Gucdüvânî

hülyanur wrote:ben sadece dinimizde olmadıgını bastıra bastıra yazsdım.

Bakın hala aynı şeyi söylüyorsunuz... Tesadüf ve tevafuk farklı şeyler. Tevafukan olan bir şeye tesadüf demek yanlıştır. Ama tesadüf kelimesinin kullanılmasında, bazı şeylerin tesadüfen olmasında bir abes yok.

Arifan Derneği bu konuda uzman mı? Türkçe üzerine çalışmaları mı var? Hocaefendimiz Edebiyat fakültesi mezunu.. Hocamız'dan daha iyi bildiklerini sanmıyorum ve ben hocamızın ikisini beraber kullandığını da duydum. Şimdi alıntı yapamayacağım ama şöyle diyordu: ".... tesadüfen ve tevafukan ......"

Abdüllatif wrote:

hülyanur wrote:ben sadece dinimizde olmadıgını bastıra bastıra yazsdım.

Bakın hala aynı şeyi söylüyorsunuz... Tesadüf ve tevafuk farklı şeyler. Tevafukan olan bir şeye tesadüf demek yanlıştır. Ama tesadüf kelimesinin kullanılmasında, bazı şeylerin tesadüfen olmasında bir abes yok.

Arifan Derneği bu konuda uzman mı? Türkçe üzerine çalışmaları mı var? Hocaefendimiz Edebiyat fakültesi mezunu.. Hocamız'dan daha iyi bildiklerini sanmıyorum ve ben hocamızın ikisini beraber kullandığını da duydum. Şimdi alıntı yapamayacağım ama şöyle diyordu: ".... tesadüfen ve tevafukan ......"

Haklısınız, alıntıyı da ben yapayım:

Cuma Sohbetleri'nden:

Bu 3. hadis-i şerif de tesadüfen, tevâfukan, çok da güzel düştü...

Tefsir Sohbetleri'nden:

Hazret-i Ömer halife iken, devriye geziyormuş. Gezerken mahalle arasında bir evden, anne kızına sesleniyor:
"--Kızım, sütün içine su kat!.." diyor.
Dışarıda da tesadüfen ordan geçiyor Hazret-i Ömer, duyuyor sesi...

Cuma Sohbetleri'inden:

Bugün okumak istediğim birinci hadis-i şerif, İsmâil kardeşimizin açtığı sayfadan, yâni kur'a ile, besmeleyle tesadüfen çektiği sayfadan birinci hadis-i şerifi okuyorum

Bence fazla söze, kraldan çok kralcı olmaya lüzum yok. Ameller niyetlere göredir...

Bu ne tevafuk, "tesadüfümü tartışıyorsunuz?