale gelmesi lazım. Savaş Stratejisi Enstitüsü ; Stratejik Araştırmalar Enstitüsü kurmamız lazım. Haritalar , çeşitli yardımcı malzemeler orada bulunması lazım. Harita yok , düşünce yok , bilgi yok , görgü yok , çalışma yok , enstitü yok , tahlil yok , takip yok , nüfus sayımız yok. Oradan dost yok , tanıdık yok , bildik yok. Böyle gaflet , böyle tembellikler , böyle ataletler , böyle cahillikler olunca , bir şey olmuyor.

Görüş ufkumuz süratle genişlemekte
• Aklımızın ucundan bile geçmezken yüce mevlâmız bize Kafkasya'yı , Orta Asya'yı açtı ; önümüze göz kamaştırıcı fırsatlar yığıyor. Nazar değmesin , maşallah , neredeyse dünyanın en büyük devleti oluvereceğiz. Televizyon yayınlanınız Amerika'dan sonra dünyada ikinci , devlet adamlarımız yeni Türk devletlerinde heyecan , sevinç ve gözyaşı dolu konuşmalar yapıyor , güzel anlaşmalar imzalanıyor. Milletçe eziklikten , komplekslerden , çekingenlikten, tereddütlerden sıyrılıyoruz. Görüş ufkumuz süratle genişlemekte , yaş ortalaması çok genç , çok canlı , çok potansiyelli bir milletiz ; kör dünyayı aydınlatır , cihanın tüm halklarına hayrı , hakkı , mutluluğu , kardeşliği sağlayabiliriz , insanlığa iki cihan saadetinin yollanın gösterir , rehberlik edebiliriz....

Tarihî hasımlarımız gelişmemizden korkuyor

• Tarihi hasım , rakip ve düşmanlarımız ,bizim derlenip toparlanmamızı istemiyor , büyüme ve gelişmemizden korkuyor , zenginlik ve mutluluğumuzu kıskanıyor , aramıza sun'i ayrılıklar , zararlı fitneler sokuyor , ahalimizi bâtıl fikirler peşinde sürüklemeğe çalışıyor, topraklarımıza göz dikmiş , aziz vatanı bölmeğe , parçalamağa , içinde kendilerine bağlı bize düşman devletler kurmağa , zenginlikleri böylece sömürmeğe hevesleniyor. Kimse bu tarihi düşmanlarımızın entrika ve oyunlarına alet olmasın " Müminler kardeştir " hakikatini aklından çıkarmasın!

Müslümanların strateji eksikliği

• Müslümanların bir stratejisi yok. Dünyanın her tarafında mağdur ve perişan. Ermenilerin Güneydoğu Anadolu'ya saldırma planları var. Bu meçhul değil ama biz bilmiyoruz ve bunun karşısında da ne yapmamız gerektiğini düşünmüyoruz. S : 65

• Bizim de Orta Asya ile bağlantı kurmamız lazım. İran'ı mutlaka halletmemiz lazım. Irak'ın içinde ne yapabiliriz ? Onları düşünmemiz lazımdır. Suriye ve Lübnan birer Ermeni devletidir , halbuki İslâm ülkesi bilinir.

• Politik oyunları , siyasi dalavereleri , planları stratejileri bilmemiz lâzım. Bunların karşısında politik ilimlerle uğraşan kardeşlerimiz karşı planlar , stratejiler kurmalı. Teknik konularla ilgili olan kardeşlerimiz hayatını , bunların karşısında bunların hizmetlerini bozacak hizmetlere yönlendirmeli , müslüman hale getirmeli.





İletişim cihazlarına sahip olmalı

• Dünya politikasına etkinliği olacak bir grup , bir devlet bir ümmet böyle zayıf çalışmalarla bir noktaya varamaz. Bugün ümmetin radyo istasyonlarının , TV kanallarının olmaması , iletişim imkanlarının zayıf olması , neşriyatının eksik olması çok acı bir durum. Her türlü iletişim , muhabere , irtibat cihazlarını mutlaka sağlamamız lâzımdır.

İslâm dış politikasının ortaya konulması lazım

• İran'la , Irak'la , Suriye ile , Mısır'la Türkiye'nin problemleri vardır. Bunlar mutlaka halledilmesi lazım. Mısır'la Sudan'ın , Mısır'la Libya'nın , Libya ile Tunus'un , Tunus'la Cezayir'in problemleri var. Bunlar mutlaka halledilmeli. Bunun için de bir İslâm dış politikasının ortaya konulması lazım. S:66

• İç ve dış politikada kuzey - güney hattını bozacak ve bütün müslümanları birleştirecek , bütün bitaraftarı böyle bir oyunun içinde rol almaktan dışta bırakacak bir büyük çalışma içine mutlaka girmek lazımdır. Bizim kuzey - güney stratejisini çizen düşmanlara karşı mücadelemizi Yugoslavya'da kazanmamız , Kafkasya'da , Orta Asya'da kazanmamız lazımdır. Kazanamazsak savaş Türkiye'de olur , Mekke'de olur.

• Kafkasya'da bir takım olaylar cereyan ediyor. Tacikistan'da savaş , Afganistan'da kavga var. Hindistan , Keşmir , Seylan'da zulüm var. Amerika tatbikatlarında düşman kuvvetlerini kırmızı ile gösterirken , artık şimdi yeşil gösteriyor. Batıdan doğuya doğru , İslâm ülkelerinin kuzey hudutlarında yangınlar var.

İsrail'in " Büyük İsrail " kurma çabası

• Ortadoğuda İsrail var ve " Büyük İsrail " i kurma çalışmaları içinde. Ermenilerin Türkiye'de çok net olarak görülen bir “Büyük Ermenistan” çalışmaları var. Haritaları bile yapılıyor. Eski ODTÜ rektörü Kemal Kurdaş rektörlük yıllarında : “ Türkiye'nin daha elli yıl yaşayacağına kanaatim yok " diyordu Özal da : " Ortadoğunun haritası mutlaka değişecek " demişti. Bu sözlerden , Türkiye'nin zarar göreceği çok net olarak anlaşılıyor.
• Yunanistan'ın büyük bir ideali var. Güneydoğu'da bir kürt devleti kurulacak deniyor. Açıkça söylüyorum ki ; Türkiye'nin bölünme tehlikesi bahis konusudur. Biz aynen Bosna - Hersek'in durumuna düşebiliriz. Yıllar yılı Sırplar ;"Balkanlar'da müslüman bırakmayacağız " diye çalışıyorlar , hazırlanıyorlar. Fakat bizim kardeşlerimizde hiç bir çalışma yok. S :67

Arnavutluk'a büyük önem verilmeli

• Balkanlarda Arnavutluğa büyük önem vermek gerektiğini düşünüyorum ; çünkü nüfusu ,kültürü ve yapısı itibariyle bize yakındır, müstakil bir ülkedir. Onunla Kosova ve Sancak'a ve Yugoslavya'ya yardım sağlayabiliriz ; orasını bir üs olarak kullanabiliriz. Makedonya'ya yardım sağlayabiliriz. Bulgaristan'ı önemli görüyorum ; ilişkilerimizi geliştirmeliyiz ve Balkan ülkeleri ile ilgili çalışmaları çoğaltmalıyız.

Kafkasya önemli bir bölge

• Kafkasya'yı önemli bir bölge olarak görüyorum. İçindeki yurttaşlarımız , dindaşlarımız , gönüldaşlarımız dolayısıyla….Burada bizim onlarla bütünleşmemize bir set çeken , Gürcü ve Ermeni duvarı var... Tabii bunun da düşünülmesi , halledilmesi lâzım. Azerbaycan'a çok önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü , kardeşlik bağlarımız yanında Orta Asya'ya ve Kazakistan'a doğru açılan sahaların üzerindedir. S : 68

Doğu'da İran çok önemli

• Doğu'da İran'ı çok önemli bir ülke olarak görüyorum. İran'la bizim zıtlaşmamızın tarihte hiç bir faydası olmamıştır İran'la biz problemlerimizi çözebilirsek , Güneydoğu Asya ve Orta Asya'yla tıkanıklığı açmış olacağız , bütünleşme imkânı bulacağız ; bunu mutlaka yapmalıyız !... İran'ın 50 - 60 milyon nüfusu , bizim 60 milyon nüfusumuzla birleştiği zaman , batının istediği her şeyi yapmak zorunda olmayan bir güç oluşturabiliriz. Gerçi bunu politikacılar düşünmüşler ve CENTO vs. gibi kuruluşlar ile, birtakım işbirliği çalışmaları yapınışlardır ; ama , verimli bir tarzda işletememişlerdir.



Irak’a farklı bir bakış

• Irak'a bu adamların gördüğü gözlükten başka bir gözlükle bakmamız ve mutlaka problemleri çözmemiz lazım. İki komşu ülkeyiz , Amerikanın gözlüğüyle meseleleri görmek zorunda değiliz. " Irak'ın bütünlüğüne saygı duyuyoruz " sözü güzel bir şeydir ama hakikaten saygı duyup da , meseleyi beraber çözersek ; yorganını hırsızlara kaptıran Nasreddin Hocanın durumuna düşmeyiz. Irak'ın kurtulmak için bir tek çaresi vardır : " Biz Osmanlı zamanında Türkiye ile beraberdik " deyip , Türkiye ile birleşmek... Belalardan kurtulmak için başka türlü seçeneği yok !... Suriye ile de aramızın düzeltilmesi lâzım. Çünkü hududun öbür tarafında , hududun bu tarafındaki ailelerin yarısı vardır ; kültürümüz aynıdır , halklar aynı halklardır.

Akdeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı kurulmalı

• Akdeniz'i önemli bir bölge olarak görüyorum. Doğu Akdeniz , Afrika'nın kuzeyine doğru Suriye ,Lübnan ,Ürdün ,Mısır ,Tunus ,Libya, Fas bizim eski eyaletlerimizdir. Oralarla ilgili çalışmalar yapmamız lâzım. Ticari işbirlikleri yakınlaşmaya sebep oluyor ; ekonomik işbirlikleri sonunda siyâsî iş birliklerine dönüşüyor. Akdeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı kurulmasını teklif ediyorum. S :69

Yeni değişiklikler

• Dünyada yeni değişiklikler oluyor , yeni düzenler kurulmağa çalışılıyor. Bizim bu düzen içinde hedef alındığımızı ve oyunun , bizim üzerimizde ve bizim zenginliklerimize karşı olduğunu bilmemiz lâzım !... Kendi avantajlarımızı düşünmemiz ; avantajları bizimle birleşen diğer milletlerle bütünleşmemiz lâzım!.... Allah c.c. siz okuyucularıma ve ülkemize iyi günler göstersin , bizim hakkımızda kötü düşünenlere fırsat vermesin....

• İslâm alemindeki en büyük eksiklik : VAHDET ! Müslümanların en tehlikeli , en zararlı düşmanı TEFRİKA !
Girmeden tefrika bir millete , düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez !

Hiçbir Müslüman fert veya toplumu , hiçbir Müslüman fert ve topluma düşmanlık etmesin , aleyhinde çalışmasın , dedikodu etmesin , hattâ kırıcı tenkit yapmasın ! Daima olumlu , birleştirici , yapıcı , bütünleşici , büyüme yönünde , ortaklıklar , işbirlikleri , ittifaklar yolunda çalışsın!
Başarının , zaferin , huzurun ,mutluluğun , iki cihan saadetinin yolu budur. S :70

• Müslümanlar eğer ezilmemek , sömürülmemek , horlanmamak dışlanmamak , yağmalanmamak , öldürülmemek , mazlum ve mağdur duruma düşürülmemek istiyorlarsa gerçek İslam’a , Kur'an'a dönsünler.

• Müminler , izzetle , şerefle , itibarla , rahat ve müreffeh yaşamak huzur ve saadete ermek , yüce manevi derecelere yükselmek iki cihanda bahtiyar olmak temenni ediyorlarsa en çok ihlâslı , iman-ı kâmilli , irfanı tahsile say'ü gayret eylesinler.

Avrupa rakip
• Avrupa bize dost değil rakip. Şimdi batı çok büyük projeler peşinde. Arkalarında da kilise var . Şimdi fiilen askeri birlik , siyasi birlik kurma peşindeler. Comecon ve Varşova paktını çökerttiler ve Rusya ile Avrupa'yı müttefik hale getirdiler. Şimdi silahlar islâm alemine dönmüş durumda. Başta Türkiye olmak üzere bütün İslâm ülkeleri tehlike karşısında dır. Ben bunu size net olarak aktarmak vazifesindeyim. Bu büyük tehlike bizi düşündürüyor.
“ Vatan için ölmek var , fakat , borcun yaşamaktır.” Ölmek bir şey değil , iş başarmak önemli. Kalifiye bir eleman olarak öldüğün zaman : “ Arkamda kim bu işi yapacak ? ” diye düşünmek zorundayız. S : 71

ABD ile Avrupa çatışacaktır

• Amerika , Avrupa ile menfaat bakımından çatışacaklar. Fakat menfaatleri dolayısıyla çarpışmalarının acı faturalarını I. ve II. Cihan Savaşlarında ödedikleri için şimdi çok akıllı hareket ediyorlar. İngiltere - Fransa hasımken , menfaatleri söz konusu olunca bir pazarlıkla bölüşerek yine uzlaşabiliyorlar.





Osmanlı devletini yeniden kurmak

• Sizin göreviniz Osmanlı İmparatorluğunu yeniden kurmak. Bunun için :

a ) İran'la ilişkilerimizi bir hale yola koymamız lazım. Elimizde halletmenin avantajları var ; nüfusun yarısı Türk , Şiilerin yanında Sünniler de var.

b ) İslâm ülkeleri arasındaki her türlü iş birliğini geliştirmeliyiz. Göstermelik olarak yapılan İslâm ülkeleri ekonomik İşbirliği ( İSEDAK ) çalışmalarını halklar olarak güçlendirmemiz lâzım. Bunu sıhhatli çalıştıracak şekilde kendimizi yetiştirmeliyiz. Bu siyasi açıdan hukukçu arkadaşlarımıza düşen bir görevdir.

c ) Ben , ticareti ideolojimiz bakımından , İslam bakımından çok önemli görüyorum . Hepinizi şirketleşmeye ve büyük çok uluslu şirketler kurmaya davet ediyorum.

• Amerika da Avrupa Topluluğu da müslümanlar için büyük tehlikedir. Bu tehlikeyi önlememiz için iki büyük şey yapmamız lazım : a ) İslâm alemini bu tehlikenin karşısında birleştirmek , güçlendirmek. İlerde bunu yapmakla görevli kadrolar olacaksınız. Yani Osmanlı İmparatorluğunu modern bir imparatorluk olarak yeniden kurmak zorundasınız. S : 73

Rusya oyunu sever

• Rusya'daki Türk cumhuriyetlerine siyasi , ekonomik , kültürel yeni oyunlar oynanıyor. Büyük bir oyun , büyük bir istismar , büyük bir sömürge yeni bir veçhe ile devam ediyor. Bunların hepsinin çözümü sizin nesle ait bir şey olacak.

NATO'ya niçin girdik ?

• Dünya hızla değişiyor. Dünya üzerinde Doğu ve Batı bloku diye iki kutup vardı. Rusya bizi tehdit edince , yine Türkiye aleyhine bir kuruluş olan NATO'ya dahil olduk. Bu , yumruk yememek için rakibine yanaşan boksör misali gibiydi.

NATO'nun ana felsefesi , tehdit eden güçlere karşı Avrupa'yı korumaktır. 1950' li yıllarda yayınlanan Türkçe NATO dergisinde , Avrupa'yı tehdit eden düşmanlar arasında Türkiye de sayılmıştı. Böylece biz , mecelle umumi kaidelerinden biri olan " ehvenüş - şerreyn ihtiyar olunur " a göre NATO' yu seçmiş olduk.
Bu nedenle halkımız. Batılı bizim dostumuz diye düşünür. Halbuki cihan tecrübesine sahip dedelerimiz " Domuzdan post , gavurdan dost olmaz " demişler. Her ikisi de düşmandır. S : 73

Yeni dünya düzeninin esasları !

• Bugün yeni dünya düzeni diye bahsedilen düzenin temelleri 15 - 20 yıl öncesine dayanır. Bizim bugün duyduğumuz Türkî cumhuriyetleri sözünü Amerikalılar 16 yıl önce ( 1993 ) telefuz ediyorlardı. Yeni dünya düzeni Amerika literatüründe ortaya çıkmış bir şeydir. ABD bu düzenin bekçiliğini yapacak ; petrol kaynakları korunup , batının elinde tutulacak. Yeni Dünya düzeninin esasları bunlar.

Yeni gelişmelerin arkasında " kilise " vardır

• Yeni değişmelerin , politik olayların arkasında kilise vardır. Kilise Polonya'yı , Doğu Almanya'yı kurtardı. AT'nin arkasında da kilise var, katoliklik var. Bizim AT'ye girmek isteyişimiz NATO'ya girmek isteyişimize benziyor. ABD'nin arkasında da % 3 nisbetinde olan organize olmuş siyonizm var. Yeni dünya düzeninin perde arkasında da kilise var. Kilise Rusya'yı da dize getirdi.

Yeni dünya düzeninde hedef " Mekke ! "

• Yeni dünya düzeninde " doğu - batı " ayrımı , yerini " kuzey- güney " ayrımına bıraktı. Kuzeyde hristiyan ülkeleri , güneyde , üç aşağı , beş yukarı müslüman ülkelerdir. Eski hedef Moskova idi , şimdi " Mekke !" deniliyor. Yeni dünya düzeninde hedef İslâm , hedef Mekke! S : 74

Müesseseler kurmaya davet ediyorum

• Batılılaşma sözünü de sevmiyorum , itiraz ediyorum , protesto ediyorum , karşıyım ! Çünkü biz niye batılılaşacağız. Biz Türküz , Türkiyeliyiz , buralıyız , şarklıyız ve alaturkayız. Biz biziz , onlar da onlar. Onların sadece teknikleri var. Bu telafi edilebilir.
Bunun dışında onların bizden çok eksikleri var. Onlar , yabanidirler , nezaketsizdirler , merhametsizdirler.

İtalya ile ilgilenmek dini bir görevdir

• İtalya'yı önemli bir ülke olarak görüyorum. İtalya hem teknolojik bakımdan ileridir , hem de Almanlar gibi pahalıcı bir ülke değildir
Onlarla işbirliği yapmamız , Yunanistan'la olan mücâdelemizde bize fayda verebilir. Sonra Roma'mı fethedileceğini Peygamber Efendimiz haber vermiştir. O bakımdan İtalya ile ilgilenmeyi , dini bakımdan da bir görev sayıyorum. İtalyancayı öğrenmek lazım , onlarla konuşmak lazım.

• Akdeniz'in Doğu Akdeniz kısmı – Suriye , Lübnan , Ürdün , Mısır , Tunus , Libya , Fas - Afrika'nın kuzeyine doğru bizim eski eyaletlerimizdir. Onlarla ilgili çalışmalar yapmamız lazım. Bunun için de yakınlaşmaya sebep olan ticari işbirlikleri yapılmalı. Ekonomik işbirlikleri sonunda siyasi işbirliklerine dönüşüyor. S :75

Afrika bakir bir kıta

• Afrika'yı önemli bir kıta olarak görüyorum ; bakir , yeşil , güzel bir kıta. Afrika'da bizi seven çok insan var. Bazı arkadaşlara " Bir kısmınız Sudan'a okumaya gidin. Tahsili orada yapın ", dedim. Ama herhalde bir Allah'ın kulu da kalkıp , benim nasihatimi dinleyip gitmedi. Böyle şeyleri yapmamız , hatta evlenmemiz lazım oralardan.

Avrupa ortak pazarı bize uygun değil

• Avrupa ortak pazarı bizim için uygun değil. Zaten onlar da uygun görmüyorlar. Bizim onların karşısında eşit şartlara sahip , ayrı bir grup teşkil etmemiz lazım. Bunu , bir ara bizim tarafımızdan yönetilmiş olan ülkelere hizmet götürerek , onlarla bütünleşerek sağlayabiliriz.

Amerika'da İslâmi çalışmalar takviye edilmeli

• Amerika önemli bir ülke. Kendi içinde hürriyete geniş yer vermesi iyidir. O bakından Amerikanın içinde İslami çalışmalar iyidir. Oradaki İslami çalışmaların takviye edilmesinin sonunda bir İslami gelişme , patlama tarzında ilerleme olabilir. Bunun emâreleri de vardır. S :76

Türk ve İslam düşmanları

• Görülmeyen , ilan edilmemiş , sinsi ama gerçek bir savaş içinde olduğumuz gün gibi aşikâr. Mademki onlar iyi niyetlerimizi boşa çıkarmış , medeniyeti elden bırakıp barbarlığa , sulhu terk edip zulme ve saldırıya , dostluğu itip düşmanlığa kalkışmış , o halde biz de derhal alarma geçmeli , her iş ve davranışımızı bu yeni şartlara göre ayarlama ve düzenlemeye girişmeliyiz.

Aydınların hali

• Maalesef ülkemiz ilerici aydınları batı standartlarının çok altında , gerçek hak ve hürriyetlere saygıdan yoksun bir tür yobaz olarak yetiştiriliyorlar.

• İnsanlar kalbinden iman ve İslam gidince insanlıktan da çıkıp hayvanlardan da beter oluyorlar.

Organize olunmazsa bekleyen tehlike

• Eğer bizler öz imanımızı kültür ve ahlakımızı korumak için çalışmaz , organize olmaz , tesirli bir nesir ve irşad , eğitim ve öğretim faaliyetine atılmazsak , ilerde türeyecek edepsiz ve vicdansızlar şu kendi ülkemizde bize hayat hakkı bile tanımayacaklar. S : 77
Dünyanın bekçiliği görevi Müslümanlarındır

• Kur'an-ı Kcrim'de net olarak bize Allahu Tealanın bir görev verdiği bildiriliyor : " Siz insanlar için özel olarak yaratılmış , gönderilmiş , takdir edilmiş bir ümmetsiniz. Emr-i maruf , nehy-i münker yaparsınız ; cihad yaparsınız diye. Demek ki aslında dünyanın fazilet üzerine dayalı yönetimi , dünyanın polisliği bekçiliği görevi , müslümanlarındır. Allah'a karşı niyetinin mutlaka iyi olmasını sağlayacak bir ahlak anlayışında olan , dünya menfaati peşinde koşmayan , hiç bir kimsenin ağlamasına razı olmayan , kimsenin kanının bir damlasının bile akıtılmasına razı olmayan insanların , dünyanın yönetiminde bekçi olmasını Allah istiyor. Yüce kitabımızın bize yüklediği misyon budur. Ama biz bu misyondan şu anda uzaktayız. Bu misyonu başkaları yürütüyor. Yani mafya çetesinin reisi , şimdi polis karakolunu yönetiyor.
Bir insanın iman potansiyeline bakın

• Bir insanın şimdiki haline bakmayacaksınız ; onun içindeki iman potansiyeline bakacaksınız. Bir kâfirin şu andaki haline bakmayacaksınız ; onun potansiyel olarak müslüman olma ihtimali olduğuna bakacaksınız ona da güzel ahlakla davranacaksınız...Ona da İslam'ın güzelliğini göstereceksiniz... Ona da , ahlâkı İslâmiye'nin ne kadar derin olduğunu anlatacak muamelede bulunacaksınız. S : 78

Küçük dostlukları geliştirmeli

• Birleştirici olmak zorundayız , küçük dostlukları geliştirmek zorundayız ve Allah'ın bize verdiği tüm imkân ve güçleri kullanmak zorundayız. Memleketimiz içindeki tüm grupların , İslâm'ın hizmetine iştirakini sağlamak zorundayız. Küstürmek , karalamak , itham etmek , kızdırmak , zorla günaha sokmak , pasif hale getirmek ; bu doğru değil.

O bakımdan mutlaka , sizin dışınızdaki insanların güzel taraflarını görmeyi öğreneceksiniz !...Kusurlarına rağmen insanları sevmeyi öğreneceksiniz !..Gülün dikenine değil, rengine ve kokusuna bakacaksınız ve kusurlu olarak kendinizi göreceksiniz.

• Birlik ve beraberliği , İslâm bu kadar güzel , bu kadar gönül yapıcı ve birleştirici olduğu halde başaramamışsak , kusur biz müslümanlardadır ! Çünkü Allah , çalıştığı zaman düşmanlarına bile veriyor , " Dûsttanra kuca kuni mahrûm / Tû ki ba düşmenen nazardâri " diyor Şeyh Sâdî , " Ey Rabbım , sen gayb hazinelerinden hristiyanlara , ateşperestlere , şunlara bunlara rızıklar veriyorsun... Gayret gösterdikleri zaman , onların gayretlerini karşılıksız bırakmıyorsun ; istedikleri zaman veriyorsun. Düşmanlarına bile bu kadar lütufta bulunduğuna göre , dostlarını nasıl mahrum edersin yâ Rabbi !..." diyor. Elbet etmez !... Dostlarını mahrum etmez ; ama dostlarında iş yok da ondan yardım gelmiyor.... Dostları dost değil , dostları çürük de onun için yardım gelmiyor... Dosttarı dostluk vasfında gevşemişler ; imtihan ve uyanma olsun diye yardım gelmiyor. S :79





Planlı programlı çalışmalı

• Onun için müslüman gruplar arası koordinasyonu mutlaka sağlayacağız , planlı programlı olacağız. Bizim yapmak istediğimiz bir hayrı , bir başkası yapıyorsa ; onun yapmasına öncelik tanıyacağız ki , biz başka işle meşgul olalım. Baktık ki , şu işi bir başka kardeşimiz yapabiliyor ; " Allah senden razı olsun , buyur sen bu işi yap ! Sen o işte çalışırken , ben de şu işi yapayım " diyeceğiz. Rekabete lüzum yok !... Birimiz bir işi yapıyorsak, öteki başka işi yapsın ; daha ötekisi başka bir işi yapsın.

• Amma , var gücümüzle ve tüm imkanlarımızla ; ilimle , ihlasla imanla, irfanla ; akıllı , uslu ,basiretli ,dikkatli , ihtiyatlı , tedbirli , karşılıklı metodlu , planlı , çağdaş zihniyetle çalışmamız şart!

• En büyük varlığımız , en büyük gücümüz İSLÂM. Bu te¬miz, itikad ve asil imânla , bu şahane şeriat ve ilahi ahkâmla , değil sadece ırkdaş ve dindaşlarımızı , dürüst ve samimi olan , hakkı ve hakikati arayan tüm dünya ırklarını ve milletleri ka¬zanabiliriz. S : 80

İrfan ordumuzla cihanı fethedeceğiz

• Münevver , dindar , mücahid , fedakâr ,vefakâr , sebatkâr , azimkâr bilgili , sevgili , saygılı , görgülü , tecrübeli kadrolara çok ihtiyacımız var. Mevcut imam- hatip liseleri , ilahiyat fakülteleri , Kur'ân " kursları , İslâmî okullar , kolejler , yayınlar yeterli değil ; hem kaliteyi , hem sayıyı çok daha fazla arttırmalıyız. Çünkü bunlar bizim irfan ordumuz cihanı bunlarla fethedeceğiz ; çok kuvvetli olmalılar , yurtdışına , tüm dünya ülkelerine yayılmalılar ! Allah'ın yüce dinini , imanın şanlı bayrağını her diyara taşımalı ,oralara yerleşmeli ,her yerde manevi burçlara İslamın zafer sancaklarını çekmeliler!

• Müjdeler olsun ki , Hristiyanlığın merkezi Roma bile hadis-i şeriflerle müjdelendiği üzere feth olunacak ! Mü'minlcr
onun karşısına dikilecek , ihlâsla " Lâ ilahe illallah " diyecek
fcth edecekler, savaşla değil , iman ve irfanla! Hiçbir ciddi
papazın , mevcut ve muharref hristiyan akaidine candan
inandığını sanmıyorum , bazıları vicdanının sesini dinliyor ,
İmana geliyor , müslüman oluyor. Başka yol ve çare yok.
Madde , mevki makam insanı tatmin edemiyor , ruhu doyuramıyor, hakkı ezemiyor ; Allah'ın nurunu söndürmeğe hiçbir
faninin gücü yetmiyor.

Allah zalimden intikam alır

• Komünizm yıkıldı , diğer zulüm ve fesad , aldatma ve istismar sistemleri de er geç yıkılacaklar. Şimdi onların şurada , burada masum halklara saldırıp onları katliam etmeleri sizi ümitsizliğe ve ye'se düşürmesin aziz Müslümanlar ! Va'di vardır , sözü haktır , Allah er geç mazluma yardım eder , zalimden intikam alır. S . 81


Ümmet organize güçler karşısında mağlup

• Ümmet bir iki asırdır organize güçlerin karşısında mağlup ve mağdur durumda. " Niçin ayağa kalkıp toparlanamıyoruz ? " diye sorduğumuz zaman mesele , dini konulardan beşeri, dünyevi ,maddi konulara ;baraja , elektriğe , elektroniğe , makineye , inşaata kayıyor. O konularda ümmeti muhammedin bilgilenmesi gerektiği anlaşıldığından , bizim dini hizmet gayesiyle çıktığımız yolda başkaları bizi , dini olmayan başka işleri yapıyor diye görünce şaşırıyor.

Onlar İslamın ana yapısını bilmediği için ; biz ise Allah'ın rızasını düşündüğümüzden , Allah'ın rızasının da nerede olduğu meselesi ince bir mesele olduğundan , bunu anlamak da güzel bir bakış , doğru bir muhakeme ve hassas bir sezgiye bağlı olduğu için anlamıyorlar.

• Müslümanlar parça parçadır , rakib rakibtir , grup gruptur , hasım hasımdır. Gıybetçidir , iftiracıdır , dedikoducudur , İslam ahlakına yakışmayan durumdadır. Onun için mutlaka Müslümanların , ittibasında bile bir sorumluluk taşıması lazım. İttibaya ehil olmayan , salih ve uygun olmayan bir kimseye ittiba etmek , ona omuz vermek vebaldir.

Asya'yı irşad vazifemizdir

• Bir zamanlar İslam aleminin en büyük alimlerini yetiştirmiş şehirlerde , diyarlarda bugün namaz kılmayı seven ama , namaz kılmasını bilmeyen müslümanlar var. Bunlara İslamı öğretmek bizim vazifemizdir. Öncelikle Orta Asya'yı irşad vazifemizdir Çünkü onlar " aşiret-i akraba "mızdır. S: 82

ABD nasıl kurulmuş ?

• Koordinasyonu , işbirliğini , müşterek çalışmayı anlayamamış , öğrenememiş , birbirleriyle rekabete , çatışmaya girmiş gruplar başarı sağlayamazlar ; başarı şansları yoktur !.. Bu koordinasyonu , işbirliğini , müşterek çalışmayı başaranlar sonucu alıyorlar ; velev Allah'ın düşmanlarından bile olsalar!... Amerika'da 49 tane eyaleti birleştirmişler , koca bir Amerika ( ABD ) yapmışlar....

Başkalarının yardımına koşmalı

• Biz iyi müslümanı ; sosyal yönü gelişmiş , yâni toplumun öteki fertlerine yardım yapabilen , hizmet götürebilen , faydalı olabilen ; başka insanlar için bir şeyler yapabilen insan olarak görüyoruz. Yani , kamil müslüman bu... " Kâmil Müslüman , dağ başına çekilip de kendi başına , kendi yumağını saran değil , kendi sevabını kazanan değil ; kâmil Müslüman , insanların arasına girip de insanlara faydalı olan kimsedir " diyor.

Muhabbetli toplum haline gelmeli

• Sosyal çevresi sağlıklı , sağlam , seçme ve yüksek olanlar , rahat , huzurlu , mutlu , başarılı ve faydalı oluyor , aksine , çevresi olmayan veyahut da çevresi bozuk ve zihniyetine ters olan insanlar ise huzursuz , problemli , endişeli , sinirli , mutsuz , başarısız hattâ zararlı ve tehlikeli olabiliyor.
İyice anlaşılıyor ki : Cemaatleşmenin ; organize , muhabbetli bir toplum haline gelmenin çok büyük önemi ve sayısız faydaları vardır.S : 83

Çocukları mükemmel hocalar olarak yetiştirmeli

• Şu çok faydalı gezilerimde , çok net olarak görüyorum ki , bizlerin İslâm'ı yaymak için dünyanın dört bir yanına dağılan sahabe-i kiram rıdvanullahi aleyhim ecmain gibi olmamız lâzım. Her işten önce , İslâm'ı öğretmek ve yaymak için çalışmalıyız.
• Çocuklarımızı , çok mükemmel hocalar olarak yetiştirmeli , dünyanın her yerine göndermeliyiz. Çok büyük ihtiyaç var , yapmazsak çok büyük veballer altındayız.
Kendisi veya çoluk çocuğu bu konuda çalışacak durumda değilse , böylelerinin de mali desteklerle bu çalışmalara yardımcı olmaları gerekir.

• Bâtıl dinlerin mensupları , kendi menfur emellerini , kültür ve şirklerini yaymak için mali , bedenî her türlü gayreti gösterirken ; Allah'ın sevgili kulları olan mümin ve Müslümanların gafil ve fariğ tembel ve uyuşuk , lakayt ve laubali kalmaları hiç yakışık almaz.
Allah'ın hak dinine yardım için , tüm imkân ve vâsıtalarla , var güçle çalışmak için İLERİ ! S :84

Etkili çalışmalar şart

Uzaklardan , dış haber kaynaklarından da yararlanılarak , ülkemize serinkanlılık ve dikkatle bakıldığında , onun da şu günlerde çok büyük iç ve dış tehlikelere mâruz bulunduğu derhal görülüyor ; Allah yardımcımız olsun! Değerli halkımızın ve bilhassa idealist , mümin siyasetçilerimizin çok uyanık , çok aktif , çok kuvvetli , çok etkili çalışmalar yapmaları şart... Birlik ve beraberlik çok önem kazanmış bulunuyor ; kısır ve yanlış , faydasız ve mesnetsiz çekişme ve çatışmalar çok yersiz ve zamansız ; hem ayıp , hem günah ; hem tehlikeli , hem veballi ! Dinini , imanını , vatanını , milletini , tarihini , kültürünü seven ve korumak isteyen herkes , gayrete gelmeli , fedakârlık yapmalı , asgari müştereklerde birleşmeyi düşünmeli , ciddî teyakkuza geçmeli!

• Bizim bütün samimiyetli ve iyi niyetli yakınlaşma çalışmalarımıza rağmen tarihi hasımlarımızın , millî ve dinî gelişmemizi istemeyen kâfir ve zâlimlerin , hilekâr ve istismarcıların , korkunç ve müthiş , hunhar ve gaddar emeller ve plânlar peşinde olduklarına dair kuvvetli deliller ve emareler ortaya çıkmaya başladı.

Amerika'nın empozeleri

• Biz dünyanın neresinde olursa olsun bütün mazlum ve mağdur ve mustaz'af ırkdaş ve dindaşlarımızla ilgilenmeğe mecburuz. Halbuki Rusya'daki bunalım ve çözülmelerden , ve Irak'a karşı sağladığı zaferden dolayı yegane , alternatifsiz süper güç haline gelmiş olan Amerika , Türkiye dahil bütün küçük devletlere kendi politikalarının gereklerini zorla empoze etme yolunu tercih etmektedir. S. 85

• Türkiye'nin ; Amerika , Avrupa Topluluğu ve diğer süper güçlerin haksız istek ve dileklerine karşı koyabilecek bir iç politika bütünlüğü ve millî menfaatlerini sağlayacak bir dış politika gücü ve insiyatifi olabilecek mi ? Ana mesele budur.

Güneydoğu'daki olaylar önemli bir işarettir

• Fakat ümitsiz olmamalıyız. Güneydoğu'da terörün yayılması , Rusya'nın hücumu , Yunanistan'ın hücumu , Ermenistan'ın saldırması ile Türkiye kolay kolay çökmez. Bu da işin müsbet tarafı. 55 milyonluk bir milletin birden bire çökmesi de kolay değil ; bu , istense de olmaz. 55 milyon nüfusun yüzde onu dirense , bu bile düzenli bir ordudan daha büyük bir insan gücü demektir. Bütün mesele , bizim , nüfusumuz içinde bu caydırıcı birlik ve beraberliği reel olarak sağlayabilmemizde. Bunu nasıl sağlarız , düşünüp bulmalıyız. Birlik ve beraberlik içinde olabilirsek , Allahü teâlâ c.c.'nın izniyle olması muhtemel , korkulan şeyler olmayabilir.

• Güneydoğu'daki olaylar bir bakıma Allah'ın bize bir işaretidir. Çok çalışmalıyız , çok planlı olmalıyız , pek çok ihtimalleri değerlendirmeliyiz. Bir şeyi , olmadan çok önce kestirebilmeli , cimrilik yapmadan , gevşeklik yapmadan tedbirleri çok güzel alabilmeliyiz. ileriye dönük işlerimizin , gelecek ayların yılların planını muntazam yaparsak , Türkiye'nin bölünmesi , halkının anarşi ile birbirinin gırtlağına sarılması , istense de olmaz. Ama ilerde olabilmesinin hazırlıkları yapılıyor , tohumlan atılıyor. O halde , olmaması için biz de şimdiden tedbir almalı , güzel tercihler yapmalı , onlara fırsat vermemeliyiz.
Herkes bu konuda neler yapabileceğini ciddi ciddi düşünsün , istişarelerini yapsın , tedbirleri almaya hemen başlasın. S : 86

Devir fedakarlık devri

• Devir fedakarlık devridir ve fedakarlıklardan bir zarar gelmez. " Vallahi zekat vermekten , sadaka vermekten mal azalmaz." ( Hadis ). Mal imtihanını başarmamız lazım ki , can'a hacet kalmasın.

Helva yapamıyoruz

• Bugün Allah rızası için malını , mülkünü , mesaisini , zamanını , bilgisini tümüyle verecek bir yığın insan var. Para istemez , maaş istemez , hatta o size verir. Parasını , varlığının büyük bir kısmını hayra veren insanlar var. Şimdi bizde un var ,şeker var , yağ var , helva yapamıyoruz. Bizim ana gayemiz Allah'ın dinine hizmettir.

Avantajlar bizim elimizde

• Bütün avantajlar bizim elimizdedir. Bu imkanları kullanmamamızın bize vebali olabilir. İdeolojik bakımdan emsalsiz bir ideolojiye sahibiz. Dünya , müslümanların elindeki potansiyeli görüyor , korkudan tir tir titriyor , bunu bilin ! Jeopolitik durumumuz , fevkalade müsait. Ekonomik imkanlarımız , nüfus imkanımız yeterli. S :87


• Bizden öncekilerin hayal ve tahmin etmeyecekleri kadar hareket imkanlarına şu anda sahibiz. Müslümanlar hizmetlerin başına gelmiş durumdadırlar. Bu kadro personeli patlama noktasına gelmiştir. Harb görmeden uzun bir zaman geçirmiş nesil çok büyük bir avantajdır. Bu geniş imkanları Allah bizden sorar !

• Müslümanlar olarak , dünya üzerindeki insan toplulukları içinde çok özel yapıya sahip , kafa yapısı onlardan çok farklı insanlarız. Osmanlı'nın torunlarıyız , onların problemlerinin de , çilelerinin de varisleriyiz. Onların misyonlarının da varisleri olmalıyız.

Türkiye hedef ülkedir

• Mesele iktidar veya muhalefet , şu veya bu parti olmanın çok daha üstüne çıkmıştır. Çünkü hedef topyekün beldemizdir , ümmetimizdir. Sırp Boşnağa saldırırken , kandırıp komünist ettiği kimseleri ayırmıyor. Türkiye'ye saldırı olursa , Türkiye'deki hainler , gafiller , modernistler , reformistler de herhangi bir ayrıma tabi tutulmayacaklardır. Felaket geldiği zaman önce onlara gelecektir. Allah'ın adaleti de onu gerektirir. S : 88



Strateji çizecek kafalar lazım

• Bugüne kadar devletin yöneticileri olan kimseler ya asker kökenli , ya hendese kökenli. Ama devletin uğraş sahalarını ve devletin muhtaç olduğu stratejiyi çizecek olan kafaların sahip olması gereken genişlik bu mesleklerde yoktur. Ben , yasal bilgilerden mezun olan kimseleri , devletlerin stratejilerini çizmeleri bakımından daha uygun görüyorum. Hukukçuları uygun görüyorum. Edebiyatın insanı en iyi tercüme eden alan olduğunu ve insan ilimleriyle meşgul olan kişilerin , insan topluluklarıyla meşgul olan kişilerin bu stratejileri çizmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Eğer bizim milli stratejilerimizde ulusça tenkid ettiğimiz hususlar varsa ; sanırım ana sebeb , meslekleri yetersiz olan insanların bu işleri düşünmüş ve kararlaştırmış olmasından kaynaklanıyor.

• Türkiye'nin sosyal ve kültürel stratejisini düzenleyen insanların, şimdiye kadar pek büyük hatalar yaptıklarını tespit eden kimselerden birisiyim. İnsan tanıyan , halini bilen , sosyal yapıyı tanıyan , sosyolojiye vakıf ; toplumu , toplum kanunlarını , toplumun psikolojisini , milletlerin kültürel yapılarını bilen insanların bu konularda da sağlıklı düşünebileceğini , reel ve güzel kararlar alacağını düşünüyorum. O bakımdan kendimi biraz bu konularda da uzman sayıyorum S : 89

Genç nüfus İslama yaklaşma istikametinde

• Ümitsiz değilim. Çünkü Türkiye'nin pek çok avantajları vardır. Genç nüfusu var. Genç nüfusun kültürel durumu İslama yaklaşma istikametindedir. Nüfusun ortalama yaşının aşağıda olması ; milli kültürünü , tarihini bilen , seven insanların çoğalması , Orta Asya'nın , Kafkasya'nın bize açılması güzel bir şey. Ortadoğu'nun , Kuzey Afrika'nın , uzak doğunun bize sempati duyması iyi bir avantaj. Türkiyemizin kendine her yönden yeterli bir devlet olması güzel bir şey. Bilimsel yönden gelişiyoruz , yükseliyoruz. Bizim de yapacağımız şeyler var. " Lütfen siz de düşünün " diyorum.






Nüfus da önemli

• Senet , para , finans gücü önemli kuvvetlerdir. Parası olan işini yürütüyor. Bıı sebeple Avrupalının dinleri imanları para olmuş.

• İdeal , mefküre , haklılıkta güç ve kuvvet kaynağıdır.

• Nüfus kalabalığı çok olmasa da önemli bir kuvvet unsuru sayılır. Bize de elhamdülillah gazeteler dediler ki : " Bir milyon taraftarı var." Nerede bilmiyoruz ya , öyle dediler.

• Reklam ve propaganda çok önemli bir güç kaynağı. Hiç işe yaramaz şeyleri size ve bize yutturuyorlar. S : 90


• Mevki , makam , rütbe önemli. Bunların bir çoğu bizde var ama , kum yığını gibi bir kalabalığız. Reklam ve propagandamız hiç yok.

• Çalışmak mutluluk vesilesidir. Tembellik te mutsuzluk kaynağıdır. " Yalnız pazusuyla çalışan işçidir. Pazusu ve kafasıyla çalışan ustadır , pazusu , kafası ve kalbiyle çalışan sanatkardır."

• Birlik ve beraberlik : Dünya bunu anlamış olduğu için harıl harıl birleşme faaliyetleri içinde , ABD , 49 devletin birleşimi. Avrupa AT'ı kurdu. Halbuki bunlar kanlı bıçaklı insanlar , devletler. Biz Osmanlı'nın eyaletlerini birleştirip Osmanlı'yı kuramadık.

Bilgi kuvvettir

• Eskiler " kim bilgili olursa kuvvetli olur " demişler.

• Yeni düzende Türkiye'nin üzerine yüklenen görevi Türkiye'nin , tarihinde kader birliği yapmış olduğu milletlere karşı hıyanet etme esasına oturtulmuştur. Aksi takdirde onların karşısında olacaktır. Burada tehlikeli bir durumun olduğu çok net olarak görülüyor.



Dünyanın bekçileri Müslümanlardır

• Dünyanın fazilet üzerine dayalı yönetimi ve dünya'nın polisliği , bekçiliği görevi müslümanlarındır. ( Ali İmran : 110 ) Olması gereken ideal düzenin bekçisi , inançlı insanlar olmalıdır. Kutsal kitabımızın bize yüklediği misyon budur. Ama bu misyonu şimdi başkaları yapıyor. Mafya çetesinin reisi , polis karakolunun başında şimdi. Dünya da 1.2 milyar müslüman var. Bu insanların motive edilmesi , misyonlarının ve görevlerinin ne olduğunun bunlara bildirilmesi lazım.

Tatil için harcanan paralarla yıldızları fethederdik

• Hayatın fani olduğu herkesçe bilinen bir hakikat. Ömrümüzün bir kısmı uyku ile istirahatle , tatille geçiyor. Tatil için insanların harcadıkları paralar , zahmetler , zamanlar toplansa yıldızları fethederiz !

• Tek başımıza , elimizde fırsat olsa , bütün dünyayı iyi edeceğiz. Adaletsizliği kaldıracağız. Ümmeti Muhammedin hayır fikri , doğrusu üzerinde durulması gereken , üzerine beş yıldız konulması gereken bir enteresan duygudur.

• Öyle şeyler düşünüyoruz , onlar için öyle paralar lazım ki , bir de bizim kendi kesemize , halimize bakıyoruz , bunlar az parayla olacak gibi değil. O zaman vakıflar kuruluyor , hayırlar müşterek yapılıyor.S:92

• Hocamız Mehmed Zahid Kotku ( Rh. a.) sağlığında bir vakıf kurulmasını emretmişler. Vakfın tüzüğünü , Gümüş mühendislikte hazırladık. Gayemiz , gayemizi tahakkuk ettirmek için yapılacak faaliyetler neler olabilir , bunları gönlümüzce maddeler halinde sıraladık. Hocamız ( Rh. a) okudu , beğendi , tasvib etti , münasib buldu. " Peki , hadi bakalım bu çalışmalara başlayın " dedi.

Emperyalistler ajanlarını nasıl yetiştiriyorlar ?

• Bizim içimizde kraldan fazla kralcılar vardır. Buna şaşmamak lazım. Bugün emperyalizm , ajanını belki ilkokuldan , belki orta okuldan seçiyor ve yetiştiriyor. Padişahlarımız oyuna gelmemek için yedi nesil sağlam olmasını araştırırlarmış. İnsanları tahlil edin. Soyunu sopunu araştırın. Emperyalizm menfaatlerini seçimlere , tesadüflere bırakmıyor. Elemanını yetiştiriyor , hazırlıyor. ( Cemal Abdünnasır , daha bir yıldızlı teğmen iken , Nil'in kenarındaki Amerikan sefaretindeki baloların en gözde müdavimlerindendi. )

Plan ve proje eksikliğimiz had safhada

• Ben , bizim müslümanları çok ayıplıyorum. Avrupalı planı o kadar güncel hale getirmiş ki , peynir ekmek gibi. Fakat İslam binasının yapılmasında ne plan var , ne proje var , ne sayfa sayfa çekilmiş ozaliti var. Sosyal olayların da , hizmetlerin de mutlaka hiç olmazsa bir apartmanın yapılışı kadar planlı olması gerekir. S : 93

Allah'ın rızası cephesinde olmalıyız

• Mü'minlere yardım etmesi , Allah'ın lütfü ve va'didir ( Rum / 47 ). Onun için , bir kişi kalsak bile korkmayız. Allah'ın rızası cephesinde olmak , en büyük iftiharımız ve en büyük güç kaynağımızdır.

• Savunma , korunma , emniyet ve istikbalimiz konusuna önem vermemiz gerektiği kanaatindeyim. " Hazır ol cenge eğer , istersen sulh ü salah ! " sen kuvvetli olursan düşman saldıramaz. Güncel olarak istikbalimizi , hürriyetimizi tehlikede görüyorum.

Savaşta niyetin zafere tesiri vardır

• Savaşta niyetin çok büyük önemi var , zafere de tesiri var. Savaş yapacak kimsenin kemâli çok önemli , fikri çok önemli. Kâmil insanlardan kâmil iş çıkar. Nakıs insanlardan kâmil iş çıkmıyor, güzel bir cihad da çıkmıyor. O bakımdan , cihad edecek kimselerin , hiç olmazsa komutanlarının , başındaki insanları insanı kâmiller olması lazım. Bunun başka çaresi yok.

Bilimsel geriliğe dikkat!

• Saratago olayı çok önemli bir olaydır. Bilimsel geriliğimiz dolayısıyla , bizim hava ve deniz güçlerimiz , böyle bir savaş ta iyi bir sonuç almayacak ! Ancak biz karada gerilla harbiyle bir direniş gösterebileceğiz , büyük hedefleri koruyamayacağız demektir.
Bilimsel bakımdan kendi kendimize yeter duruma gelmek zorundayız. Mesele artık şahsi bir mesele olmaktan çıkmıştır.
Şu anda Osmanlı Devleti bile oluversek , bilimsel eksikliğimiz dolayısıyla düşmana bir şey yapamayacağız ! S : 94

Kurbanlık koyunlar gibiyiz

• Bilginin depolanması , işlenmesi , aktarılması , alınması , satılması çok önemli boyutlara ulaşmıştır. Düşman akıllı bomba icat etmiş ; karanlıkta gören , nişan alan silahlar icat etmiş. Seni senden iyi biliyor. Bilgi toplumu olamamanın cezasını çekmeye mahkum kurbanlık koyunlar gibiyiz. ABD , GSMH'sının % 46'sını bu işe harcıyor , biz ise bıı kadar uzağız.

Bir enformasyon düzeni kurulmuş

• Yeni dünyada ileri devletler tarafından bir enformasyon düzeni kurmuşlar , muazzam bir pahalıya bilgi satma sömürüsü var. Her telefon edişinizde , TV seyredişinizde , radyo dinleyişinizde ABD'yc ücret ödüyorsunuz , vergi veriyorsunuz. Çünkü uydu , sistem , cihaz onun ; paranın da külliyetli miktarı ona gider.

Dünyanın 4 büyük haber ajansı her gün dünyaya 100 bin kelimelik haber ( yaklaşık ortalama 300 kelime / sn. bir kitap) yayarlar ve bunlar satın alınır. Masraflarını da biz öderiz. Herkes onların yaydığı haberleri okuyup dinleyince , dünyayı avuçları içine almış oluyorlar. Batı kültürü böylece dünyayı modern bir sömürüyle sömürmekte ve istilâ etmektedir. İletişim kültür istilasının en önemli vasıtasıdır. S :95

• Türkiye'de bir kısım insanlar enformasyon eksikliğinden , islamı bilmediklerinden ona düşman oluyorlar. Biz ona anlatamamışız. Mesajımızı doğru iletememişiz. " Başörtüsünün bir partinin eylem aracı " olmadığını öğretememişiz. Onun için İslami hizmet sahasında en önemli husus enformasyondur.

• Derneklerle , organizasyonlarla beraber gelen bir büyük mesele, iletişim , enformasyon , irtibat , haberleşme , birbirleriyle koordinasyon , bilgilerin tebadülü , alışverişi yardımlaşmanın sağlamlaşması... Organizasyonlar tek tek olursa hizmet başka türlü , bir arada olursa daha başka türlü olur.

• İslam aktif , imperatif , emredici bir dindir

Sevginin imtihanı çok olur

• Sevginin imtihanı çok olur. Peygamberimiz : " Seni seviyorum " diyen bir sahabiye : "Öyleyse belalara hazırlan. Çünkü beni seven insana belalar , dağdan selin güldür güldür gelmesinden daha şiddetli gelir." buyurdu. S : 96


Ashabın mesleği ne idi ?

• Sahabe-i kiramın mesleklerini bile çoğumuz bilmeyiz. Onların hepsinin mesleği vardı ama asıl meslekleri İslamı neşretmek , tebliğ etmek , insanları irşad etmek İslamı öğretmek , İnsanları İslam terbiyesi ile yetiştirmek olduğundan dünyanın birçok yerinde mezarları mevcuttur. Tebliğ için oralara gitmişler.

İslâm iletişim dinidir

• İslam iletişim dinidir. Peygamber efendimiz bunun için gelmiş ; emirleri bildirmiş İslamı öğretmiş. Sahabe-i kiram islâmı başkalarına ulaştırmış ; iletişim yapmış. İslâm büyük ölçüde bu çalışma temeline dayanıyor.

• Ne oluyor ? Müslümanların üzerlerine ölü toprağı mı saçıldı ? İslam'ın cihad ahkâmı mı değişti , sa'y kanunu mu ilga oldu ? Yoksa o eski mücahidler tekaüde mi ayrıldı veyahut Müslümanların artık her derdi bitti , her müşkülü halloldu da hizmete , gayrete lüzum mu kalmadı ?... Hayır hiç biri değil. Bu manevi bir hastalıktır.

• Müminler birbirleriyle işbirliği yaparlarsa , emperyalizmin kendilerini istismarını engelleyebilirler. Bu çalışmalar sadece Türkiye hudutları içinde bahis konusu değildir. S :97







Hak yol vakfının temel gayeleri

• Hak yol Vakfi'mızın üç ana gayesi vardır :

1- Eğitim ; hayatın en büyük , en sevaplı , en devamlı faaliyetidir. Eğitimle insan kazanılır veya kaybedilir , eğitimi beşikten mezara kadardır. İslami bir eğitim insanı cennete götürür , müslümanların kurtuluşu eğitimle olacaktır. Nefisler eğitimle ıslah olur , güzel ahlak eğitimle kazanılır.

2- Dostluk ; hayamı en tatlı , en güzel , en olumlu işidir . Kişiler dostlukla mutlu olur , başarı dostlukla sağlanır , islâm dostlukla gelişir , iman dostlukla pekişir , hayırlar , dostlukla yapılır. Sevgi , dostluk ve kardeşlik bize Kur'an- ı Kerîmin emridir. Müslümanlar birbirlerini sevip dost olduğu zaman , galip , mansur , müeyyed ve muzaffer olacaklardır.

3- Yardımlaşma da İslâm'ın temel emri ve gereğidir. Hz. Peygamber s.a.s. " Müslümanların dertleriyle ilgilenmeyen bizden değildir " buyuruyor. " Dünya üzerindeki " bir milyarlık müslüman kitle birbirini desteklediği , birbiriyle yardımlaştığı zaman yer yüzü güllük , gülistan olacaktır.

Vakfımız bu gayeleri tahakkuk ettirmek için neler yapmış neler yapacak , nelere ihtiyaç var ? Aramıza gelin , görün , sizde mükâfatlara erin ! İslamın sosyal yönü çok zengin.

• Hocamız ( M. Z.K) Rahmetullahi aleyh , vefatına yakın zamanda vasiyet etmiş ki : " Her şey boştur. Bütün mesele insanın kendisini Allah'ın sevdiği bir kul haline getirmesidir " demiştir. Hayatın en sonunda söylenen en mühim söz , en güncel iş budur. S . 98

• " Kim cehennemden yakasını kurtarabiliyor da cennete kapağı alabiliyorsa , o kurtulmuştur " ( Ali İmran : 185 ). En güncel mesele budur.

• İyi bir müslüman olmak en güncel mesele. Bunun da en önemli şartı ; faydalı bir kul olmaktır. En iyi Müslüman , müslümanların arasına katılıp onların eza ve cefalarına ve cevirlerine tahammül edip , müslümanlara faydalı işler yapan müslümandır. İslamın en büyük güzelliklerinden birisi de budur.İslâm , sosyal yönü tarif edilemeyecek kadar zengin , kuvvetli ve büyük olan bir dindir.

Himmet bekleyen hizmete koşmalı

• Gümüşhaneli hocamız ; " Bütün tarikatları inceledim. Bütün tarikatlarda müşterek olan hizmettir " diyor. Her şeye hizmet edeceksin. Hizmet eden izzet bulur. Şeyh'ten himmet , dervişin hizmeti karşılığı gelir." " Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden değildir." ( Hadis ), " Bizim için nafile ibâdetten önemlidir hizmet." Ubeydullah-ı Ahrar ( r.a .).

• Biz iyi müslümanı , kamil müslümanı , sosyal yönü gelişmiş , toplumun öteki fertlerine yardım yapabilen , hizmet götürebilen , kendisinden başka insanlar için bir şeyler yapabilen insan olarak görüyoruz. Bizim altını çizdiğimiz ayetlerden , hadislerden anladığımız dinin özü budur. S : 99

Asıl vazife kulluk

• Hepimiz Allah'ın kuluyuz , ona kullukla vazifeliyiz. Hayatımızın asıl işi budur.

• Hayat denilen bir olayın içinde , zaman boyu sürüklenip gidiyoruz. Bu olayın manasını değerlendirmek , anlamak lazım. Çünkü hayat bir sürüklerime , bir hareket , bir oluşuma , gelişme, yıpranma, küçülme ve yok olmadır.

• Tüm peygamberlerin , tüm mü'min-i kâmillerin , tüm evliyâullahın üzerinde en çok meşgul olduğu en önemli mesele ; bu fani hayatın , geçici devrenin sonunda pişman olmayacak şekilde nasıl geçirilmesi gerektiğidir.

İman , hayatın temel meselesidir

• Fert ve toplum olarak , hayatta en önemli yapılması gereken iş ise ; bu hayatı , ölümü yaratan , ortaya koyan sistemi çalıştıran , bu oluşumu sevk eden , hayatın her türlü faaliyetlerinin hakiki sebebi , müsebbibül esbâb , sahib-i kainat , Hâlık-ı mevcudat Allah Teâla'yı bilmek , bulmak ve sevmektir Anahtar ; Allah'ın varlığını, birliğini sezebilmek , kavrayabilmektir.
• Allah'ı bilmek ve sevmek nimeti bize doğuştan ; müslüman anne babadan doğmamız sebebiyle çilesiz , zahmetsiz verildiği için kıymetini bilmiyoruz. Elimizdeki cevherin kıymetini bilmeme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Hayatın en mühim meselesi ; iman meselesini sıradan olan diğer bilgilerle denk tutamayız. İmanın hayatınızın en mühim varlığı olduğunu bilin. S :100

İmanla mutlu olunur

• İnsan , hem dünyada hem ahirette imanla , İslamla mutlu olur. Dünya'da da İslamla mutlu olur. Bir velinin , bir mü’min-i kamilin küçücük hücresinde , kendi aleminin zenginliği içinde sahip olduğu bir lezzet , bir nimet , bir izzet , bir saadet , bir mutluluk hiç bir şeyle ölçülemez ; başka hiçbir şeyle elde etmek mümkün değildir. Hükümdarlar onların bu sahip oldukları şeyleri bilseler , onu elde etmek için savaş
Açarlar.

• Evliyaullah'ın inandıkları gerçek imanın , yaşadıkları manevi zevklerin tarifi mümkün değildir. Bu iman ve zevkler kitaplarda kalmamalı , 20. yüzyılda , 21. yüzyılda , 25. yüzyılda da her mü'min o imanı yaşamalı , o zevki tatmalıdır.

• Dervişlik ; ölüme hazırlıklı olma mesleğidir. Nasıl olsa öleceğiz, ölümden korkmakla , kaçmakla , titremekle ölüm de geriye gitmiyor. Zamanı geldiğinde güzel bir ölümle ölmeyi de bilmelidir. S : 101

Kuvvetli müslüman daha makbuldür

• " Hepsinde hayır vardır ama , kuvvetli müslüman zayıf müslümandan daha hayırlıdır ve Allah'a daha sevgilidir." (Hadis) O zaaman hepimiz vücut bakımındım , sıhhat ve kalp bakımıdan , akıl ve ekonomik güç bakımından kuvvetli olmak zorundayız iyi müslüman olmak için. Sıradan insanlar sıradan ölçülere tabi olurlar.

• Müslüman , kendisini Allah'a teslim etmiş olan kul demektir. Teslim olmak ilk şarttır. Bunun için de insanın ilk önce zulümden nifaktan , şirkten , serkeşlikten , edepsizlikten , tevbe etmesi lazım ki , Allah ona hakiki imanın lezzetini versin , hidayet kapısını açsın. Allah herkese hidayet vermez.
Başarının önemli bir şartı " sabır " dır

• Allah sabredenleri sever ve onların yanındadır. Şartlarını yerine getirmeden yürüdüğümüz zaman , teşekkülatını tamamlamamış bir gelişme ilerde büyük çatırtı ile çöker. Elbette sabır ve sebat lazım. Gerçi sabır istenmez ama , yar'in yolu biraz meşakkatlidir , geceler uykusuz geçer. Sabrü sebat , başarının önemli manevi şartlarından birisidir. S : 102

İliınsiz tasavvuf insanı saptırır

• Hakkın bilinme yollarından birisi de ilimdir. Bizim ve bizden önceki büyüklerimizin yolu da ilim yoludur. Gerçek mutasavvıfların her biri aynı zamanda çok büyük alim idiler. İlimsiz tasavvuf olmaz. İlimsiz tasavvuf insanı saptırır. Allah'ın velisine cahillik yakışmaz. Yakışmadığı için de ona öğretir , arif yapar. İlim , insanı kurtaracak en önemli silah, en önemli vasıtadır. Hayat devanı ettiği için ilimde devamlı bir ihtiyaçtır. İslam aleminin kaybı , koskoca imparatorluklarımızın güldür güldür yıkılması , hep ilimle olan ilgi kesildiği için olmuştur.

Tasavvuf "F'ıkh-ı Batın'dır

İslâm'da ulûmu şer'iyyenin isimlendirilmesi sonradandır.Peygamberimiz , zamanında fıkıh ilmi yoktu ama fıkhın konularının hepsi vardı. Tasavvufta böyledir. Fıkıh ikiye ayrılır. Birisi , " mâ lehi ve mâ aleyhi " diye tarif edilen , kulun lehine ve aleyhine olan ahkamı bilmesidir ki , " fıkhı zahir " diye de isim alır . Bir de fıkhı batın var ki ; gönlün ahkamını , ahvalini inceler. Buna tasavvuf denilebildiği gibi , " ilm-i ahvali kulûb", " ilm-i ahlâk ve terbiye ; "ilm-i irşad " ; " takva yolu - azimet yolu " : " İrfan yolu", " şeriatın batini şartlarını inceleyen ilim" gibi isimlerde düşünülebilir.

Tasavvuftaki mertebeler

• Tasavvufta mertebeler sıralanmıştır. Tasavvufi zevk ve anlayışa göre "Yunus'ta , Mevlâna da müminleri dört tabakada mütalâa ediyor :
a ) Şeriat ( tabakası ) : Abidler
b ) Tarikat ( tabakası ): Zahidlcr
c) Marifet ( tabakası ) : Arifler
d) Hakikat ( tabakası ) : Aşıkların derecesidir. S : 103
Mükafatlara kavuşmamız için mülakatlarımız çok olmalı

• Bizler birbirimizin , Allah tarafından birbirlerine bağlanmış kardeşleriyiz. ( Hucurat : 10 ). Ayrıca birbirlerimizle yol kardeşliğimiz , Allah rızası için daha özel bir kardeşliğimiz dc var. Müslümanların sık sık bir araya gelmesi ; mülakatlarının çok olması lazım ki , va'dedilen mükafaatları alsınlar.

• Tasavvufun en yüksek mertebesi , en yüksek mutasavvıfın en yüksek meşgalesi ve zevki : Kur'an-ı Kerim ve namazdır.

Tasavvuf tenkid ediliyorsa ne yapmalı

• Tasavvuf , çok uzun bir tarihte , çok geniş bir sahada asırlar boyu uygulanmış , farklı kültür çevrelerinin insanları tarafından uygulanmış bir yaşam tarzı. Bu kadar uzun asırlar geniş sahalara yayılmış olan bir dini yaşam tarzının arasında farklılıklar olabilir. Bu nedenle bunun güzel temsil edilmesi de olabilir , cahillik veya yozlaşma da olabilir.
Onun için tasavvufun çeşitleri çok olunca , birisi tasavvufu tenkid ediyorsa , tarikatı tenkid ediyorsa neyi kastettiğini beraber düşünmemiz lazım. Çünkü belki onların tenkit ettiğini biz daha çok tenkid ediyor ve düzeltmeye çalışıyoruz. S : 104

İbadetin yapılış tarzı ve niyet sonucu etkiler

• Hayatımızın gayesi Allah'ın sevdiği bir kul olarak yaşayıp onun rızasına ermektir. Bu rızayı kazanmak tek bir yolla değildir. Umûmi hatlarıyla sevap olan bir hareket , yapılış tarzına veya niyetine bağlı olarak sevap değil günah bile olabilir.
Normal ibadetler sevaptır ama , bir insan ibadetine güvenirse , sevap değil , günah bile kazanabilir. Mühim olan Allah'ın rızasını elde etmek. Allah'ın rızasını elde edemediğin zaman ibâdet dahi telef olabiliyor.

Sosyal kârlılık ve fayda açısından cemaat
• Allah'ın rızasını kazanmak , hayatı Allah'ın rızasına uygun geçirmek , sadece camiye girip çalışmak demek değildir. İnsanlar toplum halinde yaşamaya göre yaratılmış varlıklar. İnsanın yalnız başına hayatın bütün ihtiyaçlarını karşılaması mümkün olmadığından , akla , mantığa ve ilme , sosyal kârlılık ve faydaya da uygun değil tek başına yaşamak. Toplumun içine girip toplumun fertlerinin kendisine ezâ , cefa ve zulmüne tahammül etmek , daha sevaplı olarak gösteriliyor.

• Allah'a en çok , en hayırlı , en güzel hizmet eden kimse illa hoca veya müezzin veya müftü demek değildir. Çok daha değişik meslekten olan kimse , İslama , müslümanlara çok daha büyük fayda ve hizmet sağlayabilir. Çünkü sevapların ölçülmesinde ; ihlas , faydalılık vb. gibi kriterler vardır. S : 105

En sevaplı meslek irşad mesleği

• Zaman ve mekanı aşan faydalılığı düşünülürse en sevaplı meslek irşad mesleğidir. " Hayra delalet eden onu yapmış gibi " olduğundan , bir kişinin hidayetine vesile olmak onun sevapları eksilmeden , kendisine sevap kazanmanın en kestirme yoludur.

• Yarışa katılmayan bir kimse hızlı koşsa da derece verilmediği gibi , yapılan işlerden büyük sevaplar kazanmanın ilk ve vazgeçilmez şartı da iman ve ihlas'tır.

Sudan daha öncelikli ihtiyaç hoca ihtiyacıdır

• Sudan da , havadan da , gıdadan da , güneşten de daha önemli olan ihtiyaç hocadır. Hocaya daha büyük ihtiyaç var. Size dininizi öğretecek hocayı bulmak boynunuza borçtur , en önde gelen çalışmadır.

İstanbul'u kim fethetti ?

• İyi bir hoca bir ülkeyi değiştirir. İstanbul’u alan Akşemseddin'dir. İstiklal harbini kazandıran hocalardır.

• Bizim en büyük kusurumuz , irşad , tebliğ ve işbirliği çalışmalarını ihmal etmemizdir. Osmanlı'nın da en büyük kusuru budur. İnsanları sulh içinde yaşatmak önemli değildir. Osmanlı irşad ve tebliğ çalışmalarını vaktinde yapmadığı için ; gayri müslimlerin teslisini bile kafalarından silecek çalışmalar yapmadığı için , kendi içinde beslediği insanların ihanetine uğradı. Bu bir ilahi cezadır. S : 106

• Bir toplıımıın yükselmesi , içindeki fertlerinin çeşitlli mesleklerinin , çeşitli aktivitelerinin bileşkesidir. Türkiye'de ihtisas belirmiştir. Her sahada araştırına yapan insan vardır. Siz de : "Ben kendi mesleğimde Allah'ın rızasını kazanmak için ne yapabilirim ? " diye düşünmek durumundasınız.

Siyasi ilimlerde cehalet var

• Cahilliğin her türlüsü fena. Siyasi ilimlerde cahil bizim kardeşlerimiz. Oyunları anlamıyor : " Kim kukladır , kim gerçek hizmet ehlidir ? " bilmiyor.

• Hepimizin içinde ihtisasa bir hürmet olmalı , bir işin kökünü tam anlama , inceleme , peşine düşme ve mahiyetini ortaya çıkarma sevgisi , hakikat aşkı olmalı. Palavralara , desteksiz konuşmalara , mesnetsiz ifâdelere itibar edilmemeli.

Teknoloji sahasında geri kalmamalıyız

• Mühendis kardeşlerimiz de bizim , önemli bir grubumuzu teşkil ediyor , bugün herşey kompütüre , hesaba ,planlamaya , planlı çalışmaya bağlı olduğu için , teknoloji bir makineye herşeyi yaptırabiliyor. Eğer biz bu çalışmalarda bizim hasmımız olan insanlardan geri kalırsak , bu sefer dini hizmetlerde de geri kalıyoruz. Ondan sonra da kafir bizim evlatlarımızı kendisine benzetebiliyor , mağlup oluyoruz. Mağlubiyet cehaleti , cehalet iman zaafını , iman zaafı küfrü , küfür de felaketleri davet ediyor. S : 107

Güzel huy

• İnsanların ekseriyetle istatistik yapılsa cennete girme sebebi , güzel huyluluğudur. Biz ahlakı güzelleştirmeye gayret etmiyoruz , ihmal ediyoruz. Namaza gayret var ama , ahlaka çok büyük ihtimam yok.

• Vakfımızın bağrı yanık aşıklarından ve hayranlarındanım. Vakfımız oldukça gelişmiş bir vakıftır ama , daha fazla gelişmesin diye çclmelenmiş , biraz da budanmış bir vakıftır. Biz istiyorduk ki , vakfımızın şubesi her ilimizde ve her ilçemizde açılsın. Bürokratik engeller çıktı. Çalışacak , iyi niyetli kimseler yoksa o zaman birisi vakfinı veya derneğini kurması lazım. Mutlaka bizim şuurumuzda , bizim aşkımızda , şevkimizde , yüreği yanan insanların müessesesi olması gerekiyor.

Müslümanın bütün hayatı ibadettir

• Müslümanın müslümanı sevmesi , adet tarzındaki ibâdetlerin en sevaplılarındandır. Bir müslümanın bütün hayatı ibadettir. Dervişlik , tasavvuf dediğimiz şeyin de en önemli dayanaklarından birisi , müminlerin kardeş olması , ihvan olması , yâr olması ; dolayısıyla adet tarzındaki bir husustan devamlı sevap almasıdır. S : 108

Namazsız tasavvuf erbabı !

• İçkiyi metheden , bir de bunu aşkullahu , muhabbetullahı açmak için vasıta sayıp ta bir de meşrulaştırmaya çalışan bazı tarikatları sevemedim , sevemeyiz , sevemezsiniz.

• Namazsız tasavvuf erbabını sevemedim.

Tekkede sigara !

• Bu işin laf olmadığını , hal olduğunu düşündüğümüz için , her halde biraz da aşırılığımdan - içinizde sigara içenler varsa bağışlayın - sigarayı savunanlara , tekkeye gelenlere sigara ikram edenlere bile bir müsamaha oluşmadı içimde. Hâlâ oluşabilmiş değil.

• Hocamızın bizi sizlere hizmetçi olarak tayin buyurması nedendir bilmiyorum ama ; sanki biraz da bu , şer'i şerife bağlılık tarafımdandır gibi geliyor bana. Böyle bir his var içimde.

• Şer'i şerife bağlı , yani Kur'an ve sünnet'e bağlı bir terbiye içinde yetiştik. Tekkemizin müridleri terbiye kitabı , Ramuz e l-ehâdis okutan bir yerde yetişmiş olduğumuz için , hadisleri uygulamak , Kur'an-ı Kerim ayetlerini uygulamak bize göre tasavvuf olduğundan ;şer'i şerife bağlı olduğumuzdan tarikatçı , tasavvufçu olduk mecburen. Şer’i şerife bağlılığımız bizi tasavvufa götürdü. Galiba bu da İslâm tarihindeki imam-ı Gazali , Hacı Bayram-ı Veli ,Akşemseddin ,Gümüşhaneli Ahmed Ziyaüddin , Mevlana Celaleddin-i Rumi gibi bazı büyük simaların çizgisine de benziyor. S : 109

• Ulûm u şer’iyede rusuh peyda edince insanın sonunda varacağı zirve , son durak İslami tasavvuf oluyor .

İmtihanda olduğumuzun farkında mıyız ?

• Hepimiz şu dünyaya gönderilmiş yaratıklarız. Gelenler – gidenler oluyor. Biz imtihan olalım diye gönderilmişiz. ( Mülk:2) İmtihan olduğumuzu biliyoruz. Çok çalışkan talebe değiliz ama , imtihan olduğumuzu , güzel şeyler yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bizden kulluk istendiğini (zariyat:56 ) Allah’a ve Resulüne itaat ( Nisa :59 ) istendiğini biliyoruz. Madem imtihanı kazanmak ibadetle , itaatladır ; biz de itaat etmeyi görüyoruz.
• Halbuki biz tam tersine isteneni yapmıyoruz ; garanti edilmiş olan rızkın peşinde koşuyoruz . Bizden istenen namazı ticaretimiz için bırakırsak ; bize garanti edilmiş olan rızkı , bizden istenen namaza tercih etmiş oluruz.

Allah yolunda çalışanların aç kaldığını görmedik :
• Örümceği bile bodrumda rızıksız bırakmayan Allah , biz onun yolunda çalışırsak bize de gönderir. Allah yolunda çalışanların hiç aç ve açık kaldığını görmedik .Bu beldeler, di sayfa :110

Yarlar , bu zenginlikler Allah yolunda çalışanlara verilmiş ikramlardır ; onlardan bize kalmış hatıralar ve yadigarlardır. Biz kulluğumuzu yaparız.
Allah Teâla zaten rubûbiyyetini izhar ediyor.

• İlahilerin , bir vaazdan , bir kitaptan ,bir uzun eğitimden , daha büyük tesiri vardır.
• Küfrün aslı yoktur asıl , esas , muhteva ehli imanın elindedir . Dünyayı kıymetlendiren , ibadet ehli mü’min insanlardır ve ibadet şuuruyla yapılmış faaliyetlerdir.

Allah’ta başkasından fayda beklemeyin
• Huneyn savaşı çok önemli bir hadisedir. Ordunun başında Peygamber Efendimiz var ama , ordunun mensupları sahabe-i kiram , mümin insanlar ama , zaferi adette sandıkları için , bir an hezimeti tattılar, sonra Allah yine galip eyledi. Gurur ve ucub bizim en büyük düşmanımızdır . Takva en önemli şiarımızdır. Allah ile beraber olmak galebenin en mühim şartıdır.

Niyetimiz güzel olmalı :

• Çok sade , çok güzel , anlaşılabilir , çok taşınabilir , çok aşılanabilir , güzel bir niyetimiz olması lâzım . Bu da : “ Biz her yaptığımız şeyi Allah rızası için yapıyoruz , maddi menfaat için yapmıyoruz” niyetidir. Sayfa : 111

Başarı Allah ile beraber olmakta :

• “ Çalışmak başarı kazanmak içindir , sonuç almak içindir” diyorlar. Bizde durum böyle değildir . Biz çalışırız , mevlâ ne takdir ederse o olur . Sonuç bizi üzmez ve endişelendirmez. Eğer biz bu zihniyette olmazsak , bu materyalit insanları yenemeyiz. Muvaffakiyet manada , maneviyatta , Allah ile beraber olmakta !...

Sonuca hemen ulaşılmaz

• Çalışmalar birden , hemen sonuçlanmaz . Belirli bir noktadan sonra gelişmenin hızı da fazlalaşır. Bizim grubumuz , manevi holdingimiz , Türkiye hudutlarını da aşmış bayağı bir büyük holdingtir . Bir zayıf karınca gibi başladık .Sermayemiz büyüklerimizin himmeti .Allah , takva temeline dayanmayan mescidi bile kötülüyor. Allah takvasından dolayı Osman Gazi’ye devlet-i aliyye’yi nasib etti.

İçinde bulunduğumuz durumun ana ve temel sebebi :

• İslam aleminin ve müslümanların bu gün içinde bulunduğu acı durumun ana ve temell sebebi İslâm’dan uzaklaşmamız ve gafletimizdir. Ana sebepten neş’et eden tâli sebepler ise ilim ve teknolojide düşmandan geri kalma , tembellik , dünyadan habersizlik , ulaşım ve muharebe , imkânlarının zayıflığı , dünya sevgisi , ölüm korkusu , marazî merhamet , tedbirsizlik …gibi şeylerdir. Sayfa :112

• İslamdan kopunca , muhabbet ve birlik- beraberlik duygusunu , îlâ-yı kelimetullah azmimizi, düşmana mukabele fikrini , hasma karşı hazırlanma işini , mesuliyet duygusunu yitirmiş ; dostu – düşmanı ayırdemez duruma düşmüş , şifa diye zehir yutmuşuz . Düşmanı dost bellemiş , hilesini anlayamaz hale gelmişiz.

Osmanlı sâfi ve samimi idi

• Osmanlı , ilk devirlerde sâfi ve samimi idi adaletle hükmdiyordu; ilme ve âlime rağbet ve hürmet , ihtisas erbabına, sanata ve sanatkâra itibar ve riayet gösteriyordu . Söz ve idare , âlimin ve mütehassısın idi. Tasavvufi terbiye halkı iyi ahlaka gerçekten sahip kılmıştı. Mevlanalar , Yunuslar ,Hacı Bektâş-ı Veliler , Şeyh Edebâli’ler , Aşık Paşalar , Geyikli Baba’lar , Hacı Bayram’lar , Akşemseddin’ler , Eşrefoğlu Rumî’ler …İdeal ve gözde kişilerdi.

• Boynu bükük , gözü yaşlı , içi nurlu , kalbi sâfi dervişlerin savaşlarda ,fetihlerde , yerleşilen bölgelerde , gayri müslim ahaliyi İslamlaştırmada , müslümanları ahlaken eğitip yükseltmede , hayra , cihada sevketmede büyük rolleri ve faydaları oluyordu . Güzel duygular , ince sanatlar , hoşgörü, zerafet ….altın devrini yaşıyordu ; komşu ülkeler onlarca gıpta ediyordu. Sayfa : 113

Nefs terbiyesi ve eğitim
• Nefs terbiyesi herkese gereklidir , halka olduğu kadar , okumuşlara da ; zahiri ve kuru bir dini tahsil yapmış olanlara da! En çok da devlet yçnetiminde , millet hizmetinde olanlara , politikacı ve particilere gereklidir ; çünkü onların hamlığı , ahlaksızlık ve edepsizliği , ihtiraslar ve kaprisleri yalnız kendilerine zarar vermekle kalmıyor , tüm milleti ve ümmeti kan ağlatıyor.
• Fert olarak başarısızlığın, toplum olarak geri kalmışlığın en önde gelen sebebi eğitim eksikliğidir . İyi eğitilmiş fertler , kendileriyle birlikte , mensup oldukları toplumları da yükseltir , ileri götürür. Ama eğitimin iyi ve tam olması şarttır.

En mühim hakikat “ tevhid”
• Hayatta en büyük ve en mühim hakikat “ tevhid” dir ; herkesin ,herşeyden önce Allah’ın “ var”lığını anlaması ve “ bir” liğini ikrar etmesi lazımdır. Bu mukaddes hakikatı inkar eden “ kafir”, yanlış bilene “ müşrik” deniyor. Rabb-ul alemin , kendisinin varlık ve birliğine ermeyeni , inanmayanı asla ve kat’a affetmeyeceğini Kur’an-ı Kerim’de kesinlikle beyan buyuruyor . Onun için mesela ; maalesef Yahudiler ve Hristiyanlar , “ mağdub aleyhim” ve “ dallin” dir , yani Allah’ın hışım ve gazabına uğramış ve doğru yoldan sapıtmış ve şaşırmışlardır , hayrat ve hasenatlar , ibadet ve taatleri boşunadır , “ hebaen mensura”dır. S: 114

İman tükenmez bir hazinedir .

• İman , insana bitmez tükenmez bir aşk ,şevk ve heyecan verir ; onu canlandırır ,değiştirir , hareketlendirir. Gerçek ve samimi bir mü’min , sorumluluk duygusu taşır , bencil ve menfaatperest olmaz , hayır ve iyilik yapmak ister , herkesin yardımına koşar , rahat terkeder mihnetlere katlanır , tehlikelere atılır , varın- yoğunu hak yola sarfeder , hatta , icabında tatlı canından dahi geçebilir. S :115 / 116 / 4. BÖLÜM : TAVSİYELER : S :117


Enaniyete Kapılmayınız

• Siz ; grup , parti ,zümre , meşrep , mektep , mezhep…taassubuna ve enaniyete kapılmayınız . Bütün Müslümanları kardeş bilerek yaşayınız. Etrafınızdaki dargınları barıştırmağa, çekişen ve çatışanların arasına hakem olup onları sevgiye , kardeşliğe , beraberliğe , hizmete ,tefrika çıkarmamağa davet ediniz.
• İslamı ; en saf ve muteber , ana kaynaklarından dosdoğru öğrenmeğe ; Kur’an-ı Kerimi , hadisi nevebiyi en iyi tarzda anlmağa daimi gayret gösteriniz. Bid’atten , hurafeden , temelsiz bilgiden ,batılı hak veya hakkı ba tıl sanmak tehlikesinden şiddetle sakınınız.
• Çevrenizdeki tüm İslami faaliyetleri hiçbir tür veya yönü ihmal etmeden iyice tespit ediniz ; grupları , şahısları , fikirleri tanıyınız , hatta bunların ciddi bir envanterini çıkarınız. Diğerleriyle tamamen kopmadan tamamen kopmadan , sizin gönlünüze en salim ve sağlam görünen tarafa yaklaşıp , iyice destek olunuz. S:118
• Hizmetin tek bir sahasında yığılmak , böylece rakip ve hasım olarak çalışmak durumuna düşünler arasında mümkün mertebe vazife taksimi ve iş bölümü , plan ve proğram yapılmasını , kabiliyetlerin ihmal edilmiş diğer önemli sahalara yönlendirilmesini sağlayınız.




Götürü Pazar ediniz”

• büyük gayeleri , ana hedefleri , temel kaideleri esas ediniz ; teferruata boğulmayınız , detaylar ve farklılıklar değil , olumlu müşterek ve birleştirici noktalar üzerinde durunuz, ‘ götürü pazar ediniz”
Şahsınız için intikama kalkışmayınız.
• Bütün hüsn-i niyetinize rağmen, anlayışsızlığa ve töhmete uğrarsanız ,şahsınız için intikama kalkışmayınız , yapılan haksızlıkları Allah’a havale ediniz ; bağışlayıcı , affedici olunuz ; yaradılanı YARADAN’dan ötürü hoş görünüz.
Güçlüklerden Yılmayınız
• Bu yolda yapayalnız kalsanız , çok büyük güçlüklerle karşılaşsanız bile yılmayınız. “ hasbünallahi ve ni’mel vekil” deyiniz , O kafi ve vafidir. S:119

Çekişmeleri bırakın
• Manasız dargınlık ve çekişmeleri hemen bırakın , küslerle barışın , birlik ve beraberliği sağlayan olumlu ,affedici ,sabırlı bir tavır takının!
• Her gün birkaç kişiye aile fertlerinize ,arkadaşlarınıza , komşularııza , yolda ve toplumda karşılaştığınız kimselere münasip fırsatlar kollayarak biraz imandan , İslam’dan bahsedin , tebliğ yapın !Gözünüze kestirdiğiniz kişiler üzerinde devamlı ve metodlu durarak onları namaza , Cuma’ya, cemaate vaaz dinlemeye , kitap okumağa , hidayet yoluna alıştırın. Unutmayın ki bir sene boyunca herkes sadece bir kişiyi doğru yola çekse müslümanlar bir yılda % 100, iki yılda % 400, üç yılda % 800 artacaklar , muhteşem bir gelişme sağlayacaklardır.
Köylere yardıma koşun
• Köyünüzde , mahallenizde bir İslam kitaplığı ve okuma salonu kurun; kahvelerde değil oralarda toplanın ! Şehirlerde varlıklı kardeşlerimiz , geri kalmış yörelerdeki mahrumiyet içinde yaşayan yerleşme birimlerine bu konuda maddeten ve yardımcı olsunlar! S:120

Büyük kültür merkezleri kurun
• Büyük şehirlerde vakıflarımız vasıtasıyla büyük kültür merkezleri , konferans salonları , kütüphaneler ,eğitim ve öğretim kursları , yuvalar , okullar , İslami düğün salonları….tesisine çalışın! Buralarda paneller , oturumlar ,seminerler, münazaralar, konferanslar , yarışmalar ,törenler ,anma günleri….tertipleyin!
• Kendinizin ve çoluk çocuğunuzun nefs terbiyesine itina gösteriniz, zayıf iradeli ve arzularınızın esiri olmayınız.
• Müstehcen ve ahlak bozucu neşriyatla mücadele ediniz , onlara bakmayınız, evinize sokmayınız ,bu konuda yakınlarınızı da ikaz edip göreve davet ediniz.
• Allah’ın emirlerini , Resullulllah’ın hadislerini öğreniniz , öğretiniz , tatbik ediniz.
• Mümkünse evladınızı çabuk evlendiriniz.
Değişen şartlara göre hazırlıklar yapın
• Hepinize ve özellikle gençlere , oluşan ve değişen yeni şartlara göre , çok acil ve çok ciddi hazırlıklar dönemine girmemizi hararet ve ısrarla tavsiye ve ihtar ederim. S:121
Hakiki mürşitlere bağlanın
• Safları sıklaştıracaksınız ; yurt içi ve yurt dışında çekişmeleri , ihtilafları , hizipleşme ve gruplaşmaları kaldıracak , birlik ve beraberliği her ne pahasına olursa olsun mutlaka sağlayacaksınız , egoizmden , kibir ve benlikten , grup taassuplarından , yeteneksiz lider tahakkümlerinden kurtulup ,sıyrılacaksınız ; az uyuyup , çok çalışacaksınız ; ilmi çalışmalara önem ; bilginlere , uzmanlara kulak vereceksiniz ; Türk lehçelerini , Kril Alfabesinii , yabancı dilleri ; Arapçayı , Farsçayı öğrenecek , bilgisayar kullanmayı bileceksiniz ; dostu düşmanı yakından takip edecek , birbirinizle kenetlenecek , bünyanı marsus( kale duvarı gibi) olacaksınız ; hele hele rabbani ve müttaki alimlere , hakiki mürşitlere sağlam ve samimi bir şekilde bağlanıp itaat ve ınkiyad edeceksiniz..
• Ayrıca ekonomik güçlerinizi ve atılım imkanlarımızı birleştirip ; islam’ın zaferi ve müslümanların selameti için seferber edip , dev müesseseler kuracak , büyük hamlelere girişeceksiniz.
• Düşmanların mekr ü hile , tuzak ve yalan , suikast ve hiyanetlerine karşı müteyakkız , olup , var gücünüzle maddi , manevi alet , silah ve kuvvet hazırlayacaksınız , öyle füzeleriniz , uçaklarınız ,araç ve gereçleriniz olacak ki düşmanlar size yan bakmağa ve sataşmağa asla cesaret edemesin! S: 122
Hakiki mümin olmağa çalış
• Gözünü aç , aklımı başına devşir , son vahim olaylardan ibret al , olanları gör , dönen dolapları anla! Sımsıkı dinine , imanına sarıl ! Tam ve hakiki bir mümin ,şuurlu ve sağlam bir m üslüman olmağa çalış ! Cenneti kazanmağa gayret et , cehenneme düşmemeğe dikkat et ve ihtimam eyle!
• Kafirlere karşı çok müteyakkız ; hile , fitne , hücum ,zulüm , harp ve darba karşı son derece hazırlıklı ol! Hem kendini , hem aileni , çoluk çocuğunu toparla ,eğit , yetiştir ! Onlara olanğanüstü bir halle karşılaşırsa ne yapmaları gerektiğini bütün teferruatıyla iyice öğret , tatbikatlar yap! O gibi haller için bol miktarda malzeme , teçhizat , muhimmat , araç , gereç tedarik eyle ! Çok güçlü , çok kuvvetli , çok modern , çok ilmi , çok üstün , çok dayanaklı , çok uzun mukavemetli olman için ne gerekiyorsa hiç esirgeme ! …..
Ki Filistin’deki , Bosna Hersek’teki ;Karabağ ve Azerbaycan’daki zavallı kardeşlerin gibi hazırlıksız yakalanmayasın , mahv u parişan olmayasın !
Aldatıcılara karşı dikkatli olunmalı
• Dünya hayatının fani zevkleri ve bitmez tükenmez meşgaleleri Müslümanı aldatmamalı. Şairin :
Rahat ister nefs ; mihnettir ibadet serteser
Terk-i rahat rağbet-i mihnet kılan mümtaz olur.
Dediği gibi insan tabiatı rahatlığa meyyaldir , ibadetler ise s : 123
Meşakkatli , zahmetli bir yapıya sahiptir , ama imanı için çalışan , çile çeken , meşakkatlere gögüs geren , zorlukların üstüne yürüyen kimseler dünyada ve ahirette makbul olurlar.
• Nefse uyulmamalı ; onun ekseriyetle insanlara dünya ve ahirette büyük zararlar verecek şeylere heves ettiği bilinerek , arzuları aklın süzgecinden geçirilmeli , zararlarının karşısında direnilmelidir . Kanuni Süleyman bu gerçeği ne güzel dille getirmiş:
Nefs hazzın ey Muhibbi verme vermegil hayvan – sıfat ;
Zabt-ı nefs et , arif ol , alemde insanlık budur!
Şeytanın hilesi çoktur
• Şeytanın insanı aldatmağa çalıştığı unutulmamalıdır ; hatta bunun çok masum ve mantıki görünen muhakemeler de ileri sürdüğü , suret-i haktan görünerek , salih kimseleri bile şaşırttığı ,abidleri baştan çıkardığı iyi bilinmeli ,daima uyanık ve tetikde bulunulmalı. Hizmetten geri kalmak hususunda hiçbir mazeret kabul edilmemelidir. En önemli prensibimiz gevşememek , gaflete düşmemek , “ huş der – dem; her nefes alış veriş bile şuurlu ve ayık olmak” tır.
İbadetin makbulü devamlı olanıdır
• “ İbadetin makbulü az da olsa devamlı yapılandır” gerçeğini daima hatırda tutmalıyız ; günden güne terakki s: 124
esas iken , bilakis gerilememli , sahip olduğumuz hal , mevki ve makam kaybetmemeliyiz.Hayvan ömür boyunca süren sürekli bir mücadeler ve çalışma olduğunu , duranın düşeceğini , hareketin hareket getirdiğini kendi kendimize tekrar tekrar hatırlatmalıyız.

İmanınız sönükleşirse !
• Peyganber efendimiz s.a.s :
“ İman da sizden birinin içinde tıpkı - elbisenin eskiyip yıprandığı gibi - yıpranır ,sönükleşir . O halde Allah c.c’dan imanı kalbinizde yenilemesini , tazelemsini isteyiniz” buyurmuş. ( Ramuz s. 270 / 12 ) O halde dularımızda Rabbımızdan , bizi yolunda sabit kılmasını imanınızı tazelemesini ısrarla ve daima istemeliyiz.

• Diğer bir hadis-i şerifte de ( Ramuz s. 270 / 12 ) Efendimiz :
İmanınızı yenileyiniz , buyurdu . Denildiki:
Ya Resululllah imanımızı nasıl yenileyebiliriz ?
Buyurdu ki:
La ilahe illallah sözünü çok söyleyiniz !
Demek oluyor ki manevi fetretin , gevşekliğin en müessir ilacı kelime- i tevhid zikri imiş .Zikirden gafil olmamalı , manevi vazifelerimizi , derslerimizi ihmal etmemeliyiz.
• Hemen İslam ahlakını iyi öğremeğe girişiniz .çocuklarınızı , ailelerinizi bu konuda ciddi bir şekilde eğitmeğe başlayınız. S : 125

Kötü huyları terk ediniz
• Öğrendiğiniz ahlak kurallarını tavizsiz ve te’vilsiz dikkat ve ihtimamla uygulayınız . Gıybeti ,dedikoduyu , iftirayı ,suizanı , kalp kırmayı , kötü huyları terkediniz.
• Kardeşlerimiz , kendi bölgelerinde hemen bir “ ahlak ve kültür derneği” kursun ve çevresinin eğitimine bu yolla etkili bir biçimde devam eylesin.
Tasavvufi görevler ihmal edilmemeli
• İhvanımız tasavvufi görevlerini , evrad ve ezkarını asla ihmal etmesin , topluluklara müdavemet etsin , ziyaretleşmeye , muhabbetleşmeye , yardımlaşmaya güç ve hız versin. Allah’a tam tevekkül edip , sa’ye ve hizmete koşsun.
• Hergün birkaç ayet , birkaç hadis mutlaka okuyun. Bunlara hatırınızda tutmağa gayret edin ; muhakkak birkaç kişiye de anlatın ; kendi aile efradınıza , ya da iş ve arkadaş çevrenize tebliğ edin!
Hergün ilimle meşgul olun
• Kendinize çeki düzen verin , faaliyetlerini gözden geçirin , lüzumsuz ve yararsızları eleyin ; hergün birkaç saat ilimle ; okuma ve öğrenmeyle meşgul olun! S: 126
• Hergün din ve iman büyüklerinin , tarihi şahsiyetlerin , başta peygamberlerin olmak üzere ( salavatullahi ve selamuhu aleyhim ecmain) , sahabe-i kiramın ( rıdvanullahi teala aleyhim ecmain ) , evliyaullahın , piran ve meşayihimizin ( kaddesallahu esraruhum ) , kahramanların , salihlerin , hakimlerin , başarılı şahsiyetlerin , meşhur adamların hayatlarını ve ibretli sözlerini okuyun , ezberleyin ; onlardan ibretler çıkarın , kendinizi onlarla mukayese edin !
Yeni dostlar edinin
• Türkiye içindeki ve dışındaki iyi ve uygun insanlardan yeni dostlar edinin , onları ziyarete gidin , onları evinize davet edin, mektuplaşma ve haberleşmeyi ihmal etmeyin , çünkü böyle hareket müslümanlar arası yakınlaşmayı sağlar , çok sevap kazanmaya vesile olur.
• Kendinizin mensup olduğu İslami grup dışındaki diğer zümrelerle ilgilenin , onlarla arkadaş olun , çalışmalarını izleyin , sizinkilerle mukayese edin , kimseyi hor görmeyin ve çok açık delil olmadıkça kimseyi suçlamayın , hüsn-i zanla hareket eyleyin.!
• Çevrenizde müsid ve müstaid gördüğünüz olumlu ve iyi eğilimli kişileri seçin , onları eğitmeğe ve kazanmağa çalışın ! s:127
• Günahkarlara kızmayın , onları ayıplamayın , sabırlı olun , onlara birer hasta gibi şefkatle yaklaşın , doğru yola gelmeleri için gıyaplarında dua edin. Bilin ki onlar içinde çok kıymetli cevherli olanları vardır.
• İslam’ın pak, makul, sağlam , doğru , mantıklı , ilmi ve ulvi itikadını iyi öğrenin !
Ahiret Hesabını Unutmayın
• Hikmetli , ibretli , faydalı , menfaatlı ,sevaplı , nurlu ibadet ve taatleri eksiksiz ifa eyle , Rabbınızın rızasını gözet , ahiret hesabını unutma!
• Yalnız kendini , nefsini , keyfini ,zevkini düşünmekten kaçın ; ana – babanı ,akrabanı , ahbabını, dindaşlarını ,azınlık müslümanları , mazlum ırkdaşlarını , esir topraklarını…da düşün , hatta hiç hatırından çıkarına , mensup olduğun ümmete karşı vazifelerini iyi ifa edebilmek için istikbale iyi hazırlan !
• İlim yönüden ileri ve güçlü olmaya çalıştığın kadar , irfan , ahlak , takva , ihlas , ruh ve nefs terbiyesi bakımından da olgun ,derin ve yetkin olmağa gayret sarf eyle! S: 128
• Her gün hatalarını , başarılarını , çalışmalarını , amaçlarının sonuçlarını gözden geçir ve kendini kontrol edip muhasebe eyle ; hatalarını ve menfi huylarını bırakmağa , yeni ve güzel hasletler ve daha yüksek vasıflar edinmeğe uğraş !
• Yüksek ve olgun bir çevre edinmeğe ve kurmağa çalış , ilm-ü irfan meclislerine devam eyle , başka arkadaşlarını da bu güzel topluluklara getirmeğe gayret et!
• Zamanını iyi değerlendir , zaman kayıplarını azaltmağa , verimli saatlerini arttırmağa gayret et!
• İslam’a ve müslümanlara her yönden faydalı olmanın yollarını ara , bul , sor , ifa et !
Ey müslümanlar ! uyanın
• Ey müslümanlar ! Uyanın, karşınızdakini iyi tanıyın , kalp ve kafa yapısını anlayın ; gayrete gelin , gereken tedbirleri zamanında alın , dininize sımsıkı sarılın , onu cihan halkına doğru tanıtmak için çalışın , İslam’a hizmeti en başta gelen işiniz bilin ; bakınız ve ibret alınız ki siz Hak dine bağlılıkta gevşediniz am onlar batıl ve sapık yollarında nasıl inatla sebat gösteriyorlar. İman ve azimle çalışın ki , bu sakim ve vahim zihniyet mutlaka munkariz olsun , tüm dünyaya İslam’ın güneş dopdolu doğsun ; iyiler kötülere , akl-ı selim tassuba vicdan hunharlığa , sahih iman batıl akidelere galebe çalsın , yeryüzü gülistana dönsün. S : 129

Meşveret meclisleri kurun
• İş işten geçmeden , iş ve güç birliği yapın , her yerde görev başına koşun ; çünkü şimdi tam zamanıdır.
• Her yerde “ Meşveret meclisleri” kurun , neyi, nasıl yapacağınızı “ şura” ile tespit edin ki ; en salim ,en güzel yol budur.
• Rus imparatorluğu dağıldı , şimdi en büyük hedefimiz Amerika ve Çin olmalı. Onları kazanırsak herşey değişir. Gözünüzü açın , el ele tutuşun , safları sıklaştırın , ruhi ve bedeni , ferdi ve içtimai güç ve kuvvet hazırlayın ; bu yeni maddi ve manevi iktisadi ve siyasi , ahlaki ve kültürel cihada siz de katılın!
• Dünyanın fani zevk ve lezzetleri , süfli menfaat hesapları , basit düşünce ve hasis endişeler sizi Allah yolunda çalışmaktan alıkoymasın , nefsani ve şeytani bağlar sizi tutmasın , maddi ve süni hudutlar sizi engellemesin.
Hizmete koşun
• Gayrete gelin ,fedakar olun , hizmete koşun , planlı ve proğramlı çalışın ki , İslam ve müslümanları yüceltip dünyada da , ahirette de aziz ve bahtiyar olasınız. S.130

• Türkiye halen islam ülkeleriyle bir takım anlaşmalar yapmış ve bunların neticesi bazı siyasi , ticari , iktisadi ve kültürel organizasyonlar kurmuş ve mevcutlara katılmıştır. Hem Garp hem de Şark ülkeleriyle yapılan bu gibi müşterek faaliyetleri dikkatle takip etmek zorundayız. Ancak bu şekilde zararlı gelişmeleri engeller , faydalı olanlara destek verebiliriz. Okuyuculara , ihtisaslarına uygun olarak bu gibi organizasyonlarda görev almalarını ısrar ve hayretle tavsiye ederiz.

İslami basına destek verin
• dergilerimize , gazetelerimize, islami eserlerimize kendiniz abone olun , çevrenizde abone olma kampanyası açın ! Unutmayın ki , İslami basın tiraj ve diğer imkanlar yönünden maalesef yahudilerden , ermenilerden , muzır yayıncılardan çok geri durumdadır ve sizin şahsi yardımlarınıza hayati derecede muhtaçtırlar.
• Ekonomik yönden güçlü ve kuvvetli olmak zorundayız. Tasarruflarınızla , sevdiğimiz , güvendiğiniz , güvendiğiniz ,başarılı müesseselere sermaye sağlayın , güçlü ortaklıklar kurun .Karlı müesseselerin sahibi olan zengin kardeşlerimiz , sermayelerini diğer ihvana açmayı ve onların tasarruflarını nemalandırmayı bi görev telakki eylesin ; herkes kendisini her türlü haram kazançtan ve faizden korusun ve koruma çarelerini arayıp bulsun.
• Mecbur olmadıkça tarla ve arazi satmayın , hele yabancı ve gayrimüslimlerin ülkelerimizin güzel yerlerini ele geçirmele- s : 131
rine asla fırsat vermeyin ; aksine aranızda pra toplayıp , geniş arazileri almağa , satışa çıkarılan karlı fabrikaları elde etmeğe çalışın.
• Aranızda üretim ve tüketim kooperatifleri kurmağa konut meselelerinizi müşterek halletmeğe kendinizin kuracağı planlı mahallelerde topluca oturmağa çalışın. Böylece çocuk ve aile eğitimi ve korunması daha kolaylıkla mümkün olabilir.
Haftada bir defa toplanın

• Haftada en az bir defa toplanıp şahsınıza ve topluluğunuza ait konuları beraberce müzakere edin , meşveret ve şurayı asla ihmal etmeyin .
• Aralarınızdaki yersiz dargınklık , rekabet ve husumetleri terk edip derhal birleşin.
• Her türlü hak ve hürriyetlerinizi korumada çok dikkatli ve titiz olun , birbirlerinizle işbirliği yapın ve sür’atle teşkilatlanın!
Tasarruflarınızı birleştirin
• Yabancı ve düşman malı ve üretimi kullanmamaya çok dikkat edin! Kendi üretimlerinizi arayıp bulun! S:132
• Döviz yerine mutlaka “ altın , gümüş” kullanın!
• Faize asla tamah edip bulaşmayın!
• Harcamalarınızda kısıntı yaparak a’zami tasarruf sağlayın!
• Tasarruflarınızı birleştirip, büyük kuruluşlar teşkil edin. ( Bir finans kurumu kurmamız bana çok önemli ve ilk adım olarak görünüyor .)
• Mali ve mesleki çalışmalarınızı savaş şartlarına göre ayarlayıp düzenleyin!
• Şahsi, ailevi ,, mıntıkavi , beldevi , milli, beynelmilel her türlü savunma hazırlıklarınızı tamamlayın!
• Alacağınız malın markasına dikkat edin; kimler ve ne zihniyette insanlar tarafından üretildiğini mutlaka öğrenin ; şirket ise ortak ve sermayedarları kimdir diye araştırın . Düşman malını almanın günümüz şartlarında büyük bir vebal ; dostların üretimlerini desteklemenin bir şart ve vazife olduğunu unutmayın.
Yabancı para kullanmaktan kaçının
• Döviz ve yabancı para kullanmaktan mümkün olduğu kadar kaçının ; çünkü bir olağanüstü hal veya harp durumunda derhal değerden düşer ve çok büyük zararlara uğramanıza sebep olur.
S : 133

• Para ve birkimlerinizi mümkün olduğu kadar “ aktif” işletmeye çalışın , yani kar getirici iş ve ticaretle , döndürün. Karlı ve istikrarlı iş ve müessese sahibi kardeşlerimiz de , dostların birikimlerini kendi çalışmaları içinde ortak ederek kullansın ve onların iktisadi yönden bu faizli sistemde enflasyondan zarar görmemelerine yardımcı olsun.
• Eğer paranızı böyle çok karlı bir işte döndüremiyorsanız ya da kısa zamanda kullanmak gerektiği için elde tutmak mecburiyetinde iseniz, değerini koruması için ASLA dövize yatırmayınız. Çünkü dövizlerin de az veya çok ama mutlaka bir enflasyonu vardır. Siz onu , TL.’nin enflasyonunun altında olduğu için anlayamıyorsunuz.
• Döviz yerine altın , gümüş , platin gibi değeri nisbeten ve her yerde geçerli maddelere veya kolay satılabilen kısa zamanda kar ve pirim yapan eşyalara , gıda ve ihtiyaç maddelerine yatırım yapmak daha uygun olur.

Birikimlerinizi birleştirin
• Tabi en iyi çare , birikimlerinizi birleştirip , kuvvetli sermayeli şirketler kurmak ve parayı basiretli ve mütehassıs yöneticiler tarafından kullanmaktır. Siz hiç ciddi büyük şirketlerin , KOÇ ‘un , SABANCI ‘nın, bankalarının zarar ettiğini gördünüz mü ? ( Eğer tek tük zarar eden müessese varsa mutlaka yöneticilerinin hainliğinden ve suistimalindendir. ) s: 134
• Onun için sizlere her konuda birlik ve beraberlik , basiretli bir yardımlaşma ve dayanışma içinde olmanızı , bu işe , hem yurt içinde , hem dış ülkelerde ciddi ekonomik çalışmalara başlayıp girişmenizi tavsiye eder , hepinize daha iyi günler ve mutlu yarınlar dilerim.
Ekonomik savaşa dikkat
• Dev ticari müesseseler teşkil etmeye davet ediyorum .Tek tek memuriyetler alacağınıza birleşin büyük müesseseler kurun. On tane veteriner kardeş birleşmeli bir güçlü kuruluş kurmalı. Biz de Koç’un Maretinden ,Pınar’ın bilmem ve sucuğundan kurtulmalıyız. Çünkü biz bunların ne olduğunu biliyoruz.
• Yurt içinde ve dışında elle tutulup gözle görülür mühim iş sahalarında birlik ve beraberlik içinde çalışacasınız .Yabancı malı dediğimiz ; Türkiye içinde üretilse bile , müslümanın üretmediği maldır. Mümkün olduğu kadar yabancı malı kullanmayacaksınız. Bu büyük bir savaştır.
• Din adamlarımızın görevi fevkalede mühim. Onlar İslam’ın yüce ideallerini halkımıza aşılayacak ve yurt dışında da hizmet verecek. S.: 135



Dünyayı seven ölümden korkar
• Gücümüzün yettiği her cins kültürel ,sosyal ,ekonomik, ticari ,askeri , politik silahı , gücü kuvveti hazırlayacağız ve bu yekparelikten , bu hazırlıklardan karşı taraf korkacak. ( Enfal : 60 ) Çünkü kafirler korkaktır , yaşmayı severler . Yaşamayı seven insan müslüman da olsa korkaktır. Düşmanlar onun için büyük çaplı kanlı bir savaşı istemezler . Çeşitli entrikalarla kan kaybına sebep olurlar.
• Papalık , müslümanlarla çarpışmak için ticaret yollarını vurmak ve ekonomilerini çökertmek tedbirlerini dahi koyuyor.

Hasımlarımızın mallarını boykot edelim
• Ben dergilerimizde acizane bir kampanya açtım ; “ Hasımlarımızın hiç bir malını almayın!” diye . Onların malını almayınca ölmeyiz. Çünkü kendi kendine yeten nadir ülkelerden biriyiz . Başkasının malını almak , ona bahşişte bulunmak demektir. Ne arabasını , ne başka bir şeyini alın ; kendiniz yapın. Kendimiz bir ara gelelim , parçalarını toplayalım ; İSPA marka bir araba yapalım….Ama , onların hiçbir şeyini almayalım.
Evinizi lüzumsuz eşya ile doldurmayın
• Hayatınızda prensibiniz olsun : Aldığınız mal , bir müslüman kardeşinizin malı olsun , bir müslümanın ürettiği mal S:136

olsun . Yurt içinde ve yurt dışında kat’iyyen başkasının malını almayın . Katiyyen evinizin içine lüzumsuz eşya doldurmayın. Katiyyen milyonları ıvır zıvıra yatırmayın , işe yarayan şeye yatırın. Bir savaş olduğu zaman evinizi bırakıp gideceksiniz . O halde yükte hafif , pahada ağır olacaksınız ve kötü şartlarda işinize yarayan şeyleri alacaksınız.
• Kat’iyyen müslüman olmayanın malını almayın. Eğer o sahada müslümanın malı yoksa , onun üretimine geçin. Altına mesela bir İSPA damgası yazılsın , o kullansın.
Dost Bulma Çalışmalarını Hızlandıralım
• Dost ve müttefik bulma ve arama çalışmalarını , mutlaka süratle yapıp tahakkuk ettirmek zorundayız. Bu çok önemli bir noktadır. Dikkat edilirse bizim Türkiyede içinde bile ittifak hasıl olmamıştır ; olanlar da dağılmıştır.
• Kuvvetli müslüman olmak ve iyi cihad yapmak için finans imkan gerektiğinden , ekonomik konuları inceliyoruz. Kardeşlerimizin bu konularda güçlerini birleştirmelerini isti- s: 137
yoruz. Önce ekonomik birlik oluyor , sonra daha güzel münasebetler gelişiyor.
• Şu anda tarihin bize bahşettiği yeni fırsatlarla karşı karşıyayız ; Balkanlar’la , Kırım’la , Kafkasya’yla, Orta Asya’yla , Afrika’yla, diğer yerlerle. İslam ticaret yoluyla yayılmış. Bu tanışmalardan ve ticaretlerden daha büyük faydalar olacak . Ondan sağlamamız lazım diye düşünüyoruz.
• Bundan sonraki çalışma hedefimiz radyo ve televizyon sahasında hatırlı müesseseler kurmak ve teşkilatlanmaktır. Hepinizin bu hususta elinizden gelen gayreti yapmanızı temenni ediyoruz.
Lükse İltifat Etme
• Mümkünse hiçbir düşman malı almayın , kullanmayın. Ziynet eşyalarını asgariye indirelim. Onların fazlalarını değerlendirebilirsek pekçok televizyon da kurabiliriz , pekçok radyo da kurabiliriz. Aç , açıkta kalmayız. Lükse iltifat etmeyin.” İnsanlar dışlarını süslemekle meşgulken , sen içini süslemeye bak!”
Parti taassubuyla kötüye rey vermeyin
• Partile , sizin seçim bölgenizde bakalım kimleri aday gösterecek! Onları çok iyi soruşturup inceleyin ! Parti taassubuyla kötüye asla rey vermeyin ! İstediğiniz adayı size zorla seçtirmekğe kalkan parti , ne olursa olsun rey alamamalı , cezasını çekmeli , sizi saymayı öğrenmeli , sonuç bir dahaki seçim için S:138
İbret-i alem olmalı ,artık partiler de kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalmalı!
• Listenizde mutlaka “ tercih” işaretini kullanın!
Sizin adaylarınızın seçilme şansı olmadığı kesin ise , öyle rey kullanın ki , size en yakın zihniyette olanlar kazansın ,size en uzak olanlar fırsattan istifade etmesin!
• Destekleyeceğiniz adayda hem maddi , hem manevi yönünün kuvvetli olmasına çok dikkat edin ; yani adaylarınız:
1) Hem takva ,diyanet ,fazilet , ahlak-ı hamide ve dürüstlük sahibi olsun.
2) Hem de meb’usluğa ve idareciliğe liyakat , ehliyet ve kabiliyeti olup ,ayrıca da ihtisas , ilim ve irfan ve sair hüner , ünvan ve meziyetleri bulunsun.
• Birinci şarta dikkat ve riayet etmezseniz , şerre ve şerliye destek vermiş ,size devamlı günah ve vebal getirecek olan bir “ seyyie-i cariye” tesis etmiş olur ; o muhteris ve menfaatperest kimseler , kendi keselerini doldurur , rüşvet alır , haram yer , milleti soyar ve devleti satarken siz de onlara ortak sayılırsunız.
• İhtisas , ilim ve liyakata , önem vermediğiniz takdir de emaneten ehillerine veriniz” emrine düşer , dünyada ve ahirette mahçup olur, vebal altına girersiniz.
• En iyisi tercihte son kararı vermeden önce bölgenizdeki en samimi , en bilgili ve görgülü , en salih ve müttaki dostla- S:139
rınızdan beş on tanesiyle ciddi istişare ediniz ki yanlışlık yapmayasınız ve Kur’an-ı Kerim’in “ şura” emrini uygulamanın sevabını alasınız!

Seçmenler dikkatli olmalı
Ey seçmenler ! Bunlara bir daha iktidarı verirseniz bu devlet ve millete çok büyük kötülük etmiş olursunuz , çok büyük günaha girersiniz. Oylarınızı çok dikkatli kullanın ; aklı başında , münevver , dindar , idealist , önder kişilere sorup , istişare yapıp öyle kullanın!
• Ey hırslı ve kısa görüşlü sağcı siyasetçiler ! Dost acı söyler : Sizler de şahsi oy ve parti hesaplarınızı bir kenara koyun , milletin sağduyulu oylarını rekabetlerle , küçük hesaplarla bölmeyin, kendi aranızda oturun , ittifak edin, işbirliği yapın, gerekirse fedakarlık ve feragat gösterin , ne yaparsanız yapın , ama oyları bölüp bir daha başımıza kötü insanların “pat” diye gelmesine yol açmayın , çünkü sizin sorumluluk ve vebaliniz halktan çok çok daha büyük …Aksi halde iki cihanda perişan olur , feci maddi ve manevi cezalara çarpılırsınız!

Seçme görevini mutlaka yapmalıyız
• Şu memleketimizde zaman zaman seçimler oluyor ; halka , millete hizmet için işlerin başlarına bazı insanlar geçiyor ; yıllarca icraat yapıyor . Bunları değerlendirmek , hesaba çekmek, suistimalleri cezalandırmak , iyi niyet ve emekleriş mükafatlandırmak bizim hakkımız ve görevimiz. Bu görevi mutlaka yapmalıyız. S:140
• Bıktık bu tekrar oynanan bayat oyunlardan!
Bu seçimler çok mühim , mahalli olduğu için adayları daha iyi tanıma imkanı var . Halkımızın şunları mutlaka iyi düşünmesi ve yapması lazım:
• Seçimlere muhakkak katılmalı ; boykot etmek ; ihmal etmek , küsmek , darılmak , asla uygun değil ; aksine son derece veballi.
• Behemehal namuslu , vatansever , dürüst , ahlaklı ,temiz mazili , hizmete aşık , hakkı ve halkı seven , fedakar ve vefakar adaylar seçmeğe çalışmalı ; yolsuzluk yapacak, rüşvet alacak , kalbi kafası niyeti bozuk, mazisi sabıkalı ve kirli insanlara rey vermemeli. Aksi takdirde onların yapacağı tüm fesat ve günahların sorumluluğu onları seçenlere de gelir , hepsi dünya da ve ahirette büyük cezalar görürler.
Kamil kimselerle istişare yapmalı
• Kimi seçeği konusunda mutlaka gönlü ve zihni aydın , nurlu ve hayırlı , alim ve fazıl , kamil ve tec rübeli kimselerle istişare yapmalı , yanılma payını asgariye indirmeğe , vebalden kurtulmağa, istişarenin bereket ve sevabından faydalanmağa çalışmalı! S : 141
Futbol takımı tutar gibi particilik yapılmamalı
• Asla , futbol takımı tutar gibi , gözü kapalı , parti sevgi ve taasubuna kapılarak rey vermemeli , mutlaka memlekete faydalı olacak dürüst ve yetenekli insan seçme prensibini öne almalı!
Tahminler titiz yapılmalı
• Reyleri bölüp , ters ve kötü sonuçlar çıkmasına sebep olmamak için , seçim öncesi sondaj ve tahminleri çok titiz yapmalı , gerekirse ( yani tuttuğu iyi aday ekseriyeti alamayacak ise ) en yakın diğer iyi adayı desteklemeli , bu iki adayın seçimde işbirliği yapmasını sağlayacak teklif ve teşebbüsler geliştirilmeli ; seçim sonrası koalisyon arayışları içine girmektense bu kualisyonu seçim evvelinde tahakkuk ettirmeğe çalışmalı. Bu konuda parti mensuplarına da ısrar ve şiddete nasihat etmeli.
• Partiler ve adaylar da taassup içinde olmamalı , memleketin ve halkın saadetini kendi rey ve hesaplarından önde tutup , gerekli iş birliği ve ittifakları yapmakta ihmal ve inat , tehevvür ve tekasül göstermemeli ; çünkü gerçekte en büyük suç ve vebal onlarda olacaktır. S:142

İlim yolunda çalışın
• İlmin her çeşidi müslüman için gereklidir .İslamın , islam aleminin her çeşit bilgiye son derece büyük ihtiyacı vardır. Benim size en büyük tavsiyem ; bulunduğunuz dalda vazgeçilmez eleman olmağa çalışın. Herşeyi bilmeğe, bilmediğiniz birşeyin kalmamasına çalışın. Kütüphaneniz ihtisas kütüphanesi olsun. Hiçbir kimsede olmayan kitap sizde bulunsun. O dilde olmayan , yabancı dilde olan eserleri de kütüphanenize alın. Sizi ilim yolunda çalışmaya ,devamlı çalışmaya, hergün çalışmaya davet ederim.
• İlme çok önem verin. Kur’an öğrenin , hadis öğrenin , dinimizi öğrenin.


Allah sevsin kafi
• Hakkı sevmeyi , hakla beraber olmayı öğrenin .Hakla beraber olmanın zevkini tadın. Bu ölçüyü alamamış bir insanı bu hayatta çok aldatırlar , çok kandırırlar. Allah’ın huzurunda insanlar tarağın dişleri gibi eşittir. Kul kula muhtaç olmamalıdır. Benim hiçbirinizden bir şey beklediğim yok.Sizin de hiç birininizin , bizden bir şey beklediği yoktur , olmamalıdır. Kimseden bir şey istediğimiz yok! Ne yardım , ne destek , ne para , ne pul , ne gülücük , ne tebessüm . Allah bizi sevsin kafi ! “ Ancak Allah’a ibadet ederiz , ancak Allah’tan yardım dileriz.” ( Fatiha ,5) Hakla beraber olmak için , hakkın ne olduğunu bilmek lazımdır. S: 143

Büyük yatırımlar yapılmalı
• Müslüman ülkeler genellikle ilim ve teknolojide , rakiplerinden geri durumda olduğundan , bu açığı kapatmada çok ciddi çalışmalara girmek , çok büyük yatırımlar yapmak zorundadırlar. Öncelikle ordularını, savunma sistemlerini güçlendirmeleri ; demode ve tesirsiz silah ,araç , gereç ve teçhizatı bırakmaları ; bunların yerine çok yeni ve modernlerini , sanayilerini kendi ülkelerinde kurarak , ikame etmeleri vazgeçilmez şart olarak görülmektedir. Çünkü bügün , Bosna Hersek’te , Kafkasya’da…v.s’ de zalim düşmana , hatta yurt içinde teröre ve anarşiye karşı başarısızlık , büyük ölçüde alet ve silah kalitesi bakımından düşük seviyede olmaktan kaynaklanmaktadır.
• En önemli mücadele sahalarından biri de “ ekonomi” dir. Bugün dünya üzerinde kıyasıya bir ekonomik savaş sürdürülüyor. Bazı ülkeler bozuk ekonomik dengeleri sebebiyle çöküp dağılırken , diğer başkaları da güçlü ekonomileri sayesinde esaret ve bağımlılıktan kurtuluyor , hürriyetini satın alıyor , refah ve mutluluğa ulaşıyor.
• O halde müslümanlar da ekonomik yönden çok güçlü olmak için gece gündüz çalışmalıdır. En önemli ve karlı iş sahalarını arayıp bulmalı , rakiplerinden daha çok mesai yapmalı , daha çok üretim sağlamalı , ihracatı arttırmalı , ithalatı mümkün olduğu kadar kısmalı , israfı önlemeli , tasarrufa riayet etmeli , düşmanın mal ve üretimini kullanmamalı , mümkün olduğu kadar dost ve müttefik malını tercih etmeli , içte ve dışta sermaye güçlerini birleştirerek , büyük firmalar kurarak çalışmalıdır. S: 144

Organize olmalıyız
• Size acizane , nacizane, gezdiğimden , gördüğümden okuduğumdan hasıl olan fikirlerimi söyleyeceğim:
• Hepimiz kaliteli , kalifiye yetişmek zorundayız , zorundasınız.
• Son derece bilgili olmak zorundayız. Görgülü ,tecrübeli, kültürlü olmak zorundayız.
• Bedenen sıhhatli olacağız.
• Organize olacağız , birbirinizi tanıyacaksınız.
• Ekonomik güçleri birleştirmek zorundayız.

Tüccarlar realist oluyor
• Dış ticarete büyük önem vereceksiniz .Ticaret tecrübesi olmayan insanlar , sağlam insan olmuyor benim gördüğüm. En realist insanlar tüccarlar oluyor.
• Rakiplerin , hasımların , düşmanların mallarını mecbur olmadıkça asla kullanmamamlıyız. Bugün devletler ekonomiden yıkılıyor , ekonomiden ilerliyor . Savaş ekonomik alanda oluyor. S : 145

• Dini ve milli kültürümüzü yaşamamız , yaşatmamız, canlandırmamız lazım. Kılığımızla, kıyafetimizle , yememizle , içmemizle , selamlaşmamızla kültürümüzle sahip çıkalım.

• Müslümanların içte ve dışta , birliği, iş birliğini sağlayabilmek için projeler üretmemiz lazım.

• İçte ve dışta , müslümanların uğradıkları haksızlıkların karşısında birleşmek , reaksiyonları tespit etmek, karşı tedbirleri almak zorundayız.

• Eğer biz bu 5 yıllık , on yıllık , 50 yıllık , 100 yıllık planlar yapmazsak ; bu önümüzdeki 21. asır Bosna Hersek , Karabağ ; Karadağ , Sancak , Kırım ve diğer yerlerde çok çok acı olayların zincirlerinin devam etmesi tarzında acılara garkolmuş olabiliriz.

• Mutlaka her yönden güçlü ve kuvvetli olmalıyız. Şüphe yok ki aslında güç ve kuvvet Allah’ındır ; O’na dayanan bir imanla bağlanmalı , yardımı O’ndan dilemeli , O’nun sevdiği kul olmağa itina göstermeliyiz. İki cihanda aziz ve galip, muzaffer ve muvaffak olmanın manevi sırrı budur.

• Milletçe ilerlemek ve yükselmek istiyorsak ,artık süratle materyalist ve dinsiz eğitim icraatından dönmeli , nefs terbiyesine önem vermeli. İnançlı , görgülü ,bilgili ,terbiyeli , iradeli , edepli ,ahlaklı hal ve gönül ehli insanlar yetiştirmeye yönelmeliyiz. S:146

• Nefsi küçükken terbiye etmeye başlamalıdır .Mesela çocuğa , her istediğini alamayacağı , kendisini bazı mahrumiyetlere alıştırması gerektiği sezdirilmelidir. Biraz büyüyünce sıkılsa da bazı zorunlu vazifeleri yapması öğretilmelidir .Namaza , oruca başlatılmalıdır , sabah erken kaldırılmalıdır , oburluğana karşı çıkılmalıdır.

• Çare İslam’dır ve İslam’da nefsin terbiyesi ve aklın terbiyesi ve irşadı için her türlü malzeme mevcuttur.

• Yorgun insanlığın gerçek huzur ve afiyeti , iki cihandaki selamet ve saadeti bu tercihe ; yani küfrü , gafleti ve inadı bırakıp İslam’a girmekte ve safi imana sarılmaktır.

• Ne kusursuz , ne tam , ne harika , ne şahane nizamdır , İslam! İslam , her çağın ve özellikle şu hasta asrın şifası ; tüm maddi ve manevi , ferdi ve ictimai dertlerin devası ; akılların gıdası , gönüllerin sefası ; karanlık gecelerin nurlu sabahı , ölümlü dünyanın ab-ı hayatıdır.

• Fakat , bir de ; Tasavvuf denilen çok sevimli ve çok önemli bir şer’i ilim vardır ki , o olmadan imanın tadını duyarak yaşamak ; İslam’ın özünü , iç yapısını , ruhunu , mahiyetini, inceliklerini , esrarını kavramak , bu günün ve belki her devrin insanı için , hemen hemen imkansız gibidir. S : 147

Mutlaka çalışkan olmalıyız
• Çok ve devamlı okumalı , mesleki literatürü , ilmi gelişmeleri , ilmi mecmuaları , yeni etüd ve makaleler sayesinde yakından takip etmeliyiz.
• Vargücümüzle ilme sarılmalı , her şeyin en yeni , en modern , en güçlü , en güzelini bulmağa çalışmalı ve yapmağa girişmeliyiz.
• Geçmişten ibret alıp toparlanmalı , hatalarımızı düzeltmeli , öz benliğimize , asil imanımıza dönmeliyiz. Muvaffakiyetimizin tılsımı , başarımızın altın anahtarı kalbimizde saklı duruyor. S:148

5 . Bölüm
Ne yapmalı S: 149


Evlatlarınızı yarınlara göre hazırlayın
• Çünkü onlar , sizin devrinizin değil ileriki devrin insanlarıdır.” ( Hz. Ali r.a) Bu , çok görülen , çok yüksek yerlere yazılması gereken eskimeyecek bir sözdür.
• Bütün çalışmalarımızı ileriye , 10,20,30,5 sene , hatta daha uzun seneler ilerilere bakarak hazılamak , planlamak gerekir. Olayların yormlanmasında , değerlendirmelerimizin bilimselliği , olayları açıklama tarzımızın gerçeklere uygunluğu konusunda ciddi terddütlerim var.
• Yaşamak için , olayları arkadan değil , çok yakından takip etmek ,değerlerndirmek ve gereken tedbirleri almak zorundayız.

Aç kurtlara karşı müteyakkız olmalıyız
• Çevremizde ve dışımızda olan olay ve değişiklikleri mut laka sempozyumlarla, deminerllerle ,doktora teziyle , mutlaka ciddi olarak , mahalline giderek değerlendirmeliyiz. S:150
• Çevremizdeki aç kurtlar , akbabalar gibi bizim ölmemizi , yere serilmemizi bekleyen bunca düşmanın arasında çok müteyakkız olmak durumundayız.
Bizler murabıt vazifesi yüklenmiş insanlarız

• İslamın önemli hizmetlerinden birisi ,Ribatlarda murabıt olmaktır.Şimdi bu kaleler hudutlarda değil , kültür merkezlerinde kültürel değerler olarak karşımızda bulunuyor.Bizim ,murabıt vazifesini yüklenmiş insanlar olduğumuzu , hiçbir zaman unutmamız gerekiyor. Her birimiz kendimizi , bir elimizde silah , İslam alemi rahat etsin diye bir göreve getirilmiş insan olarak telakki etmeliyiz.
Orta Asya dillerini öğrenin
• Başka ülkelerdeki müslümanlarla dostluk ve işbirliğine önem vereceğiz.Gençler oralardan evlensinler .Orta Asya dillerini öğrenin.
• Politikada da üzeriimize büyük görevler düşüyor. .Politika kestirme kazanç yollarından birisidir. Politikadan uzak kalmamalıyız. Soyutlanamayız , politikaya küsemeyiz , ona sırt çeviremeyiz.Politika ile ilgili çalışmalar yapmalıyız. Mevcut politika çalışmaları tıkanmıştır. Onu bilimsel temellere oturtarak ıslah etmeli , geliştirmeli ,tıkanıklığı izale etmeliyiz. S:151

Herkesten azami derecede istifade etmeli
• Çok yönlü çalışmak her yönden hizmete girmek , herkesten azami derecede faydalanmak zorundayız. İslama hizmet etmek isteyen , iyi niyetli olan şuurlu her kimse ile mutlaka dayanışmak, onu deteklemek ve ondan faydalanmak , istifade etmek zorundayız. Ne yapacağını bilmeyen insanlar , alışmış oldukları şeylerle mücadele verirler ve bir şey elde edemezler.
İnsan kazanmaya çok dikkat etmeli
• Biz paeygmber efendimizin yüce politikasıyla hareket etmeliyiz. Mekke’yi fethettiği zaman kızgınlıkla hareket etmedi. Huneyn ganimetlerinin en büyüklerini yeni müslüman olmuş Mekkelilere verdi. Dünya malı kıymetli olmadığı için onlara verdi. Kıymetli olsaydı sevdiği Medine ahalisine verirdi. Biz de böyle ince hesapları kaçırmamalıyız. Taasub içinde olmadan götürü Pazar yapalım.
• İnsan kazanmaya çok dikkat edin .İslam’a hizmet için , yetişmişleri kestirmeden transfer etmek bir kurnazlıktır. Kalp kazanmak, arkadaş edinmek ,hergün arkadaşlarımızı biraz daha arttırmak , yeni ziyaretler yapmak , fihriste yeni isimler eklemek şarttır. S:152

İngilizce bilen hocalara ihtiyaç var
• Sevgi bizim sermayemiz, sevgi bizim kazanç kapımız. Birbirimizi seveceğiz ve kardeşliğimizi geliştireceğimizi çalışacağız.
• İslama hizmet için biz daha geniş hazırlanmak zorundayız. Onun için bizim vakfımızın hamle yapması , yeni masraf kapıları açması gerekiyor. İngilizce bilen din adamına ihtiyacımız var. İngilizce bilen hocalar olsun cihanı fethederiz.
• Şehirlerden uzakta, havadar , manzaralı, çamlık , ovalık , yeşillik yerlerde yatılı lisan okulları açacağız ve gürül gürül lisan öğreteceğiz. İngilizceyi İslamlaştıracağız. “ In Good yerine In Allah” diyeceğiz. Ashab-ı Suffe sistemini çalıştıracağız. İslamı dünyanın her yerine yayacağız. Arapçayı güzel konuşur insanlar haline geleceğiz.Talebelerimizi öyle yetiştireceğiz.
• Allah bizden şu anda canımızı istemiyor. Bizden mesaimizi, gayretimizi, basiretimizi , tefekkürümüzü , işbirliğimizi , teknik çalışmamızı , iş yapabilme kabiliyetimizi istiyor.

İslama hizmet için geniş zaman ayırmalı

• Bir hocanın , namazı kıldırdıktan sonra evinde durması ; bir tüccarın, ticarethanesinde işini çalışır hale getirdikten sonra orada durması ; bir memurun saat 5’ten sonra , Cumartesi Pazar günü dünya için çalışması reva değil, doğru değil , S:153
meşru değildir . Onun için , müslüman şimdi nesi varsa verecek. Çünkü bu fırsat her zaman ele geçmez.
• Bugün herkes azami mesaisini , imkanını, olanca imkanını ölmeyecek kadar kendine ayırıp , olanca gücüyle İslama tahsis etmek zorundadır. Birazcık İslam’a hizmet devri geçmiştir. Birazcık dünylık çalışmaya pay ayıracak ,asıl çalışması İslam’a hizmet edecek.

AT’ye girmemeliyiz
• Bizim şu neslimizin en önemli görevi , AT’ye girmemeyi sağlamaktır. Çünkü bekamızın ,müslüman olarak var olmamızın ilk şartı budur. Çıkmadık çanda ümit vardır. “ Allah takva ehli kullara ummadıkları yerden bir çıkış noktası verir” ( Talak 2) Her ne pahasına olursa olsun AT’ye girmemeliyiz. Oraya girmek , bir şanlı tarih sayfasının kapanması demektir.

Organize olmak zorundasınız
• Tek başınıza bir şey yapamazsınız ; organize olmak zorundasınız. Ya mühendislik odaları kuracaksınız , ya da size ait olmayan orgaziyonda yer almıyacaksınız. Kendi organizasyonunuzu kuracaksınız. Bilimsel gelişmeleri çok yakından takip edeceksiniz , icatlar ortaya koyacaksınız. S:154
• Orta Asya’daki kardeşlerimiz “ Türkiye bizim ağabeyimizdir , Türkiye’den yardım istiyoruz “ diyorlar. Oralarla ilgili çalışmalar ,bizim çalışmalarımıza eklenmelidir. Türk lehçelerini öğrenmeye başlayın.

Cezayir olayına dikkat
• Cezayir olayı önemli bir olay. Bütün müslümanların bunu mazar-ı dikkate alması lazım. Avrupa’nın demokrasi havariliğine artık kimse inanmıyor. Avrupa Topluluğuna girersek ne olur ? Bu durumda neler yapmalıyız ? Düşünmemiz lazım.
• Türkiye çapında ve Türkiye dışında organizasyonumuzu yerleştirmemiz lazım. Benim ricam , kat’i temennim ve isteğim şudur ki : “ Türkiye’nin her ilinde , her ilçesinde , her bucağında her köyünde bizim organizasyonnumuz olmalı. Dergimiz oraya ulaşmalı , çalışmamız orada duyulmalı , kasetlerimiz oraya gitmeli. Bu işin yapolması için her ferdin aktif çalışma yapması lazım. Bazı insanların çalışıp, bazılarının çalışmaması , İsrailoğullarının Musa (a.s)’a : “ Sen Rabbine git ey Musa. Siz çarpışın biz burada oruracağız “ ( Maide 24 ) demelerine benzer. Bu küfür mantığıdır.

Bütün kardeşlerimiz aktif çalışmalı
• Bizim bütün kardeşlerimizin ; kadınların , erkeklerin , gençlerin çocukların , her birinin aktif çalışması lazım. Çalışmalarımızda çatışmalar , rekabetler , hüsumetler ,adavetler oluyor. Eğer biz , bizim düşündüğümüz ve yürüttüğümüz hayırlı fa – S: 155 aliyetleri , daha başka insanlar yapıyor diye görseydik onlara tabi olurduk. Ama biz, Türkiye’de orijinal fikir üretiyoruz , yeni atılımlar yapıyoruz. Bazı kimseler de bizi taklid ediyor.

Radyo ve Televizyon istayonları kurmalıyız
• Halkı bilgilendirmeli , bilgi toplumu haline getirmeliyiz. Kendimize çeki düzen vermeliyiz. Mutlaka stüdyolarımız olması lazım. Radyo istasyonları , televizyon istasyonları kurmamız lazım ve bu istasyonlara malzemeyi hazırlayacak arşivlerimiz olması lazım. Herşeyi islamca anlatmamız , enformasyon depolaması yapmamız lazım. Enformasyona karşı bir de karşı enformasyon oluşturmamız lazım.

Müşterek çalışmayı sağlayan başarıyor
• Koordine olmak mecburiyetindeyiz .Planlı programlı olacağız. Türkiye’de hayrı sadece biz yapmıyoruz. Muhtelif hayırlar , muhtelif yerlere yapıldığına göre , bunları koordinasyonu önemli bir meseledir. Bizim vakfımızın bir görevi budur. Koordinasyonu , işbirliğini, müşterek çalışmayı anlayamamış, öğrenememiş gruplar başarı sağlayamazlar, başarı şansları yoktur. Bunu sağlayan sonucu alıyor , velev Allah’ın düşmanı bile olsa.
• Mutlaka sizin dışınızdaki insanların güzel taraflarını görmeyi öğreneceksiniz. Kusurlu olarak kendinizi göreceksiniz. Birleştirmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız. S:156
• Müslümanlar fikir farklarına rağmen , işbirliği yapmasını öğrenmek mecburiyetindedirler. Türkiye içindekip gruplar su ile zeytinyağı gibi değilde , su ile şeker gibi olması gerekir. “ Müslüman müslümanın kardeşidir.” Onun için ayrılıkçı, grupçu her çalışmayı kötü çalışma olarak görüyorum , arkasında kötü niyet de vardır diye , suizan da ediyorum. Biz müslümanların mutlaka her türlü olumsuzluğa rağmen birleşmemiz gerektiğinin boynumuzun borcu olduğunu , bastıra bastıra söylemek durumundayız.
• Ben yaraları sarmaya çalışıyorum. Kimseye özel methiye çıkarmak niyetinde değilim. Allah huzurunda beni vebal altına sokacak bir gülücükten bile korkarım. Süleymancı , nurcu , filanca grup , falanca grup , şu tekke , bu degah demeden müslümanlar birlik ve beraberlik içinde olacak. Birlik beraberlik deyince bazı kimseler memnun olmadılar.

Sulh zamanında iyi çalışmalı
• Yazıklar olsun müslümanlara, harp olduğu zaman bu kadar masraf yapıyorlar da , fırsat olduğu zaman sulh zamanında onun onda birini yapmıyorlar. Çok büyük suç , basiretsizlik ve vabaldir.Afhanistan’a verilen paraların onda biri sulh zamanında harcansaydı , nice Afganistanlar müslüman olurdu. Türkiye’nin Afganistan durumuna düşmemesi için şimdiden füze paralarını vermemiz lazım. S:157

Düşmanı parçalama çalışmaları yapmalı
• Düşmanı parçalama çalışmalarını mutlaka yapmak lazım. Bu , büyük bir politika işidir. Düşmanın ana vasfı birleşmektir. Onların bizlere tarih boyunca yaptığı savaşlar hep ittifakla , bir araya gelerek yapılmış şavaşlardır.

Savaş korkusu yenilmeli
• Savaştan önce bir kere , savaş korkusunu yenmesini öğretmemiz lazım halkımıza ! Savaş, savaştan önce kazanılır veya kaybedilir. En iyi müdafaa, hücumdur.
• Nerede oturuyorsanız , ne iş yapıyorsanız savaşa her yönüyle hazırlanacaksınız :
a) “ Bir savaş olmaması için gayret” faaaliyetleri içine bütün gücünüzle gireceksiniz.
b) “ Eğer savaş olursa “ ihtimaline karşı en iyi bir şekilde hazırlanacaksınız , en başta tevbe ederek. Allah yoluna girecek.
c) Gittiğiniz yerde çalışacaksınız. Eğer sizin kasabanızda vakfımızın bir şubesi veya bizim bir derneğimiz bile yoksa , yazıklar olsun size. Bir köy bile olsa , mutlaka bir derneğimiz olacak. Hepinize görev düşüyor: Bu bir yüktür, sosyal yüktür, ümmetin yüküdür, insanlığın yüküdür, faziletin yüküdür, Allah’ın yüklediği bir yüktür. Mutlaka sosyal , kültürel çalışmaları yapacaksınız. Mutlaka dergilerimizi okuyacaksınız, okutacaksınız. S :158

Kadınlar ve çocuklar da savaşa hazırlanmalı
• Kadınların ve çocukların da savaşa hazırlanması lazım. Karate, tekvando , yakın savunma sporları dahil hepsini öğrenmeli. Yanında bir silahı, bıçağı ,bayıltıcı spreyi v.s. bulunmalı. Ama mutlaka silahı olmalı. Kadınların teslim olması yok. Kadınlar da canını verinceye kadar çarpışmasını, mücadele etmesini öğrenecek , yetişecek , çocuklar da öğrenecek. Buluğ çağına ermiş çocuk da ne yapacağını , nasıl davranacağını bilecek. Bedenen kabiliyetli olacaklar, fikren cesur olacaklar. Bunları öğretmek zorundayız. Silah kullanmayı da öğrenecekler . İlk yardımı , , iğneyi , pansumanı öğrenecek kadınlar.

Sivil savunmaya önem verilmeli
• Savaşın olmamasına gayret babı içinde ,sivil savunmaya ve askeri teşkilatların tecrübelerinden faydalanmaya önem vermeliyiz. Bu hususta herkesin kendi mıntıkasındaki mekanizmayı öğrenmesini , ilgili şahıslarla tanışmasını temenni ediyorum. Müslümanlar mutlaka sığınaklar ve emniyetli sığınma bölgeleri düşünmeli. Silahlanmalı düz sivil çerçeve içinde , mümkün olduğu kadar yapılmalıdır. Mümkün olan yüksek seviye de mermi v.s deposuda yapılmalıdır.

Silahın en mükemmelini yapabilmeliyiz
• Milletçe ve devletçe ,askerce ve sivil olarak , silahın en mükemmelini yapacak durumda olmamız lazım. Ben , herşeyin S:159
bırakılıp en mükemmel silah yapma çalışması içine milletçe girilmesi gerektiği kanaatindeyim. Nükleer güce sahip değiliz ; belki fırsat verilmedi ama, biz konvensiyonel silahlarla çok mükemmel techiz olunursak , onlar ölümden korktukları için biz onları yeneriz.

Askeri teçhizatlanmaya girişmeliyiz
• Milletçe askerliğe , savaş sanayiine ,silahlanmaya ,askeri eğitim ve teçhizatlanmaya çok ciddi ve çok sıkı bir şekilde , yeni bir hamle ile derhal girişmeliyiz. Sivil savunma , milli korunma, savaş hali , cephe gerisi hizmetleri teşkilatlanma ve halk eğitimini etkili ve canlı hale getirmeliyiz.
• Şahsen ve ferden her türlü modern araç gereç ve teçhizatı almalı , gerekli eğitimleri görmeli ; evlerimizi savunmaya hazırlanmalıyız.
• Ülke içinde birlik ve beraberliğe çok önem vermeli, güç ve kuvvetlerimizi birleştirmeli , ihtiyaten savaş haline göre teşkilatlanmalı ,sosyal yardım teşkilatları arası irtibatı sağlamlaştırmalıyız.
• İslam ülkeleri ve milletleri ile düşmanlık , kırgınlık ve ihtilafları sür’atle izale etmeli , komşularla barışmalı , ülkeler arası yakınlaşma ve iş birliğini yardımlaşma ve destekleşmeyi sağlamalıyız. S:160
• Gayr-i müslim ülkelerdeki müslümanların ezilmemesi , imha olunmaması için her türlü siyasi ,askeri , iktisadi kültürel imkanımızı seferber etmeli mütacavizi caydıracak , kötülükleri engelleyecek her türlü tedbiri almalıyız.

Dünyanın her yerinde İslam’ı yayma , tebliğ, irşad , talim ve terbiye çalışmalarına yeni bir hız ve güç vermeliyiz.

Mütecavizlere karşı boykot uygulamalı
• Mütecavizlere her türlü ambargo ve boykotu uygulamalı , ikmal ve destek yollarını kesmeli onlarla ticari münasebetleri zaruret mikdarına indirmeli , onlara kar ve kazanç sağlayacak alışverişlerden dikkat ve titizlikle kaçınmalı , asla ve kat’a lüzumsuz kullanmamalıyız.
• Halkımızı şuurlandırmak için gazete ,dergi , konferans , miting, broşür ve kulaktan kulağa propaganda imkanlarını devamlı ve dikkatli kullanmalıyız.
• Lüksü , israfı , süsü , ziyneti, keyfi , eğlenceyi bir tarafa bırakmalı ,ağlamalı , karalar giymeli , yaslar tutmalı , intikam yeminleri etmeli, mağdur ve mazlumlar kurtulancaya kadar gülmeyi bile terk etmeliyiz.
• Gece gündüz özellikle seher vakitlerinde zikr ü tesbih , namaz ve niyazdan sonra kardeşlerimiz için gözyaşları içinde Cenab-ı Hakk’a dualar etmeliyiz. S:161


Evinizde ruhsatlı silah bulundurun
• Evinizde birer ruhsatlı müsadeli silah bulunsun .Bir miktar yedek un , pirinç v.s. her zaman bulunsun. Büyükşehirlerde yığılmak yerine , rahat yaşayabileceğiniz kenarları , bahçeli yerleri tercih edin. Emniyetli , savunulması , korunulması ve kendi başına işlerini görebilmesi kolay yerlerde mahalleler kurarak yerleşmeye gayret edin, inşaalah bir şey olmaz ama böyle yaparsanız rahat edersiniz. Ufak tefek krizleri rahat atlatabilecek imkanlarınız olsun.

Tasarruf ve ticarete önem verin
• Tasarrufa önem verin , israfa kaçmayın. Tasarrufu da ticarette ve diğer çalışmalarda değerlendirin.
• Allah : “ Kim bizim uğrumuzda cihad ederse, biz onlara hidayet ederiz , yollarımızı mutlaka gösteritiz” ( Ankebut 69) buyuruyor. Allah va’dediyor. Biz de 21. yüzyıl için bir asırlık plan yapalım . Onar yıllık , 5’er yıllık plan yapalım ona göre çalışalım. Çok fedakarca , çok dikkatli , çok bilgili , çok şuurlu olmalıyız.Bütün varımızı yoğumzu müslümanların hizmetine tahsis ederek 21. yüzyıla hazırlanmalıyız diyorum. S:162

Maaş için çalışan basit insanlar olmayın
• Üç kuruşluk çalışan basit insanlar olmayın. İdealleri unutmayın . Hayallerinizi bir kere de serbast çalıştırın. Çizeceğiniz tablolara bir kayıt tanımadan , içinizi ,arzularınızı dışarıya bir kere çizgilerle bir dökün: Nasıl bir dünya istiyorsunuz ? İdrakinizi , hayalinizi , İslam için olabildiğine genişliğine çalıştırın.
Odama şimdilik dünya haritası asıyorum
• Kusura bakmayın , odama şimdilik dünya haritası asıyrorum ; feza haritası asamıyorum. Beş on sene geçerse (1992) artık dünya haritasını indirip feza haritasını koyarız inşaalah. Fezayı uygun hedeflerle düşünmeliyiz , düşünebiliriz.
• İnsanın kıymeti himmeti kadardır ; hayalinden geçen hizmet alanı kadardır. Ne kadar büyük işler yapmak istiyorsanız , büyüklüğünüz o kadardır.

Takva ehli olursan Allah öğretir
• Bilginin her çeşidi , vehbisi , kesbisi ve lednnisi lazımdır. Tasavvuf bilgi kaynağıdır. Çünkü takva ehli olursan Allah öğretir. ( Bakara 282 ) Bilmediğini öğrenirsin. “ Emseytü kürdiyyen ve esbahtü arabiyyen” . Takva olmazsa , Allah’a yardım ; Allah’ın dinine yardım fikri olmazsa sonuç olmaz. “ Allah , yolunda hizmet edenleri , başıboş , şaşırmış hayran bırakmaz. S:163 Allah kendi yolunda yürüyene yollarını da gösterir. “ ( Ankebur 69) “ Allah’ın dinine yardım ederseniz , Allah da size yardım eder. ( Muhammed 7 )
Hatırlatmalar
• Sizlere şu gerçekleri hatırlatmayı bir dini görev sayıyorum:
• Hayır ve yadımlarınızı mutlaka kendi kuruluşlarımıza , sevdiğimiz , yakından tanıdığımız öz hayır müesseselerimize veriniz!
• Alış verişlerinizi kendi öz müesseselerimizden yapınız!
• İç ve dış seyahatllerinizi , hac ve umrelerinizi kendi öz müesseselerinizi gerçekleşttiriniz.
• Yakın arkadaşlarınızla iş ortaklıklarınızı kendiniz veya kardeş müesseseler aracılığıyla yapınız , dış piyasaya mutlaka açılınız!
• Karabağ’da , Bosna’da, Filistin’de , Afrika’da , Asya’da ve dünyanın herhangi bir yerinde zulümleri kimlerin yaptığını iyi tespit ediniz , o zalimlerin mal ve eşyalarına alanen boykot ilan ediniz alışveriş yaparak asla onları ticari yönden kuvvetlendirmeyiniz! Onlara bir kuruş bilr kazandırmamağa çok dikkat ediniz! S : 164
• Onların mallarını satan ve pazarlayan kardeşleri , ikaz ediniz onun yerine alternatif ticaret nelerle yapılabileceğini araştırıp , söyleyiniz !
• Ancak ve sadece fikirdaş ve gönüldaşlarımızın üretimini kullanın!


Büyük müesseseler kurun
• Daha çok çalışın , daha kaliteli üretim yapın, daha çok tasarrufta bulunun , lüksü ve israfı terk edin , yeni ve modern , büyük müesseseler kurmağa gayret edin!
Tavsiyeler
• İlme sarılacağız , gerçek alim olacağız ,müslümanları kaliteli, meziyetli, bilgili , görgülü ,ahlaklı yetişrireceğiz. Müslüman , Amerika’daki , Japonya’daki , Avrupa’daki meslekdaşlarından daha ileri , daha yüksek, daha başarılı olacak. Onları mutlaka yakalamalı, geçmeli , geride bırakmamalıyız. Aksi takdirde İslam “ aziaz” olamaz ,müslüman izzettli , itibarlı,saygın, sözü geçerli olamaz , yeryüzünde fitne , fesad, zulüm, katl, gadr, harp darp , eksik olmaz.

Müslümanlar arasındaki irtibatsızlıkları tamir edilmeli
• Sosyal ilimlerle meşgul ilim adamlarımız, önce müslümanlar arasındaki irtibat kopukluğumu tamir etmeli , onların morallerini yükseltecek , güçlerini sosyal, kültürel, psikolojik, politik erkinliklerini arttıracak tedbir ve çareleri bulmalıdır. S : 165
• Müslümanlar , önce kendi yaşadıkları ülke içinde dağınık ve derbeder duruma son vermeli , yersiz ve haksız rekabet ve çekişmeleri bırakmalı , inançlı ve ihlaslı gruplar sağlamalı , ülke meselelerine sahip çıkmalı , yönetime hakim olmalıdır.

İşbirliği sağlamlaştırılmalı
• Bundan sonraki merhale , müslüman ülkeler ve haklar arasındaki irtibat ve işbirliğini sağlamlaştırmaktır. Müslüman ülkeler , aralarında şu anda var olan ortak teşkilat ve organizasyonlara ciddiyet vermeli, işlerlik kazandırmalı , gereken yenilerini de hemen kurmalı ; politik, ekonomik ,sosyal ,tarihi ,kültürel , dini, ve milli konularda mutlaka birlikte hareket etmeli, birbirlerine her ne pahasına olursa olsun , düşmanlara karşı korumalı v e desteklemelidir. Müslümana karşı düşmanla işbirliği, çok büyük bir vebal ve dalalettir ; halklar , yönetici ve devlet adamlarına böyle davranmada asla müsamaha etmemeli , böyleleri varsa şiddetle işbaşından uzaklaştırılmalıdır.

Gönüldaşlardan müteşekkil bir çevre kurun
• Eğer yaşadığımız yerde henüz kendiniz ve aileniz için , uygun , İslami bir ÇEVRE’niz yoksa , herşeyden önce ve derhal , kafa dengi ve gönüldaş insanlardan müteşekkil bir çevre kurmaya başlayınız ; dikkat , itina , ihtimam, sabır ve teenni ile ,adeta ilmik ilmik örerek , iplik iplik dokuyarak , tuğla tuğla dizerek bunu kurmaya ve teşkil etmeye çalışınız. S:166

• Böyle İslami, meşru ve mübarek bir çevre zaten mevcutsa , onun kıymetini çok iyi biliniz, onun için Allah’a şükrediniz ; ondan uzak kalmamağa ve kopmamağa çok gayret ediniz ; onu geliştirmek ve daha verimli, dah faydalı , daha hoş ve renkli hale getirmek için , kendi adınıza , üzerinize düşen görevleri , zevk v e şevkle yerine gerimeğe çalışınız.

Arayış içindeki kimseleri cemaata katın
• Etrafınızdaki sosyal yönden yalnız ve arayış içindeki kimseleri kollayıp , onların da cemaata katılmasına yardımcı olunuz.
• Ne mutlu bizlere ki şu ecdad yadigarı topraklarda elhamdülillah , camilerimiz , tekkelerimiz, vakıf şubelerimiz , derneklerimiz , sıcak toplantılarımız , samimi sohbet halkalarımız , kardeşçe ziyaretlerimiz , cömertçe ziyafetlerimiz , evliya büyüklerimiz , melek küçüklerimiz , fırtına gençlerimiz , mücahide kızlarımız , vefakar kardeşlerimiz , fedakar ihvanımız , candan yaranımız, hayırlı ahbabımız , muhlis duacı dostlarımız var.

Kıyafetlerimize dikkat edelim
• Kıyafetlerimiz hem çok rahat ; namaza , hacca , yürümeye , çevik hareket etmeye , sıhhate elverişli olmalı ; hem sıcaktan , soğuktan iyi korumalı ; hem altını belli etmemeli ve göstememeli ; hem takvaya , saygıya , heybete , vakara , zevke , sevimliliğe , güzelliğe uygun gelmeli ; hem de terziye , modacıya , berbere , zinetçiye çok para kazandıracak şekilde müsrifane olmamalı , ucuz ve ehven düşmeli…S:167

Derhal topluma yönelin
• O halde derhal pısırıklığı ve içe kapalılığı terk edin ; topluma yönelin , toplum faaliyetlerine katılın ; bir sosyal aktivite ; içinde görev alın , dini ve insani , fikri ve ahlaki bir hizmetle meşgul olun! Bir vücudun aza ve organları gibi : Planlı, şuurlu , intizamlı , irtibatlı , yapıcı , faydalı….çalışmalara başlayın!
• Müslümanlar bu arzu edilen şekilde çalışsalardı yurt içinde zulüm ve haksızlık , hile ve hırsızlık , derbederlik ve dağınıklık , gerilik ve iptidaililik , pislik ve perişanlık mı kalırdı!
• Müslümanlar böyle yekvücud olsalardı harp mi kaybeder , esarete mi düşerlerdi ; Bosna’da , Karabağ’da….böyle katliama mı maruz kalırlardı !
Okul arkadaşlarıyla ticari birliktelikler kurun
• Tüm arkadaşlar , mezun oldukları okul arkadaşlarıyla ticari v.b. birliktelikler kursunlar , birbirleriyle temas halinde olsunlar .İlahiyatçılar , bir kompütür alsın ; hukukçular alsın , veya topluca alınsın isim adres tespiti yapılsın.
• Mutlaka organize olun. Bir dernek olsun ; çevre ve kültür , ilim, kültür , sanat derneği filan diye . Hem halka hizmetiniz yürümüş olur., hem de organize olmuş olursunuz. S: 168
• Mezun olduğumuz yerlerde mutlaka vakfımızn şubesini veya bir dernek kurun . Mutlaka bir eğitim , öğretim , kültür ve sosyal çalışma içinde yerinizi alın. Şahsi işinizin yanında mutlaka sosyal iş yapın. Yani bir ticaret bile yapsanız , ticaretiniz İslama hizmet etsin. İslami müessesede gayrimüslimlerin mallarını reklamı var .Ne diye alet oluyoruz ?
Kimin malını alırsanız ona yardım etmiş olursunuz
• Gayri müslimlerden hiçbir şey almamaya gayret etmeliyiz. Mümkün olduğu kadar müslümanın imal ettiği şeyi almalıyız. Çünkü kimin malını alırsanız ona yardım etmiş , Onu desteklemiş oluyorsunuz.
• Ticarete önem vereceksiniz ve birlik beraberlik içinde çalışacaksınız ; Küçük memurlar olmayacaksınız. Büyük imalata, kritik imalata yöneleceksiniz. Kritik imalattan maksat : Silah ve gıda imali, dar günlerde işimize yarayacak şeylerin üretimine geçmemizdir. Zevk , eğlence , balon , viklet vs. şeylerle uğraşmamalıyız.
• Ya kritik imalat , ya da müslüman ülkelerle ticaret , müslümanlarla ticaret….Bunu mutlaka önemli bir iş olarak algılayacaksınız. Gayri müslim malını , mümkün olduğu kadar almamak , kullanmamak , tarzında bir şuurlu direniş ve çalışma içinde olacaksınız. S:169

Dev kuruluşların içine girilmeli
• Oluşan büyük dev kuruluşların içine de girmemiz lazım. Yani AT’ın içine Amerika’nın Rusya’nın içine girmemiz lazım. İşçi kardeşlerimizi organize etmeliyiz. İşçi olmaktan patron olmaya, grup halinde şirket kurup çalışmaya , kuvvet noktaları haline sevketmeliyiz.
• Avrupa’nın içinde de çalışmamız olmamalı. Her Avrupa ülkesinde müslüman var. İtalya’da müslüman olan İtalyanlar var. Vatikan karşısında Roma’da cami yapma çalışmaları var .İspanya, bizim için eski Endülüsümüz . Orası ile ilgilenmeliyiz. Balkanlara doğru uzanmamız lazım.
ABD’de kalıcı çalışmalar yapılmalı
• Önemli bir husus da Amerika’da çalışmak. Üç sene önce oraya gittiğimde tüm Amerika’ya hitabeden bir çalışmam olsaydı , oraya kalacaktım. Türkiye’deki çalışmalar daha önemli olduğu için döndüm ABD’de kalıcı önemli çalışmalar yapmalıyız. Onların halklarına sağladıkları büyük avantajlardan istifade etmeliyiz.


Yeni geliştirilmiş teknik araçları kullanın
• Kompütüre , bilgisayarla irtibata , birbirinizle haberleşmeye önem verin. Birbirinizin isim ve adreslerini kaydedin. S:170
• Spor ve sıhhate çok önem verin . Katiyyen sıhhatinizi tehlikeye sokacak işler yapmayın. Sıhhatlı , kuvvetli müslüman daha hayırlıdır. Hanımlar , çocuklar , hepsi sıhhatli olmalı. Biraz bahçe olmalı ;
gerekli şeyler oraya ekilmeli. Evlerin lüzumsuz eşyalarla doldurulmamalı.

Televizyon çalışması yapılmalı
• Bir televizyon kanalı müslümanlar için şart. Paraları derleyip toplayabilirsek inşaallah bir müslüman kanalımız olur. Hiç olmazsa İslami kasetler hazırlayacak bir stüdyomuz olur.
• Dergilerimizi yayınlarımızı takip edin…İslami faaliyetler geliştikçe müslümanları şaşırtacak, kafalarını bozacak tetbirleri karşı taraf arttırıyor ama , Allah’ın nurunu kimse söndüremez. ( Saf suresi : 8 ) Mühim olan bizim dine hizmet eden cephede ve grubun içinde olmamız . Onlara uymayın , “ it ürür , kervan yürür”. Siz Kur’andan ve hadis-i şeriften faydalanın.

Ashabın hayatı iyi öğrenilmeli
• Kur’an-ı Kerimin en güzel izahı Resulullah’ın hayatıdır.Sahabe-i Kiramın hayatıdır. Onların hayatı çok önemlidir. Sahabe-i Kiramı iyi öğrenin. “ Sahabe Hayatından Tablolar” çok güzel kitaplar. Ondan ve onların emsali kitapları çok okumak lazım. S:171
• Hadisi şerif kültürü çok önemli. Doğrudan doğruya hadisi şerifi okumak ve bu kültüre , sahih hadis kitaplarını baştan sona okuyarak mutlaka sahip olmamız lazım. Hadis şerif kültürü bizi kurtarıyor. Kur’an’ın güzel tefsirlerini okumak lazım.
• Osman beraat etmiştir , osmanlıyı terar kurmaya çalışın.


Ehl-i sünnet dim dik ayakta
• Değişik ve çeşitli yer ve zamanlarda saldırılar olsa da , Elhamdülillah ehli sünnet dimdik ayaktadır. Tasavvuf dimdik ayaktadır. Sahih olan yol dimdik pırıl pırıl ayaktadır. Mezhebimiz, tarihimiz pırıl pırıldır. Bu hususta hiç tereddüt tmeden , sağlam bir temele oturmuş olarak aşk ile şevk ile çalışmaya devam edeceğiz. Vazifemiz bu.

İtirazdan Korkmayın
• Her devirde fitne , fesat ,itirazlar olmuştur. Allah kullarını imtihan ediyor. İtirazdan korkmayın , itirazlar sizin gönlünüzü bulandırmasın. İtirazlar sizin imanınızı bilesin , kuvvetlendirsin , Allah’a , Kur’an’a peygambere bile itirazlar olmuştur.
• Hilelere tuzaklar düşmemek için , Allah’a sığının . Allah’a tavekkül edin ,çalışın. Her sabah işinize , okula , fakülteye giderken 10 defa Ali imran suresi 8. ayeti okuyun. En büyük fitne , fesat fakültelerde olur. S:172
• Kur’an-ı ve hadisi şerifleri sağlam kaynaklardan öğrenin ve sahih hadisleri ezbeleyin. Herşey sahih olsun , senetli olsun , ispatlı olsun. İnkarcıların inkarlarını sürdürebilmek ve ayakta durabilmek için bir tek çaresi var : Hadisi tamamen karalamak.

İslam dini iyi öğrenilmeli
• Müslüman fertler olarak kendimize süratle çeki düzen vermeli , yakın gelecekte yükleneceğimiz yeni misyonlar için itina ile hazırlık yapmalıyız .Bu konuda ferdi planda şu hususları önemli ve gerekli görüyorum:
• İslam dini ve kültürünü iyi öğrenmekdz
Bizim diğer komşu ve kardeş ülkelerle ortak bağımız ,ayrıca milli benlik ve şahsiyetimizi, teşkil eden ana kaynak İslam dini ve kültürdür. Batının hatırına ondan uzaklaştıkça iç ve dış problemlerimiz çetrefilleşmektedir. Misyonerlerin , müsteşriklerin , gayrimüslim azınlıkların ve yabani ideoloji ajanlarının İslam’a karşı giriştikleri saldırılara ve menfi propagandalara karşı uyanık olmalı , benliğimizden kopmamalıyız. Ayrıca hiç unutulmamalıdır ki, din en büyük ihtiyaçtır , yok edilemez , ihmal edilirse yerini batıl inançlar ve hurafeler alır.
Onun için en son ve geçerli ilahi din olan İslam’a sarılmalı , onun inanç yapısını iyi kavramaya özel itina göstermeliyiz. S:173

Yakın tarih iyi bilinmeli
• Yeni ve yakın tarihi iyi bilmek .
Günümüz olayların kökleri ve sırları yakın tarihtedir . Osmanlı devleti kimler tarafından , nasıl ve niçin parçalanmıştır ? Dünyada hakim gizli ve aşikar güçler hangileridir ? Bunlar kimleri ve hangi yolları kullanırlar ? Asıl düşman ve gerçek dost kimlerdir .Kimlere itimat edebilir ve işbirliği yapabiliriz ? Bu ve benzeri soruların cevaplarını doğru olarak tespit etmeden büyük yanılgalara düşebiliriz. Onun için günümzle bağlantılı yakın tarihi ve dünya konjonktürünü iyi bilmeğe çalışmalıyız.
• Lisan öğrenmek
Dış ilişkilerimizin geliştirilmesi esnasında karşılaştığımız en büyük güçlük lisan sahasında olmaktadır. Bizler müslüman olarak , bir yandan dini ve kültürel ihtiyaçlarımızı karşılamak , diğer yandan da İslam ülkeleriyle olan kültürel , siyasi , ticari ve ekonomik temaslarda kullanmak üzere önce mutlaka iyi derecede Arapça öğrenmeli , konuşma ve yazma yeteneği kazanmağa çalışmalıyız.
Ayrıca İslamı neşr ve tebliğ etmek , düşmanı yakından izlemek , oralarda vaki yenilikleri ve gelişmeleri takip etmek için mutlaka bir gayrimüslim dili ( İngilizce , Faransıca , Almanca, İtalayanca , Rumca… v.s.) öğrenmeli , o dille yazılmış kitap ve makaleler okumalı ve gerekirse Yazabilmeliyiz. S:174

Dışa açılmalı , dostlukları geliştirmeli
• Şahsi dostluk kurmalıyız.
Türkiye olarak uzun zaman içe kapanık yaşadık .Şimdi dışa açılmalı , Şark ve Garp ülkelerinden samimi arkadaşlar edinmeli , bunlarla sıkı bir şekilde haberleşmeli , seyahatlar düzenlenmeli veya dostlarımızı ülkemize daver etmeliyiz.
• Her birimizin , Asya ve Afrika’daki uygun bir İslam ülkesini seçmesini , onu tarih ve coğrafyasından , ekonomi ve politikasına, edebiyatından folklörne kadar tüm detayların nüfuz ederek tanıması çok önemli bir husustur. Bunu sağlamak için o ülkede tahsil görmek veya ticari bir ilişki kurmak, hatta evlilik yoluyla bir sıhriyet alakası temin etmek düşünülmelidir.
• Çok ve devamlı okumalı , mesleki literatürü ,ilmi gelişmeleri yakından , ilmi mecmualar , yeni etüd ve makaleler seviyesinde takip etmeliyiz.
Yabancı dile önem verin
• Batı dillerinden en az birini , ve kendi kültürümzün temeli olan Arapçayı , Farsçayı ; Osmanlıcayı iyi öğrenmeğe g irişmeliyiz. S : 175
• Meseleleri ilmi açıdan ele almaı , orijinal araştırmalar , incelemeler , etüdler yapmayı , ilmi ve olgun süşünmeyi ,bitaraf ve serinkanlı karar vermeyi öğrenmeliyiz.
Milli kültürü koruma seferberliği
• Kanaatimce zaman geçirmeden bir milli kültürü koruma ve kurtarma seferberliği ilan etmek , olağanüstü hal statüsü uygulamak ve öncelikle şu tedbirleri almak zorundayız :
• Kültür konularında mütehassıs , inançlı ve hizmete gönüllü bilim adamı ve araştırıcıların kurumlaşması ve işbirliği yapılması sağlanmalıdır. ( Bu hususta bizim İlim , Kültür ve Sanat Vakfı’mız faydalı olabilir .)
• Her il , ilçe ve beldede derhal bir İlim ,Ahlak ; Çevre ve Kültür Derneği Kurmalı ; yörede yapılacak çalışmaları buralarda müzakere etmeli ; böylece doğal ve sosyal ve tarihi çevreyi , inaç , bilim , mimarlık , sağlık ve estetik esaslarına tam uygun olarak korumak ve geliştirmek için kararlar almak ve bunlara titizlikle uygulamalı.
• Her İl , İlçe ve beldede bir Kültür Merkezi tesis etmek , kurs , toplantı ve konferans salonları , dersane ve kütüphane açık ve kapalı spor mahallleri yapmalı. S :176
Tarihi eserler sahip çıkın
• Yörenin İslami ve tarihi değer taşıyan ; peygamber , sahabe , evliya , ulama ,v.s meşhur şahsiyetlerin kabirlerine , makamlarını tesbit etmeli , düzenlemeli ,güzelleştirmeli ve dini turizme hazırlamalı.
• Yörenin harabe , ören , kale ,cami ,tekke , han , hamam, ,kabristan , mezartaşı , çeşme, konak , kervansaray , sivil tarihi ev ve sair eserlerini korumalı , tamir etmeli , yağmalanmasını , yıkılmasını, yok olmasını engellemeli ,kitabelerini yeni harflere çevirerek , yeni nesillerin anlamasını sağlamalı.
• Her türlü el yazması kitap , beraat , ferman , tapu , icazetname , levha , hüsnühat….eserini dikkatle korumalı , biriktirmeli , müzelere ,kütüphanelere ,sergilere tescil ettirmeli.
• Tarih şuuru ve milli kültür sevgisi uyandıracak yazı , yayın , konuşma , kurs ve konferanslar tertiplemeli.
• Kişisel olarak Arapça , Farsça , Osmanlıca ve eski yazı öğrenmek ; Osmanlı ve İslam ve dünya tarihini dikkatle okumak , çeşitli kültürleri dikkatle incelemeli , özel koleksiyon yapmaya özenmeli ve özendirmeli. S: 177

Taklitçilikten sakının
• Giyim , kuşam , ev eşyası , mimari , dil ve üslup ,edebiyat ve sanat konularında taklitçilikten titizlikle sakınmak , şahsiyet sahibi olmak , dini ve milli kültürü , günlük özel hayatında ve çevresinde yaşamaya , tanıtmağa , temsil etmeğe , sevdirmeğe ve benimsetmeğe devamlı bir gayret göstermeli.
• Çocuklarını milli kültüre bağlı ve uygun yetiştirmeğe var gücüyle çalışmalı.
• Milli kültür düşmanları , hasımları ve rakipleri şuurlu şekilde mücadele etmeli.
Hanımlar hizmetin içine çekilmeli
• Nüfusun yarısını takriben hanımlar teşkil ediyor. İslami çalışma yolunda bu yarı nüfusun , Allah’ın dinine hizmet etmek isteyen öbür yarı nüfusun yanında aktif olmasını istedik. Biz (erkekler) yapamadığımız için boş kalan bir takım sahaları onların doldurabileceğini , hanımlık şerefini muhafaza ederek , İslamın tesettürnü , tesettürle ilgili emirlerini koruyarak , hanımlık izzetine gölge düşürmeden yapabileceğini düşündük ve kardeşlerimize bu fikrimizi açtık ; bu hususta onlara teşvik eyledik. Bugün Türkiye’de birçok nezih , temiz , pak , asil , hizmet yapan kadın dernekleri böyle teşekkül eyledi. S :178

Hizmetlerde iş bölümü yapılmalı
• Hakikaten yapılacak hizmetler çok fazla ve iş bölümü şart. Bir takım hizmetleri bütün güçlerine rağmen erkeklerin yapması mümkün değil. Hizmetin yaygınlaşması için biz bu dernekleri her toplulukta , yani il , ilçe, bucak,belde ,köy, mezra….hizmetler yapılan her yerde ; cami ve camia olan heryerde kurulmasını temenni ederiz. “ Arslanın erkeği olduğu gibi , dişisi de olur.”
• Allah’ın rızasını kazanmak zorundayız. Bunun içinde fedakarlık yapmak ve hizmet etmek gerektiğini görüyoruz. İslama hizmet etmek zorundayız . Çünkü , müslüman olmak dolayısıyla hepimizin asıl mesleği : Sahabe-i kiram gibi hareket etmek. Yani İslamı yaymak mesleği , İslamı tanıtma öğretme mesleği. Bütün mesleklerden önce müslümanız ve İslama hizmet etmemiz gerektiini bilmeliyiz.

Tasavvufun konusu helal lokmadır
• Ekonomik konularla ilgileniyoruz. Çünkü tasavvufun konusu helal lokmadır. Haramı ancak ateş temizler. Onun için hepimizin helal lokma yemeğe çok dikkat etmemiz gerekiyor. Biz Allah’ın dinine yardım etmek , cihad etmekle vazifeliyiz. Allah’ın emirlerinin en önemlilerinden birisi bu. Onun için ekonomi çok önemli bir ilim. Para her zaman her yerde lazım oluyor. S: 179
Küfrü ihraç edenlere karşı islamı ihraç etmeliyiz
• Allah çağın , zamanın ,anın , işin ve ci hasın gerektirdiği alet , araç, gereç , vasıta ne ise onları en iyi tespit etmeyi nasip etsin. Bize küfrü , açıklığı , inkarı , şehveti , ahlaksızlığı , aileyi , yıkıcı şeyleri ihrac edenlere bizim de , imanı , edebi , dini , İslamı ihrac etmeliyiz. Allah’ın bizden beklediği , bize yüklediği görev budur.
Orta Asya’ya açılan üç koridor
• Orta Asya’ya açılan üç koridoru açma ve istifade etme çalışmaları yapmamız lazım . Bunlardan birisi Nahcivan’ı Azebeycan’a bağlayan Laçin Boğazı , Ermenilerin elinde. İkinci koridor Gürcistan’ın Kuzeyinde , Dağıstan’ın güneyindeki vadidir. Bu da Gürcülerin ve Ermenilerin kontrolünde olduğundan istrifade münkün değil. Ayrıca , Osetya’dan Çeçenistan’a geçen , Batum’un kuzeyindeki Soçi v.s limanları ile Hazar denizinin kıyısındaki Mohaçkale tarafını bağlayan bir başka koridor var . O da Birleşik Devletler Topluluğu içindedir.

İran’la İlgilenmeli
• Ne pahasına olursa olsun , İran’ı halletmek zorundayız. İran bizim Pakistan ile, Güneydoğu Asya’daki 350 milyon müslümanla bütünleşmemizi sağlayacak yol üzerinde bir koca taştır. Şiilerin İmam Humeyni dolayısıyla fikirlerinde , tarihi kanaatlerinde biraz değişme olanlar var. S : 180 Bir takım sünniler var . Ayrıca % 40’tan fazla Türk ırkından insan var .Bu hususta murlaka çalışmalar yapmak gerektiği kanatindeyim.

Hudutlarımızın içinde ve dışında bütünleşme çalışması yapılmalı
• Mutlaka tabanı birleştirmeye çalışmak lazım. Mutlaka yurt içinde ve yurt dışında , samimi ,takva ile müzeyyen, ahlakı hamide sahibi insanlarla bütünleşmek lazım…! Biz bunu itiraf ediyorum – hiç yapmadık. Yani , hudutlarımızın dışındaki kardeşlerimizle bütünleşme olmadı. İçerde yapamadık ki , dışarda yapılsın.

Derya gibi engin gönüllü olmalı
• Ekseriyetin kazanılması için insanın derya gibi engin gönüllü olması lazım. Sabredici ve halim selim olması lazım. Böyle olmazsa yüzde nisbeti % 3’te % 5’te kalıyor. Abdülaziz Bekkine hazretleri , “ Müridin bir hatasını söylemek için 10 yıl beklediğimiz olur” demiş. Karşı taraf beğenmese de biz hakkı söylemekle vazifeliyiz.
• Bir insanın şimdiki haline , bir kafirin şu andaki durumuna bakmayacaksınız . Onun içindeki iman potensiyeline ve potensiyel olarak müslüman olma ihtimali olduğuna bakacaksınız ; centilmen davranacaksınız. S:181
• Sür’atle ve derhal kendi öz benliğimize dönmeli , Balkanlar’dan Kafkasya’ya , Orta Asya’dan Uzak Doğuya, Avrupa’dan Afrika’ya kadarki yaygın bölgelerde yaşayan , bizi seven , bize hürmet besleyen, bizden medet uman , bizimle tarihi ve kültürel bağları olan milyonlarca insana sahip çıkıp , önderlik ve rehberlik etmeliyiz.

Batının çifte standartına dikkat
• Yönümüzü , bizi asla sevemeyen ,bize karşı besledikleri yobazca kin ve nefreti , bizim bütn iyi niyet gösterilerimize ve dostluk jestlerimize rağmen , üzerlerinden atamayan acımasız ve kalleş , sömürücü ve dönek , hunhar ve barbar , iki yüzlü ve çifte standartlı Batı’dan çevirip , dünya üzerindeki eski asil ve tarihi misyonumuzu eda ve ifaya yeniden yönelmeliyiz. Dünyada bir küfür düzeni var , bir de iman ; biz küfür güruhundan sıyrılmalı , iman gruhunu tekrar başına geçmeliyiz ; salah ve felah , huzur ve refah , potensiyel ve dinamizm , istikbal ve imkan bu tarafta ; kendimizi ve insanlığı ancak böylece kurtarabiliriz.
• İlk önce bizimle sağlam , kültür , din ve menfaat birliği olan ülke ve milletleri tespit edip etkil ve samimi bir işbirliği içine girmeli , varsa aradaki sun’i ve cüz’i ihtilafları izole etmeli , askeri , siyasi ve iktisadi ittifaklar hazırlamalıyız. S : 182

Düşman milletlerin mallarını asla kullanmayın
• İkinci olarak bize rekabet eden ve husumet gösteren ülke ve devletleri iyi tespit etmeli , onları bu davranışlardan vazgeçmeye yönelik zorlama ve yaptırımlara geçmeliyiz. Özellikle onların bizden sağladıkları ekonomik menfaatlerini kısıtlamağ yönelmeliyiz. Çünkü ilk ve kolay ve en etkili tedbir budur.
• Bu meyanda değerli okuyucu kardeşlerime ve ihvanıma gözden kaçan son derece önemli bazı hususları hatırlatmak istiyorum:
- Çok mübrem ve zaruri bir sebep yoksa - düşman milletlerin malları ASLA kullanmayın , onlara boykot ilan edin. Çünkü aldığımız her mal onlara bir menfaat sağlar , sonunda sizin ve bizim aleyhimize kullanılır.
• Nisbeten mütevazi ve dezavantajlı bile olsa Daima kendi mallarımızı veya dostlarımızın üretimlerini alma ve kullanmayı prensip edinin Lüks ve israfatan şiddetle kaçının.

Yılbaşı gecesini kutlamayın
• Kimsenin yılbaşı gecesini kutlamayınız , eğlencelerine, davetlerine katılmayınız ; bu sebaple verilen hediyelerini almayınız ; içkili – Kumarlı , haramlı – günahlı toplantılardan şiddetle kaçınınız ; evinize o geceye mahsus çerez , meyva almayınız ; o gün için hindi kesmeyiniz ; odalarınıza , dükkan ve mağaza vitrinlerinize çam ağaxı dikmeyiniz , yılbaşı süslemesi yapmayınız….. S : 183
• O gece özellikle yatsı namazını camide kılıp , gafil ve şaşkın ahalinin ıslah olmasına dua edip , eve erkence gelip çocuklarınıza bu gecenin yabancı adeti olduğunu anlatınız. Asla radyo ve televizyon açmayınız , gece sahur vakti teheccüd namazına kalkınız , Allah’ın sizi ve evladü ıyalinizi , nesil ve zürriyetlerinizi ; küfürden , dalaletten , gaflet ve cahaletten korumasına , kahrına ,agazabına ,uğratmamasını , hidayet üzere yaşatıp , iman-ı kamil ile ameli salih üzre can teslim etmeyi nasip buyurmasını , ümmet-i Muhammed’e umumen rahmeylemesini can u gönülden , ihlas ve gözyaşları ile talep ve niyaz ediniz.
En güncel konu “ ölüm” dür
• En güncel konu , zevke ,yaşa , şahsa , şahsın içinde bulunduğu duruma , kültür seviyesine göre değişir ama , meseleler Mü’min gözüyle değerlendirilirse , en güncel konu “ ölüm”dür. Çünkü herkesin başında . Onun için küçük kıyamet denilmiştir. Onun için ,en gücel olaya en iyi olaya en iyi tarzda hazırlanmak , en güncel vazifemizdir.
En güncel vazife “ iyi müslüman olmak”tır
En güncel vazifemiz “ İyi müslüman olmak , ölüme hazır olmak , Allah’ın sevdiği kul haline gelmek , günahı , yanlış yolu bırakmak , doğru yola girmek , Allah’ın sevgilisi olmaktır.” Hiç değişmeyen , eskimeyen güncel mesele budur. S:184

Politik hizmet bir yan çalışmadır
• Politik hizmeti de biz başlattık. O , bir yan dal çalışmasıdır. Sosyal ve kültürel, dini ve tasavvufi hizmetler , bir insanın gecesini gündüzünü , ruhunu bedenini , ailesini toplumunu milletleri ilgilendiren çalışmalardır. Çalışmalarımızın daha şuurlu daha geniş ve ana çalışma olduğunu kardeşlerimizin bilerek , buna güvenerek , bu şuurla , bu canlılıkla çalışmaya devam etmelerini istiyoruz.

Biraz dertli olmanızı istiyoruz
• Haritalara ne zaman baksam üzülüyorum. Haritalar öyle haince çizilmiş ki, her yerde müslümanlar birbirlerinden tecrid edilmişler , ilgi ve itribatları çok şuurlu , çok teknik bir çalışma ile kesilmiş.
Biz bu kesiklikleri nasıl izale ederiz, bağlarız ? Müslmanların birlik ve beraberliğini nasıl temin ederiz , müslümanları nasıl mutlu ederiz ? diye düşünmeliyiz. Biraz dertli olmanızı istiyoruz. “ Çünkü her derdin devası var. Dertsizlerin derdine deva yok” tur. Dertlerin çaresini beraber arayalım.
Bilimsel seviyeye önem verilmeli
• Biz sizi sadece okulda okuyup da diploma alan insanlar olarak görmüyoruz. Gazoz şisesi gibi sıradan fabrikasyon insanlar olmanızı hiç temenni etmiyoruz. İslama hizmet, bilimsel seviyenin yükselmesinden geçiyor. Bu sebeble , hepinizin mümkünse üniversitede doktora yapmanızı , profesör olmanızı istiyoruz . S:186 En son bilimsel yayınları takip etmenizi istiyoruz. Yabancı dil öğrenmenizi temenni ediyoruz. Bizim şahsen hiçbir beklentimiz yok; sizin böyle bir seviyeye geldiğinizi ya görürüz ya göremeyiz ama , ümmetin menfaatı burada ; eğer ümmet olacaksa ….
Bu asır eski politik dengelere dönme temayüli gösteriyor
• Yapılacak işleri siz de düşünün ; tedbirlerini , çarelerini düşünün , nasıl yapmak gerekiyorsa öyle yapın. Bu asır , eski politik dengelere dönme temayülü gösteriyor. Eski Avusturya – Macaristan imparatorluğu vardı. Şimdi öyle bir imparatorluk kurulacak. Şartlar Türkiye’nin üzerine de: “ Sen de Osmanlı İmparatorluğunu kur” diye geliyor ama bizimkiler öyle hazırlıksız yakalandılar ki : “ Estağfirullah istemem” diyecek noktadalar.
Bu fırsat , dinimize de bir hizmet fırsatıdır. İnancımızın gereğini yapma fırsatıdır.
“ Osmanlıyı yeniden kurma” düşüncesi!
• İstikbale ve çevrenize “ Osmanlıyı yeniden kurma” gözüyle bakın . Projelerinizi T.C . sınırları içinde küçük projeler olarak düşünmeyin. Ortadoğu , Afrika’nın tamamı , Asya’nın büyük bir kısmı sizindir. Güneydoğu Asya, Endenozya ,Avrupa’nın bir kısmı sizindir. Ve eğer biz Allah’ın razı olduğu , Allah’ın dinini yayma için çalışmayı güzel yapabilirsek , Amerika da bizimdir , Dünya hakimiyeti müslümanlarındır. S:186

Olağanüstü durumlara karşı neler yapılabilir ?
• Türkiye Bosna Hersek durumuna gelirse , bizim yapacağımız çalışmalar neler olmalıdır. Kısaca söylemek gerekir se :
a) Şahsi tedbirlerinizi hepiniz alınız. Mevcut imkanlar içinde yuvanızı savunma için ne tedbir varsa hepsini alın.
b) Sosyal tedbir olarak: “ Böyle bir tehlike olursa nerde toplanabiliriz ? Savunmamızı nasıl yapabiliriz ? diye düşünün .
c) Dini bakımdan hazırlıklı olun. İnsan borçlarını ödemeli , tevbesini yapmalı ,ibadetinde taaatinde olmalı , kul haklarını halletmeli.
d) Siyasi bakımdan ; müslümanlar arasında bir iletişim işbirliği olmalı. Yurt içi ve yurt dışından haberleri doğru alabilmemiz ve birbirimize iletmemiz için mutlaka sağlam iletişim sistemlerimizin olması gerekiyor. Bunu radyo yayını ,TV yayını yapmaya kadar geniş bir çalışma sahası olarak görüyorum.

Düşmanı korkutacak hazırlıklar yapılmalı
• Tuz ,ekmek yemeğe razı olup , düşmanın bize saldırmaya cesaret edemiyeceği hazırlığı mutlaka yapmalıyız. Bu Allah’ın emridir. ( Enfal : 60 ) Eğer cahil ve gafil durursak , düşmanı korkutacak bir hazırlık yapmazsak bize ekmek yanında katık yemek haram olur.
• Bizim bugün var gücümüzle , Balkanlar’dan müslümanlığın silinmesi için ne gibi tedbirler alacağımızı düşünmemiz ve o tedbirleri mutlaka almamız lazım. S:187 Bunun için ne yapılabilir ? Oturup konuşmak lazım. Bunun için Arnavutluk’tan , Makedonya’dan ; Kosova’dan başlanabilir .
Kültürel bir karşı taarruza girilmeli
• Bizim kültürel bir karşı taarruz içine girmemiz , sosyal psikolojileri düşünerek bu sahada bir karşı hücuma, harekete geçmemiz gerekir. İslamın tanıtılması ve yayılması için var gücümüzle çalışmamız gerekmektedir. İslam hak yol olduğuna göre bunu dünyanın her yerinde anlatacak bir karşı çalışmaya geçmek lazımdır.
Bütün bunların hepsinin yapılabilmesi için de, büyük finnas kaynaklarının bulunması ve şuurlu bir şekilde harekete geçirilmesi gerekmektedir. Bu da ekonomistlerin , finans ilmiyle meşgul olan kimselerin yapacakları iştir.
Bu anlattığım meseleler ciddi ve güncel , benim uykumu kaçıran , gece gündüz düşündüğüm meseleler olduğu için size aktarmayı bir vazife bildim.
Pratik bir cihad el kitabı hazırlanmalı
• Savaşa hazırlık konusunda bir komisyonun toplanıp ,bir kitap hazırlaması gerektiğine kaniyim. Yani savaş konusunda camiamızı ,milletimizi ve ümmetimizi ikaz etmek için klasik cihad kitaplarının dışında , çok daha pratik bir kitap hazırlamak gerektiği kanaatindeyim. Bir komisyon hazırlanıp bunu yapmalı diye düşünüyorum. S:188

Savaşın çıkmaması için kuvvetli olmalıyız
• Taktik , strateji olarak , savaşın çıkmamasını sağlayacak , iç ve dış tedbirlerini almamız gerekiyor. İlk çalışmamız , var gücümüzle bu yönde olması lazım. Savaş çıkmaması için kuvvetli olmaktan , birlik ve beraberlik içinde olmaktan başka bir çare yoktur.
21. Asır müslümanların lehine avantajlara sahip
• Tek tek olayların parçaları bir araya getirilse 21. asrın müslümanların lehine avantajlara sahip olduğu ortada. Müslümanların bu avantajlarını Avrupalılar daha önce sezdikleri için; bu avantajların bizim elimize geçmemesi için yoğun çalışma içindeler. Çok mühim günlerdeyiz. Devletin kalkınmak için yaptığı 5 yıllık planlar gibi planlar yapmamız gerekiyor.

Marifetullaha ermek için çalışmalı
• İnsan Allah’ı seven , Allah’ın sevdiği , aşık, muhabbetullahta erimiş kimse haline gelmelidir. Aşkullah ve muhabbetulllah’a ermek için de peygamberin ve sahabenin yolundan gitmek şarttır. Marifetullah’ı Allah sevdiği kullarına verir. O halde muhabbetullah’a ermek için sevdiği işler yapmak lazım .Onun için zikir vardır , zikrullah vardır. Allah’ın sevgisi Allah tarafından kendi yolunda gidenlere verildiği için dervişler bu makamları elde ediyorlar. S :189
• Bu söylediğim ve yazdığım hususlara , düşünerek siz de aynı ana fikir doğrultusunda , başka katkı ve ilaveler yapabilirsiniz.
• Biz bu hususlarda tüm İslam alemi olarak çok titiz davranabilirsek , göreceksiniz yakın zamanda düşmanlarımızı sırf ticaret yönüyle bile dize getirebileceğiz.
• İşe kendi ülkemizden , kendi evimizden başlayalım. Lükse , israfa ve düşmanı palazlandıracak alış verişe son verelim! Müslümanların sırtından geçinip , sonunda yine onları kalbinden hançerleyenlerin kalleş oyunları artık bitsin!
• Bir gayri müslimin , müslüman cenaze kaldırma şirketi ; ermeninin ,rumun hacc ve umre seyahatı tertibi çok garip ve trajik oluyor!

İktisadi savaşı gözden kaçırmayın
• Bu söylediklerim bir iktisadi savaştır ; cihadın görülmeyen , ihmal edilen veya kasten dikkatten kaçırılan önemli bir yönüdür.
• Çok düzenli ve dikkatli olalım ki mağduriyetler , istismarlar ,zulümler , sıkıntılar sona ersin ; huzurlu , düzenli ,şerefli , aydınlık , güzel günler çabucak gelebilsin! S:190

Muazzam bir potensiyelimiz var
• Yahudiler , Ermeniler , Yunanlılar ; İspanyollar ; İngilizler ; Fransızlar ;İtalyanlar ….dünyanın her yerine dağılmış , yayılmış , köşe başlarını , zengin kaynakları ele geçirmiş ; ama bizim de onlarda bulunmayan bazı üstünlüklerimiz var , bizler de muazzam bir potensiyele , emsalsiz şeref ve itibara , büyük prestij ve avantajlara sahibimiz.
• Her şeyden önce ilmi ve mantıki, yüce ve asil , doğru ve safi bir dinimiz var. En büyük sermayemiz bu. Bununla hem dünya izzeti hem e ahiret saadeti kazanılır. Sahabe-i Kiram rıdvanullahi aleyhim ecmain , Peygamber sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem efendimizden sonra nasıl kendi yurtlarını terk etti , nice uzajk diyarlara gitti , İslam’ı cihana yaydı , nice izzet ve şeref , hürmet ve itibar , mal ve mülk , mevki ve makam, nam ve şan kazandı ise ; bizler de aynı şekilde İslam’ı yaymak için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Ancak bu yolla o mükafatlara erilebilir ; Allah’ın lütfu , nusret ve inayeti , dünya ve ahiret saadeti ancak böyle elde edilebilir.
• Şanlı tarihimiz ve tarih içinde ifa ettiğimiz hilafet görevimiz dolayısıyle tüm dünya müslümanlarının gözünde ve gönlündeyiz. Bu teveccühü iyi değerlendirmeli , onlara dostluk elimizi tekrar uzatmalı , yardımcı ve destekçi olmalı , müşterek bir islam bloku oluşturmalı ; ticaret ,sanayi ,turizm ,eğitim , ulaşım, haberleşme ,savunma ve kalkınma konularında işbirliği ve güçbirliğini mutlaka tahakkuk ettirmeliyiz. S:191

Soydaş ve dindaşlarımıza karşı görevlerimiz
• Balkanlar , Ortadoğu , Afrika , OrtaAsya ve Kafkasya ile din, dil, ırk , tarih ilişkilerimiz çok müsbet ve derin. Oralardaki soydaş ve dindaşlarımıza karşı özel sorumluluklarımız ,öncelikli görevlerimiz ve borçlarımız da var.
• Bu sebeplerden milli eğitimimizi ,değişen dünya şartlarına göre mutlaka yeniden düzenlemeliyiz.
• Okullara Türk dili lehçeleri dersi koymalı , dış Türklerin durumlarını genç nesillerimize iyi tanıtmalıyız.
• Yeni nesillerimize çok iyi ve işlek Arapça öğretmeliyiz , Kuvvetli bir iman şuuru aşılamalı , İslam dinini çok iyi tanımalarını ; başkalarına tanıtacak ve sevdirecek bilgi ve görgüleri kazanmalarını behemehal sağlamalıyız.
• Öncelikle İslam milletleriyle çok yakın münasebetler ve sağlam iş ve ticaret ilişkileri kurmalı , kendi içimize kapalı kalmamalı , yurt dışına cesaretle açılmlı , dünyaya yayılmalı , her yere yerleşip oralarda koloniler kurmaya gayret göstermeliyiz.
• Çevre komşuları başta olmak üzere tüm dünya devletleriyle ilişkilerimizi geliştirmeğe , onların dil ve kültürlerini inceleyip çok iyi öğrenmeye çalışmalıyız. S :192
• İslami hizmet ve faaliyetleri hem yurt içinde , hem de yurt dışında , diğer ülkelerde dikkat ve ihtimam , özen ve itina ile sürdürmeliyiz. Onun için pek çok yurtiçi ve yurtdışı seyahatler yapmamız gerekiyor ,; atıl ve tembel , miskin ve pasif olmamak şart ! Çalışmalarda hem halen mümin olan kardeşlere , hemde henüz İslam2ı tanımamış , imanla teşerrüf etmemiş kitlelere yönelmeliyiz. Mesela : Koca koca nüfuslara sahip Rusya’yı , Çin’i , Japonya’yı , Amerika’yı , Avrupa’yı İslam’a nasıl çekebiliriz diye derin derin düşünmeliyiz ; çok ciddi tedbirler almağa şimdiden başlamalıyız.
• Biz Allah’ın sevdiği , seçtiği ; İslam’a hizmetle görevlendirdiği mübarek , muazzam ve muhteşem bir ümmetiz ; hem mevcut , mağdur , mazlum , müstad’af ve ma’sum müslümanları korumak ve kollamakla ; bilinçlendirmek , uyandırmak , motive etmek , üstün vasıflarla donatmak , onlara maddeten ve ma’nen her türlü hizmet ve yardımı yapmak ve her yönden faydalı olmakla görevlenmeli , hem de müslüman olmayan diğer millet ve gruplara , İslam2ın hak yol olduğunu , dünya ve ahiret saadetinin ancak İslam’la sağlanabileceğini anlatmağa ; İslam’ın asalet ve güzelliklerini göstermeğe ve sonuç olarak onların imanla müşerref olmalarını sağlamağa va gücümüz ve tüm imkanlarımızla seferber olmalıyız.
Gerçek alimleri bulunuz
• Alim olduğunu iddia edenlere ihtisasını , tahsilini , selahiyetini sorunuz ; ileri attığı saçmalıklarına delil getirmesini , getiremezse susmasını söyleyiniz ; yine bildiğini okumağa devam etmek isterse , kitabını , dergisini , makalesini…S : 193 almayınız , okumayınız , sözünü dinlemeyiniz ; maddi ve manevi prim vermeyesiniz ki cehalet ve istismar yaygınlaşmadan durdurabilsin.
• Eski ve yeni gerçek alimleri biliniz ve bulunuz , en selahiyetli , en alim , en takva ehli , en fazıl , en edip ve en kamil kimselerin eserlerine itibar gösteriniz.
Sevdiğiniz yayınlara destek olun
• Okuduğunuz , beğendiğiniz eserleri, kitapları ,dergileri , tanıtınız , tavsiye ediniz ve yayınız ki “ Hayta delalet eden onu yapmışcasına sevap alır.”
• Piyasadan bir yayın (kitap ,dergi v.s ) alırken , sorarak , danışarak , istişare ederek , seçerek alınız ki sonra aldanıp pişman olmayasınız. Çünkü zamanımız kalitesiz yayınlar , iddialara , fikirlere ayırmayacak kadar az ve değerli ; ortaya çıkan eserler , cereyanlar ve sözler ise yardımlaşmasız takibi ve ihatası imkansız derecede bol ve çeşitli ve üstelik pahalıdır.
• Müstehcen ve muzır neşriyatı neşriyatı boykot ediniz , her ne sebeple olursa olsun , asla almayınız , içinde müstehcen tek bir resim bile olsa. Unutmayınız ki onlar sizin paranızla yaşayıp gelişiyorlar. S :194
• Kendinizin , çevrenizin , evladınızın irade eğitimine ve nefis terbiyesine çok önem veriniz. Çünkü her türlü muzır işi nefsine düşkün ve şeytan esir insanlar üretmekte ve beslemektedir. Kanuni yasaklar bu konuda kifayetsiz kalmaktadır. İşin asıl kaynağı : Hakiki imanın , güzel ahlakın , tasavvufi hayatının , nefis mücadelesinin , Allah korkusunun, mes’uliyet duygusunun yokluğudur.
• Sizi ve aile efradınızı , çocuklarınıza idealinize uygun tarzda eğiten neşriyatı biliniz , bulunzu ,seviniz ve gelişmesin maddeten ve manen yardımcı olunuz ; çünkü Allah yolunda cihadın en mühim dallarından biri de budur.
• Halkımızın gerçek İslam’ı öğrenmesi ve yaşaması , manevi ve deruni lezzetleri tatması , imanın zevkine varması ; has , halis , muhlis müslüman olamsı için , her türlü imkanı değerlendirmek ne kadar pahalı olursa olsun her türlü tedbiri almak ve her cins yatırımı yapmak , aklın , imanın , halka hizmetin , vatan millet sevgisinin , ülkeyi korumak , yüceltmek ve ilerletmek ülküsünün temeli ve ana şartıdır.
• Boş lafları , cahilane fikirleri , gafilane kanaatleri , yalan yanlış , eğri – büğrü yarım- yamalak , bilgileri , batıl felsefi safsataları , demokratik hürriyet ve serbestlik masallarını , İslam’a ve tasavvufa karşı hırçınlık ve inadları , kötü huy ve adetleri , zararlı görenek ve gelenekleri ; fena itiyad ve alışkanlıkları hemen ve derhal terk etmeli , etkilive faydalı , sonuç alıcı ve kar sağlayıcı çalışmalara , hemen ve derhal geçmeliyiz. S : 195
• Önce insaf sonra ilim , sonra İslam ; sonra nefs terbiyesi ; sonra irfan ; sonra aşk ve şevk ; sınra say’ü gayret , a’mal-i saliha , hayrat ü hasenat , tebliğ , irşad ,cihad , sonra zafer ; sonra saadet-i dareyn , cennet ve cemal!... “ Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol.”
İman en öncelikli ihtiyaçtır
• İnsanlığa hizmet için , elhamdülillah herşeyimiz vardır ; Müslümanlar olarak çok büyük imkanlara sahibiz : Nüfus , petrol , para , jeopolitik müstesna durum , hammadde , geniş arazi , birikmiş tecrübe , ilim adamı , teknik personal …..v.s. Diğer ülkelere el aşmağa , boyun eğmeğe , meded dilenmeğe hiç de mecbur değiliz. En büyük eksikliğimiz kendi imkanlarımızdan habersizliğimiz , birbirimize karşı ilgisizliğimiz , sevgisizliğimiz…
O mahiler ki derya içredir , deryayı bilmezler .”
Basiretli Müslümanlar olarak kolları , paçaları sıvamalı , bu eksikliği telafiye çalışmalıyız.
• İman ve İslam , sizler ve aileniz için hava ve sudan , yiyecek giyecekten de önde bir ihtiyaçtır. Önce bu ihtiyacı karşılamağa girişin , dünyaya dalıp ahireti ihmal eylemeyin ! S :196

6. Bölüm Çareler S : 197

Kurtuluş Allah’ın ipine sarılmakta
• Müslümanlar Allah’ın sevgisini , lütfunu , yardımını , desteğini kaybettiler ; kahrına , gazabına uğradılar , ceza ve bela çekmekteler….
Çare ne ?
• Şimdi iyice anlaşılmıştır ki : Kurtuluş , Allah’ın ipine sımsıkı sarılmakta , İslam’a gelmekte , Kur’an’a uymakta , Allah’ın elçisi, kulu ve peygamberi Muhammed-i Mustafası yolunda yürümekte , manevi ve ruhi terbiyeyi ihtimam ve itina ile uygulamaktadır.
• Mutlaka iyi hazırlanmalıyzı , çoluk çocuğumuza , kadın kızımıza bile , silahı ,savaşı , ilk yardımı , sabrı , metaneti , gerilla harbini , mukavemeti iyi öğretmeliyiz . Zaruri maddelerin milletçe uzun yıllar dayanabilecek gibi stoklarını yapmalıyız ; düşman hiçbir şlekilde desteklenmemeli ; kendi imkanlarımızla beslememeliyiz ; kendi aram ızda çok organize , iritbatlı , disiplinli olmalıyız. Dost ülklelerle ilişki ve bağları kuvvetlendirmeliyiz. Savunma ve mukavemet , mxburi savaş ve saldırı planları yapmalı, geliştirmeli , uygulamalıyız. S:198

Olayları iyi takip etmeli
• İyi bir müslüman olarak , herşeyden önce dışta ve içte cereyan eden olayları çok iyi takip etmeli ve doğru değerlendirmeliyiz. Olayların arkasında bulunan asıl güçleri bunların gizli maksatlarını ve amaçlarını tam anlamalı ; kimin gerçek dost , kimin asıl düşman olduğunu net olarak ortaya çıkarmalı , onların plan ve projelerine , taktik ve stratejilerine tam vakıf olmalı ; karşı plan ve projeler , taktik ve stratejiler tespit etmeliyiz.
Alimler ışığında Allah yolunda birleşmeli
• Bıçak kemiğe dayanmış , yüze gülüp arkadan kuyu kazanlar ile , hainlerin , ajanların maskeleri düşmüştür . Müslümanlar hiç vakit geçirmeden alimleri ve imamları ışığında ve Allah rızası yolunda birleşmeli , her yönden h azırlıklı ve organize olmalıdır.
• Tüm dünya üzerindeki mazlum ve mağdur müslümanlara sahip çıkacak , politik ,askeri , ekonomik her türlü desteği sağlayacak müessir bir organizasyon derhal kurulmalıdır.
• Şimdi özellikle müslüman mütefekkirlerimize ilim adamlarına , devlet yöneticilerine , tecrübeli iç ve dış politikacılarımıza , idealist müteşebbislerimize , tüccar ve sanayicilerimize çok ilmi , çok köklü , çok iyi düşünülmüş , çok yönlü plan ve projeler üretmek ve uygulamak görevi düşüyor. Tarihin önümüze çıkardığı bu yeni fırsatları heba etmemeli , elden kaçırmamalı , boşa harcamamalıyız. S :199

Dış güçlerin hain planları
• Çok net ve kesin olarak biliyoruz ki tüm müslümanları düşman gören , ayrıca özellikle Türkiye aleyhinde ciddi kötü emeller besleyen dış güçler , hain planlar uygulamağa başlamış ; varlık, birlik ve istikbalimize kasdetmeğe yönelmişlerdir. Derhal alarm ve teyakkuz haline geçmeli , bu çirkin ve çirkef oyunları bozmağa , bu mel’un ve menfur emelleri boğmağa hiç zaman geçirmeden var gücümüzle hazırlanmalıyız.

Düşmanlar ülkemizi bölebilirler !
• Ülkemiz düşmanlar tarafından bölünebilir , aziz halkımız Bosna – Hersek müslümanlarının durumuna düşürülüp imha olunabilir. Asır , teknoloji ve elektronik asrı olmuştur ; üniversitelerimiz , bilim müesseselerimiz , alimlerimiz harekete geçmelidir. Devletler , ordu ve halk olarak en modern silahlarla en gelişmiş , elektronik cihazlarla ve güdümlü füzelerle donanmalı , her türlü tehlikeye karşı en mükemmel savunma ve hücum planlarını yapmalı , hazırlıkları geliştirmeliyiz. İslamiyetin selameti ve tüm İslam aleminin bekası bizim bu kalemizin savunmasına bağlıdır.
Endişe etmeyelim ve mahzun olmayalım ki Allahu Tealanın vadi vardır : Nihai zafer bizim Olacaktır.

Çok iyi yetişmiş olmalı
• Şahsen tam ve kamil , bilgili ve görgülü , aktif ve uyanık bir müslüman olmalı ,Allah’a karşı kulluk ve ibadet görevlerimizi bilmeli ve mükemmel ifa eylemeliyiz…. S :200
• Ecdat emaneti ülkemizi korumak , güzelleştirmek , kalkındırmak , müslüman halkımıza her konuda yardımcı olmak , fayda sağlamak , hizmet eylemekle görevliyiz.
• Ülke dışındaki tüm müslümanlara ve hatta iyi niyetli tüm insanlara ideolojik ve fikri , ekonomik ve teknik , siyasi ve askeri her türlü yardımı sağlamalı ,zulmü ve istismarı durdurmalı ,adalet ve saadeti temin ve tesis etmeliyiz.
• Bütün ciddi faaliyetler , kaliteli ve uzman kadrolar vasıtasıyla başarıya ulaşabildiğinden , şahsen çok iyi yetişmiş olmamız gerekiyor. Bunun için hiç boş zaman harcamadan gayret etmeli , iyi bir tahsil yapmalı , iyi bir yabancı dil ve Arapça eğitimi görmeli , iç ve dış neşriyatı dikkatle takipp etmeli , ilmi araştırmaya” , grup çalışmasına ve “ istişare” ye çok önem vermeli, verilen sosyal ve dini görevleri ihlas ve fedakarlıkla yaparak , iş içinde bilgi ve tecrübe kazanmaya çalışmalıyız. Şahsi ve münferit , derbeder ve dağınık , nefsani ve bencil davranışlar “ İslam davası”na büyük zarar vermektedir , bu konuda pratik çözüm , kurduğumuz vakıf , dernek , şirket ve sair organizasyonlarımızda , şahsımıza en uygun , en iyi görev yapabileceğimiz bir noktada hizmete katılmak ve yekün bir kısmını omuzumuza almaktır.
• Büyük projeler tahakkuk ettirmemiz , yaşamamız ve başarı kazanmamız için şart olduğundan ; her türlü maddi ve mali , bedeni ve zihni fedakarlığa ve bağışa seve seve razı ve hazır olmalıyız. S:201

Sermayeleri birleştirmeli
• Küçük çaptaki geçim ve kazanç kuruluşllarıdan , bundan böyle ithalat ve ihracata , kaliteli ve güçlü imalata , uluslarası rekabete yönelik dev ticari müesseseler , holdingler ve çokk uluslu şirketler kurmaya geçmek için , iş sermayelerinizi mutlaka birleştirmeliyiz.
• Dış ülkelerden yeni ve ihlaslı , dürüst ve inançlı şahıslar tanımalı , dostlar edinmeli , gruplarla iyi ilişkiler geliştirmeli , sağlam kolıoniler kurmalı , yerli halklarla her türl kültürel , sosyal , ticari ve iktisadi bağları , sağlam bir şekilde temin ve tesis etmeliyiz.

Ana gayemiz Allah’ın rızasını kazanmak
• Ana gayemiz Allah’ın rızasını kazanmak ve İslam’a hizmet olmalı; tevhid inacının ve eşsiz değerdeki İslam kültrünün muhafazasına , geliştirilmesine , yayılmasına , cihan şümul İslam kardeşliğinin tesisine , dost ülkeler ve halklarla aramızda , din , dil ve kültür birliğinin kurulmasına ve sağlamlaştırılmasına son derece dikkat ve gayret etmeli , dinsizlerin zıt çalışmalarına , komplolarına ve İslam muhaliflerinin menfi faaliyetlerine karşı çok müteyakkız olmalıyız. O halde ne yapmalıyız ?

Düşmanı çok iyi tanımalı
• Önce düşmanı çok iyi tanımalı , gevşememeli , palavra propagandalara , sinsi politikalara ve şeytani entrikalara aldanmamalıyız. S:202
• Hemen ve derhal , bu gibi zulümlerin bir daha tekerrürüne imkan vermeyecek her türlü tedbiri almalı, her türlü plan , proje , silah ,araç ve gereç tedarikinii ( en gelişmiş ve mükemmel cinsinden ) , mutlaka ve muhakkak yapmalıyız. Hem ferden , hem grup olarak , hem de devlet ve milletçe…
• Bütün müslümanlar ,dünyanın her yerinde , her türlü ihtilaf ve tefrikayı bırakıp birleşmeli , her cihetten mazlum müslümanların imdadına vakit kaybetmeden yetişmelidir. Aksi takdirde diğer müslümanların başına da aynı müthiş mezalimin gelebileceği , onların topraklarının da Bosna- Hersek’e dönebileceği asla unutulmamalıdır.
• Aziz müslümanlar gözünüzü dört açın ; gaflete düşmeyin . Allah’ın rızasını kazanmak için pür dikkat , gece gündüz çalışın ki çok kritik günlerde yaşıyor , çok fitne ve belalara maruz ve muhatap bulunuyoruz.

Sözünüze dikkat edin !
• İster hayr olsun , ister cevr olsun. Her ne olursa olsun , biz iyi müslüman olmalıyız. Hastalık ,sağlık hep insan için. Zenginlik ,fakirlik. Darlık bolluk insan için , üzüntü sevinç insan için ; bunlar imtihan .Bunlara sabredeceksin, Bunlara üzülmeyeceksin , bunlardan dolayı kızmayacaksın. Bunlardan dolayı raydan çıkmayacaksın . İnsan bir mü’min oldu mu , ondan sonra sapasağlam durması lazım. Ama iyi bir mü’min olunca oluyor bu metanet! İyi mü’min olmak lazım. Haram yiyince olmuyor. Haram lokma yediniz mi isteseniz de olmazsınız .Lokmaya haram karışmaya başladı mı , raydan çıkmaya başlar insan! Haram yedi mi hemen feyiz , bereket gider . S: 203 Haramdan kendinizi koruyun. Sözünüze dikkat edin. İnsan bir sözden cehenneme yuvalanır. Bir edepsizce söz söyler ,bir yanlış söz söyler , bir imandan çıkartıcı , küfre götürücü söz söyler , ondan sonra ben ne yaptım da bana bu belalar geliyor der. Anlayamaz sebebini.
İkazlara kulak verin!
• Ne mutlu nefsini “ emmare” likten kurtarıp , “ Mutmeinne” liğe eriştirenlere ; nefsini zabt ü rabt a alıp vücud iklimine akl-ı selim sultanını hakim kılan , şeytanı yenip , onun mel’un ordusunu münhezim ve perişan eyleyen ahlak-ı habise ve seyyie ve kabihayı bırakıp ; ahlak-ı hamide ve hasene ve kerime ve makbule ile muttasıf ve müzeyyen olanlara.
• Ne mutlu ayat-ı kerime ve ehadis- i şerifleri , va’zü nasihatleri , öğt ve ikazları, işaret ve irşadları dinleyip, anlayan , anlayıp uygulayan , güzel uygulayıp büyük ecir vesevaplar kazananlara !
• Ne mutlu Ramazan-ı Şerifte kazandığı melekliği , Ramazan’dan sonra şeytanlığa döndürmeyen , hidayetten sonra dalalete sapmayan , uyandıktan sonra tekrar gaflete dalmayan , sevaplı işleri terk edip günahlara bulaşmayan , Allah’la ahdine sadakat gösterip , vafasızlık etmeyen , basireti açıldıktan sonra tekrar körlüğe düşmeyen , sebatlı , vefalı, sabırlı, azimli, kararlı , istikrarlı müminlere. S:204

Tasavvufa gereken ciddiyetle eğiliniz
• Tasavvuf terbiyesi , ruh terbiyesi , kalb terbiyesi , ahlak terbiyesi…olmadan iyi müslümanlık yapılmaz , yapılan ibadetlerin makbul olması sağlanamaz , Allah’ın rızası ve sevgisi kazanılmaz.
• İyi eğitilmemiş bir müslüman kendine de fayda sağlayamaz ; islam’a da ; dünyada da zarar eder , ahirette de…Kötü demirden iyi kılıç yapılamaz , kötü askerle zafer sağlanmaz.
• O halde gerçek tasavvufa gereken ciddiyetle eğiliniz ; ruh , kalp ve ahlak eğitiminizi tammalayınız , kamil bir insan olmağa çalışını ki dünya ve ahiret izzet , şeref ve saadetine nail olabilesiniz.
• O halde, siz de davranın sevgili okuyucular ! İhlas ve içtenlikle, “ tevbe-i nasuh” ile tevbe edin, ahvalinizi ıslaha girişin , yönünüzü hak yola çevirin , Allah’a yönelin , O’nun rızası yoluna gelin, takvaya sımsıkı sarılın , ibadet ve taatinizi arttırın , güzelleştirin , nefsi terbiye için çokça oruç tutun . Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okuyun , ziyade hayr ü hasenat yapın , fakirleri , muhtaçları sevindirin , gönül kazanın!
• Özellikle , çevrenizdeki gafil ve cahilleri uyandırmağa , şaşıranları doğru yola çekmeğe çalışın ; önce ailenize , çoluk çocuğunuza sahip olun , sonra halka halka faaliyetlerinizi genişletin! S:205

Günahların her çeşidinden kaçın
• Haramların , günahların her çeşidinden şiddetle sakının , dikkatle uzak durun !
• Toplumu düzeltmeğe ; halkı irşada çalışın ; konu komşu , eş dost , akraba ahbap , uzak yakın herkesi , her fırsatta hayra ve hakka teşvik edin , emr-i maruf – nehy-i münker yapın !
• İslam’a hizmet azminizi bileyin , şevke gelin , gayretiniz arttırın , güç ve kuvvetinizi tazeleyin , yeniden konsantre olun ! Bir gün ansızın ölebileceğinizi düşünün’ Ömr- ü azizinizin bir saniyesinin bile kıymetini bilin , onu iyi değerlendirin , boşa geçirmeyin !
• Ne mutlu , ibadetlerini , ihlasla , hudu ve huşu ile takva ve vera ile ifa edenlere! Namazlarını aceleye ve gürültüye getirmeyip , ta’ dil-i erkana riayet eyleyenlere !
• Ne mutlu oruçlarını güzel tutanlara ; harama bakarak gıybet edeerek , dedikodu yaparak , can yakarak , kalp yıkarak , edepsizlik ve ahlaksızlıklara bulaşarak zedeletmeyen , heba ettirmeyenlere !
• Ne mutlu Ramazan’ın son on günü camilerde i’tikaflara girip , halvetlerde diz çöküp , tenhalarda göz yumup , boyun büküp ,zikr ü fikr ile gec ve gündüzlerini ihya edenlere!
• Ne mut lu kasasını , kesesini açıp zekatını veren , hayrını sadakasını eda kılıp , fakirleri sevindiren , yoksulların yüzünü güldüren , dini hizmetleri mali yönden destekleyen , malıyla canıyla ciddü cehd , gayret ü cihad edenlere ! S:206

İhtilafları sona erdirme yolunda çalışmalıyız
• Her ülke ve yöredeki müslüman aydınların oradaki İslami hareketin safhalarını müzakere ve tespit için birtakım kuruluşların çatısı altında bir araya gelmesi sağlanmalıdır.
• Din alimlerimizin , herkesin tasvip ve teveccühüne mazhar olacak, mezhep , meşrep , mektep ve ekoller üstü çok genel hakikatleri belirleyerek , eğitim ve davetlerini bunlara göre yapmalları , ihtilafları sona erdirme ve ittifakı sağlama yolunda çalışmalar gerekmektedir.
• Müslüman halkın sağlamm yetişmesi için , şuur kazandırma çalışmasına , tasavvufi ahlaka , ruhi , kalbi , vicdani , manevi eğitime büyük önem ve öncelik verilmelidir.
• Gayri müslim ülkelere İslam’ın gerçek vechesiyle tanıtılmasına , menfi propagandaların izalesine , sevgi ve saygı sağlanıp gönülllerin İslam’a celp edilmesine büyük ağırlık ve hız verilmelidir.
• İlme , ilmi araştırma ve geliştirmeye , t eknolojiye çok önem verilmeli ; yeniliklerin sıkı bir şekilde takibi , ilim kurumları ve ilim adamları arasındaki ilgi , irtibat , işbirliği ve yardımlaşma sağlanmalıdır. S :207
• Dünya üzerindeki ırkadaş ve dindaşlarımızı inceleyecek ciddi bir enstitü kurulmalıdır.

Emperyalizme karşı barış gücü kurulmalı
• Zulmü ve emperyalizmi sona erdirmek ,saldırı ve katliamları durdurmak için müşterek bir savunma ordusu ve beynel müslimin barış gücü teşkil edilmelidir.
• Ümmet arasındaki ihtilafları sulh yoluyla çözecek bir islam Adalet Divanı kurulmalıdır.
• Ümmet çapında çok uluslu faaliyet gösterecek sınai , ticari ve iktisadi şirketler kurulmalı , ülke imkanlarının kendi müesseselerimizle işletilmesi sağlanmalıdır.
• Ümmet için müşterek bir “ para birimi” konulmalı , yabancı para ve dövizlere çalışmaktan süratle ve şiddetle kaçınılmalı , mali birikim ve finans güçlerinin yabancı şirketlerde değil , İslami müesseselerde değerlendirilmesinde çalışılmalıdır .
• İslam ülkelerini birbirlerine tanıtacak , sevdirecek ve yaklaştıracak kültür politikaları , sözlü ,sesli , yazılı ve görüntülü yayınlar hazırlanmalıdır.
• İslam ülkeleri arasında , Avrupa Topluluğu ( AT) misal birlikler meydana getirilmesi için projeler hazırlanmalıdır. S:208
• Müstakbel dil öğrenimi çalışmaları yapılmalı , Arapça ve Türk lehçeleri çok iyi öğretilmelidir.
• Açıkça görülmektedir ki milli bekamız , ilerleme ve kalkınmamız , halkımıza yönelik hizmetlerimiz , hayat standardını yükseltme, gelir ve konfor sağlama çalışmalarımız da ilme bağlı demektir.
• Dinimizde , iman ve irfanınıza ,öz kültür ve pak adet ve an’anenize sımsıkı sarılın ki dünyada ve ahirette felah ve necat bulasınız.
• Hep birlikte İslam’ın o güzelim ahlak , adap ve maneviyatını yeniden ihyaya yönelmeli, var gücümüzle her yerde , her kademede ve her işte ahlakı hakim kılmağa çalışmalıyız.Bence bugün , İslam’a en büyük hizmet şekli budur. Yoksa toplumumuz tefessüh edecek, milletçe mahvolacağız; hem dünyada hem ahirette çok feci zararlara düçar kalacağız . – Allah saklasın.

Türkiye müslümanlarına büyük iş düşüyor
• İnsan , dünyayı gezince , çok büyük ilgi çekici olaylarla karşılaşıyor , çok yeni ve orijinal fikir ve kanaatlere erişiyor , çok güzel bilgi , görgü ve tecrübeler kazanıyor. Azerbaycan ve Özbekistan seyahatimiz de bizim için son derece faydalı oldu, çok yeni ve canlı fikirler ve görüşler kazandık ; azmimiz , şevkimiz ateşlendi. S:209 Gördük ki Türkiye müslümanları olarak daha çok çalışmağa , çok daha fazla gayretli , kuvvetli ve himmetli olmağa mecburuz. Çünkü cümle dünya halkı bizim hayırlı çalışmalarımıza muntazır , cümle müslümanlar bizden medet ummakta!

Yeni ve acil planlar yapılmalı
• Önümüzdeki yakın yıllarda siz müslümanlara şahsen ve gruplar olarak büyük görevler düşecek. Hele Türkiyemizin Ortadoğu , Balkanlar , Kafkasya ve Orta Asya’ya yönelik yeni ve acil , ilmi ve ciddi etüdler , projeler , planlar yapması lazım.
• Görülüyor ki inançsız ve batıl inançlı toplumlar çöküyor. Zaman önümüzdeki yıllarda müslümanların lehine gelişebilir , istikbal müslümanların olabilir. Ümit verici emareler belirmiştir. Ve bu oluşumu hızlandırmak ve zafer için çalışmak senin de boynunun borcudur.

Müslüman yaptığı işi güzel yapmalı

• Her ilmin kıymeti var ve herkes bir takım şeyleri en iyi tarzda yapmayı öğrenmeli!...Müslümana yakışan , yaptığı işi güzel yapmaktır , tekniğine uygun yapmaktır , en mükemmel yapmaktır . O bakımdan , dini bir heyacanla ilim ve tekniğe çok büyük önem vermeliyiz.
• Bence bir milletin değeri , bir toplumun kalitesi ,içindeki hayır cemiyetlerinin , vakıf ve derneklerin ,sosyal müessese ve teşkilatların çokluğu ve etkinliği ile ölçülmelidir. Bir fert de , S :210 ne kadar çok sosyal organizasyona üye ve sosyal yönden ne kadar aktif ise o kadar değerli ve itibarlı , o kadar medeni ve modern demektir. Bir sosyal görevli , bir sosyolog mütefekkir , bir sosyal psikolog , bir idealist ahlakçı , bir iyi niyetli içtimiyatçı ,bir arif din bilgini , bir mürşid-i kamil bize , mühendis kadar , doktor kadar , hatta onlardan çok daha fazla gereklidir. Keşke politikacılar hep bu evsafta insanlar arasından seçilse ! Milletler o zaman ne kadar çabuk kalkınır , ne kadar çok mutlu olurdu !
• Başka dinlere mensup gayri müslim milletlerin dini günlerini kutlamaları , içlerine küfür ve putperest inançlarının karışmış olduğu batıl görenek ve adetlerine uymaları , bu vesilelerle eğlenceler tertiplemeleri , hediyeler alıp vermeleri müslümanlara kesinlikle ve şiddetli haram ve yasaktır , çok büyük günah ve feci bir yanlışlık olur , müslümanın din ve imanına , vakar ve asaletine , izzet ve şerefine asla ve kat’a uygun düşmez.

Her yönden teçhizatlanmalıyız.

• Her yönden var gücümüzle techizatlanmlalıyız , detayı , ilim ve teknik ,birlik ve beraberlik ,araştırma ve meşveret , ihlas ve gayret ortaya çıkaracak. Allah müminlerin yardımcısı olsun! Müslümanların aziz ve muzaffer , muvaffak ve galip eylesin!
• Bilin ki Rusya’daki , Doğu Avrupa’daki yeni yapılanma hareketleri bizler için büyük imkanlar açmaktadır. Şuurlu müslümanlar olarak üzerimize çok büyük görevler terettüp ediyor. S :211

Batı “ Mekke”yi hedef almıştır
• Allah celle celadih ,Kur’an-ı Keriminde , “ kunu ensarallah:Allah’ın yardımcıları olunuz!” buyuruyor. Bugün birçok yerde müslüman toplumlar zulüm altındadır ; Batı ,Moskova yerine şimdi “ Mekke”yi hedef almış saldırmaktadır; mümiler mazlum , mağdur ve mağlup durumdadır. Hepimiz , onları kurtaracak çalışmaları yapmak , tüm gücümüzü Allahu tealanın rızasını kazanmak yolunda , akıllı , mantıklı ,hayırlı olumlu verimli bir şekilde kullanmak zorundayız. Durum çok ciddi ve vahimdir.
• O halde bir saniye bile kaybetmemeli , hemen en ciddi ve ilmi şekilde çalışmaya başlamalıyız ki Allah’ın davasında şuçlu ve sorumlu duruma düşmeyelim.
• Ta ki bu çekilen çileler son bulsun ; istikbal ve hürriyetlerimiz emniyete alınsın, nesillerimizin istikbali garanti aydın olsun mazlum ve müstad’af halkların yzü gülsün ; Rabbimizin huzuruna görevlerini yapmış insanların huzuru içinde varalım , iki cihanda bahtiyar ve berhudar olalım!

İsabetli kararlar alınmalı
• Şimdi en çok dikkat etmemiz gereken nokta : Bu heyecanlı günlerde yanlış prensipler benimseyip yanlış ve ters istikametlere yönelmemek! Bazı hasım odaklar ; gayri islami ve gayri milli teşkilatlar ; birtakım artniyetli devletler ,bizi yoldan saptırmak, kendi istek ve idealleri doğrultusunda kullanmak için , yoğun bir hazırlık ve etkin bir propaganda çalışmasına halen devam ediyorlar. Bunlara kapılmamalı , herşeyi enine boyuna , çok serin kanlı mütlaa etmeli ve muhakkak isabetli kararlar almalıyız. S :212
• Biz ne istiyoruz veya ne istemeliyiz!
Biz Allah’ın rızasını istiyoruz ; esir kardeşlerimizin hürriyetlerine kavuşmalarını , ezilenlerin ezilmekten kurtulmasını , sömürülenlerin sömürülerinin sona ermesini , dünyanın heryerinde zulmün ve zorbalığın kalkmasını ; fakirlik ve sefaletin yenilmesini ; huzur ve rafahın yaygınlaştırılmasını ; herkesin mutlu ve bahtiyar olmasını ; müslümanlrın , inanların birleşmesini ; yalan – yanlış din ve inançların bırakılmasını , her kesin kainatı yaratan, kulları yaşatan ; dünya ve ahiretin ,ceza ve mükafat gününün sahibi ulu Allah’a inanıp kulluk etmesini; iki cihan saadetini kazanmasını temenni ediyoruz.

Amacımız baş olmak değil
• Amacımız , baş olmak , cihan feth etmek , para kazanmak , zengin olmak, gününü gün etmek , gönlünce yaşayıp eğlenmek…..v.s. gibi düşüncelerden çok daha yüce , çok daha asil , çok daha ileri olmalı!
• Ümitsiz değilim , çünkü Türkiye’de pek çok avantajlar vardır, genç nüfusumuz vardır ve genç nüfusun kültürel durumunu islam’a yakınlaşma istikametindedir. Orta Asya’nın bize yakınlaşması güzel bir şey! Ecdadımızın bize bıraktığı şanlı miras dolayısıyla ;Orta Doğu’nun , Kuzey Afrika’nın , Uzak Doğu’nun bize sempati duyması iyi bir avantaj….S :213 Türkiye’mizin kendine her yönden yeterli , bütün hudutları kapansa, kendi kendine yaşayabilecek imkanlara sahip bir devlet olması güzel bir şey.
• Asrımızda İslam’ın iç ve dış düşmanı çok, derdi hadsiz hesapsızdır , Müslümanların problemlerine eğilmemek İslam’a sığmaz ,sırf kendi keyfi için yaşamak , çalışmak insanlığa yakışmaz. Gevşemeyiniz , ahireti , hesabı unutmayınız , hiç olmazsa düşmanların çalışmalarına bakıp gayrete bakıp gayrete geliniz , bu davanın bir ucundan da siz tutunuz , bu yükün bir miktarını da siz kaldırınız ki muvaffak olup iki cihanda felah bulasınız.
• Bu ecdad yadigarı vatanı ne yabancılara sattırır , ne düşmanlara kaptırır ne de gafil ve cahillere böldürürüz. Bunlara teşebbüs edenlerden , yakın bir gelecekte kesin olarak hesap da soracak , onları ve yardakçılarını birgün yaptıklarına pişman duruma getireceğiz , - Allah’ın avni ,izni , nusreti ve ruhsatıyla inşaallah !

Düşmanlıkları tedaviye çalışmalı
• Önümüzdeki büyük sosyal ve kültürel güçlükler vardır. Bu milletin bir tarih boyu kardeşçe beraber yaşamış , beraber gülmüş ağlamış evlatları , parça parça , bölük bölük bölünmüş , birbirine hasım ,rakip ve düşman haline getirilmişler, öz benlik ve kültülerinden koparılmış birbirlerine yabancılaştırmışlar , boş ve batıl ,sakat ve yabancı fikir , ideal ve ideolojilere bulaştırılmışlar. Biz süratle bu düşmanlıkları tedavi edecek , şaşıranlara doğru yolu gösterecek ; insanımızı S:214
gerçek ve asil idealler etrafında toplaycak , milletimize ve ümmetimize faydalı istikamette yönlendirecek , sevgi ve saygı dolu , şevk ve enerji yüklü bir toplum haline getirecek çalışmalar yapmak zorundayız. Bunu acilen başarmak gerekiyor ve tüm istikbal ve istiklalimiz buna bağlı görünüyor.
• Önümüzde milletçe büyük mali darboğazlar ve ekonomik güçlükler de vardır. Mutlaka ve muhakkak , fert ve cemiyet olarak daha çok reten , daha çok kazanan , ama tasarrufa azami dikkat ve riayet göstererek , daha az hacayan , israftan şiddetle kaçan ve yatırım yapan kişiler haline gelmeliyiz.

Çok etkili savunma silahları edinmeli
• Önümüzde ciddi savaş tehlikeleri vardır , içimizde ilan edilmemiş bir iç savaş zaten cereyan etmektedir. Gazetelerde yazıldığı gibi ,terörist ve anarşistleri , katil ve hainleri himaye eden , destekleyen ve besleyen zalimler aramıza bile yerleşmiş, resmi dairelere girmiş , meclise ve güvenlik kuvvetleri içine sızmıştır. Türkiye dört bir yanından birdenbire hücuma uğrayabilir , Bosna – Hersek durumuna düşebilir. Onun için gözümüzü açmak , milli ve manevi ,sivil ve askeri her türlü güç ve kuvvetlerimizi , en yüksek kalite seviyesine çıkarmalı , yemeyip , içmeyip fert ve millet olarak çok etkili savunma silahları edinmeli , hatta atom bombası bile yapmalıyız. ( Çünkü yetkililer bunun sadece finans meselesi olduğunu söylüyorlardı.) S:215

İrşad ve tebliğ
• İrşad , tebliğ ,ta’lim ve terbiye , eğitim , reklam ve propaganda yoluyla henüz müslüman olmamış milletlere ve insanlara , İslam’ı öğretip , onların doğru yola , Hak dine , gerçek imana gelmesine , hidayete ermesine çalışmak.
• Bunun için teşkilatlar kurmak , planlar yapmak , stratejiler çizmek ; dergiler , gazeteler , kitaplar , broşürler çıkarmak ; radyo ve televizyon yayınları , ses ve görüntü bantları hazırlamak , toplantılar , konferanslar tertiplemek ,seyahatler düzenlemek ; ülke ülke , kapı kapı , fert fert dolaşıp İslam’ı anlatmaya , tanıtmaya , sevdirmeye gayret sarfetmek lazım. Her müslüman bu konuda harekete geçmeli ; elinden geleni mutlaka en iyi şekilde yapmalı.

İslam mutlaka hakim olacak
• Zamanımızda eski koyu taassup yok , dünyanın birçok yerinde İslam’ı anlatmak mümkün ; dinleyen , kabul edip İslam’a giren çok oluyor . Biz çalışırsak çağdışı ,batıl ,cahil , uydurma ,, şeytani inanç ve zihniyetler elbette yıkılacak ; insanlık haklıyı- haksızı , doğruyu – eğriyi , Hakk’- batılı, gerçeği, yalanı ,rahmaniyi – şeytaniyi , iyiyi – kötüyü , dürüstü – sahtekarı bir gün ergeç anlayacak , yeryüzüne İslam mutlaka hakim olacak , akl-ı selim ilim , irfan , insaf , hak adalet muhakkak galip gelecek. Yeter ki , biz fert ve grup olarak , irşad ve i’la-yı kelimetullah vazifemizi hakkıyla ve güzel bir şekilde yapalım…. S :216
• Müslümanların mevcutlarını korumak , erimesini , gevşememesini , yoldan sapmasını , dalalet ve irtidadını , imha ve ifnasını engellemek , bilgi , görgü, etki , imani şuur ve İslami kalitesini yükseltmek vazifemiz.
• Bunun için önce dünyanın her yerindeki müslüman grupları , azınlık ve müstakil halkları , iyi ve doğru bir şekilde tespit etmek , envanter çıkarmak , saymak ; sonra da kalite ve seviyesine göre bunların tasnifini yapmak gerekir.

Azınlık müslümanlara yardım edilmeli
• Bilhassa çeşitli gayrimüslim milletlerin arasında azınlık halinde bulunan müslümanlara büyük yardımlar yapmak zorundayız. Onları erime ve entegrasyondan , baskı ve zulümden , tacavüz ve tasallutlar , imha ve katliamdan…. korumağa çok dikkat etmeli , bu konuda son derece hassas , atik ve atak olmalıyız.
• Onların korunması için müslüman devletler ve şuurlu İslami teşkilat ve gruplar ellerinden gelen her türlü beynelmilel , siyasi , iktisadi , ictimai ve kültürel çalışmaları yapmalıdırlar.
• İbadet ve taatlarımızın ne sebeplerle kabul olmayacağını mutlaka ve muhakkak öğrenmeliyiz ,riyadan şiddetle kaçınmalı , ihlaslı , takvalı olmalıyız , kalbimizi , niyetimizi temiz ve halis kılmalıyız. Ahlakımızı düzeltmeli , kötü huylardan temizlemeli , güzel huyları iktisap etmeliyiz. İşte bütün bunları bize öğreten İslami ilim dalının adı TASAVVUF’tur. S :217
• Ülkemizi ve milli menfaatlerimizi ancak , imanlı , Allah’tan lkorkan , dürüst , adaletli , insaflı , güzel ahlaklı , idealist , fedakar , görgülü , bilgili , tecrübeli , modern , çağdaş insanlar koruyabilir ; görüyorsunuz lafla , palavrayla , devrimbazlıkla , ilericilik yalanlarıyla iş yürümüyor ; imansız , takvasız , vicdansız , ahlaksız insanlardan hiçbir hayır gelmiyor ; bunlar maneviyatsızlıkları sebebiyle , sorumsuz ,gaddar , hain , kalleş , hırsız , rüşvetçi , menfaatperest ve yağmacı oluyorlar ; karanlık işlere giriyor ; gizli , pis teşkilatlar , mafiyalar kuruyor , güçlenince daha da , pervasız , şirret ve küstah hareket ediyorlar.

Çare , sahabe müslümanlığına sarılmakta
• Bunlara devlet emanet edilmemeli , kurda kuzu teslim olunmamalı! Ülkeyi , bu hain ve zalimlerin, istediği gibi hareket ettiği , meydanda keyfince at oynattığı , ettiğinin yanında kar kalacağını , çaldığının kendisine yar olacağını sandığı şekilde yönetmesine bırakmak çok büyük manevi vebal ve çok korkunç bir tehlikedir. Sonra devlet gemisi çok büyük yaralar alır , hep birlikte batarız.
• Onun için ,ey alim ve fazıl , mahir ve kamil , temiz ve dürüst, akıllı ve kültürlü , hayırlı ve samimi vatanseverler ! Tek ve yeğane çare , tekrar öz ve has , tam ve halis İslam’a dönmek , bozuk ve dejenere zamane müslümanlığından kurtulup ,sahabe müslümanlığına sarılmak ; isyanı bırakıp Kur’an’a sarılmak , haramları ve günahları derhal terk edip , aşk ve sıdk ile tevbe-i nasuhlar eylemek , pişmanlık ve zari ile istiğfar edip , afv dilemek ,sadakalar verip , adaklar adayıp , hayırlar yapıp , Allah’ın rızasını tekrar kazanmağa çalışmak ; dinin emirlerini ihlasla tutup yasaklarından titizlikle kaçınmak ; pasif müslümanlıktan sıyrılıp , aktif ve faaal müslüman olmak ; ahireti sevip , cenneti arzulamak , dünya sevgisini bırakıp cehennemden şiddetle sakınmak ; zikrullaha cehd edip seyr-i sülukü tamamlamak ,arif-i kamil ,aşık-ı sadık ve mühibb-i muhlis haline gelmek… yani böylece davranış ve yaşayışını tashih ve tadil ederek Allahü teala hazretlerinin sevgi ve rızasını elde etmek…. Çünkü iki cihan saadet ve selametinin sebebi , temeli ,aslı ve kaynağı sadece ve sadece budur. S:218

Tek tek iyi yetişmeliyiz
• Tek tek çok iyi yetişmemiz gerekiyor. Zaen tasavvuf bu !...Tek ek iyi yetişeceğiz , her yönden iyi yetişeceğiz ve dünya piyasalarda rekabete ; kendi dalımızda dünya şampiyonluğuna oynacağız. Kardeşlerimiz kendi dalında dünyanın neresinde ne neşredilmişse , onu takib edebilmeli . Fakülte kütüphanesinde mutlaka vardır ; arasın , bulsun , okusun ….Ve , kendi mesleği için haftanın bir zamanını ayırsın , bir gününü ayırsın. “ Ben kendi mesleğimde yeni gelişmeleri takib etmek istiyorum” diye mutlaka çalışsın.
• Bir kitap çıkar çıkmaz eskir. Çıktığı anda eskimiş demektir…Kitap , klasik bilgileri verir. O klasik bilgiler eskimiştir , uzun zaman eleştirilmiştir , konuşulmuştur , bu arada kitaba girecek birçok yeni konular ortaya çıkmıştır. En yeni bigiler , mesleki mecmualardadır. Onun için , mesleki mecmuları takib seviyesine gelememişseniz , çalışmalarda ilim ve teknik şartını yerine getirmemişsiniz demektir. S:219

• Mesleki eğitim müesseselerinizin yayınları kütüphanenizde bulunsun!...Avukatsanız , hukuk fakültelerinin neşriyatı ; iktisatçıysanız, iktisat fakültelerinin , işletme fakültelerinin neşriyatı yanınızda bulunsun!....Ama mecmualar , önce mecmualar !...Çünkü bir doktor , bir araştırma görevlisi , bir yardımcı doçent , bir doçent , bir profesör “ yeni bir şey” yazar….Yani, eskiyi tekrar etmez. Eskiyi tekrar , yeni bir katkı getirmemek ayıptır , ilim adamı için….Yeni bir şey yazacaktır. Bu yeni şey de mecmuada olur. Onun için, mecmuaları takib etmek gerekiyor.

• Müslümanlar her işini , dinine , inancına uygun istikamette düşünür , halleder ; kimseyi körü körüne , şuursuzca taklid etmez ; boş ve batıl , kusurlu ve yanlış alışkanlık , töre ve adetlere takılıp kalmaz daima: “ İlahi ente maksudi ve rıdake matlubi” ana prensibine uygun hareket eder. Tabii giyin , kuşam , örtü ve elbise konusunda da!....

Hastalık sadece ilaçla tedavi edilmez
• Evet biz biliyoruz ve inanıyoruz ki hastalığın ilaç ve sair tıbbi müdahalerle giderilmesi çalışmaları yanısıra imanın , ibadetin , namazın , duanın , Kur’an okumanın ; hastaya gösterilen ilgi ,sevgi ve şefkatin ; sevindirici iyi haberlerin ; hoş muamele , tatlı dil ve güleç yüzün ; ziyaretlerin ; içinde bulunduğu fiziki ortamın ; çevresindeki eşya , ışık , ses ve renklerin de büyük tesiri ve olağanüstü değeri var ; ve biz hastalarımıza bunları da sağlamaya çalışmalıyız. Doktorlar aynı zamanda bir psikolog , bir ilahiyatçı din adamı gibi olmalı! S:220
• Sevinçli ve ümitliyiz çünkü imanlı , aydın , zeki , şuurlu , yetenekli ve değerli tıp personelimiz ve doktorlarımız yetişiyor ; kadrolaşıyor ; bizim zihniyetimize uygun yeni ve modern tıp ve tedavi müesseseleri hızla çoğalıyor !
• Onun için kendimizi her yönden kavi müslüman haline getirmeğe çalışmalıyız. Hem ruhen , hem bedenen ; hem aklen ;hem ilmen ; hem mali yönden ; hem alet- edevat , araç – gereç yönünden , hem edep , irfan , kültür bakımından , hem birlik – beraberlik- muhabbet bakımından…v.s. “ Çocuklarınıza yazı yazmayı , silah atmayı ve yüzmeyi öğretiniz.” Hadis-i şerifi de bize bunu gösteriyor.
• Gerçek müminlere yardım ve nusret etmek Cenab-ı Hakk’ın sadık va’didir.

Daima Allah’ın rızasını gözetin
• O bakımdan , sizlere hayatınız boyunca daima Allah’ın rızasını gözetmenizi , her hükmünde “ Allah razı olur mu ?” diye düşünüp hükmünüzü ona göre vermenizi ,sözünüzü öyle söylemenizi temenni ve tavsiye ederim.Çünkü maddi ve manevi , her türlü salah ve felahımız adalet ve doğruluktadır.
• Ey inanlar ! Allah’tan hakkıyla korkun! Müslümanların başına sardıkları yangınları el birliği ile söndürmeye çalışın! İslamın bekası, müslümanların salah ve felahı ,selamet ve saadeti için daha çok gayretle çalışın ki sonra o fitnenin zararı gelip siz de mahv u perişan etmesin! S :221
• Müslüman halklar ve fertler , zalim ve katil düşmanlara karşı kendi çaplarında yapabileceği her türlü engelleme , protesto , boykot ve caydırıcı tedbiri düşünmeli ve uygulamalıdır.
• Müslüman ülkelerin devlet yöneticileri , müslüman katliamlarını planlayan devlet ve teşkilatlara karşı ciddi ikaz , caydırma ve gerekirse müdahale imkanlarını birleştirmeli ve harekete geçirmelidir.
• Zalimler ve katiller , müsebbip ve suçlular isim isim tesbit edilmeli , fişlenmeli ve cezalandırmaları için gereken herşey yapılmalı , mazlumların ahı ve masumların kanı yerde kalmamalı , kötülük eden ettiğinin karşılığını mutlaka bulacağını bilmelidir.
• Planlı programlı bir tenasül ve tevalüd , yani nüfus doğum ve üreme politikası ile müslümanların yeryüzündeki sayısını çoğaltmalıyız. Çok iyi biliyoruz ki ; hasım ve düşmanlar , müslümanların çoğalmasını hiç istemiyor ; hatta aile müessesesini yıkarak , gayri meşru münasebetleri , hatta doğum kontrolünü ve kürtajı teşvik ederek nüfus artışını engellemeye çalışıyor. Fırsat bulduğu bazı ülke ve bölgelerde ise hunharca , gaddarca ve vahşice katliamlar yapıyor.
Doğum kontrolü bizim lehimize değildir
• Buna karşılık , İslam’da nikahlanma ve çoluk çocuk sahibi olma tavsiye ve teşvik edilmiştir. Evlenmek sevaptır ; müslüman evlenecek , çoluk çocuk sahibi olacak ve onlara iyi bir müslüman olarak yetiştirmeye azami gayret gösterecektir. Doğum kontrolü bizim lehimize değildir. Çocuk yapmaktan kaçınmak bugünkü şartlarda görevden kaçmaktır. S:222
• Mesela ; Sırplar kadın çocuk demeden katliam yapıyor ; Balkanlar’da müslüman bırakmamağa , İslam’ın kökünü kazımağa çalışıyor. O halde biz de onların kestiği her müslüman yerine bir veya birkaç yeni bebek yapmalıyız. Avrupa sözde medeni ( !) hristiyanlar öksüz Boşnak çocukları evlatlık alıp onları gayri müslim yetiştirmeye koşuyorlar. O halde müslüman kadınlar da müslüman ve mücahit olarak yetiştirmeye çalışmalıdır. Böylece dünyanın birtakım yerlerinde soykırıma uğratılmak istenen müslümanlar azalmamış , bilakis bir kaç misli daha artmış , düşmanın çok basit ve rahat bir şekilde lehimize çevrilmiş olur.
• Onun için tedbir almazsak yakın zamanda çok daha ciddi ve vahim durumlarda yüz yüze gelmekten kurtulamayız. Bosna Hersek , Karabağ ; Keşmir ; Filistin ve daha başka yerlerde gördüğümüz faciaları bizler de yaşayabiliriz.

Pür dikkat uyanık olmalıyız
• Hayat acımasız bir mücadeledir , kusur ve kabahat bizim . Düşman elbette düşmanlığını yapacak , ondan yardım ve medet ummak , insaf ve merhamet beklemek ahmaklık olur. Çok güçlü ve kuvvetli olmalı , mücadeleden galip çıkmak için çok iyi hazırlanmalı , Pür dikkat ve uyanık olmalıyız. S: 223
• Bizim imkan ve avantajlarımız da az değildir , elbette bu acı günlerde geçecek , söz sırası bize de gelecek.
• Zalimler Aziz-ü Züntikam Allah’ın kahrından , mazlumun ahından , mağdurların ve masumların yakın gelecekte intikamlarından korksun ve titresin !
• Önümüzde zor günler , üstümüzde karabulutlar , çevremizde azılı düşmanlar ve hatta içimizde kapkara hainler mosmor nankörler ve kıpkızıl ajanlar görülüyor. Kafaları şeytanlık , kalpelri kin , gözleri kan dolu . Ellerinde modern araç gereç ve silahlar ; arkalarınfaki ikiyüzlü kalleş ve fettan müttefikler…Ama bizim de aziz ve zü’ntikam olan Allah’ımız var. Celle celalüh ve azze şe’nüh. O , ne iyi mevla ne iyi mevla , ne iyi dost , ne iyi yardımcı !

Sevgi bizim sermayemiz
• İnsan kazanmaya , gönül almaya çok dikkat edilmeli. Dostluklar , dostluklar , dostluklar ….Kalb kazanmak , arkadaş edinmek, hergün arkadaşlarını biraz daha arttırmak…Adres defterine yeni isimler eklemek…Yani ziyaretler …Ziyaretleri de Allah rızası için olmak şartıyla yapmak…Birbirlerini Allah için sevenlerin mükafatı çok fazladır. Onun için , sevgi bizim sermayemiz, sevgi bizim kazanç kapımız!...Birbirimizi seveceğiz ve kardeşliği geliştirmeye çalışacağız , yaygınlaştırmağa çalışacağız. Eninde sonunda inanların birlik ve beraberliğini mutlaka sağlayacağız. S:224

Hasta beşerin şifa reçetesi İslamdır
• Ey Allah’ın rahmetini isteyen , halkın huzur ve saadetini dileyen iyi niyetli pak yürekli ,aydın akıllı , temiz vicdanlı kişiler! Çareyi başka yerlerde aramayın! İyi bilin ki : Halka ve hakka hizmet gerçek islam’la olur. Hasta beşerin şifa reçetesi ancak İslam’dır ; takvasız insandan hiç kimseye hayır gelmez, onun iyi niyetli ve samimi vefası olsaydı , önce Rabbını bulur , O’na bağlanır , O’na iyi kulluk ederdi. Siz her yerde mümin ve takvalı insanı arayın! Fayda onda !
• İslamsız gerçek kardeşlik olmaz
• Cemiyete ve beşeriyete takva ve ihsan temeline dayalı İslam lazım , hem içte hem de beyenlmilel sahada!
• İslam’sız şu çirkef asrın hastalıkları tedavi olmaz , beşerin yaraları sarılmaz.
• İslam’sız insanlar birbirleriyle gerçek kardeşlik kuramazlar.
• İslam’sız halka gerçek hizmet götürülemez.
• İslam’sız halklar arasında adalet ve hakkaniyet sağlanamaz.
• İslam’sız zulüm ve istismar , aldatma ve sömürme önlenemez.
• İslam’sız devlet çarkı doğru düzgün döndürülemez. S :225
• İslam’sız kişi ruhen huzur , kalben itmi’nan ve manen rahatlık bulamaz ; İslam’sız saadet-i dareyn sağlanamaz.
• Kurtuluş , Allah’ın ipine sımsıkı sarılmakta , İslam’a gelmekte ,Kur’an’a uymakta , Allah’n elçisi , kulu ve peygamberi Muhammed-i Mustafası yolunda yürümekte , manevi ve ruhi terbiyeyi ihtimam ve itina ile uygulamaktadır.
• Mutlaka her yönden güçlü ve kuvvetli olmalıyız. Şüphe yok ki aslında güç ve kuvvet Allah’ındır ; O’na dayanın bir imanla bağlanmalı , yardımı O’ndan dilemeli , O’nun sevdiği kul olmağa itina göstermeliyiz. İki cihanda aziz ve galip , muzaffer ve muvaffak olmanın manevi sırrı budır.
• Milletçe ilerlemek ve yükselmek istiyorsak ,artık süratle mateyalist ve dinsiz eğitim icraatından dönmeli , nefs terbiyesine önem vermeli . İnançlı , görgülü , bilgili , terbiyeli , iradeli, edepli , ahlaklı hal ve gönül ehli insanlar yetiştirmeye yönelmeliyiz.
• Nefsi küçükten terbiye etmeye başlamalıdır. Mesela çocuğa, her istediğini alamayacağı , kendisini bazı mahrumiyetlere alıştırması gerektiği sezdirilmelidir. Biraz büyüyünce sıkılsa da bazı zorunlu vazifeleri yapması öğretilmelidir. Namaza , oruca başlatılmalıdır , sabah erken kaldırılmalıdır , oburluğuna karşı çıkılmalıdır.
• Çare İslam’dır ve İslam’da nefsin terbiyesi ve aklın terbiyesi ve irşadı için her türlü malzeme mevcuttur. S :226
• Yorgun insanlığın gerçek huzur ve afiyeti , iki cihandaki selamet ve saadeti bu tercihte , yani küfrü , gafleti ve inadı bırakıp İslam’a girmekte ve safi imana sarılmaktadır.
• Ne kusursuz , ne tam . , ne harika , ne şahane nizamdır , İslam ! İslam , her çağın ve özellikle şu hasta asrın şifası ; tüm maddi ve manevi ,ferdi ve içtimai dertlerin devası , akılların gıdası , gönüllerin sefası , karanlık gecelerin nurlu sabahı , ölümlü dünyanın ab-ı hayatıdır.
• Fakat , bir de Tasavvuf denilen çok sevimli ve çok önemli bir şer’i ilim vardır ki, o olmadan imanın tadını duyarak yaşamak ; İslam’ın özünü , iç yapısını , ruhunu , mahiyetini , inceliklerini ,esrarını kavramak , bu günün ve belki her devrin insanı için , hemen hemen imkansız gibidir.
• Mutlaka çalışkan olmalıyız.
• Çok ve devamlı okumalı , mesleki literatüürü , ilmi gelişmeleri , ilmi mecmuaları , yeni etüd ve makaleler sayesinde yakından takip etmeliyiz.
• Vargücümüzle ilme sarılmalı , herşeyin en yeni , en modern , en güçlü , en güzelini bulmağa çalışmalı ve yapmağa girişmeliyiz
• Geçmişten ibret alıp toparlanmalı , hatalarımzı düzeltmeli , öz benliğimize , asil imanımıza dönmeliyiz. Muvaffakiyetimizin tılsımı , başarımızın altın anahtarı kalbimizde saklı duruyor. S :227
maneviyat

Re: İSLAMİ ÇALIŞMALARDA HİZMET VE METOD KİTABI

Post by maneviyat »

Doğu'da İran çok önemli

• Doğu'da İran'ı çok önemli bir ülke olarak görüyorum. İran'la bizim zıtlaşmamızın tarihte hiç bir faydası olmamıştır İran'la biz problemlerimizi çözebilirsek , Güneydoğu Asya ve Orta Asya'yla tıkanıklığı açmış olacağız , bütünleşme imkânı bulacağız ; bunu mutlaka yapmalıyız !... İran'ın 50 - 60 milyon nüfusu , bizim 60 milyon nüfusumuzla birleştiği zaman , batının istediği her şeyi yapmak zorunda olmayan bir güç oluşturabiliriz. Gerçi bunu politikacılar düşünmüşler ve CENTO vs. gibi kuruluşlar ile, birtakım işbirliği çalışmaları yapınışlardır ; ama , verimli bir tarzda işletememişlerdir.

Bu konuyu düşünüyordum bugünlerde...İran'la olan durumlarımızı, Türkiye'nin bu ülkeyle ilişkisi nasıl olmalıdır diye.Tevafuk oldu Hocamızın bu sözleri :) Allah razı olsun.
Refika

Re: İSLAMİ ÇALIŞMALARDA HİZMET VE METOD KİTABI

Post by Refika »

Çok güzel bir şekilde derlenmiş bu kitap. Şu aralar yeniden bi gözden geçireyim diyordum, başlığı gördüm. Eklendiği çok iyi olmuş. Nette bi ara bakmıştım bulamamıştım.
Post Reply

Return to “Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rh.A”