Borçlanmaktan Sakınmak İslâmî Görevimizdir

Post Reply
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Borçlanmaktan Sakınmak İslâmî Görevimizdir

Post by nisanur »

Nette gezerken bu güzel yazıyı okudum sizlerle paylaşmak istedim çünkü insanların borçları oldukları halde onu ödemek yerine hala harcamak hala birseyler almak derdinde.Ali Rıza Demircan Hocamızdan .

İslâmî ölçülere göre insanın çevresine yük olmak sızın, şahsının ve bakmakla yükümlü olduğu aile fert lerinin ihtiyaçlarım temin etmesi ana görevidir. An cak zaman zaman çevre ile yardımlaşma zarureti du yulabilir.

Bunun içindir ki İslâm Dini yardımlaşmayı emret miştir. Yardımlaşmanın önemli bir şekli olan ödünç alıp-vermeyi de meşrulaştırmıştır.

Dinimiz "Bir parayı-malı ödünç vermek sadaka olarak vermekten hayırlıdır; sevablıdır." ölçüsünü ko yarak ödünç vermeyi teşvik etmiştir. Ödünç almayı ise ancak hayatî zaruretler karşısında onaylamıştır.

Nafaka temini için iş kurma, mesken edinme ve tedavi gibi sebepler dışında borçlanma İslâm'ın öğretileri ile bağdaşmaz. Çünkü gereksiz borçlanma çevreye lüzumsuz yük olmanın ötesinde ferdin dünya ve âhiret hayatım olumsuz yönde etkileyicidir.

Bu sebeple Peygamberimiz her bir mümini muha tap tutan şu emri vermişlerdir:(1)


"Güven içinde yaşarken borçlanarak nefislerinizi tedirgin etmeyiniz."


Muhterem Mü'minler! Borçlanma, gerçekten hayatı etkileyicidir, özellik le devrimizde borçlanma pek çok sakıncayı ihtiva etmektedir.

a) Borç, kafayı meşgul, kalbi tedirgin eder. Sürekli borçlanmalar ise kişiyi yalan söylemeye, sözün den dönmeye zorlar. Yalan ve va'dinden dönme ise İslâmî şahsiyeti çiğnetir. Âhiret hayatına zarar verir.

Bunun içindir ki Peygamberimiz şöyle buyurmuş tur:

"(Gereksiz olarak) borç edip satın almayın... Borç lanma dindarlıktan ve şahsiyetten götürür."

"...(Çünkü) borçlanan konuşur fakat yalan söy leyebilir. Söz verir ama cayabilir."

"(Bunun için) borçtan sakının. Çünkü borç gündüz ezilme, gece de derttir."(2)

b) Günümüzde ev ve giyim eşyası gibi malları borçlanarak taksitle alma ise, israfa ve lükse düşürme nin yanı sıra kişiyi faiz sisteminin de destekçisi kılmaktadır. Taksitciliğin faiz sistemini beslediği açık bir gerçektir. Dolaylı bir şekilde de olsa haram olan bir uygulamaya yardımcı olmak ise haramdır.

c) Ekonomisi faize dayalı toplumlarda enflasyon kaçınılmaz olduğundan para olarak alınan borç, tam olarak ödense de, değer kaybıyla ödendiği için alacaklının hakkı gereğince ödenmemiş olur.

Bu ise Allah için borç vererek iyilik yapanı zarara uğratmaktır.

d) Borçlanmanın bir diğer önemli sonucu da ödeyememe durumudur.

Zira işsizlik, hastalık ve iflas gibi sebepler borçların ödenmesini engelleyeceği gibi ansızın gelen ölüm de borçları ortada bırakabilir. Bu durum ise Ahiret felâketine sürükleyicidir.

Sürükleyicidir, çünkü Peygamberimizin açıklamalarına göre şehitlik üzere ölüm bile kul hakkı olan borcun sorumluluğunu düşürmez. Kişi cennetliklerden olsa bile borcu varisler tarafından ödeninceye kadar ruhu kabirde hapsedilir.(3)

Saygıdeğer Mü'minler! Üzebildiği, haramlara düşürebildiği, batıllara des tekçi kılabildiği ve sonuç olarak da Ahiret mutluluğuna engel olabildiği içindir ki Peygamberimiz duâlarında borçtan ve borçlanmaya mecbur bırakacak durumlara düşmekten daima Allah'a sığınmıştır.

Bir defasında "Allahım! Kâfirlikten ve borçtan sana sığınırım" şeklinde duâ buyurunca bu duâyı işi ten bir sahâbî:

- Kâfirliği borca eşit mi kılıyorsunuz Ya Resûlellah! diyerek sormuştur. Peygamberimiz de:

- Evet (eşit kılıyorum), buyurarak hayatî bir zaruret olmadıkça borçlanılma­ması lüzumunu duyur muşlardır.(4)

Sunduğumuz dînî ölçülerden anlaşılacağı üzere nafaka, mesken ve tedavi gibi hayatî zaruretler dışında borçlanma meşru değildir. Dinî ölçülerimize göre borçlanmanın meşru olmadığı durumlarda gereksiz yük ola rak Müslümanlardan borç istemek de, meşru değildir. Çünkü Peygamberimiz "İnsanlara yük olmayınız..." buyurmuşlardır.

Ayrıca halı, avize, koltuk takımı, buzdolabı, tele vizyon gibi ev eşyası ve özel otomobil gibi araçların borçlanarak alınması da İslâm'ın sunduğu ölçülerle bağdaştırılamaz. Çünkü bunlar hayati bir ihtiyaç değildir.

Mevcut işimizi büyütmek için şirketleşmek gerekirken faizli kredi alarak borçlanmak ise katiyetle haramdır. Haramları işlemek ise cehennem azabına götürür. Borç almak darda kalanların hakkıdır.


İşimizi büyütmenin yolu, faizli kredi değil şirketleşmedir.


Mü'min, açıkladığımız zaruri sebepler dışında borçlanmamalıdır. Borçlandığı zaman ise mutlaka ödeme niyetiyle borçlanmalı, borcunu zamanında ve güzel bir şekilde ödemelidir. Peygamberimiz bu mevzuda şöyle buyurmuşlardır: "Borçlusuna ödememek niyetiyle borçlanan kişi hırsızdır." "Borcu olup da ödemek düşüncesinde olan ve öde mek için gayret eden kişinin Allah tarafından yardımcısı vardır, Allah onun için rızık sebepleri yaratır."

"(Ödemek gücü olanın) borcunu bekletmesi zu lümdür." "... Sizin en hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir."(5)

Ödememe niyetiyle borçlanan, borcunu ödemeyen veya zamanında teşekkür ve duâ ederek güzelce ödemeyen kişi günahkârdır. Mü'minler arasında yardımlaşma duygularının zayıflamasına sebep olan bu gibi kişiler hayrı engelleme günahını da işlemiş olmaktadırlar.

Hutbemizi bir hadisle bitiriyorum:


"Ancak toplum malına hıyanetten, kibirden ve bir de borçsuz olarak ölen kişi(6) (azab görmeksizin) Cennet'e girer."

1) M. Zevaid, K. Buyu B. Fid-Deyni, 4/126.
(2) K. Hafa, Hn. 3000, 852, S.B.M. Tecrid-i Sarih Ter. 5/229.
(3) T. Havalik Ş. Ala Muvatta-ı Malik, 2/13; İ. Mace, Hn. 2413.
(4) S. Nesâî, 8/264; M. Mesabih, Hn. 2481.
(5) M. Zevaid K. Buyu', Muhtelif Bablar, 4/131 -134; S. Tirmizi, Hn. 1317.
(6) İ. Mace, Hn. 2412.
Last edited by nisanur on 01 Jul 2009, 23:32, edited 1 time in total.
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Borçlanmaktan Sakınmak İslâmî Görevimizdir

Post by mehmetemin »

meselek icabı çok sayıda icra-haciz işleri ile ilgileniyoruz burada şu hadis şerif belirtilmiş "...(Çünkü) borçlanan konuşur fakat yalan söy leyebilir. Söz verir ama cayabilir." günümüzde bu oran yüzde 99 desek yalan olmaz.

çok nadir olmakla birlikte borçlular sözlerine uyabiliyorlar.bu sözleri için ne yeminler edebilmekteler.neler söyelemektedirler.hatta kişi dindarlığını öne sürüp ,sonrada kendisine telefon açıldığında umursamaz tavırlar içine falan geçmesi,yani borçlu insanın sözüne artık güvenemiyoruz ,bu bizi bütün insanlara karşı bile güvensiz hale getiriyor.
Refika

Re: Borçlanmaktan Sakınmak İslâmî Görevimizdir

Post by Refika »

Rabbim hiçbir beşere munhtaç etmesin, nefislerimizi tatminkar eylesin diyelim. Günümüzde güzel bir borç verecek ve güzelce borcunu ödeyecek insan sayısı git gide azalıyor. Ve faizli kredi çok çok yaygın.

Lale_zar hanım kaynak numaraları verilmiş ama kendileri yok. Eklerseniz güzel olur. :)
User avatar
nisanur
Posts: 518
Joined: 13 Nov 2007, 18:10

Re: Borçlanmaktan Sakınmak İslâmî Görevimizdir

Post by nisanur »

Ekledik efendim ,son zamanlarda eşim bu konuda sıkıntılarını dile getirdiği için bende bu konu hakkında bilgilenmek için okudugum bir yazıydı,en çokda sözlerınden dönenler oyalayanlar daha pek çok islami olmayan davranıs bozuklukları hem insanlara güveni azlatıyor hemde ahiretlık sıkıntıları beraberınde getiriyor .Allah ıslah eylesin .
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
User avatar
mehmetemin
Posts: 677
Joined: 02 Nov 2007, 16:45
Kan Grubu: 0 (+)

Re: Borçlanmaktan Sakınmak İslâmî Görevimizdir

Post by mehmetemin »

yani tabi borçlanmakta 2 türlü.

1- alış veriş ,ticari borçlanma.
burada taraflar bir vade belirliyorlar ,kişi malını alıyor vadesinde ödemek üzere tabi öncesinde alan razı satan razı.
sonra vadesinde borcunu ödemesi lazım.yani bu dolandırıcı,sahtekar ,kul hakkı yani herşey var bu kötü.yalan burada daha fazla.

2-kişi sıkışmış ödünç para almıştır.burada parayı borç verende karşı tarafın sıkışıklığını bildiği için yalan söylemeye gerek yok,mazeretini bildirene kolaylık sağlanabilmektedir,halka arasındaki uygulamada.
Post Reply

Return to “Fıkıh”