O kaydı nasıl yayınladık?

Post Reply
User avatar
Halil Necati
Posts: 618
Joined: 02 Nov 2007, 19:54

O kaydı nasıl yayınladık?

Post by Halil Necati »

http://www.habervaktim.com/yazar/23924/ ... adik_.html

O kaydı nasıl yayınladık?

Fatih Akkaya - Habervaktim

Tüm Türkiye o görüntüleri konuşuyor.
Olayı biliyorsunuz!
Kısaca hatırlatmak gerekirse, şunları söyleyebiliriz:
Geçtiğimiz Perşembe günü, gecenin ilerleyen saatleri.
Tüm gazeteler, televizyon kanalları, internet haber siteleri Meclis’e odaklanmış.
Dikkatler, Anayasa Değişikliği Paketi’nin tümü üzerinde yapılan oylamada.
Bu arada paylaşım sitesi metacafe’de bir video yayınlanıyor.
Bir gizli kamera kaydı.
Türkiye’yi yönetmeye aday bir parti lideri ile yine evli olan partisinin bir milletvekili…
CHP lideri Deniz Baykal ile yine evli ve CHP Milletvekili olan Nesrin Baytok’un “ilişki”sini ortaya koyan bir video.
Ve üçüncü bir kişi daha var.
Metacafe’nin “3. kişi” iddiası daha da korkunç:
“O kişi de Nesrin Baytok’un eşi Can Baytok. Can Baytok eşini kendi eli ile Deniz Baykal’a uzatıyor!”
Gece editörümüz kısa süreli bir “şok hali”nin ardından irkilip, kendine geliyor.
“Görüntüler çok açık. İftira yok. Böyle bir olay dünyanın her yerinde haberdir” diye düşünüyor ve bir anlık gazetecilik refleksiyle videoyu yayına koyuyor.
Dünyanın neresinde olursa olsun üzerine atlanacak bir haber olan bu görüntüler sitemizde çok kısa bir süre yayınlanıyor.
Site yönetimimiz bu yayından haberdar olur olmaz, Habervaktim ilkelerine ters olan görüntülerin hemen yayından kaldırılmasını sağlıyor.
Habervaktim, bu şok videoyu ilk gören haber siteleri arasına böyle girdi. Bu haliyle bu bir başarıdır.
Bu başarıyı böyle elde etti, Habervaktim.
Videoyu ilk Habervaktim’de görenler, alıntı yaptıkları haberin altına haliyle kaynak olarak bizi yazdılar.
Görüntüler bu şekilde yayınlanınca bazı gazetelerin internet sitelerinden “Özel hayat, çirkinlik, alçaklık” sesleri yükselmeye başladı.
Önce kendileri “ulaşmış” olsalardı metacafe’ye böyle demeyeceklerdi eminiz ki!
Videonun metacafe ve ardından internet sitelerinde yayınlanma saati çok geç olduğu için olay Cuma günkü gazetelerde yer almadı.
Cumartesi günü ise çok sayıda gazetenin manşetindeydi.
Çok ilginçti.
Habervaktim’i hedef gösterenler bile vardı.
Daha dün Anayasa Değişikliği paketine desteğinden ötürü olsa gerek Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can’ı “sindirme” adına, eşinin henüz evlenmeden önce üniversite öğrencisi iken bir hocasına çektiği mesajları yayınlayanlar…
AK Partili Turgut Altınok’u başkanlık adaylığından eden benzeri bir kaseti çarçaf çarçaf yayınlamakta hiç tereddüt etmeyenler…
Ve “Her çeşit ilişkiyi onaylarım, Anne-Oğul,Baba-Kız.. Kadında fahişelik olmalı. Hayvanla cinsellik normal” görüşüne sahip bir ismin yönetiminde olanlar…
Bunları çok da kâle aldığımız yok.
Olayı “Dört dörtlük rezalet” manşetiyle duyuran bir başka gazetenin Genel Yayın Yönetmeni’nin dediği gibi böyle bir olay dünyanın her yerinde haberdir.

Kasetle ilgili önce “görmeyelim” diye yazan Ahmet Hakan Coşkun’un, sonraki gün ise “ezip geçen soruyu” hatırlayarak, Deniz Baykal’ı istifaya çağırması gibi…
Bunlar da elbet birgün; “İyi de sen nasıl gazetecisin kardeşim? Koskoca ana muhalefet liderinin evlilik dışı ilişkisi dünyanın her yerinde haberdir... Hele ilişki kurduğu kadın, o parti başkanının sekreteriyse haberin değeri artar... Hele kadın evliyse daha da haberdir... Hele o kadın, parti başkanı tarafından milletvekili yapıldıysa çok daha haberdir” şeklindeki “ezip geçen soru”yu hatırlarlar.
Bunu hatırlamakla kalmayıp, öncelikle CHP örgütünün Baykal’a şu soruyu sorması gerektiğini de yazarlar:
“Sen bu hanımı nasıl aday gösterirsin?”

Görüntülerin bizzat Nesrin Baytok tarafından kayda alındığı iddiaları var bir de.
2007 seçimleri öncesi, vekil sözünü alan Baytok’un, “İleride ne olur, ne olmaz” düşüncesiyle ilişki görüntülerini kayda aldığı ileri sürülüyor.
Baytok'un kişisel bilgisayarına kaydettiği bu görüntülerin Baykal muhaliflerinin eline geçtiği iddia ediliyor.
Yaklaşan kurultay öncesi Baykal’ın ipinin çekilmek istendiği düşüncesinde olanlar da var.
Evet, burada parti içi bir hesaplaşma olabilir.
Ancak tüm bunlar, bu “dört dörtlük rezalet”in görmezden gelinmesini, sorgulanmamasını mı gerektirir?
Baykal herhangi biri, sokaktaki biri değildir.
Ülkenin yönetimine talip bir liderdir.
Halkın oy verdiği, vereceği lideri iyi tanıması açısından da bu olay haber değeri taşımaktadır, sorgulanmaya değerdir.

İlk iş olarak kasetin yayınlandığı metacafe’ye erişimi durduran CHP, Cumartesi günü herkes kasetle ilgili açıklama beklerken, Genel Sekreter Önder Sav aracılığı ile çok farklı iddialar ileri sürdü.
Haftalar öncesinde yaşanan bir “Baykal’a suikast ihbarı” olayını gündeme getirerek, “kasetin üzerini örtme gayreti”ne girişti.
Tüm Türkiye “kaset” açıklaması beklerken, CHP çıkmış bir de “bu suikast planının altında Baykal muhalifi Mustafa Sarıgül’ün olduğunu” ima ediyor.
Yapılmak istenen çok açık ortadaydı:
Aslında halen şokta olan CHP, gündemi değiştirme gayretiyle “kaset”in ortaya koyduğu rezilliğin üstünü örtmek istedi.
Yakın medya organlarına, köşe yazarlarına fısıldanılan “komplo” türü gerekçelerle “kaldığımız yerden devam” diyebilir miyiz acaba diye düşündü.
Ancak bu adımı tutmadı, geri tepti.
Bu bırakın Türkiye’yi CHP’ye, CHP tabanına bile fayda sağlamayacaktı.
Nitekim, Baykal sevenlerinden dahi “Savunulacak hali yok. Onuru ile istifa etmesi lazım, Nesrin Baytok’un da... Hiçbir girişim, oyun, saptırma bunu kurtaramaz” sesleri yükseliyordu.
CHP çevrelerinde, bu testinin artık su tutmayacağı açıkça dillendiriliyor. “Kaldığımız yerden devam” denilmesi halinde partinin iyice biteceği ifade ediliyordu.
Özetle, CHP ve Baykal çıkmazdaydı. Ve beklenen oldu, Bykal istifa etmek zorunda kaldı.
Gelinen noktayı “etme bulma dünyası” sözüyle açıklamak ne kadar doğru bilemiyoruz tabi.
Ama bir gerçek var ki, o da, herkesin ama herkesin ektiğini biçiyor olması.

Değerli Habervaktim okuyucuları;
Ayrıca şu hususun da altını çizmek istiyoruz:
Bazı gazete ve internet siteleri gereksiz yere Habervaktim'e saldırmakla kalmadı, işi daha da ileri götürerek Vakit'e saldırdı.
Oysa Vakit Gazetesi ile Habervaktim birbirinden ayrı iki kuruluş.
Bu gerçeği biliyor olmalarına rağmen..
Bazı kompleksli kişiler kişisel husumetlerinden ötürü olsa gerek Vakit’e, Habervaktim’e saldırdılar.
Bu kişiliksizler de umurumuzda değil.
Habervaktim doğru bildiği yolda devam edecektir.
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”