Gucdüvânî

Ben hergün bişeyler öğreniyorum da yine unutuyorum.Herhalde bu gün öğrendiğim şeyde bu olsa gerek öğrendiğin şeyleri unutmamak,uygulamak...

Artık hiçbişey öğrenmek istemiyorum!Taşımak ağır gelmeye başladı!
İnsanları anlamak ne kadarda zor Allah'ım...Sonrada neden yaşamak istemiyosun derler!
Ya Sabır..

umeyme wrote:Artık hiçbişey öğrenmek istemiyorum!Taşımak ağır gelmeye başladı!
İnsanları anlamak ne kadarda zor Allah'ım...Sonrada neden yaşamak istemiyosun derler!
Ya Sabır..

İnsanları anlamadığını anlamışsın

Araba satın alırken (özellikle 2. el) ruhsattaki motor numarası ile motorun üzerindeki numaranın birbiri ile aynı olup olmadığını kontrol etmek gerekiyormuş.
(Bi abimizin başına geldi.)

Hz.Eyyüb'un hayatını okuyunca ne kadar sabırsız olduğumu öğrendim ,tam teslimiyyet içinde olmadığımızı gelen sıkıntıları hoş karsılamadığımızı verenin ne kadar lütüfkâr olduğunu amma bizlerin ne kadarda tahammülsüz olduğumuzu öğrendim.

Hamdolsunn

En kestirme yol bildiğin yoldur.
(2:30 saatlik Kırıkkale-Sincan yolunu, 3:30 saatte kat ettikten ve 45 dakika buz gibi soğukta bekledikten sonra anladım bunu...)

Abdüllatif wrote:Ne kadar çalışırsanız çalışın, bazı hocalar sınavda bildiğini okuyor!

Allah ümmeti Muhammede sabır ihsan eylesin.Ihlamurdan odun olmaz.Bayandan üniversite/lise hocası olmaz .

Bir günaha alıştıktan sonra onu bırakmanın ne kadar zor olduğunu ve hatta bazen sanki uyuşturucu müptelası gibi insanın kriz geçirme haline girebileceğini öğrendim.

ben son 1 2 haftadır zamanımı değerlendirme konusunda şimdiye ne kadar da beceriksiz olduğumu gördüm. hocamızın hicri yılbaşı sohbetindeki tavsiyelerinden yararlanmak için kendime günlük plan belirledim ve yapmaya çalışıyorum Elhamdülilllah. (demek yapılabiliyormuş) kafamızdaki bu kadarını yapabilirim yada yapamam kelimeleriyle ne kadar da kendimi kısıtladığımı ve dualarımda Rabbim zamanımızı bereketlendir demeyi ne kadarda önemsemediğimi öğrendim..

s.a.
Açıköğretim sınavlarının yaklaştıgını ,bir sürü konunun çalışılması gerektigi ve
Aynı zaman da konuların çok da zor olmadıgını öğrendim

mstf wrote:Allah ümmeti Muhammede sabır ihsan eylesin.Ihlamurdan odun olmaz.Bayandan üniversite/lise hocası olmaz .

Haklısın hocam, bayanlardan yönetici, idareci, devlet başkanı, şeyh, peygamber, savaşçı, komutan, vs. de olmaz.

abdüllatif bey hocam şiddetle hararetle katılıyorum

dergah wrote:abdüllatif bey hocam şiddetle hararetle katılıyorum

Dergah abi sakin ol.Şiddet filan olmuyor yanii

Neden olmasınki ? Bayanlar için bayan öğretmenler şart (:

Bunun yerine karma eğitim sistemini protesto edin (:

Duru wrote:Neden olmasınki ? Bayanlar için bayan öğretmenler şart (:
Bunun yerine karma eğitim sistemini protesto edin (:

Bu söz bir tepki...

Abdüllatif wrote:

mstf wrote:Allah ümmeti Muhammede sabır ihsan eylesin.Ihlamurdan odun olmaz.Bayandan üniversite/lise hocası olmaz .

Haklısın hocam, bayanlardan yönetici, idareci, devlet başkanı, şeyh, peygamber, savaşçı, komutan, vs. de olmaz.

Söylenen söz doğru, ama söyleyiş var, söyleyiş var... Uslup benim hoşuma gitmedi.

Doğru söyleyen bir adamı kadıya şikayet etmişler. Kadı şaşırmış tabi, doğru söylüyor diye adam hiç şikayet edilir mi? Neyse çağırmışlar adamı kadının huzuruna, girmiş içeri bakmış kadı adama, adam selam vermiş; esselamunaleyküm kör kadııı!!!

Hanımlar için öğretmenin şartlığı konusuna da hemfikir değilim. Kadının birinci tesettürü evidir, bu bir. Hanımların evde zaten işleri az değil. Çocuk yetiştirmek, evi çekip çevirmek başlı başına bir iş. Öğretmenlik yapanların bunları ihmal etmeden sürdürdüklerine ben kesinlikle inanmıyorum. Özellikle çocuk yetiştirme konusunda. Öğretmenlik doktorluk vs. süreklilik isteyen mesleklerden, ev de öyle...

Peki kadınlar cahilmi kalsın, faal olmasınlar mı? Eyvallah olsunlar, uygun ortam, imkan, ekonomik durum bulunuyorsa yurddışında da vs dede okusunlar. Kurslara gitsinler, geliştirsinler kendilerini. Üçüncü ünv yi bitiren kadınlarla karşılaştım. Ancak; çalışmakla eğitimi, kültürü, faal olmayı karıştırmayalım.

Günümüzde artık sanki normalmiş gibi karşılanıyor kadınların çalışması. Tam tersini düşünelim bir de. Yer değiştirelim: "ev hanımı" der gibi "ev beyi" denilse ne kadar fıtrata aykırı, anormal geliyorsa, işte o kadar fıtrata aykırı anormal bir durum kadınların çalışması. Hatta iş yerinde eşine yardım etmesi dahi kıyamet alametlerinden birisi değil mi?
Esselamunaleyküm.