Gucdüvânî

DÖKÜN KEZZABI HERİFİN GÖZLERİNE!

Emİne Bahremi’ye göz koymuş itin teki!

Emine fotoğraf çekmeye, kırlarda dolaşmaya pek bi meraklıymış.

Evlenmek istemiş üç beş kişi Emine’yle!

Ama ela gözlü elektrik teknisyeni olmazlanmış. ‘Ben sadece bir gün birini seversem, onunla evlenirim!’ demiş Emine.

Derken, dört yıl önce, hayır dediği maganda, bir kova dolusu sülfürik asit boca etmiş Emine’nin başından aşağı! Hem kör kalmış Emine hem de yüzü yanmış..

Bu ay başında İran’da mahkeme kararını vermiş:

‘Saldırganın gözlerine beşer damla asit damlatılacak!!’

Yani göze göz!

Daha ceza infaz edilmemiş.

İran’da en okumuşundan en cahiline değin, bu cezanın arkasında duruyor.

Ayşe Amini, Tahranlı bir gazeteci:’Bu tür cezalara eskiden İran’da herkes karşı çıkardı... Örneğin hırsızın eli kesilsin....meydanda adam yarı beline değin doyulup kamçılansın... Bunlar barbarlık. Ama bu kez; kimse ses etmiyor. Herkes Emine’yi destekliyor... Cezayı onaylıyor!

Hani laf aramızda... Onaylanmayacak gibi değil!

http://www.stargazete.com/gazete/yazar/aziz-ustel.htm

İdam etselermiş..

Bakara Sûresi 179.âyet

Ey (gerçeği düşünebilen tam) akıl sahipleri! Kısasta sizin için (umûmî) hayat vardır; olur ki sizler, (bu sayede keyfinize göre yaralama ve cinayetten) korunursunuz.

(Yüce Allah’ın: “Kısasta hayat vardır.” ifadesi, insanlığın hayat hakkını korumak içindir. Kısas, bir ödeşmedir ki, öldürme, kesme ve yaralama gibi suçlara karşı, suçluya misli olan cezanın/âdil olan karşılığının mahkemece verilmesi, ya da mirasçılarının fidyeye razı olmaları şekliyle olur. Şahsî suçlarda devletin suçluyu affetme yahut diyete razı etme veya diyeti reddetme yetkisi yoktur. Bundan dolayı artık öç ve kan dâvâları da önlenmiş olacaktır. Nitekim, İslâm öncesi, eski Türklerde de töreye göre kısas yapıldığından kan dâvâları yoktu. Çünkü ceza suça denkti. Ceza, suça denk olunca caydırıcı oluyordu. Bu sebeple, ölmeyi göze alamayan yaralama ve öldürmeyi de göze alamıyor; hem de Allah’dan korkuyordu. Çağdaş hukuk sistemleri bunu sağlayamamıştır.)

Eylül wrote:Bakara Sûresi 179.âyet

Ey (gerçeği düşünebilen tam) akıl sahipleri! Kısasta sizin için (umûmî) hayat vardır; olur ki sizler, (bu sayede keyfinize göre yaralama ve cinayetten) korunursunuz.

(Yüce Allah’ın: “Kısasta hayat vardır.” ifadesi, insanlığın hayat hakkını korumak içindir. Kısas, bir ödeşmedir ki, öldürme, kesme ve yaralama gibi suçlara karşı, suçluya misli olan cezanın/âdil olan karşılığının mahkemece verilmesi, ya da mirasçılarının fidyeye razı olmaları şekliyle olur. Şahsî suçlarda devletin suçluyu affetme yahut diyete razı etme veya diyeti reddetme yetkisi yoktur. Bundan dolayı artık öç ve kan dâvâları da önlenmiş olacaktır. Nitekim, İslâm öncesi, eski Türklerde de töreye göre kısas yapıldığından kan dâvâları yoktu. Çünkü ceza suça denkti. Ceza, suça denk olunca caydırıcı oluyordu. Bu sebeple, ölmeyi göze alamayan yaralama ve öldürmeyi de göze alamıyor; hem de Allah’dan korkuyordu. Çağdaş hukuk sistemleri bunu sağlayamamıştır.)

gerçekten çok güzel bir kısas ama yaşadıgın yerde uygalanmıyorsa yapacak bir şey yok. zamanımız köt ALLAH yardım etsin.