Sevilmeyecek bir yazı
-
- Posts: 185
- Joined: 30 Nov 2007, 16:43
- Kan Grubu: A (+)
Sevilmeyecek bir yazı
Sevilmeyecek bir yazı
Cumhuriyet kurulmasaydı “padişahımız efendimiz” olacak olan Son Osmanlı Şehzadesi Ertuğrul Osman öldü ya...
Herkes öyle bir vecde geldi ki sormayın gitsin:
Hükümetimiz “beş bakan” ile çıkarma yaptı cenazeye... En heyecanlıları sağdan gelen Cemil Çiçek ile soldan gelen Ertuğrul Günay...
İtkiler ve heyecanlar farklı olsa da burjuvazimiz de orada, baldırı çıplaklarımız da orada... İlber Ortaylı’mız, Murat Bardakçı’mız orada...
Tarikatçılarımız orada... Mesela hastalık nedeniyle hiçbir yerlere çıkamayan bin yaşındaki “Mahmut Efendi” bile, cüppeli, sarıklı, şalvarlı müritlerini alıp koştu cenazeye...
Muhafazakarlarımız giden tabuta bakıp, “Hey gidi Sultan Hamid’in torunu hey” diye gözyaşı döküyor...
Vakit de Osmanlıcı... O da “Osman Efendi dualarla uğurlandı” diye çekmiş manşeti...
Hadi asalet meraklılarını, soylu düşkünlerini, “Şehzade bilmem ne efendi” ile samimiyet tesis etmeyi marifet sananları, hanedan goygoycularını bir tarafa bırakalım... Onlardan dünyanın her yanında var!
Peki ama dincimize, tarikatçımıza, şeriatçımıza, muhafazakarımıza, baldırı çıplaklarımıza ne oluyor?
Onlar neden bu kadar galeyana geliyorlar? Neden heyecana gark oluyorlar?
Bunun üzerinde durmaya değer...
Olay şudur:
Dincimiz, şeriatçımız, muhafazakarımız, sağcımız zanneder ki:
Kendileri ile “Osmanlı Hanedan Mensupları” arasında fark yoktur...
Zannederler ki:
Hanedan mensupları da şeriatçıdır... Hanedan mensupları da “İlay-i kelimetullah” için yanıp tutuşur...
Hanedan mensupları da geceler boyu post üstünde İslam’ın zaferi için dua eder... Hanedan mensupları da Cumhuriyet’in bir toplumsal model olarak benimsediği Batı kültürüne toptan karşıdır...
Cumhuriyet’i fazlasıyla Batılılaşmış, öz kültürüne yabancılaşmış olarak gören dincimiz, şeriatçımız, sağcımız, muhafazakarımız, yabancıladıkları Cumhuriyet’e karşı Osmanlı’yı arkalayarak rahatlamaya çalışırlar...
Osmanlı’yı o kadar gözü kara bir şekilde kutsarlar ki, işi saltanatı ve saltanat mensuplarını kutsamaya kadar götürürler...
Oysa acı gerçek şudur:
Cumhuriyet, toplumsal model olarak neyi getirmek istiyor idiyse...
“Hanedan”, çoktan o modele adapte olmuştu...
Yani “Cumhuriyet” ile “Osmanlı Hanedanı” arasında kültürel açıdan bir çelişki yoktur...
Osmanlı’nın son döneminde saray ve üst sınıf hayat tarzı ile cumhuriyetin benimsediği hayat tarzı aynıdır.
Hadi daha da enteresan olanını yazayım:
Kemalistler, dindar kesimi nasıl “köylü, cahil, fanatik, eğitimsiz, geri kafalı” görüyorlar ise... Osmanlı Hanedanı da aynı kesimi “köylü, cahil, fanatik, eğitimsiz, geri kafalı” görürler... Dincinin, şeriatçının, baldırı çıplağın, muhafazakarın, sağcının döktüğü gözyaşına şaşırmanın sebebi budur...
Hanedan’ın dini kesime yaklaşımına bir örnek
İskenderpaşa Dergahı’nın Şeyhi Prof. Esat Coşan öldüğünde, cenazesinin Süleymaniye’ye defni söz konusu olmuştu...
O zaman bu girişime en sert tepki Osmanlı Hanedanı’ndan geldi.
Osmanlı Ailesi’nin Türkiye’de yaşayan en yaşlı temsilcisi Neslişah Osmanoğlu, aile adına hazırladığı ve dönemin başbakanı Ecevit’e göndermeyi planladığı dilekçede “Süleymaniye Mezarlığı tarikat mezarlığı oldu... Alakasız kişiler buraya defnediliyor. Eğer Esat Coşan buraya gömülürse, büyük büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman ile büyük büyük annemiz Hurrem Sultan’ın mezarlarını Süleymaniye’den çekeriz” diyordu.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Esat Coşan’ın Süleymaniye’ye defnedilmesiyle ilgili kararnameyi veto edince dilekçe Ecevit’e gönderilmedi...
Bunun üzerine Neslişah Osmanoğlu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e teşekkür mektubu yazdı.
Mektupta şöyle deniliyordu:
“46 senelik iktidarı boyunca devleti sadece akıl, mantık ve bilim çizgisinde idare etmiş olan ceddimiz Kanuni Sultan Süleyman’ın inşa ettirmiş olduğu Süleymaniye Camii’nin haziresinin son zamanlarda umumi mezarlıktan da öte bir ‘tarikat mezarlığı’ haline getirilmesi, büyüklerimizin hatıralarını muazzep eder (azap verir) bir hal almıştır”.
Mektup teşekkürle bitiyordu:
“Gösterdiğiniz haklı ve doğru tavırla Süleymaniye Haziresi’nde ebedi uykularını uyuyan cedlerimizin ruhlarını huzura kavuşturduğunuz için zat-ı devletlerinize ailemiz adına şükranlarımızı ve teşekkürlerimizi takdim ediyoruz”.
Hadi bakalım... Neslişah Sultan Efendimiz’in bu tutumunu...
Zaman’dan Yeni Şafak’a, Vakit’ten Taraf’a, Mahmut Efendi’den Yavuz Bahadıroğlu’na, Star’dan Cemil Çiçek’e...
“Ah Ertuğrul Efendi / Vah Ertuğrul Efendi” diye yakınanlar bir yorumlasınlar da, biz de “yorum” görelim...
[align=right]Ahmet Hakan Coşku[/align]
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/125 ... 131&gid=61
6. Ey iman edenler! Şâyet bir fâsık (yalancı/günahkâr) size bir haber getirirse,(1) doğruluğunu araştırın. (Yoksa) bilmeyerek bir kavme kötülük eder de, yaptığınıza kesinlikle pişman olursunuz.
1-Basın ve yayın araçlarının veya fâsıkların verdiği haberler de doğru olmayabilir. Buradan hareketle yazılan ve söylenen haberleri ve olayları yukarıdaki âyetin ışığı altında okumak, araştırmak ve dinlemek gerekir. Hucurat-6
Doğruluğu var mı acaba?
Cumhuriyet kurulmasaydı “padişahımız efendimiz” olacak olan Son Osmanlı Şehzadesi Ertuğrul Osman öldü ya...
Herkes öyle bir vecde geldi ki sormayın gitsin:
Hükümetimiz “beş bakan” ile çıkarma yaptı cenazeye... En heyecanlıları sağdan gelen Cemil Çiçek ile soldan gelen Ertuğrul Günay...
İtkiler ve heyecanlar farklı olsa da burjuvazimiz de orada, baldırı çıplaklarımız da orada... İlber Ortaylı’mız, Murat Bardakçı’mız orada...
Tarikatçılarımız orada... Mesela hastalık nedeniyle hiçbir yerlere çıkamayan bin yaşındaki “Mahmut Efendi” bile, cüppeli, sarıklı, şalvarlı müritlerini alıp koştu cenazeye...
Muhafazakarlarımız giden tabuta bakıp, “Hey gidi Sultan Hamid’in torunu hey” diye gözyaşı döküyor...
Vakit de Osmanlıcı... O da “Osman Efendi dualarla uğurlandı” diye çekmiş manşeti...
Hadi asalet meraklılarını, soylu düşkünlerini, “Şehzade bilmem ne efendi” ile samimiyet tesis etmeyi marifet sananları, hanedan goygoycularını bir tarafa bırakalım... Onlardan dünyanın her yanında var!
Peki ama dincimize, tarikatçımıza, şeriatçımıza, muhafazakarımıza, baldırı çıplaklarımıza ne oluyor?
Onlar neden bu kadar galeyana geliyorlar? Neden heyecana gark oluyorlar?
Bunun üzerinde durmaya değer...
Olay şudur:
Dincimiz, şeriatçımız, muhafazakarımız, sağcımız zanneder ki:
Kendileri ile “Osmanlı Hanedan Mensupları” arasında fark yoktur...
Zannederler ki:
Hanedan mensupları da şeriatçıdır... Hanedan mensupları da “İlay-i kelimetullah” için yanıp tutuşur...
Hanedan mensupları da geceler boyu post üstünde İslam’ın zaferi için dua eder... Hanedan mensupları da Cumhuriyet’in bir toplumsal model olarak benimsediği Batı kültürüne toptan karşıdır...
Cumhuriyet’i fazlasıyla Batılılaşmış, öz kültürüne yabancılaşmış olarak gören dincimiz, şeriatçımız, sağcımız, muhafazakarımız, yabancıladıkları Cumhuriyet’e karşı Osmanlı’yı arkalayarak rahatlamaya çalışırlar...
Osmanlı’yı o kadar gözü kara bir şekilde kutsarlar ki, işi saltanatı ve saltanat mensuplarını kutsamaya kadar götürürler...
Oysa acı gerçek şudur:
Cumhuriyet, toplumsal model olarak neyi getirmek istiyor idiyse...
“Hanedan”, çoktan o modele adapte olmuştu...
Yani “Cumhuriyet” ile “Osmanlı Hanedanı” arasında kültürel açıdan bir çelişki yoktur...
Osmanlı’nın son döneminde saray ve üst sınıf hayat tarzı ile cumhuriyetin benimsediği hayat tarzı aynıdır.
Hadi daha da enteresan olanını yazayım:
Kemalistler, dindar kesimi nasıl “köylü, cahil, fanatik, eğitimsiz, geri kafalı” görüyorlar ise... Osmanlı Hanedanı da aynı kesimi “köylü, cahil, fanatik, eğitimsiz, geri kafalı” görürler... Dincinin, şeriatçının, baldırı çıplağın, muhafazakarın, sağcının döktüğü gözyaşına şaşırmanın sebebi budur...
Hanedan’ın dini kesime yaklaşımına bir örnek
İskenderpaşa Dergahı’nın Şeyhi Prof. Esat Coşan öldüğünde, cenazesinin Süleymaniye’ye defni söz konusu olmuştu...
O zaman bu girişime en sert tepki Osmanlı Hanedanı’ndan geldi.
Osmanlı Ailesi’nin Türkiye’de yaşayan en yaşlı temsilcisi Neslişah Osmanoğlu, aile adına hazırladığı ve dönemin başbakanı Ecevit’e göndermeyi planladığı dilekçede “Süleymaniye Mezarlığı tarikat mezarlığı oldu... Alakasız kişiler buraya defnediliyor. Eğer Esat Coşan buraya gömülürse, büyük büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman ile büyük büyük annemiz Hurrem Sultan’ın mezarlarını Süleymaniye’den çekeriz” diyordu.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Esat Coşan’ın Süleymaniye’ye defnedilmesiyle ilgili kararnameyi veto edince dilekçe Ecevit’e gönderilmedi...
Bunun üzerine Neslişah Osmanoğlu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e teşekkür mektubu yazdı.
Mektupta şöyle deniliyordu:
“46 senelik iktidarı boyunca devleti sadece akıl, mantık ve bilim çizgisinde idare etmiş olan ceddimiz Kanuni Sultan Süleyman’ın inşa ettirmiş olduğu Süleymaniye Camii’nin haziresinin son zamanlarda umumi mezarlıktan da öte bir ‘tarikat mezarlığı’ haline getirilmesi, büyüklerimizin hatıralarını muazzep eder (azap verir) bir hal almıştır”.
Mektup teşekkürle bitiyordu:
“Gösterdiğiniz haklı ve doğru tavırla Süleymaniye Haziresi’nde ebedi uykularını uyuyan cedlerimizin ruhlarını huzura kavuşturduğunuz için zat-ı devletlerinize ailemiz adına şükranlarımızı ve teşekkürlerimizi takdim ediyoruz”.
Hadi bakalım... Neslişah Sultan Efendimiz’in bu tutumunu...
Zaman’dan Yeni Şafak’a, Vakit’ten Taraf’a, Mahmut Efendi’den Yavuz Bahadıroğlu’na, Star’dan Cemil Çiçek’e...
“Ah Ertuğrul Efendi / Vah Ertuğrul Efendi” diye yakınanlar bir yorumlasınlar da, biz de “yorum” görelim...
[align=right]Ahmet Hakan Coşku[/align]
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/125 ... 131&gid=61
6. Ey iman edenler! Şâyet bir fâsık (yalancı/günahkâr) size bir haber getirirse,(1) doğruluğunu araştırın. (Yoksa) bilmeyerek bir kavme kötülük eder de, yaptığınıza kesinlikle pişman olursunuz.
1-Basın ve yayın araçlarının veya fâsıkların verdiği haberler de doğru olmayabilir. Buradan hareketle yazılan ve söylenen haberleri ve olayları yukarıdaki âyetin ışığı altında okumak, araştırmak ve dinlemek gerekir. Hucurat-6
Doğruluğu var mı acaba?
Ehl-i irfan arasında aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb
-
- Posts: 124
- Joined: 18 Dec 2008, 15:18
- Kan Grubu: B (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
hergeleden beklenmeyen bir yazı olmuş.
acımasız yorumlar yapmış ama dikkatleri güzel yere çekmiş.Hiç bu şekilde düşünmemiştim.hele Esad hocaefendinin defniyle bağlaması hiç aklıma gelmezdi.
acımasız yorumlar yapmış ama dikkatleri güzel yere çekmiş.Hiç bu şekilde düşünmemiştim.hele Esad hocaefendinin defniyle bağlaması hiç aklıma gelmezdi.
”Ağızların tadını kaçıran ölümü sık sık hatırlayınız” Hadis-i Şerif
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin. Hayyam
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin. Hayyam
Re: Sevilmeyecek bir yazı
http://osmanlidonemi.blogcu.com/osmanli ... 75861.htmlCumhuriyet, toplumsal model olarak neyi getirmek istiyor idiyse...
“Hanedan”, çoktan o modele adapte olmuştu...
bu fotogaflarda kılık kıyafet gayet batılı...
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
osmanlı ailesinin hepsi öyle değil.ahmet hakan yine güzel hedef saptırmayı başarmış.
Re: Sevilmeyecek bir yazı
Tabii ki hepsi öyle değildir de, fotoğraflarda ki insanlar, padişahın en yakınları değiller mi?
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
şimdi biz osmanlı padişahını halife olarakta gördüğümüz için,çok dindar bir lider olduğunu hayal ediyoruz ,osmanlı ailesi incelendiğinde bunun öyle olmadığı görülecektir.en dindar padişahlardan abdülhamit han evliya deriz ama kendisi yıldız sarayında tiyatro yaptırmıştır.kızlarından piyano dinler.bunları karalamak için değil en sağcı ,abdülhamitçi yazarların eserinde bile bulmak mümkün.
zaten tanzimat sonrası kılık,kıyafet osmanlı ailesinde batılıdır.son halife abdülmecit ressamdır resimlerini ,ailesini birçok kitapta ve belgeselde inceleme imkanı buldum gayet batılı..aile müzisyendir.eğitimlerini son dönem mekteb-i sultani yani galatasaray lisesinde alırlar.galatasaray ekolünü bilirsiniz.zaten türkiyede batılılaşma fikrinin öncüsü okul.hepsi çok sayıda yabancı dil bilirler.
tarihide objektif okumak lazım.ülkemizde bir dönem osmanlı kötülenmiş.sonra bu siyasi simge haline gelip sağ-sol arasında mücadeleye dönüşmüştür.iş rekabete döndümü tarafcı tarihçiler menkıbevi bir tarih yazımına girip osmanlı ailesi yüceltilmiş.biz ne yazılar okuduk.36 sıda evliyadır .şöyledir,böyledir.hayır bunlarda insandır.ve heleki iktidar ı elinde bulunduran bir aile zaten şaşaalı ve en şımarık aile olması işin en tabii halidir.
bir osmanlı değil.emevi hanedanını okuyun.abbasi hanedanını okuyun.neler neler var dehşete düşülür.
bizim idealize ettiğimiz lider ve aileleri hulafa-i raşidin zannediyoruz ama öyle değil.
ki osmanlı ailesinin sürgününüde iyi incelemek lazım.hepsi fransa ,şurda burda çok zor şartlar altında yaşamışlar ve oranın yaşam tarzınada hele 80 -90 sene sonra iyice uyum sağlamışlardır.ama ecdadalarının islama hizmetleri saymakla bitmez.
zaten tanzimat sonrası kılık,kıyafet osmanlı ailesinde batılıdır.son halife abdülmecit ressamdır resimlerini ,ailesini birçok kitapta ve belgeselde inceleme imkanı buldum gayet batılı..aile müzisyendir.eğitimlerini son dönem mekteb-i sultani yani galatasaray lisesinde alırlar.galatasaray ekolünü bilirsiniz.zaten türkiyede batılılaşma fikrinin öncüsü okul.hepsi çok sayıda yabancı dil bilirler.
tarihide objektif okumak lazım.ülkemizde bir dönem osmanlı kötülenmiş.sonra bu siyasi simge haline gelip sağ-sol arasında mücadeleye dönüşmüştür.iş rekabete döndümü tarafcı tarihçiler menkıbevi bir tarih yazımına girip osmanlı ailesi yüceltilmiş.biz ne yazılar okuduk.36 sıda evliyadır .şöyledir,böyledir.hayır bunlarda insandır.ve heleki iktidar ı elinde bulunduran bir aile zaten şaşaalı ve en şımarık aile olması işin en tabii halidir.
bir osmanlı değil.emevi hanedanını okuyun.abbasi hanedanını okuyun.neler neler var dehşete düşülür.
bizim idealize ettiğimiz lider ve aileleri hulafa-i raşidin zannediyoruz ama öyle değil.
ki osmanlı ailesinin sürgününüde iyi incelemek lazım.hepsi fransa ,şurda burda çok zor şartlar altında yaşamışlar ve oranın yaşam tarzınada hele 80 -90 sene sonra iyice uyum sağlamışlardır.ama ecdadalarının islama hizmetleri saymakla bitmez.
-
- Posts: 124
- Joined: 18 Dec 2008, 15:18
- Kan Grubu: B (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
belki biz o dönemde olsaydık biz de batılı olurduk ki Mehmet akifin çocukları bile o zmandan etkilenmiş.
”Ağızların tadını kaçıran ölümü sık sık hatırlayınız” Hadis-i Şerif
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin. Hayyam
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin. Hayyam
Re: Sevilmeyecek bir yazı
Madem ki aynı kanaattesiniz, Ahmet Hakan'ın bu yazısının nesine tepkiniz? Anlamak için soruyorum, lütfen tenkid olarak algılamayın!mehmetemin wrote:şimdi biz osmanlı padişahını halife olarakta gördüğümüz için,çok dindar bir lider olduğunu hayal ediyoruz ,osmanlı ailesi incelendiğinde bunun öyle olmadığı görülecektir.
Biz de şu zmanada etkilnemiyoruz desek yalan olur zaten. Belirttiğim gibi, bu yazı da neye tepki verildiğini alamaya çalışıyorum sadece.galesiz wrote:belki biz o dönemde olsaydık biz de batılı olurduk ki Mehmet akifin çocukları bile o zmandan etkilenmiş.
Tabii ki! Böyle bir kıyasamaya gitmem. Okuduğumuz kadarı ile Ümmetin tamamına hizmet etmişlerdir, milliyetcilik gütmemişlerdir, haklarını yiyemeyiz...mehmetemin wrote:bir osmanlı değil.emevi hanedanını okuyun.abbasi hanedanını okuyun.neler neler var dehşete düşülür.
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
ahmet hakan ın derdi osmanlı ailesi ile değil.o gayet iyi biliyor.o nun esas bu yazıyı yazmasına sebep cenazede ki uzun zamandır kendi cemaati ile görüşmeyen ve hasta olduğu bilinen mahmut ustaosmanoğlu hocaefendininde cemaati ile malum çarşamba cemaati (kılık kıyafetleride malumdur) cenazeye katılmaları üzerine.
bakın sizin katıldığınız adamın akrabaları işte başka bir hocaefendiye neler neler demişler üzerinden ,sevdiğiniz,desteklediğiniz osmanlı bu diye çarpıtma peşinde.
orda hiç kimse merhum için gitmedi,şanlı ecdadı için gitti.zaten ömrü new york ta geçmiş türkiyede sayılı kişilerin tanıdığı bir zat.
ama ben o cenazeyi tv de izlerken duygulandım.bu benim osmanlı sevgimden kaynaklanıyor.
ahmet hakan ın bence amacı muhfazakar kesime osmanlıya karşı kötü söz söyletmek.
bakın sizin katıldığınız adamın akrabaları işte başka bir hocaefendiye neler neler demişler üzerinden ,sevdiğiniz,desteklediğiniz osmanlı bu diye çarpıtma peşinde.
orda hiç kimse merhum için gitmedi,şanlı ecdadı için gitti.zaten ömrü new york ta geçmiş türkiyede sayılı kişilerin tanıdığı bir zat.
ama ben o cenazeyi tv de izlerken duygulandım.bu benim osmanlı sevgimden kaynaklanıyor.
ahmet hakan ın bence amacı muhfazakar kesime osmanlıya karşı kötü söz söyletmek.
Re: Sevilmeyecek bir yazı
Ahmet Hakan ı pek sevmem, takip de etmem. Yani fikri yapısı nedir ne değildir bilemiyorum. Ama sizin ifadelerinizle okuyunca yazıyı tabii başka bir anlam kazanıyor. Teşekkür ederim açıklama için.
- nisanur
- Posts: 518
- Joined: 13 Nov 2007, 18:10
Re: Sevilmeyecek bir yazı
Kanal 7 deyken eşim bu adam dinlenmez derdi haklı çıktı, ama iyi tesbit yapmış gözlemleri güzel islami kesimde çok kalmış osmanlı torunları eskide kaldı onlarda moderleşmişler ben hiç örtülü bir şahsiyet görmedim onlardan ,diyeceksiniz ki örtülüleri ortada dolaşmazlar ama yinede yazıda doğruluk payı fazla . Ayrıca Abdülhamidin kurtlarla dansını tavsıye ederım, son zamanlarda osmanlı nasılmış kızılsultanmı soruları çok belirginleşiyor .Refika wrote:Ahmet Hakan ı pek sevmem, takip de etmem. Yani fikri yapısı nedir ne değildir bilemiyorum. Ama sizin ifadelerinizle okuyunca yazıyı tabii başka bir anlam kazanıyor. Teşekkür ederim açıklama için.
Dinle neyden duy neler söyler sana
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
Sızlanır hep ayrılıklardan yana
Kestiler sazlık içinden der beni
Dinler ağlar hem kadın hem er beni...
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
osmanlının son dönemimnde yaşamış ,ünlü alim ,paşa,eşraf , kişilerin şu an soyundan gelenlere bakın.başıörtülü bayan veya takkeli sakallı beyefendi bulmazssınız.
aslında sosyolojik olarak ilginç bir durumdur.şu an türkiyede muhfazakar kitle taşra kökenlidir.
aslında sosyolojik olarak ilginç bir durumdur.şu an türkiyede muhfazakar kitle taşra kökenlidir.
-
- Posts: 46
- Joined: 23 Aug 2008, 17:05
- Kan Grubu: A (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
Osmanlı'nın soyundan gelenler şöyledir-böyledir gibi araştırmaları uygunsuz buluyorum. Osmanlı Devleti yüzyıllarca İslam'a hizmet etmiş mübarek bir devlettir. Padişahlık görevinde bulunanların da bir çoğu çok alim, fazıl kişilerdir. Son dönemde bazı bozulmalar olmuş olabilir (hatta V. Murad'ın akli dengesinin yerinde olmadığı da söylenir). Ama bu kişisel hatalara bakıp bizim, ecdadımızı kötülememiz yanlıştır.
Onların çalışmaları, gayretleri, hamiyetleri (onları eleştiren biz torunlarından) belki de çok fazladır.
Özellikle Cennetmekan (hocaefendimiz Nisan89 Kadın ve Aile Dergisinde bu ifadeyi kullanmıştır) Abdülhamid hana
kendini Osmanlı konusunda allame sanan fesat ruhlu adamlara inanarak karalama yapmayı tasvip etmiyorum. Hele dedikodu niteliğinde hiç bir şey söylememeliyiz bence.
Güzel bir yazı okudum az önce (D. Mehmet Doğan'dan). Onu da okumanızı tavsiye ediyorum (Yazının tamamı için: http://www.habervaktim.com/yazar/17883/ ... gildi.html).
"...
Öyle anlaşılıyor ki, Esad Hoca’nın Süleymaniye haziresine defnini engellemek için hanedanın hanım üyelerini birileri devreye sokmak istemiş. Ve o hanımefendi zamanın Başbakanına mektup yazmış. Cumhurbaşkanı Sezer’in vetosu üzerine bu mektubu göndermekten vazgeçmiş. Ama birilerine nasılsa gönderilmiş!
Orada o hanımefendi diyormuş ki, “Süleymaniye Mezarlığı tarikat mezarlığı oldu... Alâkasız kişiler buraya defnediliyor. Eğer Esat Coşan buraya gömülürse, büyük büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman ile büyük büyük annemiz Hurrem Sultan’ın mezarlarını Süleymaniye’den çekeriz”...
Eğer o hanımefendi gerçekten böyle bir dil kullandıysa, söyleyeceğimiz şey şudur: Bütün soyların akıllıları da ahmakları da olur! Bu ifade, hiç şüphe yok ki hamakat arzının esaslı nümunelerindendir!
Sultan Süleyman’ın soyundan gelmek onun maddî, biyolojik varisi olmayı sağlayabilir, fakat manevî varisi yapmaz. Onu Kanunî ve dönemi hakkında cehaletten kurtarmaz.
Kanunî tarikat mensubu idi desem; şeyhlere, bu arada Beşiktaş sırtlarında yatan Yahya Efendi’ye çok saygı duyduğunu söylesem, bu hanımefendi ne diyecek? Kanunî’nin kendi adına yaptırdığı Süleymaniye camiinin temelini Şeylülislam Ebussuut Efendi’ye attırdığını, kendisine “halde haldaşım, sinde (yaşda) sindaşım, âhiret karındaşım, tarik-i hakda yoldaşım” diye hitab ettiğini, onun fetvalarıyla gömülmek istediğini hatırlatsam?
Eğer bu hanımefendi bu mektuptan sonra Kanunî türbesini ziyaret etmişse, kubbede yankılanan çok kuvvetli bir “defol!” nidası duymuş olmalıdır!"
Onların çalışmaları, gayretleri, hamiyetleri (onları eleştiren biz torunlarından) belki de çok fazladır.
Özellikle Cennetmekan (hocaefendimiz Nisan89 Kadın ve Aile Dergisinde bu ifadeyi kullanmıştır) Abdülhamid hana
kendini Osmanlı konusunda allame sanan fesat ruhlu adamlara inanarak karalama yapmayı tasvip etmiyorum. Hele dedikodu niteliğinde hiç bir şey söylememeliyiz bence.
Güzel bir yazı okudum az önce (D. Mehmet Doğan'dan). Onu da okumanızı tavsiye ediyorum (Yazının tamamı için: http://www.habervaktim.com/yazar/17883/ ... gildi.html).
"...
Öyle anlaşılıyor ki, Esad Hoca’nın Süleymaniye haziresine defnini engellemek için hanedanın hanım üyelerini birileri devreye sokmak istemiş. Ve o hanımefendi zamanın Başbakanına mektup yazmış. Cumhurbaşkanı Sezer’in vetosu üzerine bu mektubu göndermekten vazgeçmiş. Ama birilerine nasılsa gönderilmiş!
Orada o hanımefendi diyormuş ki, “Süleymaniye Mezarlığı tarikat mezarlığı oldu... Alâkasız kişiler buraya defnediliyor. Eğer Esat Coşan buraya gömülürse, büyük büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman ile büyük büyük annemiz Hurrem Sultan’ın mezarlarını Süleymaniye’den çekeriz”...
Eğer o hanımefendi gerçekten böyle bir dil kullandıysa, söyleyeceğimiz şey şudur: Bütün soyların akıllıları da ahmakları da olur! Bu ifade, hiç şüphe yok ki hamakat arzının esaslı nümunelerindendir!
Sultan Süleyman’ın soyundan gelmek onun maddî, biyolojik varisi olmayı sağlayabilir, fakat manevî varisi yapmaz. Onu Kanunî ve dönemi hakkında cehaletten kurtarmaz.
Kanunî tarikat mensubu idi desem; şeyhlere, bu arada Beşiktaş sırtlarında yatan Yahya Efendi’ye çok saygı duyduğunu söylesem, bu hanımefendi ne diyecek? Kanunî’nin kendi adına yaptırdığı Süleymaniye camiinin temelini Şeylülislam Ebussuut Efendi’ye attırdığını, kendisine “halde haldaşım, sinde (yaşda) sindaşım, âhiret karındaşım, tarik-i hakda yoldaşım” diye hitab ettiğini, onun fetvalarıyla gömülmek istediğini hatırlatsam?
Eğer bu hanımefendi bu mektuptan sonra Kanunî türbesini ziyaret etmişse, kubbede yankılanan çok kuvvetli bir “defol!” nidası duymuş olmalıdır!"
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Sevilmeyecek bir yazı
en nihayetinde biz al-i osmanı severiz ve hizmetlerinede minnetarız .ruhları şad olsun.