Spor

M. Es'ad Efendi hakkında bilgiler, hatıralar, vs.
erhan3471
Posts: 72
Joined: 15 Nov 2007, 13:07
Kan Grubu: A (+)

Spor

Post by erhan3471 »

SPOR :

ÇALIŞTIRILAN BİR UZUV GELİŞİR :

Çalıştırılan bir uzuv gelişir , adale kuvvetlenir ; vücut çalışınca dinç kalır , güç kazanır .
Atalarımız " İşleyen demir ışıldar , işlemeyen pas tutar " buyurmuşlar .
Bu gerçek sebebiyle , çeşitli sporlar yapıyor , koşuyor , terliyor , fazla enerjileri harcıyor , biriken yağları atıyoruz.

Amerika da , Avustralya da yaşlı - genç tüm kuşakların , hayret edilecek kadar spora düşkün olduklarını gördüm. Biz sabahın alaca karanlığında camiye namaza yetişmeğe gayret ederken , onlar eşofmanlarını giymiş yol boyu koşuyor , spor yapıyorlardı .

MÜSLÜMAN SPORTMEN OLACAK :

Müslüman sıhhatli olacak , sportmen olacak , bahadır olacak , kahraman olacak , zengin olacak .

Müslüman , her bakımdan olduğu gibi ilim bakımından da kuvvetli olacak ve İslam’a faydalı olacak.

İdealinizde hakiki Müslüman’ı nasıl düşündüğünüzü bilmiyorum , ama hadis-i şerifler de böyle bildiriliyor .

SPOR TESİSLERİ KURMAMIZ GEREKTİĞİNİ GÖSTERİYOR :

Gençlerimizin sıhhatli bir vücuda sahib olması yönünde bir takım müesseseler kurmamız gerektiğini gösteriyor .

Şimdi biz sabahları jimnastik yapıyoruz. Bedenen sıhhatli olacağız.

Spora ve sıhhate çok önem verin !

KAT'İYYEN SIHHATİNİZİ TEHLİKEYE SOKACAK İŞLER YAPMAYIN :

Kat'iyyen sıhhatinizi tehlikeye sokacak işler yapmayın !

Sıhhatli Müslüman , kuvvetli Müslüman daha hayırlıdır .
Kuvvetli olmaya dikkat edin ! Hanımlar , çocuklar , hepsi sıhhatli olmalı...

BOĞA GÜREŞİ ve BOKS :

Benim sevmediğim sporlardan birisi boğa güreşi , bir tanesi de boks...
Burnuna bir vuruyor , burnunun direği kırılıyor. Kafasına bir vuruyor, kafası sarsılıyor , parkinson hastalığına tutuluyor, bilmem şöyle oluyor , böyle oluyor...

Böyle spor mu olur ? Sporun faydalı olması lâzım , sonucunun güzel olması lâzım !

YÜZME ve OK ATMANIN ( SİLAH ) ÖĞRENİLMESİ :

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem de bir hadis-i şeriflerin de : " Çocuklarınıza yazı yazmayı , suda yüzmeyi ve ok atmayı iyice öğretiniz " buyurmuş .

EVLADIN HAKKI :

( Ve en yuallimehul kitâbete ves sibâhate ver rimâyete ) Evlâdın hakkıdır , çocuğun babası şunları da öğretecek : ( Ves sibâhate ) Yüzmeyi öğretecek.

Sonra ( Ver rimâyete ) atıcılığı öğretin ! Çocuk nişancı olsun.

Atıcılık , ok zamanında ok atmaktı , mızrak zamanında mızrak atmaktı , cirit zamanında cirit atmaktı...

Peygamber Efendimiz hadîs-i şerifinde , " Evlatlarınıza yazmayı , yüzmeyi , ok atmayı , silah kullanmayı öğretin." Buyurmuştur .

YÜZMEYİ ÖĞRETİN NE DEMEK ? :

( Ves sibâhate ) Yüzmeyi öğretecek.

Çöllerde mi yüzecek ? Yüzmeyi öğretin ne demek ?

Peygamber Efendimizin mûcizâtından , ümmet-i Muhammedin denizler ötelerini fethedeceğini , denizlerde İslâm'ın bayrağının dalgalanacağını gösteren bir işaret .

Çocuklarınıza yüzmeyi de öğretin.

Şimdi düşünün dinimizin ne kadar ileri görüşlü olduğunu ve Peygamber Efendimizin bize ne kadar güzel tavsiyelerde bulunduğunu görün !

İLERİYE DÖNÜK :

Suudi Arabistan da yüzmeye ne ihtiyaç var ?

Ama " Çocuklarınıza yüzmeyi öğretin ! " diyor.

Yâni Endonezya olsa anlarız , binlerce adadan müteşekkil... Ama orada diyor ki :

" Çocuğunuza okuma yazma öğretin , yüzmeyi öğretin ! " İleriye dönük... Müslümanların nasıl böyle ileri görüşlü olduğunu , nasıl ileriye göre yetiştirildiklerini gösteriyor .

Denizde yüzmeyi öğrenmek , kayık , yelken... kullanmayı becermek , su altını tanımak , dağları , dereleri , ormanları , tarihi ve tabiî güzellikleri görmek , eş , dost , akraba ve hemşehrileri ziyaret etmek... elbette Müslümanların da hakkı... ama bu imkânlar onlar için bir hayli kısıtlı...

DENİZE ÖNEM VERMELİYİZ :

Denize önem vermiş . Biz de denize önem vermeliyiz.
Denizler dünyanın kaçta kaçını kaplıyormuş ? Beşte dördünü mü ?

Yani , büyük bir miktar , Rakamları unuttum ama , daha denizlerin servetleri yağmalanmamış durumda.

Denizlerin üstleri , dağlar , kıt’alarla kaplı ama kim bilir denizlerin altında ne servetler var ?

Kendi kıyılarımızın servetlerini kaptırıyoruz başkalarına . Gemiler batmış , dalgıçlar dalıyor , gemileri buluyorlar , içindekileri çıkarıyorlar , tarihî eser diye götürüyorlar .
Daha bizim denizcilikten haberimiz bile yok.

Bakın burada yüzme bir mecburi ders , her öğrenciye öğretiliyor, ikmale kalıyor , sınıfta kalıyor. Onun için bunları da öğreneceğiz , öğrenmemiz gereken bilgiler .

Bu bilgileri Allah rızası için öğrenince , bunlarda da sevap var.
Bunlar sevapsız değil yani , bunlarda da sevap var.

DENİZ SAVAŞLARININ SEVABI , KARA CİHADLARININ İKİ KATIDIR :

Dinimizde bir entrasan nokta daha var . Deniz şehitlerinin mükâfatı daha büyüktür .
Deniz savaşlarının sevabı , kara cihadlarının iki katıdır ; sevabı daha fazladır .

Deniz şehidinin mertebesi kara şehidinden daha üstündür.
Karada yapılan savaşta şehit olanla , denizde yapılan savaşta şehit olan arasında fark var ve denizde şehit olanın sevabı iki misli .

DENİZCİLİĞE ÖNEM VERMESİ :

Bu teşvik Müslümanların , denizlere açılması , denizciliğe önem vermesi , denizleri ihmal etmemesi , denizlerin tehlikelerinden korkmaması gerektiğini gösteren bir işaret . İki misli .

Bir atasözü var : “ Yatan arslandan , gezen tilki daha yeğdir ” derler .
Yani , hareketin , gezmenin , araştırmanın , çalışmanın mükâfatını görmüş oluyorlar .

Bilimsel araştırmanın mükâfatı çok büyük .

Keşke Müslümanlar denize çok önem verselerdi de kara kuvvetlerinden çok daha fazla ve çok daha güçlü deniz kuvvetleri olsaydı…

Denizciliğe dinimiz önem vermiş ama Müslümanlar işaretleri anlamamışlar .

Hadisi okuyunca hadisten işareti alınca ona göre sevabı daha çok olan şeye koşturması , gayret etmesi lazım .

GÜREŞ BİNİCİLİK ATICILIK :

Vücuda suni olarak çalıştırma hareketlerine " idman " ( = jimnastik ) veya " riyazet-ül-beden " adını veren atalarımız da çeşitli sporlara büyük önem vermiş , özellikle güreş , binicilik , atıcılık gibi dallarda sistemli çalışmışlar , müsabakalar düzenlemişler , mükafatlar vermişlerdir .

ATICILIĞIN ÖĞRENİLMESİ :

Sonra ( Ver rimâyete ) atıcılığı öğretin !

Çocuk nişancı olsun. Atıcılık , ok zamanında ok atmaktı , mızrak zamanında mızrak atmaktı , cirit zamanında cirit atmaktı...

ZAMANI GEÇTİ :
Tabii şimdi ciritin zamanı geçti , atın zamanı geçti , okun zaman geçti .

En sevdiğimiz Resulullaha uyup, dinimizin emirlerine göre , yani en çok sevap kazanılacak şey neyse , ona göre yapmağa çalışmamız lâzım. Bu bir ana fikir olarak hatırınızda olsun !

ATICILIĞI ve KUR'ANI ÖĞRENİN ! :

Peygamber Efendimiz bir başka hadis-i şerifte ; Ebû Sâid Hazretlerinden Deylemî'nin rivâyet ettiği hadis-i şerif : ( Teallemû ) " Öğrenin ! " Birinci de yakîni öğrenin , şeksiz inanmayı öğrenin demişti , burada yine öğrenin diyor .

NEYİ ÖĞRENECEĞİZ ? :

( Teallemür - remye vel - kur'ân ) " Atıcılığı , silah atıcılığını ve Kur'an - ı Kerimi öğrenin ! "

Bakın birisi Kur'an-ı Kerim öğrenmek , âhirete âit bir şey. Yâni insan Kur'anı öğrendi mi âhireti kurtulur. Tabii , Kur'an-ı Kerimin içindeki hükümler sadece âhirete âit değil , dünyaya âit hükümler de var .

Kur'an-ı Kerim de dünyaya âit işler de var. Yâni , " İçki içme , zina etme , hırsızlık yapma , cana kıyma ! " gibi E , Bunlar büyük günahlar diye sıralamış .

Zaten İslâm bunlardan korumak için gayret gösteriyor , emirleri bu . Ama Kur'an-ı Kerim de âhirete âit emirler de var , bilgiler de var. Kur'an-ı Kerimi öğrenmek dinî bir görev... Bunu öğrenin diyor.

Ama ondan önce Peygamber Efendimiz hadis-i şerifin de bir söz söylemiş ( Te'allemür - remye vel - kur'ân ) Kur'an - ı Kerimi öğrenmekten önce söylediği söz remy... Remy atmak , silah atmak demek...

Yâni " Kur'an ile beraber silah atmayı da öğrenin ! " buyuruyor.
Herkes Kur'an-ı Kerimi öğrenmek ister , her mü'min Kur'an-ı Kerimi öğrenmek ister. Bu onun ilk vazifesi , Peygamber Efendimizin çok tavsiye buyurduğu bir husus ama , ondan evvel " Atıcılığı öğrenin ! " diyor .

SİLAH ATMAYI ÖĞRENİN :
Bu da İslam’ın hem madde hem mânâ dini olduğunu , hem dünya hem âhiret dini olduğunu gösteren bir misâl...

Peygamber Efendimiz , " Silah atmayı da öğrenin ! " diyor.

Hattâ , " Çocuklarınıza da öğretin ! " diye de başka hadis-i şerifler var .
Demek ki silah atmayı da öğrenecek Müslüman .

NEDEN SİLAH ATMAK ? :

Pekiyi Peygamber SAS silah atmayı niye mü'minlere tavsiye buyuruyor ?
Çünkü cihad da atıcılık önemli bir rol oynar .

CİHAD NİÇİN VAR ? :

Pekiyi cihad niçin var olmuş , farz olmuş , niye cihad ediyor insanlar .
Yâni sülh- ü sukûn içinde yaşamak varken insanlar niye cihad ediyorlar ?

Tamam cihad etmeyelim kabul , biz sulhu seviyoruz .
( Ves - sulhu hayrun ) " Sulh anlaşma , barışma daha iyidir." Daimâ selâmet , sükûnet , kimseyi üzmemek , incitmemek esastır .

Pekiyi ya düşman saldırırsa ne yapacaksın ?

Senin ülkene düşman saldırdı. Niye askerlik var , niye Millî Savunma Bakanlığı var , niye ordumuz var , niye tarih boyunca hep olmuş ?

Niye her milletin iç âsayişini sağlamak için âsayiş kuvvetleri olmuş , dış emniyetini sağlamak için ordusu olmuş ? Bir tabiî ihtiyaç olduğu için...

Hattâ canlılar âlemine baktığımız zaman , onlar da bile kendilerini savunacak cihazlarla cihazlandıklarını görüyoruz.

Yâni her hayvanın yaşadığı ortamda kendi hayatını koruması ve kendisini savunması için Allah ona bir takım silahlar vermiş.

Kimisine pençe vermiş , kimisine iğne vermiş , kimisine boynuz vermiş , kimisine diş vermiş , kimisine kanat vermiş , kimisine zehir vermiş...

Bunların her birisi kendisini savunmak için birer silah...

CİHAD LAZIM :

Demek ki yaşamak için , hayatını savunmak ihtiyacı olduğundan , bu olacak .

Onun için cihadı kimse kötüleyemez . Cihad lâzım ! Neden ?

Yaşamak için ; hayatımızı , yurdumuzu , kendimizi savunmamız için...

Cihad için de Cihada hazırlanmak gerekiyor. Onun için de Cihadın her türlü alet ve edevâtını hazırlamakla beraber , o alet ve edevatın kullanılmasını da öğrenin diye , Efendimiz Kur'an-ı Kerimin öğrenilmesinden önce onu koymuş .

ÖNCE ATICILIK ÖĞRENİLECEK :
( Teallemür - remye vel- kur'ân ) " Atıcılığı öğrenin ve Kur'anı öğrenin ! " buyurmuş . Önce Kur'anı söylememiş , atıcılığı söylemiş .

Çünkü hürriyet olmayınca , düşman geldiği zaman , düşman saldırınca , insanın Kur'an okuması da mümkün olmuyor .

HANIMLARIMIZ SİLAH KULLANMAYI DA ÖĞRENECEKLER :

Tabiî bu atıcılık öğrenilecek , bu şart . Buna herkesin memnun ve müteşekkir olması lâzım.
Hanımlarımız Silah kullanmayı da öğrenecekler !

Silahı görünce , silah patladığı zaman , “ Ay , kulaklarım ! ” deyip , silahı yere atmayacak… Silah bir de yer de patlayıp , kendisini yaralamayacak… Alışkın olacak .

NEYİ ATACAĞIZ ? :

Tabiî atıcılığı öğrenecek , neyi atacağız meselesi geliyor.
İsrail de zavallı çocuklar taş atıyorlar veya ellerinde şişeler varsa içine biraz yakıt koyabilmişlerse onu atıyorlar. Ama öbür taraf çok daha güçlü silahlarla saldırıyor . Ne atacağız ?

İYİ SİLAHLAR YAPMAYI ÖĞRENCECEKSİN :

Yâni düşmanın silahı kadar silah edinmediği zaman bir Müslüman esaret altına düşüyor . Demek ki atacağız , atıcılığı öğreneceğiz , iyi silahlar yapmayı da öğreneceğiz.

Yâni silahın en iyisini yapmazsan , caydırıcı silahları yapamazsan , o zaman senin taş atmakla olan kahramanlığın sonuç vermiyor , zâlim zulmünü devam ettiriyor .

Demek ki atışı öğrenirken hem nişan alıp vurmayı öğrenmek , hem de atılacak şey nelerse onların yapılmasını da öğrenmek her halde bahis konusu oluyor .

Silah sanayi oluyor , silah sanayin de en iyi usullerin , teknolojinin öğrenilmesi , yenilerinin bulunması söz konusu oluyor.

Evet , " Atıcılığı öğrenin , atılacak şeylerin en güzelini yapmayı öğrenin ! En üstün silahları yapmayı , onları en iyi kullanmayı öğrenin ! Kur'an - ı Kerimi de öğrenin ! " diye Peygamber SAS emrediyor .

SPOR ve MÜCADELE SANATI :
YAKIN SAVUNMA SPORLARI :

Demek ki , çocuğumuza epeyce bilgiler vermemiz gerekiyormuş , spor da yaptırmamız gerekiyormuş .
Biraz mücadele sanatını da öğretmemiz gerekiyormuş .

Çünkü atıcılık biraz karşılıklı mücadele , silah kullanma demektir .

Karate , tekvando ve yakın savunma sporları dahil hepsini öğrenmeli .

Bizim hanımlarımızın koşması bile yoktur .

Savaş olsa bir yerden bir yere gidemez bile !

Tıkanır . Şurada merdivenlerden hızlı çıktığım zaman , ben bile tıkanıyorum .
İmamlığa geçtiğim zaman , ayetin sonuna kadar nefesimle tamamlayamıyorum.

Bu idmansızlıkla olmaz.

Ama , kadınımız da nefesinin açılması için , kilosunun atılması için , koşabilmesi için , şunun için bunun için yetiştirilmeli .

Evde hanım hanım duruyor ama , şimdi artık karete , tekvando , yakın savunma sporları dahil hepsini öğrenmeli .

Bunları öğretmek zorundayız , bedenen yetiştireceğiz .

Bedenen kabiliyetli olacaklar , fikren cesur olacaklar .

RİYAZET- ÜN- NEFS :

İslam da " riyazet- ül- beden " in yanı sıra öbür milletlerde pek yaygın olmayan bir de " riyazet- ün- nefs " yani Ruhu ve Nefsi terbiye ve ıslah çalışmaları vardır .

Bu da çeşitli sıkıntı , yokluk ve mahrumiyetleri özellikle ortaya koyup , onlara sabır ve tahammül ettirerek iradeyi güçlendirme , kötülükleri arzu eden nefsi dizginleme , hırs vesair kötü huyları frenleme egzersizleri ile yapılır .
Last edited by Nakşibendî on 11 Jun 2009, 19:00, edited 1 time in total.
Reason: İletilerinizde düzenleme yapılmıştır. Forum kuralları gereği ileti başlıklarını, kelimelerin baş harfleri büyük, diğer harfler küçük olacak şekilde yazmanız rica olunur.
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Re: SPOR

Post by nisanur »

Ben yıllar önce Hocamızın bu tavsiyeleri üzerine silah kullanmaya merak salmıştım ve birkaç denememde olmuştu ama geliştiremedik ayrı konu, spor sadece bedenle yapılan bir fiziksel hareket değil hem beyni hemde fiziği aynı anda yararlı ve verimli bir şekilde kullanan Müslümanlardan olmak gerekiyor..
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
mstf
Posts: 185
Joined: 30 Nov 2007, 16:43
Kan Grubu: A (+)

Re: SPOR

Post by mstf »

Silah kullanamayı inşallah Devlet öğretecek.Araba kullanmayı kendim öğrendim.Yüzme ise karşımdaki kişi çırpınmadığı sürece kendimle-tabii ki önce ben- beraber bir kişiyi de kurtarabilirim.Yüzme konusuna aileler pek önem göstermiyor yada çevremden dolayı böyle bir kanıya vardım.Tabii bunda yüzme havuzlarının haremlik/selamlık olmadığından dolayı da olabilir.Bulunduğum şehirde dindar insanların gidebileceği bir havuz yok :( .Üniversitenin var oda maalesef karışık.Sadece sabah 7:00 seyansında kimse olmuyor onada üşenmeyip gitmek zor oluyor.Dindar insanların yüzmeye önem vermesi gerektiği kanaatindeyim.Silah kullanmak nasıl bir şey bilmiyorum.Araba kullanmak zevksiz bir şey.Bisiklet binmek daha hoş bence.Tabii aralarında en zevklisi,güzeli ve eğlencelisi yüzmek :x .Bilmeyenler için bence çok büyük bir kayıp :) .
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: SPOR

Post by Leyla Hanne »

lale_zar wrote:Ben yıllar önce Hocamızın bu tavsiyeleri üzerine silah kullanmaya merak salmıştım ve birkaç denememde olmuştu ama geliştiremedik ayrı konu, spor sadece bedenle yapılan bir fiziksel hareket değil hem beyni hemde fiziği aynı anda yararlı ve verimli bir şekilde kullanan Müslümanlardan olmak gerekiyor..
Aslında bizde bu sohbeti dinliyip öğrenelim diye düşündük bir kaç arkadaşla araştırdık ama imkanımız olmadı. :) Hatta bir ablamızla Türkiyede öğretilsin, eğitimi verilsin biz aramakla uğraşmıyalım diye düşündük bu sohbeti dinledikten sonra. Hala niyetimiz var birgün atıcılığına başlıyacağız inşallah. :) :)

Tekvando olayına bende girmiştim çocukken, Allah razı olsun ailem yollamıştı. :) Güzel zevkli birşey o da. Birde farklı yörelerin farklı adetleri özellikleri oluyor. Benim gürcü bir arkadaşım var mesela onlar çakı taşıyorlar, çakısız çıkmaz. Sonra lazlar kız erkek silah kullanmayı bilirler genelde. :)

Bu silah bahsiyle ilgili bir olay dinlemiştim ihvanımızdan, bir abi varmış işte tarikate girmiş Esad Hocamızdan ders almış sonra abisinin de hani ihvan olmasını, doğru yola gelmesi istiyormuş. Abisini hep davet ediyoruş sohbete, namaza falan. Abisi tabi kabul etmiyor, gitmiyor. Neyse bir gün hocaefendi bu sohbeti yaptıktan sonra bizde sünneti gerçekleştirelim silah alalım demişler atıcılığa başlamışlar. Sonra işte bu olayı abisine anlatmış abisi şaşırmış o da silaha falan meraklıymış : " Ya demiş silah falan ne alaka sizin hocaefendi niye böyle bir sohbet verdi, emir verdi diye sormuş." Bu vesileyle sen sor Esad Hocamıza demişler öylelikle hem Esad hocamıza sormuş hem dersini almış hemde hizmetine girmiş uzun yıllardırda böyle devam ediyormuş. Yani herkesin kalbine girmenin bir yolu var. :)
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Re: SPOR

Post by nisanur »

Leyla Hamne wrote:
lale_zar wrote:Ben yıllar önce Hocamızın bu tavsiyeleri üzerine silah kullanmaya merak salmıştım ve birkaç denememde olmuştu ama geliştiremedik ayrı konu, spor sadece bedenle yapılan bir fiziksel hareket değil hem beyni hemde fiziği aynı anda yararlı ve verimli bir şekilde kullanan Müslümanlardan olmak gerekiyor..
Aslında bizde bu sohbeti dinliyip öğrenelim diye düşündük bir kaç arkadaşla araştırdık ama imkanımız olmadı. :) Hatta bir ablamızla Türkiyede öğretilsin, eğitimi verilsin biz aramakla uğraşmıyalım diye düşündük bu sohbeti dinledikten sonra. Hala niyetimiz var birgün atıcılığına başlıyacağız inşallah. :) :)

Tekvando olayına bende girmiştim çocukken, Allah razı olsun ailem yollamıştı. :) Güzel zevkli birşey o da. Birde farklı yörelerin farklı adetleri özellikleri oluyor. Benim gürcü bir arkadaşım var mesela onlar çakı taşıyorlar, çakısız çıkmaz. Sonra lazlar kız erkek silah kullanmayı bilirler genelde. :)

Bu silah bahsiyle ilgili bir olay dinlemiştim ihvanımızdan, bir abi varmış işte tarikate girmiş Esad Hocamızdan ders almış sonra abisinin de hani ihvan olmasını, doğru yola gelmesi istiyormuş. Abisini hep davet ediyoruş sohbete, namaza falan. Abisi tabi kabul etmiyor, gitmiyor. Neyse bir gün hocaefendi bu sohbeti yaptıktan sonra bizde sünneti gerçekleştirelim silah alalım demişler atıcılığa başlamışlar. Sonra işte bu olayı abisine anlatmış abisi şaşırmış o da silaha falan meraklıymış : " Ya demiş silah falan ne alaka sizin hocaefendi niye böyle bir sohbet verdi, emir verdi diye sormuş." Bu vesileyle sen sor Esad Hocamıza demişler öylelikle hem Esad hocamıza sormuş hem dersini almış hemde hizmetine girmiş uzun yıllardırda böyle devam ediyormuş. Yani herkesin kalbine girmenin bir yolu var. :)
mstf wrote:Silah kullanamayı inşallah Devlet öğretecek.Araba kullanmayı kendim öğrendim.Yüzme ise karşımdaki kişi çırpınmadığı sürece kendimle-tabii ki önce ben- beraber bir kişiyi de kurtarabilirim.Yüzme konusuna aileler pek önem göstermiyor yada çevremden dolayı böyle bir kanıya vardım.Tabii bunda yüzme havuzlarının haremlik/selamlık olmadığından dolayı da olabilir.Bulunduğum şehirde dindar insanların gidebileceği bir havuz yok :( .Üniversitenin var oda maalesef karışık.Sadece sabah 7:00 seyansında kimse olmuyor onada üşenmeyip gitmek zor oluyor.Dindar insanların yüzmeye önem vermesi gerektiği kanaatindeyim.Silah kullanmak nasıl bir şey bilmiyorum.Araba kullanmak zevksiz bir şey.Bisiklet binmek daha hoş bence.Tabii aralarında en zevklisi,güzeli ve eğlencelisi yüzmek :x .Bilmeyenler için bence çok büyük bir kayıp :) .
mstf kardeşim hep hanımlar olarak şikayet eder dururuz müsaid yer yok yüzemiyoruz diye ama bunu terse döndursek beylerde de aynı sorun var hatta daha kötüsü evet yüzmekde sünnet ama nasıl uygulanacak o sorun

Leyla kardeşim evet lazlar silaha meraklıdır ben silah kelimseninden bile korkardım ,kardesim ırak savası oldugunda Hocamızın tavsiyesi üzerine sığınak yapmayı silah kullanmayı cok ciddi ciddi düşünuyordu size atış yeri yapııp nisan almayı öğreteceğim diyordu.Aslında bıcak ne zaman kemiğe dayanıyor biz o zaman birşeyler yapmaya çalısıyoruz, inşallah Hocamızın tavsiyelerini dinleyip uygularız çünkü hareket etmek hem bedeni hemde ruhu dincleştiriyor .
Hocamız her şeyiyle çok kimseyi şaşırtacak kadar geniş ve engin görüşluydu sünnet dısında birtek kelimesini duymadık hamdolsun ..
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: SPOR

Post by Leyla Hanne »

lale_zar wrote: Leyla kardeşim evet lazlar silaha meraklıdır ben silah kelimseninden bile korkardım ,kardesim ırak savası oldugunda Hocamızın tavsiyesi üzerine sığınak yapmayı silah kullanmayı cok ciddi ciddi düşünuyordu size atış yeri yapııp nisan almayı öğreteceğim diyordu.Aslında bıcak ne zaman kemiğe dayanıyor biz o zaman birşeyler yapmaya çalısıyoruz, inşallah Hocamızın tavsiyelerini dinleyip uygularız çünkü hareket etmek hem bedeni hemde ruhu dincleştiriyor .
Hocamız her şeyiyle çok kimseyi şaşırtacak kadar geniş ve engin görüşluydu sünnet dısında birtek kelimesini duymadık hamdolsun ..
Evet hocam ben ama lazların bu huylarını çok seviyorum bizde Karedenizliyiz ama bizde yok böyle şeyler. :) Sizin gene abiniz uygulama yaptıracağını söylemiş bizde o da yok. :) Bıçak kemik, yumurta kapı hepsi bize uygun aslında hocam. :lol: Rabbim bunların farkına varabilmeyi, yumurta kapıya dayanmadan çözüm bulmayı nasip eylesin. :)

Mustafa Bey'e bende hak veriyorum. Bu yüzme bahsi devamlı sorunlu birçok ilde aynı şikayet var. Bizim burada var mesela bayan seansı bey seansı karışık çocuk seansı olmak üzere bir çok alternatif var. Ama fiyatlar çok yüksek, tek olunca, alternatif olmayınca fiyat her yıl yükseliyor. :)

Ama Türkiye' de dindar zenginler ya da bu haremlik selamlık olayına dikkat eden hoteller, tatil köyleri arttı. Yani eskiden yoktu bu kadar şimdik neredeyse bütün yaz, kış turizminin yapıldığı yerlerde var.
lale_zar wrote: Hocamız her şeyiyle çok kimseyi şaşırtacak kadar geniş ve engin görüşluydu sünnet dısında birtek kelimesini duymadık hamdolsun ..
Ve benimde aklıma aynen bu cümle gelmişti bu sohbeti dinlediğimde, bu yolla sünneti de bize idrak ettiriyor. Birde sünnet diyince aklıma Zahid Hocamızın o celallı sohbetleri geliyor. Gene Esad Hocamız bir sohbetinde diyor bu konuyu yani bir vaaz verişi bile sünnete uygun diye...Rabbim onların yolundan ayırmasın. Feyizlerini, himmetlerini üzerimize eylesin. Zinde, akıllı, islamı, sünneti, fıkıhı hem bilen hem yaşayan kullarından eylesin. :)
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: SPOR

Post by mehmetemin »

bende karakter itibariyle çok korkak bir tipimdir,biri bana saldırsa kendimi savunmam mümkün değil onun için savunma sporu yapmayı düşünüyordum ,yapanlardan tavsiye alıyım diyorum.

tekvando vb hangisi iyidir.kafa göz morarır mı ,onu istemiyorumda.
User avatar
Duru
Posts: 439
Joined: 19 Apr 2008, 16:22

Re: SPOR

Post by Duru »

Araba kullanmak zevksiz bir şey.
İnanamıyorum size!
Benim için çok büyük bi keyif araba kullanmak ,ama maalesef bizimkilerin korkuları yüzünden hasret kaldık kullanmaya (:

Silah kullanma mevzuna gelince,biara abimde poligonlarda bizim silah kullanmayı öğrenmemizi filan istedi ama ben o soğuk alete dokunmak bile istem çok korkunç çünkü,,zaten bide çok ağır :mrgreen: Ama hocamız tavsiye ediosa imkanı olanlar mutlaka öğrensin : )

MehmetEminBey kardeşim bence siz hiç uğraşmayın direk silah kullanmayı öğrenin : )
[align=right]İçsen bu sudan, bir daha, dostum; susamazsın...
Bir hâl gelir... ağlayamazsın, susamazsın!
[/align]
mahinur
Posts: 754
Joined: 30 Apr 2008, 20:06
Kan Grubu: A (+)
Contact:

Re: SPOR

Post by mahinur »

Duru wrote:
çok büyük bi keyif araba kullanmak ,
Bence de :)

Eskiden evimizin havuzu vardı orda öğrnmiştim yüzmeyi. Başka müsait yer nerdeyse yok zaten. Ama kaç yıl oldu unutmuşumdur belki de.
Silah da kullandım.Hatta av tüfeği. Ama çok ağır omuzumu incitmiştim. Silah öyle değil tabii. Hem kolay hem de çok zevkli bence :)
Eh biraz cesur da sayılırız :lol: düşmanla baş ederiz inş..

Silah filan illa kullanmak için değil. Bilmekte fayda var.
Spor olarak da voleybolu tercih ettim ben. Ortaokul lise yıllarımda okul takımı filan derken epey geliştirdim. Ama şimdi binicilik atılıcık tercih ederim. Hem sünnet sonra Hocamızın tavsiyesi. Öğrenelim inş :)
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor
.
mstf
Posts: 185
Joined: 30 Nov 2007, 16:43
Kan Grubu: A (+)

Re: SPOR

Post by mstf »

Bisiklete binmek araba kullanmaktan çok daha zevklidir.Tabii bayanlar bu zevkten mahrum kalıyor olabilir.Bayanlara açısından üzücü olsa gerek."Araba mı bisiklet mi?" sorusunun cevabı ise kişiden kişiye göre değişebilir.Bana da saygı duymak düşer.
mahinur wrote: Eskiden evimizin havuzu vardı orda öğrnmiştim yüzmeyi. Başka müsait yer nerdeyse yok zaten. Ama kaç yıl oldu unutmuşumdur belki de.
Bildiğim kadarıyla yüzmeyi öğrendikten sonra unutulmuyor, refkeks haline geliyor.Tabii su korkusu oluşmamış ise...
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: SPOR

Post by mehmetemin »

yüzmek için ideal yaş en fazla 15 yaşa kadar eğiticiler diyor zaten ,ben 25 yaşımda yüzmeye başlayınca birçok defa kurs almama rağmen hala yüzme konusunda sıkıntılıyım,cesaret edip denizde açılamam.
Zeyneb Büşra
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Posts: 872
Joined: 28 Jul 2007, 18:09

Re: SPOR

Post by Zeyneb Büşra »

1.5 aylık bir yüzme kursu almıştım, hiçbir işe yaramadı. Olimpik havuza çok yüklü miktarda para ödemiştik. Kursu veren öğretmenler dini bakımdan pek de iyi olmayan kişilerdi. Art niyetleri varmış gibi kıyafetlerimize taktılar, sürekli dindar halimize bakarak neden yüzme kursu alıyorsunuz der gibi bir halleri vardı. Havuz çok lüks olmasına ve özel olarak bizim için belli saatlerde kapatılmasına rağmen o hocaların yüzünden öğrenemedim. 2.5 metre derinlikteki havuza atlattılar, boğulma tehlikesi yaşadım. Çırpınırken öleceğimi hisettim, Allah'a yalvarıyordum imanlı canımı al diye. :) Cesaretim tamamen gitti. Cemaatimizin yaz kampında olmuştu bu olay. Yüzmeyi öğrendim diyen bir kişi hatırlamıyorum o kursta. Oysa ne kadar da hevesli başlamıştık.

Bisiklet sürmeye gelince çok ama çok güzel birşey. İlk öğrenirken çok yara bere atlatmama rağmen hiç yılmamıştım. Belki de eski günlerin en güzel hatıralarındandı. Hatıra diyorum, çünkü bayanların biisklet sürmesi neredeyse imkansız. Şartlar müsait değil ne yazık ki. Ancak çocuklukta zevkini alabiliyor insan. Buna bir çözüm yolu üretilse çok güzel olur. Ben çok düşündüm bayanlar için nsaıl bisiklet sürme yerleri olabilir diye ama malesef hiç bir çözüm yolu bulamadım. İnşallah cennette bu zevkleri yaşarız, ne diyelim artık. :)
Leyla Hanne
Posts: 1395
Joined: 22 Nov 2007, 21:24

Re: SPOR

Post by Leyla Hanne »

Beni yüzmeye annemler yazdırmışlardı hocam ne kızdım, ne kavga ettik sen bilsen. :lol: Sonra anladık işin önemini, idrakını insan çocukken bilmiyor. :) Yüzmek bence hayattaki en zevkli uğraşlardan biri. Su çok ferahlatıcı toprak gibi elektriğini alıyor insanın.

Bisiklet konusunda Zeynep Hanıma katılıyorum. Bende bunun sıkıntısını çekiyorum. Çocukken inmezdik bisikletten şimdik binemiyoruz bile. :) Ben yazın akşamları biniyorum hocam alıyorum yanıma birileri, gelin sizinle bir tur atalım diye. :lol: Ya da bisikletleri yüklüyoruz arabaya alıyoruz başımızı piknik alanlarına oralardan biniyoruz, yarış düzenliyoruz hatta. Hayatını tadını almak lazım islami sınırlar içerisinde her türlü zevki, duyguyu tatmak gerek bence. :x
mahinur
Posts: 754
Joined: 30 Apr 2008, 20:06
Kan Grubu: A (+)
Contact:

Re: SPOR

Post by mahinur »

Bisiklet sürmek süper bi şey ya haklısınız. Çocukken gece gündüz inmezdik :) Ama şimdi ancak piknik alanlarında filan kullanabiliyoruz biz de. Başka türlü imkan yok ne yazık ki. Belki bu yüzden arabayı tercih ediyoruz. O da en az bisiklet kadar zevkli :x
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor
.
telbis
Posts: 35
Joined: 26 Oct 2007, 16:55

Re: SPOR

Post by telbis »

mehmetemin wrote:bende karakter itibariyle çok korkak bir tipimdir,biri bana saldırsa kendimi savunmam mümkün değil onun için savunma sporu yapmayı düşünüyordum ,yapanlardan tavsiye alıyım diyorum.

tekvando vb hangisi iyidir.kafa göz morarır mı ,onu istemiyorumda.
Ben tekvando ile başlamıştım. Kolum kırılınca bıraktım. Korkmana gerek yok. Benim düşmeyi bilmememden kaynaklandı.

Wing - Tsun öneririm. Kafan, gözün morarır elbet ama darbeye alışman gerek yoksa ilk ciddi darbede koyverirsin. Kendim yapmadım ama yakın arkadaşlarımdan devam eden var. Kesin çözüm.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Wing_Tsun
nakş-ı berab
Post Reply

Return to “Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rh.A”