Email kutuma gelen güzel maillerden birini sizlerle paylaşmak istedim.
Bir varmış bir yokmuş, kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç kıl saç görmüş.
"Hımm, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım!!."
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş!!.
Ertesi gün kalkmış,
aynaya bakmış,
Kafasında iki tel saç kalmışmış....
"H-M-M," demiş,
"Bugün saçımı ikiye ayıracağım demiş."
Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş..
Bir ertesi gene kalkmış,
aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.
"Tamam, tamam demiş...artık bugün at kuyruğu yaparım..."
Öyle de yapmış, ve çok çok güzel bir gün geçirmiş...
Daha bir ertesi,
aynaya baktığında,
Kafasında bir tek tel bile kalmamışmış!!!.
"WoW!" diye bağırmış.
"Bugün saç derdim yok!!!!"
Bakış açısı herşeydir!!!.
Bakış Açısı
Moderator: Leyla Hanne
- mehmetemin
- Posts: 677
- Joined: 02 Nov 2007, 16:45
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Bakış Açıcı
bence hiç inandırıcı değil. 

-
- Posts: 1395
- Joined: 22 Nov 2007, 21:24
Re: Bakış Açıcı
Ya avunmak zorunda, ya da saç ektirecek.Refika wrote:Ben buna 'ah yavrum, napsın kendini avutuyor' derim


- Ya HUU
- Posts: 111
- Joined: 14 Jan 2008, 22:00
- Kan Grubu: 0 (+)
Re: Bakış Açısı
Bunu benzerini duymuştum; adam berbere gitmiş, tabi üç tel saçı var yine. Traş esnasında telin birisi makasta kalmış, diğeri tarakta. Traş bitince berber sormuş nası tarayalım diye; adam: Dağınık kalsın.

Düşüncelerine dikkat et ki; sözlerin olur.
Sözlerine dikkat ki; davranışların olur.
Davranışlarına dikkat et ki; alışkanlıkların olur.
Alışkanlıklarına dikkat et ki; kaderin olur...
Sözlerine dikkat ki; davranışların olur.
Davranışlarına dikkat et ki; alışkanlıkların olur.
Alışkanlıklarına dikkat et ki; kaderin olur...
-
- Posts: 280
- Joined: 01 Sep 2007, 17:58
- Kan Grubu: A (+)
Bakış Açısı
Hayatta bizi mutlu kılan, düşünce tarzımızdır. Her şeyi kuruntu yapıp, en ufak hadiseleri dahi büyütürsek, her gün koskoca bir dünya başımıza yıkılır. Bin bir sıkıntı içinden, güzel olan olayları ayıklamayı başarmalıyız.
Lotoda bir milyon lira kazanan Ahmet Bey'in karşısına, gözyaşları için bir kadın çıkar. Kızının çok ağır bir hastalığa yakalandığını, 100 bin lira bulamazsa, onu kurtaramayacağını anlatır. Ahmet Bey o kadar etkilenir ki, fazla sorup soruşturmadan bu parayı kadına verir.
Konuşmaya şahit olan bir şahıs, kadını gizlice takip eder ve anlattığı hikâyenin doğru olmadığını anlar. Kadın, "kızım ölümcül bir hastalığa yakalandı" derken, yalan söylemiş, resmen Ahmet Bey'i dolandırmıştır.
Gider, bunu Ahmet Bey'e nakleder. Ama, muhatabının yüzünde hiçbir üzüntü ifadesine rastlamaz. Aksine, Ahmet Bey, memnun olmuş gibi gülümsemektedir. Merakla sorar:
- Sizi kandırdı bu kadın. 100 bin liranızı dolandırdı, hiç üzülmediniz mi?
- Neden üzüleyim ki! Aksine, ölümcül hastalığa yakalanmış bir kızın olmaması beni sevindirdi.
der Ahmet bey.
Lotoda bir milyon lira kazanan Ahmet Bey'in karşısına, gözyaşları için bir kadın çıkar. Kızının çok ağır bir hastalığa yakalandığını, 100 bin lira bulamazsa, onu kurtaramayacağını anlatır. Ahmet Bey o kadar etkilenir ki, fazla sorup soruşturmadan bu parayı kadına verir.
Konuşmaya şahit olan bir şahıs, kadını gizlice takip eder ve anlattığı hikâyenin doğru olmadığını anlar. Kadın, "kızım ölümcül bir hastalığa yakalandı" derken, yalan söylemiş, resmen Ahmet Bey'i dolandırmıştır.
Gider, bunu Ahmet Bey'e nakleder. Ama, muhatabının yüzünde hiçbir üzüntü ifadesine rastlamaz. Aksine, Ahmet Bey, memnun olmuş gibi gülümsemektedir. Merakla sorar:
- Sizi kandırdı bu kadın. 100 bin liranızı dolandırdı, hiç üzülmediniz mi?
- Neden üzüleyim ki! Aksine, ölümcül hastalığa yakalanmış bir kızın olmaması beni sevindirdi.
der Ahmet bey.
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
-
- Posts: 280
- Joined: 01 Sep 2007, 17:58
- Kan Grubu: A (+)
Bakış Açısı
Porsche firmasi, 1983 yılında otomotiv sektöründe yankı uyandıracak teknik donanıma sahip bir otomobille pazara girer. Müşterilerinden gelen her türlü yorum ve fikirlere açık olan yönetim, aracın piyasaya sürülmesinden 2 ay sonra ilginç bir şikayet mektubuyla karşılaşır.
Müşterinin şikayet mektubu şöyledir:
"Adım Danny Troatman. New Jersey'de yaşıyorum. Eşim ve çocuklarımla her akşam film seyretmeden önce şehir merkezinde bulunan markete dondurma almaya gidiyorum. Bir ay önce aldığım Porsche marka arabamla tabi ki...
Fakat ne ilginçtir, ne zaman çikolatalı veya meyveli dondurma alıp arabama dönsem, araç çalışmıyor. Oysa vanilyalı aldığım zaman aracım rahatlıkla çalışıyor.
Bunu bir kaç kere denedim ve her seferinde aynı sonucu aldım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler"
Bu olay Türkiye'de olsa ne olurdu? Muhtemelen mektubunuz ciddiye alınmayıp silinirdi.
Ama Porsche firmasındaki yetkililer derhal adı geçen bölgeye bir mühendis gönderiyorlar ve sebebini öğreninceye kadar orada kalmasını söylüyorlar.
Ertesi gün mühendis New Jersey'e varıyor ve Bay Troatman'la hemen temasa geçiyor.
Aynı akşamdan başlamak üzere her akşam üstü mühendisimiz ve Bay Troatman dondurma almak üzere markete gidiyorlar. Gerçekten de çikolatalı ve meyveli dondurma alındığı zaman araba çalışmıyor, vanilyalı alındığı zaman ise rahatlıkla çalışıyor.
Mühendis başlangıçta bu olaya şaşkınlıkla bakıyor fakat bilimsellikten uzaklaşmamaya gayret ediyor.
Aradan yaklaşık bir ay geçiyor. Bay Troatman ile her gün markete giden mühendis, sonunda olayı çözüyor.
Yeni model Porsche arabalarda kullanılan soğutma sistemi, araç durdurulduktan hemen sonra devreye giriyor ve motor belirli bir ısıya düşene kadar motoru kilitliyor.
Markette en çok satılan dondurma ise vanilyalı. Bu yüzden vanilyalı dondurma tezgahı önünde sürekli sıra oluyor. Bay Troatman sıraya girip dondurmasını alana kadar geçen süre, motorun soğuması için yeterli oluyor.
Diğer taraftan çikolatalı veya meyveli dondurma tezgahı önünde sıra olmadığı için dondurmayı hemen alıp aracına geri dönüyor. Motor ise kilitli olduğu için araç çalışmıyor.
Mühendis, raporunu yönetime sunuyor.
Piyasadaki araçlar geri toplanıp, gerekli ayarlamalar yapılıyor ve müşterilere yeni haliyle teslim ediliyor.
Müşterinin şikayet mektubu şöyledir:
"Adım Danny Troatman. New Jersey'de yaşıyorum. Eşim ve çocuklarımla her akşam film seyretmeden önce şehir merkezinde bulunan markete dondurma almaya gidiyorum. Bir ay önce aldığım Porsche marka arabamla tabi ki...
Fakat ne ilginçtir, ne zaman çikolatalı veya meyveli dondurma alıp arabama dönsem, araç çalışmıyor. Oysa vanilyalı aldığım zaman aracım rahatlıkla çalışıyor.
Bunu bir kaç kere denedim ve her seferinde aynı sonucu aldım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler"
Bu olay Türkiye'de olsa ne olurdu? Muhtemelen mektubunuz ciddiye alınmayıp silinirdi.
Ama Porsche firmasındaki yetkililer derhal adı geçen bölgeye bir mühendis gönderiyorlar ve sebebini öğreninceye kadar orada kalmasını söylüyorlar.
Ertesi gün mühendis New Jersey'e varıyor ve Bay Troatman'la hemen temasa geçiyor.
Aynı akşamdan başlamak üzere her akşam üstü mühendisimiz ve Bay Troatman dondurma almak üzere markete gidiyorlar. Gerçekten de çikolatalı ve meyveli dondurma alındığı zaman araba çalışmıyor, vanilyalı alındığı zaman ise rahatlıkla çalışıyor.
Mühendis başlangıçta bu olaya şaşkınlıkla bakıyor fakat bilimsellikten uzaklaşmamaya gayret ediyor.
Aradan yaklaşık bir ay geçiyor. Bay Troatman ile her gün markete giden mühendis, sonunda olayı çözüyor.
Yeni model Porsche arabalarda kullanılan soğutma sistemi, araç durdurulduktan hemen sonra devreye giriyor ve motor belirli bir ısıya düşene kadar motoru kilitliyor.
Markette en çok satılan dondurma ise vanilyalı. Bu yüzden vanilyalı dondurma tezgahı önünde sürekli sıra oluyor. Bay Troatman sıraya girip dondurmasını alana kadar geçen süre, motorun soğuması için yeterli oluyor.
Diğer taraftan çikolatalı veya meyveli dondurma tezgahı önünde sıra olmadığı için dondurmayı hemen alıp aracına geri dönüyor. Motor ise kilitli olduğu için araç çalışmıyor.
Mühendis, raporunu yönetime sunuyor.
Piyasadaki araçlar geri toplanıp, gerekli ayarlamalar yapılıyor ve müşterilere yeni haliyle teslim ediliyor.
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)
-
- Posts: 124
- Joined: 18 Dec 2008, 15:18
- Kan Grubu: B (+)
Re: Bakış Açısı
kadın başörtülü olsaymış ne yaparmış ki? 
Asım abi bu hikayeleri (ç)alıntı yaptım haberin olsn

Asım abi bu hikayeleri (ç)alıntı yaptım haberin olsn

”Ağızların tadını kaçıran ölümü sık sık hatırlayınız” Hadis-i Şerif
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin. Hayyam
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin. Hayyam
-
- Posts: 280
- Joined: 01 Sep 2007, 17:58
- Kan Grubu: A (+)
Re: Bakış Açısı
Faydalı bilgilerin (ç)alıntı yapılmasını faydalı bulduğum ve sıkça yaptığım için bunu bir "sorun" olarak görmüyorum.galesiz wrote: Asım abi bu hikayeleri (ç)alıntı yaptım haberin olsn
Bu vesile ile 'keşke, cennetmekan hocamız rh.a.'in tüm sohbetlerinin yazıya dökülmesine ve yayınlanmasına mani telif denilen şey olmasaymış" diyorum.
"Biz herkese hüsn-ü zan eder, kimsenin aleyhinde bulunmayı sevmeyiz. Rahmetli babamdan aldığım ders şudur ki: Oğlum "herkes iyi, ben yaman, herkes buğday, ben saman" de ve öylece kabul et." Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A.)