Page 1 of 1

Müzik sadece ruhun gıdası mı?...

Posted: 19 Dec 2007, 00:06
by GüzidE
Müziğin ruhun gıdası olduğu söylenirken, makamların da bin türlü dertlere deva olduğu belirlendi.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, yaptığı araştırmalar sonucunda ve 1484 - 1488 yılları arasında Osmanlı'da İkinci Beyazıd döneminde akıl hastalarının iyileştirildikleri dar üş şifalardaki sırları araştırdı ve müzik ve su sesi ile makamların hangi hastalıklara iyi geldiğini belirledi. Bir kitapçık haline getirerek, sağlık sorunu çekenlerin imkanına sundu. Ayrıca Edirne'de Trakya Üniversitesi tarafından restorasyonu tamamlanarak, müzeler arasında yapılan bir yarışmada Avrupa Ödülü alan İkinci Beyazıt Külliyesi, müzik ve makamlarla yapılan tedavi yöntemlerini maketlerle ve görsel dizaynla insanlığın hizmetine açılmış durumda. Vakıfları inceleme ve araştırmaya sevk eden bu külliyenin kaynaklarına göre daha çok Türk Sanat Müziği'nde kullanılan makamların hangi dertlere deva olduğu kitapçık haline getirilerek yayınlandı. Buna göre, makamlar ve hangi dertlere deva oldukları ise şöyle:

Nihavent Makamı: En eski makamlardan birisi olan Nihavent Makamı, kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça ve bacak bölgelerine etkili oluyor. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalı. Kuvvet ve barış duygusu veriyor. Akıl hastalarının tedavisinde kullanılıyor.

Rast Makamı: Soğuk organlar olarak belirtilen kemik ve yağlara etkili. Fazla uyumayı engelliyor, düşük nabzın yükselmesine yardımcı oluyor. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için, bu nedenle oluşan dengesizlikleri düzeltiyor. Yine bu makamda akıl hastalarının tedavisinde kullanılabiliyor. Tedavi değeri yüksek olan dört makamdan birisi olarak geçiyor. Felçli hastalara sıkça tavsiye ediliyor. Başa ve göze etkisi çok. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlı.

Rehavi Makamı: Baş ağrısı, burun kanamaları, ağız çarpıklığı ve balgamdan gelen hastalıklarına ayrıca akıl hastalarının tedavisinde etkili. Kadınların doğumlarına yardımcı olan bir makam çeşidi. Bu makamında İbn-i Sina ve Evliye Çelebi'de bahsi geçen bir makamdır. Sonraları Rast makamı, rehavi makamının yerini almıştır. Diğer adı ise Ruhavi'dir.

Hüseyni Makamı: Bu makam sabah ve gün ağarırken etkili. Sabah - öğle arası etkisi fazladır. Cumartesi özel gündür. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği vardır. Karaciğer ve kalp ve ruhların iltihabını söndürür ve yok eder. Mide hararetini giderici özelliği bulunuyor. Büyük erkeklerde görülen gizli ateşli nöbeti ve günde bir kere gelen ateşli nöbetin giderilmesinde faydalı. Sıtma hastalığına etkili olduğu gibi bu makam insanlarda kendine güven duygusunun oluşmasında etki oluyor. Bu nedenle otistik ve spastik hastalara kullanılıyor.

Hicaz Makamı: Yatsı'dan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazla. Kuru ve soğuk nedenli hastalıklar için faydalı olduğu belirtiliyor. Kemiklere beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi bulunuyor. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazla. Alçakgönüllülük duygusu veriyor.

Pentatonik Melodiler: Pentatonik müzik, Asya kökenli Türk musikisinin en önemli ve karakteristik özelliği olarak belirtiliyor. Bir gam içindeki 7 sesten ikisinin azalması, 3 adet tam ve 2 adet 1.5 sesten olmak üzere 5 sesten oluşuyor. İnsanlarda kendine güven ve kararlılık veriyor, rahatlık sağlıyor. Çocuklara, 9 - 10 yaşına kadar sadece petatonik müzik dinletilmesi tavsiye ediliyor.

Acemaşiran Makamı: Kuru - sıcak makam olarak biliniyor. Fecirden kuşluk vaktine kadar etkili. Kemiklere ve beyne iyi geliyor. Vücutta yağ dengesini sağlıyor. Yaratıcılık duygusu ve ilham veriyor. Durgun düşünce ve duyguları canlandırıyor. Bayanlarda doğumu kolaylaştırıyor.

Uşak Makamı: Fecirden kuşluk vaktine kadar ve günbatımında etkisi fazla. Kalp, ayak rahatsızlıkları, nikriz (damla) ağrılarına faydalı.

Saba Makamı: Cesaret, kuvvet ve rahatlık veriyor. Seher vaktinde dinlenmesi tavsiye ediliyor.

Buselik Makamı: Nihavent makamı ile benzerlik gösteriyor.

Irak Makamı: Bu makamın etkisi daha çok Cuma günleri. Omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi var. Üzüntüyü giderici ve lezzet verici bir özelliği bulunuyor. Akıl hastalarının tedavisinde de kullanılıyor.

Zirefkent Makamı: Etkisi uyku vakti. Dana çok Çarşamba günleri dinlenmesi tavsiye ediliyor. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunç gibi hastalıklara iyi geliyor.

Zengüle Makamı: Etkisi Günbatımı. Daha çok Cuma günleri dinlenmesi tavsiye ediliyor. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunuyor. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkili.

Re: Müzik sadece ruhun gıdası mı?...

Posted: 24 Dec 2007, 21:31
by VYZ
Gerçekten etkileyici... Buna kıyasla aslında günümüzde müzik adı verilen kafa şişirmekten öteye geçemeyen ve insanların psijolojisini bozan müziklerin de ruhumuz üzerindeki olumsuz etkisini anlamak mümkün ...

Re: Müzik sadece ruhun gıdası mı?...

Posted: 06 Apr 2009, 23:05
by nisanur
Peki müziğe tamamen haram diye zihniyete ne demeli ,pek çok kişi ilahi tarzında olan musikiye bile haram diyor .En basiti ben. Ruh halime uygun bir tasavvuf müziği veya bir güzel ney o günku halimi bie değiştirebiliyor .İçinde haram söz olmayan herşeyi dinleyebilirim hatta fon müzikleri dinlendirici bile olabiliyor ..

Re: Müzik sadece ruhun gıdası mı?...

Posted: 06 Apr 2009, 23:12
by mstf
http://www.habername.com/yazi/orhan-cek ... r-1890.htm Orhan Çeker Hoca'nın müzik ile alakalı güzel tesbitleri var tavsiye ederim yazıyı...

Re: Müzik sadece ruhun gıdası mı?...

Posted: 08 Apr 2009, 21:18
by Ya HUU
Konuya Güncel Meseleler kitabındaki Müzik bölümü yeterince açıklık getiriyor inşaAllah. Aslında müzikle çokça uğraşan biri olaraktan düşünüyorum da, müzik ruhun gıdası değil de baharatı felan olur anca belki. :) Onu gıda olaraktan değilde boya olaraktan, süs olaraktan, cila olaraktan kullanmak, insanları istenilen şeye meylettirme aracı olaraktan görülmesi gerektiği yani bir "araç" olarak görmek lazım diye düşünüyorum.