Mûsikînin Önemi

Musikîmiz...

Moderators: VYZ, Abdüllatif

Post Reply
User avatar
anchebout
Posts: 82
Joined: 25 Oct 2007, 22:20
Kan Grubu: B (+)

Mûsikînin Önemi

Post by anchebout »

Mûsikînin Önemi

Mûsikî Fıtrîdir :

Allâhü Teâlâ insanı en güzel şekilde yaratmıştır. Yaradılmışların en şereflisi olan insan diğer mahluklardan sâdece düşünme vasfıyla ayrılmaz. İnsanın üstünlüğünü ortaya koyan en önemli özelliklerden din duygusu ve estetik, güzellik mefhumu gibi duygular da yalnızca insana mahsus olan, ona imtiyaz yâni farklılık kazandıran vasıflardır. İnsanın fıtratında (yaradılışında) olan bu duygulara ?Hissiyât-ı âliyye? yâni ?yüksek hisler? adı verilir.İnsana ?eşref-i mahlûk? sıfatını kazandıran bu duygulardan estetik duyguları harekete geçiren etkenlerden birisi de ?mûsikî?dir. Mûsikînin temel unsuru olan ses, ölçü ve ritm insan rûhuna yerleştirilmiştir. İlâhî kudret tarafından yerleştirilen bu duyguyu söküp atmak mümkün değildir.


İlk Çağlarda Mûsikînin Önemi :

İnsanlık târihi göstermektedir ki, güzel sanatlar her zaman bir ihtiyaçtan kaynaklanmış ve o ihtiyaçları karşılayacak şekilde kullanılmıştır. Bu sebeple mûsikî ilk insanların yaşantılarında bile etkili olmuştur. Çeşitli tabiat olaylarından (Gök gürültüsü, şimşek, yıldırım gibi...) korkmuş ve bu olayların bilinmeyen bir güç tarafından meydana getirildiği kanâatine varmışlardır. Bilmedikleri bu güce, kendilerini bu olaylardan koruması için yaklaşabilmek gâyesiyle, çeşitli ağaç kabuklarına vurarak veya tamtamlar vâsıtasıyla ritimler yapmışlar, danslar etmişler, çeşitli sesler çıkartmışlardır. Daha sonra ortaya çıkan ilkel dinler de mûsikîye önem vermişlerdir. Totemizm, Animizm, Paganizm, Natürizm ve Şamanizm gibi ilkel dinlerde nağmelerle söylenen dînî metinlerin büyük önemi olmuştur. Mûsikî ile ilk defâ din adamları ilgilenmiş ve insanların mûsikî ihtiyaçlarını karşılamak için ilk defâ din adamları çalışmalar yapmışlardır.

İlkel cemiyetlerdeki mûsikî sâdece san?at değil, tamamiyle dînî ve ilâhi nitelikte idi.


İlâhî Dinlerde Mûsikînin Önemi :

Mûsikî ilâhî dinler içinde de önemini korumuştur.Hz. Mûsâ tarafından Îsrâil Oğullarına Tebliğ edilen dinde mûsikînin dîni hükmü kesin bir şekilde ifâde edilmemiştir. Sonradan Yahûdîlikte mûsikîye büyük bir önem verildiği bilinmektedir. Bu husustaki rivâyetlerden anlaşıldığına göre Îsrâil Oğullarına gönderilen peygamberler bizzat mûsikî ile meşgul olmuşlar ve mûsikî âletlerini çalmışlardır. Hz. Dâvûd?un çok güzel bir sese sâhip olduğu, ?mizmar? (1) adı verilen bir mûsikî âletini çaldığı ve sayıları çok fazla olan bir mûsıkî heyetini devamlı olarak Hz. Dâvûd?un sarayında mûsikî icrâ ettiği İslâm ve Batı kaynaklarında mûşterek kaydedilmektedir.Müslümanlar arasında yaygın olan ?Dâvûdî Ses? deyimi bu menkîbelerle ilgilidir. Ebû Mûsâ el-Eş?arî?nin sesini çok beğenen Hz. Peygamber?in ( S.A.V ): ?Allah tarafından Dâvud?a verilen mizmârlardan sana da verilmiştir.? Diyerek ona iltifatta bulunması da bu menkîbeleri teyid eder niteliktedir. Mezmûr?ların ve Zebûr?un nağmelerle ve ilâhi şeklinde okunduğuna dâir pek çok rivâyetler vardır. (2)

Hıristiyan âyin ve ibâdetlerinde mûsiki önceleri mevcut değildi.Uzun bir zaman sonra Hıristiyanlığa giren mûsikî, Hıristiyanlığın gelişmesine paralel olarak tekâmül etti. Hıristiyanların âyin ve ibâdetlerinden sayılmaya başlandı. Bach, Bethowen, Mozart gibi besteciler en değerli eserlerini kilise mûsikîsi sahasında vermişlerdi.

Müslümanlıkta da mûsikî dini alanda önemli yol oynamıştır. En büyük bestekârlar dini sahada, dergâhlarda yetişmişlerdir.Dini eserler hâricideki eserlerde bile incelendiği zaman dini mânâlar ihtivâ eden ifâdeler göze çarpar.

Görüldüğü gibi mûsikinin menşei dindir. Mûsikinin icrâ edilmesiyle Allâh?a ulaşmak gâye edinilmiştir. Hukuk, ilim ve felsefe gibi mûsikî de dinden doğmuştur. Sosyolojik araştırmalar ve mûsikî hakkında yapılan çalışmalar bu gerçeği ortaya çıkarmıştır.

..........................................................

(1) Mizmâr: Düdük veya kavala benzer müzik aleti
Mezmûr: Zebûr?un sûrelerinin her biri nağmeyle okunan kaside,ilahi ve münâcât.
(2) Süleyman Uludağ, İslâm?da Mûsıkî ve Semâ, Uludağ Yayınları 1992, sf: 24


-alıntıdır-
"Her rüzgarla otlar gibi sallanırsan, dağlar kadar olsan da bir ota değmezsin." Mevlana
Post Reply

Return to “Sanat Ziyafeti”