Bildiğiniz Sünnet-i Seniyyeler

[mnctosman]

Selamun aleyküm!

Bildiğiniz sünneti seniyeleri bu bölümde yazalım lütfen. Böylece bu önemli konudaki bilgilerimizi arttırmış oluruz.

[mnctosman]

Cuma günleri gusül abdesti almak,güzel ve temiz elbiseler giyinip güzel kokular sürerek,camiye erken gitmeye çalışmak


Bayram günü bayram namazına giderken ayrı bir yoldan gitmek,namaz sonrası eve gelirken ayrı bir yoldan gelmek..


misvak kullanmak(abdest sırasında ve abdest dışında)..muhtelif faydaları sayılmıştır amma konuyu uzatmamak için yazmıyorum.


erkeklerin gümüş yüzük takması


kapların agzını kapalı tutmak


yemekten önce ve sonra elleri yıkamak


yemekten önce ve sonra elleri yıkamak


Su içtiği zaman 3 defa nefes alıp, üç nefeste içmek(başlarken besmele,son yudum sonunda da şükürle bitirmek)(kitaplarda başka dularda rivayet edilmiştir)
Oturarak su içmek

İkram edilen kokuyu geri çevirmemek


Bir yudum su ile dahi olsa iftar etmeden akşam namazını kılmamak(ramazanda)


Bir yerden kalkarken mutlaka " Subhaneke Allahümme Rabbi vebi hamdike
la ilahe illa ente estağfiruke ve etübi ileyke" der ve şöyle buyururdu: "
Yerinden kalkarken kim bunu söylerse mutlaka mecliste kendisinden südur eden
günahları bağışlanır."


Rasulallah(s.a.v) hiçbir şeye hayır demezdi. Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer
yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi


kahkaha ile gülmemek


Yemeğe suya üfürmemek. Kabın içinde nefes almamak

[Zeyneb Büşra]

AS
Peygamber efendimiz üç şeyi reddetmezdi:
1)Koku
2)Yastık
3)Süt

[mnctosman]

..Başına sarık sarıp ona kuyruk yaparak, iki omuzu arasından sarkıtırdı
..Ayaktayken öfklendiklerinde hemen otururlardı. Otururken
öfkelendiklerinde hemen yatarlardı. Böylece öfkeden teskin olup giderdi
..Açlıktan beline taş bağlardı. ( İbn-i Said )
..Hediyeyi kabul edrdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı
kabul etmezdi. ( Taberani )
..Yemeği ortasından yemekten hiç hoşlanmazdı.
..Secdede bazen kendisinden geçinceye kadar uykuya dalardı. Gözleri
uyuyup kalbi uyumadığı için sonra klakıp abdest almaya ihtiyaç duymadan
namazını kılardı. ( Ahmet bin Hanbel )

[mnctosman]

Bu konuyu açalı kaç gün oldu ama hala kimsenin bu kıymetli konu ile ilgilenmemesini esefle kınıyorum.Demek ki herkes sünnete tam bağlı ki,herkes biliyor diye burada paylaşma zahmetinde bile bulunmamışlar...

[Serid Ömer]

Es-selamu aleykum verahmetullahi veberakatuhu(Allahümme salli ve sellim ala seyyidina muhammed)
Sevgili Efendimiz(s. a. v)'in her davranışı zarif, ince ve ölçülüydü. Mesala birini ziyarete gittiğinde, kapıda durur, selam vererek izinister, kapı açıldığı zaman evin içini görmemek, başkasının mahremiyetine vakıf olmamak için kapının tam karşısında durmaz, sağına veya soluna çekilirdi. İçeriden ses gelmezse, orada daha fazla beklemeden geri dönüp giderdi.

Yolda karşılaştığı birine önce o selam verir, elini uzatıp tokalaşır(musafaha eder), onun gücenmemesi için hemen elini çekmez, bu davranışı karşısından beklerdi.

Her hareketi ölçülüydü. Bağıra çağıra konuşmayı sevmez, kimseyi azarlayıp incitmezdi. Suyun akıp gidişi gibi sükünetle yürürdü. Kahkahayla gülmez, tebessüm etmekle yetinirdi.

Yüce Rabbim!Bizleri kur'an'a uyan, peygamberimiz SAS sünnetine, sünneti seniyyesine ittiba eden bahtiyar mesut kullarından eylesin. AMİN.

[Leyla Hanne]

S.A

Utanma duygusuna sahip olmayı üstün bir erdem kabul ederdi. Vucudun mahrem yerlerinin açılmasında pek rahatsız olurdu.

Kendi işini kendi görürdü. Evinin alışverişini yapar aldıklarını bizzat taşırdı. Kendini sahabelerden üstün görmez onlar çalışırken oturmayı doğru bulmaz işin bir ucundan da kendisi tutardı.

Misafiri sever kendi misafirlerini bizzat ağırlardı.

İnsanların birbirleriyle güzel ortamlarda buluşup görüşmesini isterdi. Turp soğan sarımsak gibi ağzı kokutan şeyleri yiyenlerin ağızları kokarken camiye gitmelerini başkalarını rahatsız etmelerini doğru bulmazdı.

[asım]

Toplumda adet olarak uygulanan ancak esası Kur'ân ve sünnet kaynaklı olan bir çok davranış biçimi var. Bunlardan birisi de toplumda selamı yaygın şekilde kullanmak.

Kur'ân-ı Kerîm'de:
“Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha iyisiyle selam verin veya aynıyla karşılık verin…” (en-Nisa, 4/86). buyurulmuştur

Bir sahabi Hz. Peygamber (s.a.s)’e: “İslamın hangi işi daha hayırlıdır” diye sorduğunda, Rasûlüllah şöyle buyurmuştur: “Yemek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selam vermendir” (Buhari, İman, 6-20).
Yine Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İman etmedikçe Cennete giremezsiniz: birbirinizi sevmedikçe, olgun bir îmana sahip olamazsınız. Size, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selâmı yayınız!…” (Müslim, Îman, 93).
“Şüphesiz ki, Allah katında insanların en iyisi, önce selâm verendir” (Ebû Davûd, Edeb, 133)

Bu minvaldeki bir sohbet esnasında bir sanayici : asıl yurduna göç etmiş babasını hayırla yâd ettikten sonra şöyle bir şey anlatmıştı:
Çocukluk-delikanlılık yıllarımdan hatırlıyorum.
Babam bir yere gider veya bir yerde otururken karşısına gelen adamların yüzlerine/gözlerine bakardı. Bakışları karşılaştığında da selam verirdi, diğeri de alırdı.
Bazen bu o kadar çok olurdu ki, duramaz "Baba, o adamları tanıyormusun?" diye sorardım. Genellikle "Hayır" derdi.
"O halde niye selam veriyorsun?" derdim. "Kötü bir şeymi ki? En kötü ihtimalle adam bir dahaki sefer beni hatırlayacak." derdi.
Hakikaten dost ahbab halkasını böyle selamlarla çoğalttığına sonradan çok şahid oldum.
Şimdi siz anlatınca bunun dinimizin de bir gereği olduğunu fark ettim, Allah geçmişlerimize rahmet etsin.

[maneviyat]

yemeğe tuz ile başlamak ve bitirmek sünnettir.Yemeğe tuzla başlamakla ilgili iki hadis-i şerif meali şöyledir:

"Ya Ali, yemeğe tuz ile başla!" (Şir’atü'l-İslam)

"Yemeğe tuzla başlamak ve bitirmek 70 hastalığa şifadır." (Riyadu'n-Nasıhin)