Kullanıcı001 wrote: Teknolojinin nimetlerinden yararlanmak gerek. Ama gönül ister ki öncelikle halk dini açıdan bilinçlendirilse de bu tür nimetler günahlı yollara çevrilmese.
İşte bizim şu an bu forumda olmamızın sebeplerinden biri de bu. Halkı dini açıdan bilinçlendirmek. Sadece internet için değil, bütün konular için... Bizim yaşama gayelerimizden biri bu.
Dün akşam sohbette babam anlatmıştı, isimler pek aklımda kalmıyor ama birisi Es'ad Hocamız'a sormuş;
"Müslümanların birlik beraberlik içinde olması lazım, peki bu İslam birliği nasıl sağlanır?"
Hocaefendimiz demiş ki, "Bunun için iki yol vardır. Biri örgün eğitim diğeri yaygın eğitim. Örgün eğitim, ilkokul, lise üniversite; bu uzun ve zahmetli iştir. Bunun daha kolay olanı yaygın eğitimdir. Gazeteler, dergiler, tv, internet vb. ileşitim vasıtaları. Bu yollarla halka İslam'ı anlatırsın. Herkes İslam'ı öğrenince, o zaman İslam birliği sağlanmış olur."
mehmetemin wrote:bu bilinç meselesinde sorumlu devlet ve okullardır.okullarda saatlerce ayrıntıya saplanmış,bilgi fazlalığı ,kalabalık sınıflarda ders,test, üstüne bir eğitim bir çocuğa ,gence ne kazandırır.
AKP hükümetinin en büyük eksisi işte bu. Tamam ülkeyi imar adına bir şeyler yapıyorsun; otoyollar, köprüler, alt üst geçitler vs. Ama gençleri imar adına hiç bir şey yaptığı yok. Halkın ahlakını geliştirecek, kurtaracak bir faaliyet içerisinde değil.
Yine bir haftalık sohbetimizde, hocaefendi videodan demişti, halka ahlakı öğretecek kurumlar lazım diye. Bir tane ağabey de sohbetten sonra "Din Kültürü derslerinin içeriği mi geliştirilmeli, ayrıca ahlak dersi mi koyulmalı?" falan demişti. Diğer ağabeyimiz de halka ahlakı öğretecek kurumun tekkeler olduğunu; Kur'an Kursları vb. olduğunu çok güzel şekilde açıklamıştı. Kaç yıllık AKP hükümetinde hala Kur'an Kurslarının açılması yasaksa, bir aksaklık var demektir.
gülesevda wrote:Sanırım önemli olan interneti bilinçli, harama düşmeden ve zaman israfına sebep olmadan kullanmak önemli .Aslında önemli bir sorun da özellikle de çocuk ve gençlerin bilinçsizce kullanması.İnternete girmek için baştan sağma derslerini yapan ve aklı sürekli internette ve oyunda olan çocuk ve gençler çok, bu konudan da birçok aile şikayetçi.Şimdi şöyle düşünülecek ama ''aile izin vermesin çocuklarına diye'' fakat aile kendisi de kullanıyor hadi aile de kullanmıyor diyelim çocuk internetin varlığını bildiği için ona ulaşmak için bin dereden su getiriyor dersi bahane ediyor araştırdığı ders sayfasının yanıbaşında da başka alakasız bir sayfa oyun ya da güya komedi diye tabir ettikleri bir video neyse..Bugün okulda rehber öğretmen de velilere bu konudan bahsetti. Çok aile internetten değil bilinçsiz ve boş kullanımından ve bu konuda çocuklarına söz geçiremediğinden şikayetçi.Bilinçsiz ve faydasız kullanan her yaştan çoğu kişi de bağımlılık derecesine varıyor, bilinçsizce olduğu için farkında olarak ya da olmayarak kötülüğe de bulaşabiliyor.Allah teknolojiden de Allah'ın rızasına göre ve bilinçli faydalanmayı, faydalandırmayı nasip etsin.
Rehberlik servislerinin bu konudaki tutumları da çok yanlış. Çocukları internetten niye alıkoyuyorsunuz. Bırakınız girsinler nete, bırakınız oyun oynasınlar, bırakınız biraz internette gülsünler!.. Çocuktan herşeyi sakındırırsanız, bu sefer içinde kalıyor, yıllarca içinden atamıyor. Ben bu yaşıma geldim, hala içimde bilgisayar oyunlarına karşı bir açlık var. Küçükken babamlar, abimler hep oyun oynamaya karşıydılar; gizli saklı oynuyorduk oynarken. Tabi kontrollü olacak, günlerce çocuklar internet başında kalsın da demiyoruz. Ama benim kardeşim internette oyun oynayarak okula gitmeden okumayı öğrendi. "Şuraya Sonic yaz, şuraya kral oyun yaz" diye diye okuma yazma öğrendi. Teknolojiye ilgili oluyor çocuk, teknolojik gelişmeleri takip eder hale geliyor. Tabi herşeyin çoğu zararlı ama, interneti çok çok çok büyük zehir olarak göstermek de yanlış.
Kullanıcı001 wrote:Ülkemiz ne yazık ki teknoloji üretmekten ziyade teknolojiyi satın alıyor. Bu durumdan kurtulmak için çok çalışmayılıyız (yüksek maaştan ziyade idealist olmalıyız).
Çalışmadan önce biraz da inanmak gerekiyor. Bir de sadece ekonomik olarak yaklaşılmamalı. Askerde kısa dönem arkadaşların çoğu mühendisti. Konuşuyoruz, adamlar diyor ki, mühendislik ürünü en uygun şekilde elde etmeye de bakar diyorlar. Ben yurtdışından daha kalitelisini daha ucuza alıyorsam neden kendim üreteyim diyorlar. Bu düşünce doğru ama eksik. İşin siyasi boyutu var. Sen dışardan aldığın zaman dışa bağımlı oluyorsun. Özgür hareket edemiyorsun. Adam Amerikadan, bilmem nerenin müdürünün, bakanının oğlunun arabasının kilitlerini kontrol ediyor. Çocuk anahtarı içerde unutmuş, şirketi arıyorlar, adam 30 dakikalığına kapıları açıyor. Sen arabanın kapılarını bile açmalarına müsaade edersen...
Geç mi kaldık orasını bilemem. Zamanında araba da yapmışız, motor da üretmişiz; hatta Mehmed Zahid Efendi Gümüş Motor'u kurmuştu. Yine bizim cemaatimiz motor üretecekti, belki kendi arabamızı yapacaktık; ama derin devlet çıkıyor yine karşımıza. 4 tane araba, 10 tane motor yapmışız zamanında ama proje rafa kaldırılmış. Bizim şeyhimiz motor fabrikası kurdurmuş, ama derin devletin bir elemanı, isim vermeyim, araştıran bulur; Gümüş Motor'u batırmış.
Allah sonumuzu hayretsin!...