Cep telefonu, hem de 'koşer' cinsinden

Post Reply
User avatar
Yusuf Esad
Genel Yetkili
Genel Yetkili
Posts: 361
Joined: 29 Jun 2007, 17:08
Kan Grubu: B (+)
Location: İmtihan Dünyası

Cep telefonu, hem de 'koşer' cinsinden

Post by Yusuf Esad »

Dün Yeni Şafak'ta da haberi vardı;
Suudi Arabistan uleması cep telefonu ile ilgili bir soruyu tartışıyormuş.
Soru şu: ?Zil sesi yerine Kur'an-ı Kerim'den bir âyet kullanılabilir mi?? Ulema soruya henüz kesin bir cevap vermemiş habere göre...

Cep telefonuyla ilgili farklı bir soru size: Telefondan yalnız konuşulmuyor, internete girilebiliyor, e-posta mesajları ve fotoğraf da gönderilebiliyor; bunların ne kadar kötüye kullanılabilen imkânlar olduğunu bilen biliyor. Tanımadığı kişilere kur yapabiliyor insan, kızlarla sohbet edebiliyor.. . Böyle yanlışlıklara düşmemek için bir çıkış yolu var mıdır?

Aslında bu soru bana/bize ait değil. Önceki gün orijinali New York Times'ta (NYT) çıkmış bir haberi Herald Tribune'de okurken böyle bir soruyla başkalarının karşılaştığını ve hal yolu bulduğunu öğrendim. 'Başkaları' dediklerim İsrail'de yaşayan 'dindar Museviler'.. . Her atacağı adımda hahamın onayını almak zorunda olan bu kesimin imdadına Hahambaşılık yetişmiş: Hayırlı olmayan, insan zihnini ifsat eden her türlü hizmete kapatılmış özel 'sim kartı' çıkartarak...
?Olur mu canım?? demeyin, olmuş bile...
İsrail'de en yaygın cep telefonu hizmeti haline dönüşmüş 'haham onaylı koşer sim kartları'... Çünkü diğer kartlardan daha ucuz hizmet sunuyormuş...
İki dindar Musevi'nin birbiriyle yaptığı konuşmalar sözgelimi, 2 sentten daha ucuza mal oluyormuş; normal telefonlarda 9,5 sentmiş aynı hizmet... Buna karşılık, dindar bilinen Musevi, her türlü bedenî faaliyetin yasak olduğu cumartesi günü Hahamlık onaylı telefonunu kullanmaya kalkıştığında, ödeyeceği ücret yüz misline çıkarak resmen cezaya dönüşüyormuş...

Şaşırmayın, şaşırmayın, NYT haberinde daha ne ayrıntılar var...
İsrail'in havayolu şirketi 'El AL' özelleştirildiğ i için uygulamadan vazgeçildiğini sanıyordum; hiçbir değişiklik olmamış, şirketin yeni sahipleri de uygulamayı aynen sürdürüyormuş: 'Şabat günü', yani cumartesileri, çalışmıyor El AL uçakları... El AL şirketine ait hiçbir uçak cumartesi günü hiçbir havaalanından bir başkasına sefere çıkmıyor...
Musevilik cumartesi günü çalışmayı yasak etti diye...
Bu İsrail'in bütününde geçerli bir uygulama.
Cumartesi günü Tel Aviv'de kaldığımız otelde çoğu asansörlerin çalışmadığını görüp çok şaşırmıştık Tansu Çiller'le gittiğimizde; meğer çalışan asansörler de her katta kendiliğinden duran cinstenmiş; binen konuk kat düğmesine basarak günah işlemesin diye...

Hemen her kentte, hatta her kasabada, dindar Museviler için özel hizmetler sunuluyor İsrail'de... ?Çünkü? diyor muhabir Steven Erlanger, ?Televizyon izleme, bilgisayarı keyif için kullanma, açık-saçık giyinme, yetişkinler yanlarında değilse kızlarla oğlanların bir arada bulunması gibi konularda Hahambaşılığın kesin kuralları var.? Dindar Musevilere sunulacak hizmetlerin Hahamlık onayını alması gerekiyor ve buna da 'koşer' deniyor...

Biz yiyeceğin 'koşer' olanını biliyoruz, hizmetin de 'koşeri' oluyormuş işte...
Hizmet sektörü, ?Böyle şey olur mu, gericilik bu!? diye meydan okumak yerine, dindar Museviler için özel tedbirler almış. Kısıtlı cep telefonu bunlardan yalnızca biri; ayrıca bankalar 'koşer kredi kartı' çıkarmış... Bilgisayar programlarının 'koşeri', internet servisinin 'koşeri'... Akla gelebilecek her şey, ya onlar için özel yapılıyor, ya da taleplerine uydurmak üzere değiştiriliyormuş ...
Beit Shemesh adlı 73 bin nüfuslu bir kasabayı örnek veriyor muhabir; 15 bin kadarı 'dindar Musevi'ymiş kasaba halkının... Kendileri için açılmış 'koşer' ürünler satan mağazalardan alış-veriş ediyorlarmış.. . Belediye otobüslerinde kadınlar arkada oturuyor, yolcuların gözleri yanlış şeyleri görmesin diye yolu uzatma pahasına özel bir güzergâh izliyormuş belediye otobüsleri...
Kapitalizmin bir mantığı vardır, o mantık İsrail'de çalışıyor. ?Madem böyle kalabalık bir grup var (5,5 milyon Musevi nüfuslu İsrail'de 800 bin kişi), o halde bunlara istediklerini verelim? mantığı bu. Onun için de ünlü markalar, dindarların yaşadığı muhitlere özel şubeler açıyor, istedikleri türden mallar sunuyorlar.. .
?Yılda 73 milyon dolarlık bir pazar bu, satışlarımızın yüzde 10'u? demiş büyük bir süpermarketin yetkilisi...
Televizyon izlemeyen, kendi yayın organları dışındaki gazetelere göz atmayan bu kesim için değişik reklâm ve tanıtım yöntemleri uygulanıyormuş ...

?Cep telefonunda zil sesi yerine âyet okunur mu?? sorusuna hayretle yaklaşanlara da, ?Bu çağda böyle yaşam tarzı olur mu?? türü dayatmacı görüşlerini her yerde geçerli sananlara da saygıyla duyurulur.

Biz yine saygımızı elimizden bırakmayalım.
Taha Kıvanç
"Aşıkların tüm sırları aşîkardır." Rumî
Post Reply

Return to “Köşe Yazıları”