Page 1 of 1

Nemîme

Posted: 06 Mar 2009, 12:51
by Abdüllatif
Bir güzel fıkra yazmıştı Hocamız Rh.A, onu da bu münasebetle anlatayım:
Musa AS’a Allah-u Teàlâ Hazretleri vahyetmiş, demiş ki:
“—Yâ Musa, bu şehirde bir nemmâm var; laf taşıyan, arabozan bir kimse var, onun yüzünden bu şehirden bereketimi esirgedim. Lutfumu, bereketimi kestim bu şehre.” demiş vahiyle… Musa AS’a…
Bilmiyorum siz böyle bir şeyle muhatab olsanız ne derdiniz?.. Musa AS demiş ki:
“—Yâ Rabbi, onu bana bildir de kulağından tutup atayım şehirden dışarıya.” demiş. Şehre zararı dokunuyor, Allah'ın lutfu, keremi gelmiyor. “Çıkartayım bu şehirden.” demiş. Demiş ki:
“—Yâ Musa, ben onu söz taşıyor, başkasının aleyhinde konuşuyor diye onun yüzünden bu şehri lütfumdan mahrum bırakıyorum. Hiç aynı kötü şeyi kendim yapar mıyım? Onun adını sana verir miyim?” demiş.
Bak peygamberine söylemiyor o kötü huyluyu.
Allah dilerse bildirir, dilemezse bildirmez. Allah'ın velî kulu ta on yıl sonra olacak şeyi bilir de, burnunu ucundaki kuyuyu görmez, düşebilir. Bildirdiğini bilir çünkü… Bizâtihî kendisinde bilmek yok. Allah bildirdiği için biliyor. Bir hikmeti bildirmezse bildirmez.
“—Hiç ona nemmâmlıktan dolayı kızarken, ben nemmâmlık yapar mıyım?” demiş… Çok hoşuma gitti bu fıkra.

İşte dikkat edelim böyle ara bozmamaya, laf taşımamaya, kovuculuk yapmamaya gayret edelim, güzel huylu, tatlı dilli, yapıcı, içtimâî münâsebetleri tamir edici kimseler olalım inşâallah!..

4 Temmuz 1982, İskenderpaşa Hadis Dersi
Prof. Dr. M. Es'ad Coşan Rh.A

Re: Nemîme

Posted: 04 Dec 2009, 09:40
by _Zişan_
çok güzel bir paylaşım.Allah razı olsun.
Rabbim böyle kötü huylardan cümlemizi korusun.