Gucdüvânî

İnsan ve Çevre Derneği BİNDER, 2010 yılının ilk salon programını yine Mevlid Kandili günü olan 25 Şubat 2010 Perşembe günü tertipliyor.

BİNDER, önceki yıl Mevlid Kandili'nde, 5000 kişilik İstanbul Gösteri Merkezin'de el-Emin adlı programı tertip ederek bütün İstanbulluların gönlünü fethetmişti.

Mevlid Kandillerini, düzenlediği geniş katılımlı salon programları ile kutlamayı bir gelenek haline getiren BİNDER Başkanı Zafer Köksal, “Dernek olarak halkımıza yönelik yaptığımız çalışmalar ve Başakşehir'lilerle birlikte gelişip büyüdük. BİNDER, artık ulusal anlamda, geniş katılımların olduğu ve belli konulara yoğunlaşılan, önemli mesajlar içeren programlar tertipleyerek insanımıza hizmete devam etmektedir” dedi.

Programın icra edileceği tarihin, İslami takvim olan Hicri Takvime göre Mevlid Kandiline rastladığını söyleyen Köksal, bunun özellikle seçildiğini belirtti

Köksal şunları söyledi: “Mevlid Kandili, tarih olarak Peygamber(SAV) Efendimizin hicri doğum gününü belirlemek içindir. Öyleyse, bir STK olarak biz bu güne münhasır ne yapabiliriz diye başladık işe. Bu günü idrak eden Müslüman kurum ve kuruluşlar, mevlidlerle, vaaz-u nasihatlerle, Peygamber (SAV) Efendimizin hayatını, Siyer-i Nebiyi anlatan programlar icra ederek ihya etmeye çalışıyorlar. Bunlar elbette olması gereken şeyler. Bizler de, her yıl Mevlid Kandilinde, Peygamber (SAV) Efendimizin, günümüzde göz ardı edilen özelliklerinden birini ele alarak, bu özelliği üzerinde yoğunlaşıp, detayları ile insanımıza hatırlatmak için ne yapabiliriz diye üzerinde çalışmak istedik. Peygamber (SAV) Efendimizin bir vasıf ve özelliğinin işlenmesi kararlaştırılınca, ilki geçen sene, 1430 Hicri yılında gerçekleştirilen programımızda, günümüz insanında maalesef mumla aranır hale gelen, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin, eminlik ve güvenilirlik özelliği seçilmiş ve programa el-Emin(SAV) ismi verilerek program bunun üzerine kurulmuştu. Yapılan program, tüm ülkede yankı buldu, ulusal TV'lerden canlı olarak, birden fazla kere de paket olarak yayınlayanlar oldu. Anadolu'da ki çok sayıda yerel TV ler canlı olarak verdi. Bu yıl da, peygamberliğinden önce de, sonra da kavmi arasında sevilip sayılan ve en güvenilen kimse olmakla el-Emin sıfatını kazanmış olan Peygamber (SAV) Efendimizin, eğiticilik-öğreticilik-muallimlik vasfı ve özelliği ele alınmış, el-Muallim ismi verilen program bu özelliklerin üzerine kurgulanmıştır.”

“Allah (c.c)'ın, Cebrail (as) vasıtasıyla eğittiği, öğrendiklerini en iyi şekilde yaşayarak anlatan, her devrin en iyi muallimi olan Peygamber (SAV) Efendimizin bu ahvali, öğreticiler ve öğrenenler üzerinde etkisini göstermiş ve Mescid-i Nebi kısa zamanda, yeni muallimler yetiştiren bir bilim yuvası haline gelmişti” diyen Köksal, hazırlıklar aşamasında bir çok yerde başlık olarak kullandıkları 'Halleriye Öğreten Peygamber' konseptenin herşeyden öndemli olduğunu söyledi

Zafer Köksal programla, Peygamber (SAV) Efendimiz'in hayatına bakarak, günümüzde oldukça geri planda kalmış olan Alim-İlim-Eğitim üçlüsünün öneminin vurgulanacağını, geleceğimizin garantisi olan gençlerimizin, Peygamberî eğitim usulünden haberdar edilerek onun zamanındaki çalışmalardan örneklerler sunacaklarını bildirdi.


ZİNDE

50 lira biraz ağır gibi

smh wrote:50 lira biraz ağır gibi

Çok çok ağır.
Normalde bu tür programlar ücretsiz olmaz mı?

bu seferlik trt den idare etmeye çalışacaz artık

Keşke bedava olsaydı, keşke her katkıda bulunan fi-sebilillah katkıda bulunsaydı da ortaya ücret talebi çıkmasaydı...

Program ne kadara mâl oldu(oluyor) bilmiyorum. Hazırlayan derneği de sadece isim olarak tanıyorum. İyi birşey yapmaya çalıştıklarına eminim. Tutulan salon bir önceki gibi meşhur ve sanıyorum oldukça pahalı. Davetiyeler, afişler, hediyeler, güvenlik görevlileri, çocuk bakıcıları, seyirci servisleri, tv yayın ücretleri, yine radyo tv reklamları, uydu kiralama, tiyatrolar, hazırlanan film-belgeseller, çağırılan müzik grupları, sahne yönetmeni, kameramanı, ışıkcısı, konuşmacılar, hazırlayan derneğin ihtiyacı olan malzeme-ekipman... ve daha aklıma gelmiyen ihtimaller.

En yakınımız bunu yapmış. Teşvik, tavsiye, fikir, dua, maddi manevi destekle daha az maliyete daha iyisini, güzelini, yakışanı yaparız inş.

Hayırlı mubarek olsun. Allah(cc) razı olsun, Peygamber(sas) Efendimiz memnun olsun, emekler zayi olmasın inş.

Bir diğer problem de bu...

Program niye bu kadar pahalı?
Efendim Türkiye'nin en meşhur, en büyük salonunda yapıyoruz.
Peki neden daha mütevazi bir salon tutulmadı?

Program niye bu kadar pahalı?
Efendim, Türkiye'nin en meşhur sanatkarlarını getiriyoruz.
Peki daha az meşhur olan, bizden olan, ilahi söyleyen kardeşlerimiz yok muydu. Neden daha mütevazi olup da daha ucuz olmadı. Beni çağırsaydınız, Allah rızası için söylerdim mesela. Ücret de talep etmezdim.

Eğitim programı neden bu kadar pahalı?
Efendim, 5 yıldızlı, İstanbul'un en güzel otelinde yapıyoruz programı. Ucuz bile.
E peki efendim, yıldızı daha az olan bir salon yok muydu? Yurtlarımız yok muydu, bu işi daha ucuza getirebileceğimiz?

Örnekler arttırılabilir.

Bu tarz programlar ücretsiz olmalı. Gariban halk da katılsın. (Bakınız: Abese Suresi)