Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
-
- Genel Yetkili
- Posts: 872
- Joined: 28 Jul 2007, 18:09
Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Viyana'da sergilenen heykel Türkleri ve Müslümanları şoke etti. Sanat özgürlüğü adı altında etnik unsur ve inançları hedefleyen provokasyon unsuru heykele tepki büyük.
Olaf Metzel imzalı heykel, başörtülü bir kadını tasvir ediyor. Ancak başörtülü heykelin başı hariçindeki diğer bütün uzuvları çıplak. Heykeltraşın heykele verdiği isin ise tam anlamıyla bir skandal: Olaf Metzel, heykelin adını "Turkish Delight" (Türk Lokumu) olarak koyarak, alenen provokasyon yaptığını gözler önüne seriyor...
Sanatsal refleksiyonu ve provokasyonu ön plana çıkaran çalışmaları ile tanındığı ifade edilen Metzel'in bütün din ve kültürlerin barış içerisinde yaşadığı ve Müslümanların devlet nezdinde de büyük saygı gördüğü bir ülkede neden böyle bir provakatif heykel yontuğu merak ediliyor.
Heykel Avusturya toplumunda memnun, mutlu ve hoşgörü içinde yaşayan Müslümanların kafalarını karıştırmış ve onları rencide etmiş durumda.
Avusturya'da Türklerin yayınladığı Pusula gazetesi muhabirleri konu hakkında görüşlerine başvurduğu, Sivil toplum örgütleri "Böyle bir şeyin kimseye fayda getirmediği gibi toplumdaki huzuru da bozabileceğini" ifade ediyorlar..
Auvusturya'da yaşayan Türkler ve İslamiyete inanan tüm insanlar, telefon ve e-maillerle, insanların dinlerini aşağılayarak yapılan bir olayın sanatla alakası olmadığını belirterek, heykelin kaldırılmasını istiyorlar...
(Haber 7)
Olaf Metzel imzalı heykel, başörtülü bir kadını tasvir ediyor. Ancak başörtülü heykelin başı hariçindeki diğer bütün uzuvları çıplak. Heykeltraşın heykele verdiği isin ise tam anlamıyla bir skandal: Olaf Metzel, heykelin adını "Turkish Delight" (Türk Lokumu) olarak koyarak, alenen provokasyon yaptığını gözler önüne seriyor...
Sanatsal refleksiyonu ve provokasyonu ön plana çıkaran çalışmaları ile tanındığı ifade edilen Metzel'in bütün din ve kültürlerin barış içerisinde yaşadığı ve Müslümanların devlet nezdinde de büyük saygı gördüğü bir ülkede neden böyle bir provakatif heykel yontuğu merak ediliyor.
Heykel Avusturya toplumunda memnun, mutlu ve hoşgörü içinde yaşayan Müslümanların kafalarını karıştırmış ve onları rencide etmiş durumda.
Avusturya'da Türklerin yayınladığı Pusula gazetesi muhabirleri konu hakkında görüşlerine başvurduğu, Sivil toplum örgütleri "Böyle bir şeyin kimseye fayda getirmediği gibi toplumdaki huzuru da bozabileceğini" ifade ediyorlar..
Auvusturya'da yaşayan Türkler ve İslamiyete inanan tüm insanlar, telefon ve e-maillerle, insanların dinlerini aşağılayarak yapılan bir olayın sanatla alakası olmadığını belirterek, heykelin kaldırılmasını istiyorlar...
(Haber 7)
-
- Posts: 1395
- Joined: 22 Nov 2007, 21:24
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Yani insanlar koycak konu yapcak heykel bulamıyorlar tesettürle,türklükle,bu tip iğrenç şeylerle uğraşıyorlar.
Allah sonumuzu hayretsin ya bunları gördükçe....
Allah sonumuzu hayretsin ya bunları gördükçe....
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
küfür tek milletdir. kafirin iyisi ,kötüsü ahlaklısı, amerikalısı ,avrupalısı,zencisi,hindusu,koministi,demokratı ,kadını erkeği,küçüğü,büyüğü olmaz.fırsat buldumu hak dine islama düşmandır ve elinden geleni ardına bırakmaz.
-
- Posts: 1556
- Joined: 28 Jul 2007, 15:32
- Kan Grubu: AB (+)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Verilecek en güzel cevap buydu! Vay Mehmet Eminim, ne güzel yazmışsın!mehmetemin wrote:küfür tek milletdir. kafirin iyisi ,kötüsü ahlaklısı, amerikalısı ,avrupalısı,zencisi,hindusu,koministi,demokratı ,kadını erkeği,küçüğü,büyüğü olmaz.fırsat buldumu hak dine islama düşmandır ve elinden geleni ardına bırakmaz.
(Allah bilir yine yanlış anlar, ters bir cevap verirsin bu yazdığıma. )
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
çok şaşırdım doğrusu bugünü not etmek lazım
-
- Posts: 1556
- Joined: 28 Jul 2007, 15:32
- Kan Grubu: AB (+)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
5 Aralık 2007 Çarşamba, ben çoktan not ettim bile.mehmetemin wrote:çok şaşırdım doğrusu bugünü not etmek lazım
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Kardeşler, bende not edeyim.. İkinizin tatlı atışmalarını bende takib ediyordum. Bak bu güzel oldu.
- rana125
- Posts: 163
- Joined: 23 Oct 2007, 20:05
- Kan Grubu: A (-)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Maşallah maşallah nazar deymez inşallah. Birşey demedim canım maşallah sadece.
"Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir? Bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra" Mevlana C. Rumi (ks)
- Yusuf Esad
- Genel Yetkili
- Posts: 361
- Joined: 29 Jun 2007, 17:08
- Kan Grubu: B (+)
- Location: İmtihan Dünyası
2. Abdulhamid olsaydı, ne yapardı?
Çıplak ama başörtülü bir heykel yapıp adına Türk Lokumu diyen heykeltraş Türk İslam alemini kızdırdı. II. Abdulhamid döneminde benzer bir vaka yaşanmış ve bakın ne olmuş?
Danimarka, İsveç, İngiltere derken şimdi de Avusturya. Muasır medeniyet olarak tanımladığımız Batı, ne yazık ki medeniyetin özünün, bir başkasının haklarına ve en önemlisi de manevi değerlerine saygı olduğunu hâlâ kavrayamamış durumda.
Bir buçuk milyar nüfuslu İslam âleminin Peygamberine 'karikatürlerle hakaret etme medeniliğini' gösteren Batı, şimdi bir başka skandala ev sahipliği yapıyor. Anlaşılan o ki Batı, İslam'a saldırırken, sanatın bütün dallarını kullanmaya kararlı. Bunun son örneği dün Haber 7'de yayınlanan heykel haberi oldu. Haber okunduğunda ve fotoğraf görüldüğünde insanın kanı donuyordu..
Aslında bu tarz girişimler yeni değil. Tarihte de benzeri vakalar yaşanmış. Mesela 2. Abdülhamid döneminde böyle bir girişim söz konusu olmuş. Nesil Yayınları arasında çıkan ?Osmanlı'nın Gizli Tarihi? kitapta buna benzer bir girişimin Osmanlı devrinde de yaşandığı ve müthiş bir diplomasi krizi yaşandığı görülüyor.
?Abdülhamid, Ermenilerin ve işbirlikçi Batılıların melânetlerine karşı gösterdiği aynı tavır ve kararlılığı İslâm?a, Peygamber Efendimize (s.a.v.) ve diğer mukaddesata yönelik Avrupa ve ABD?de baş gösteren saldırı ve iftira kampanyalarına karşı da yürütmekten geri kalmamıştır. Ecdadımız, millî ve manevî değerlere hürmet, muhabbet ve hizmeti varlık sebebi olarak tayin ettiği gibi, saldırı ve tahrifatlara karşı bu yüce değerleri müdafaayı da boynunun borcu olarak kabul etmiştir.
Öyle ki en güçsüz ve düşkün zamanlarında dâhi bu ulvî gayeden asla uzaklaşmamıştır. Soylu ceddimiz, kutsal değerlerimize yönelik Batı?dan gelen tahripkâr ve tecavüzkâr, her cinsten davranış ve karşı harekete göğüs gerip bunları ortadan kaldırarak ?dinin izzetini? muhafazaya çalışmıştır.
Devletin en buhranlı dönemlerinden olan Sultan II. Abdülhamid?in saltanatı müddetince, bilhassa da uluslararası platformda yaşanan hâdiseler bunun sayısız delilleriyle doludur. Halife Sultan Abdülhamid, devletin en müşkül anlarında bile düvel-i muazzamanın idarecilerine söz geçirebilen ve İslâmiyet ve peygamberimiz hakkında eser kaleme alan yazarlara, tiyatrolarda piyesler sahneleyen oyunculara dinî değerlerimize karşı daha itinalı olmalarını sağlayan derin hassasiyetin değişmez adresi pozisyonundaydı.
İngiltere ve Fransa?da dinimize ve peygamberimize hakaretlerle dolu tiyatrolara ve fuarlara müdahalede Osmanlı?nın ve Abdülhamid?in ne denli dakik ve duyarlı olduğunu aşağıda zikrettiğimiz misaller çok güzel ifade etmektedir:
İlk misal, Fransız Yazar Voltaire?in kaleme aldığı ve Paris?te sahneye konan ?Muhammed yahut Taassup? isimli piyesle ilgilidir. Piyesin tepkiye sebep olan en dikkat çekici özelliği, Peygamber Efendimizi (s.a.v.) küçük düşürmeye çalışmasıydı.
Abdülhamid, oyunu duyar duymaz elçilik vasıtasıyla harekete geçmiş ve oyunun durdurulmasını; aksi halde bunun bir siyasî mesele yapılacağını Fransız Hükümeti?ne bildirmiş, bunun üzerine de Fransızlar piyesi kaldırmışlardı.
Lâkin bu sefer de aynı oyunun İngiltere?ye geçip Londra?da sahnelenmesine mâni olunamamıştı.
Bu kez Abdülhamid, Fransızlara çektiği ültimatomu aynen İngiliz Hükümeti?ne de gönderecekti. İngiltere Hükümeti ise geç kalındığı, biletlerin çoktan dağıtıldığı, esasen böyle bir hareketin vatandaşların hürriyetine tecavüz olacağı karşılığını vermişti.
Fakat Sultan, tekrar öyle bir ültimatom yazacaktı ki İngiltere?ye tiyatroyu hemen durdurmaktan başka çare kalmayacaktı: ?Müslümanların halifesi olarak, ?İngilizler Peygamberimizi karalayıcı hakaretler ediyorlar? diye İslâm âlemine bildiri göndereceğim. Büyük cihat ilan edeceğim!?
Kitapla ilgili teknik bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için bu linki kullanabilirsiniz
(Haber 7 Kitap Dünyası)
Kürşat Erkal
Kaynak: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=285023
Danimarka, İsveç, İngiltere derken şimdi de Avusturya. Muasır medeniyet olarak tanımladığımız Batı, ne yazık ki medeniyetin özünün, bir başkasının haklarına ve en önemlisi de manevi değerlerine saygı olduğunu hâlâ kavrayamamış durumda.
Bir buçuk milyar nüfuslu İslam âleminin Peygamberine 'karikatürlerle hakaret etme medeniliğini' gösteren Batı, şimdi bir başka skandala ev sahipliği yapıyor. Anlaşılan o ki Batı, İslam'a saldırırken, sanatın bütün dallarını kullanmaya kararlı. Bunun son örneği dün Haber 7'de yayınlanan heykel haberi oldu. Haber okunduğunda ve fotoğraf görüldüğünde insanın kanı donuyordu..
Aslında bu tarz girişimler yeni değil. Tarihte de benzeri vakalar yaşanmış. Mesela 2. Abdülhamid döneminde böyle bir girişim söz konusu olmuş. Nesil Yayınları arasında çıkan ?Osmanlı'nın Gizli Tarihi? kitapta buna benzer bir girişimin Osmanlı devrinde de yaşandığı ve müthiş bir diplomasi krizi yaşandığı görülüyor.
?Abdülhamid, Ermenilerin ve işbirlikçi Batılıların melânetlerine karşı gösterdiği aynı tavır ve kararlılığı İslâm?a, Peygamber Efendimize (s.a.v.) ve diğer mukaddesata yönelik Avrupa ve ABD?de baş gösteren saldırı ve iftira kampanyalarına karşı da yürütmekten geri kalmamıştır. Ecdadımız, millî ve manevî değerlere hürmet, muhabbet ve hizmeti varlık sebebi olarak tayin ettiği gibi, saldırı ve tahrifatlara karşı bu yüce değerleri müdafaayı da boynunun borcu olarak kabul etmiştir.
Öyle ki en güçsüz ve düşkün zamanlarında dâhi bu ulvî gayeden asla uzaklaşmamıştır. Soylu ceddimiz, kutsal değerlerimize yönelik Batı?dan gelen tahripkâr ve tecavüzkâr, her cinsten davranış ve karşı harekete göğüs gerip bunları ortadan kaldırarak ?dinin izzetini? muhafazaya çalışmıştır.
Devletin en buhranlı dönemlerinden olan Sultan II. Abdülhamid?in saltanatı müddetince, bilhassa da uluslararası platformda yaşanan hâdiseler bunun sayısız delilleriyle doludur. Halife Sultan Abdülhamid, devletin en müşkül anlarında bile düvel-i muazzamanın idarecilerine söz geçirebilen ve İslâmiyet ve peygamberimiz hakkında eser kaleme alan yazarlara, tiyatrolarda piyesler sahneleyen oyunculara dinî değerlerimize karşı daha itinalı olmalarını sağlayan derin hassasiyetin değişmez adresi pozisyonundaydı.
İngiltere ve Fransa?da dinimize ve peygamberimize hakaretlerle dolu tiyatrolara ve fuarlara müdahalede Osmanlı?nın ve Abdülhamid?in ne denli dakik ve duyarlı olduğunu aşağıda zikrettiğimiz misaller çok güzel ifade etmektedir:
İlk misal, Fransız Yazar Voltaire?in kaleme aldığı ve Paris?te sahneye konan ?Muhammed yahut Taassup? isimli piyesle ilgilidir. Piyesin tepkiye sebep olan en dikkat çekici özelliği, Peygamber Efendimizi (s.a.v.) küçük düşürmeye çalışmasıydı.
Abdülhamid, oyunu duyar duymaz elçilik vasıtasıyla harekete geçmiş ve oyunun durdurulmasını; aksi halde bunun bir siyasî mesele yapılacağını Fransız Hükümeti?ne bildirmiş, bunun üzerine de Fransızlar piyesi kaldırmışlardı.
Lâkin bu sefer de aynı oyunun İngiltere?ye geçip Londra?da sahnelenmesine mâni olunamamıştı.
Bu kez Abdülhamid, Fransızlara çektiği ültimatomu aynen İngiliz Hükümeti?ne de gönderecekti. İngiltere Hükümeti ise geç kalındığı, biletlerin çoktan dağıtıldığı, esasen böyle bir hareketin vatandaşların hürriyetine tecavüz olacağı karşılığını vermişti.
Fakat Sultan, tekrar öyle bir ültimatom yazacaktı ki İngiltere?ye tiyatroyu hemen durdurmaktan başka çare kalmayacaktı: ?Müslümanların halifesi olarak, ?İngilizler Peygamberimizi karalayıcı hakaretler ediyorlar? diye İslâm âlemine bildiri göndereceğim. Büyük cihat ilan edeceğim!?
Kitapla ilgili teknik bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için bu linki kullanabilirsiniz
(Haber 7 Kitap Dünyası)
Kürşat Erkal
Kaynak: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=285023
"Aşıkların tüm sırları aşîkardır." Rumî
-
- Posts: 33
- Joined: 17 Sep 2007, 20:06
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
SA
Ben bu habere sadece şunu söyleyeceğim. Allah akıl fikir ihsan etsin bu insanlara.Hidayet versin.
Başka söyleyecek bir sözüm yok.
Ben bu habere sadece şunu söyleyeceğim. Allah akıl fikir ihsan etsin bu insanlara.Hidayet versin.
Başka söyleyecek bir sözüm yok.
Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam)
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
kafir kafirliğini yapıyor bize düşen abdülhamid han hazretleri gibi dirayetli olmak.
-
- Posts: 1556
- Joined: 28 Jul 2007, 15:32
- Kan Grubu: AB (+)
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Avusturya'da bir üniversitenin parkında bir aydır sergilenen ve büyük tepkilere yol açan başörtülü çıplak heykel kimliği belirlenemeyen kişilerce yıkıldı.
Heykel pek çok Türk ve Müslüman insan tarafından protesto edilmiş ve Avusturya makamlarından kaldırılması istenmişti..
Çıplak heykelin kaldırılması için bütün kurum ve kuruluşların devereye girdiği bir sırada yapılan saldırı Avusturyalı Türkler tarafından pek hoş karşılanmadı.
Heykelle ilgili ilk haberi yapan Pusula gazetesi, "Nasıl bu heykelin buraya dikilmesini doğru bulmadıysak heykelin bu şekilde yıkılmasınıda doğru bulmuyoruz. Yapılan bu saldırı Türkler tarafından yapılabileceği gibi, başkaları tarafından sırf ortamı germek içinde yapılmış olabileceği düşünülüyor. Avusturya gibi bir toplumda herşeyin konuşarak ve karşılıklı anlayış içinde yapılmasının gerekliliğini vurgulamış ve bu konuda bütün kurumlar harekete geçmişti" şeklinde görüş beyan ettiler.
(Haber 7)
Heykel pek çok Türk ve Müslüman insan tarafından protesto edilmiş ve Avusturya makamlarından kaldırılması istenmişti..
Çıplak heykelin kaldırılması için bütün kurum ve kuruluşların devereye girdiği bir sırada yapılan saldırı Avusturyalı Türkler tarafından pek hoş karşılanmadı.
Heykelle ilgili ilk haberi yapan Pusula gazetesi, "Nasıl bu heykelin buraya dikilmesini doğru bulmadıysak heykelin bu şekilde yıkılmasınıda doğru bulmuyoruz. Yapılan bu saldırı Türkler tarafından yapılabileceği gibi, başkaları tarafından sırf ortamı germek içinde yapılmış olabileceği düşünülüyor. Avusturya gibi bir toplumda herşeyin konuşarak ve karşılıklı anlayış içinde yapılmasının gerekliliğini vurgulamış ve bu konuda bütün kurumlar harekete geçmişti" şeklinde görüş beyan ettiler.
(Haber 7)
Vay, yüz bin vay kim dildardan ayrılmışam
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Fitne–çeşm ü sahir u hunhardan ayrılmışam
Bülbül-i şûride em gülzârdan ayrılmışam
Kimse bilmez kim ne nisbet yârdan ayrılmışam!
Re: Türkleri çıldırtan Türk Lokumu
Bu gidişatın sonu hiç hayır görünmüyor.Allah yardımcımız olsun.