deniz wrote:Abdüllatif wrote:Biz zaten Kur'ana ve sünnete bağlı olmaya çalışan kimseleriz. Üyelerimiz ekseriyetle böyle.. Tam uyduğumuzu elbet söyleyemeyiz ama o yoldayız!
Kardeşimiz, bu yolda olmayanlara neler yapmalıyız diyor!
...
Burada görev bizce, iyi eğitimli, tasavvuf ehli, ağzı iyi lâf yapabilen, geniş kitlelere ulaşabilen topluluklar oluşturabilmek.Zaten rahmetli hocamızın da gayesi düzgün, kültürlü,iyi yetişmiş İslâm'ı iyi kavramış, yaşamaya gayret eden emr-i bil ma'ruf nehy-i an-il münker yapabilen nesiller yetiştirmekti.
Ne olursa olsun sabırlı ve herşey karşı duyarlı olmamız bizim vazifemiz.Allah muvaffak eylesin.

Allah (c.c.) kardeşlerimizden razı olsun. Aslında çözüm bilinmiş. Sözler pekişsin diye cennetmekân hocamız Mahmud Esad COŞAN (Rh.A.)in bir başmakalesinden bir bölümü aktarıyorum :
"SEVGİ VE KAYNAŞMA GÜNLERİ
* * *
Bendeniz, kardeşiniz, kaynaşmayı üç aşamada mütalaa ediyorum: 1) Aile içinde, 2) Tasavvuf ve tarikatte, 3) Toplumda...
Önce, sevmeyi, sevilmeyi, sevimli olmayı şahsen öğrenmemiz lazım. Bu, herşeyin temeli, aslı, esası.. Bu çok önemli ve çok gerekli bir eğitim! Hayattaki mutluluk ve başarı da buna bağlı... Bu, tarih boyunca tasavvufi eğitimle sağlanmış, başka çıkar ve tutar yol yok. Büyük aşk, şevk, iman, ihlas ve irfan üstadları: Mevlana'lar, Yunus'lar, Eşrefoğlu Rumi'ler, İbrahim Hakkı-i Erzurumiler, Hacı Bayram-ı Veliler, ... mürşid-i kamiller, aşık-ı sadıklar, erenler, abidler, zahidler, şehidler, gaziler, salihler, muhlisler... hep bu yoldan yetişmişler...
Onun için dervişlik hizmet ve vazifelerinize çok dikkat, ihtimam ve itina göstermeniz lazım; zikirleri, nafile ibadet ve taatleri ihmal etmemelisiniz; çok Kur-an okumalı, sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye sımsıkı sarılmalısınız; itaatten ayrılmamalı, ahdinizi bozmamalı, sırat-ı müstakimden kaymamalı; harama, günaha dalmamalı, tam takva ehli olmalısınız...
1)
Sonra, ailede huzur ve kaynaşmaya çok gayret göstermek gerekiyor. Eşiniz ve çoluk çocuğunuzu çok sevmeli, onlara karşı görevlerinize çok dikkat etmelisiniz. Onlara karşı dinimizin emr ettiği görevleri tam yapıp yapmadığınızı kendi kendinize sorun! Onlara sert ve kötü muamele yapmayın, vurup, kırmayın; çünkü bunun hiçbir faydası yok! Onlara zaman ayırın, onlarla ülfet ve sohbet ve muhabbet eyleyin! Eve bol rızık, yiyecek, içecek, giyecek ve hediye götürün! Onları alıp zaman zaman ziyaretlere, sohbetlere, vaazlara, toplantılara götürün; gönüllerini almaya çalışın...
2)
Allah yolunda ihvan ve ahiret kardeşleri olduğumuz için tasavvufi camiamıza bağlılığınızı sağlamlaştırın; cemaatimize karşı ictimai ve dini görevleriniz, hizmetleriniz olduğunu hiç unutmayın, birbirinizi Allah rızası için sevin, ziyaret edin, yardımlaşın, hediyeleşin! Birbirinizin kusurlarını görmeyin, hataları bağışlayın, suçları afvedin, eza ve cefalara sabırlı, tahammüllü olun; birbirinize küsmeyin, gıybet, dedikodu, iftira etmeyin, entrika, ihtilaf, tefrika çıkarmayın!
3)
Siz sadece kendi başınıza müslüman değilsiniz; bir toplum içinde yaşıyorsunuz; onlara karşı İslam'ı temsil ediyorsunuz; size bakarak İslam'ı sever, hidayete erer, doğru yola girerlerse, bunun size çok faydası, sevabı, şerefi, mükafatı gelecektir; böyle olmasını sağlamak için dikkatli ve gayretli olun! İşinize, halinize, davranışınıza, sözünüze, özünüze, gönlünüze özen gösterin; herşeyinizin temiz, safi, samimi, sevimli, alımlı, tatlı, doğru, haklı; dine imana uygun, olgun, saygın, güzel, mükemmel olmasına çalışın; çevre ile ilgi kurun, onlara iyilik yapın, hediye verin, yardım edin; İslam'ı tatlı tatlı anlatın; acele etmeyin, sabırla çalışın; yılmayın, bıkmayın, küsmeyin, ümitsizliğe düşmeyin! "Kafir bile belki imana gelir, müslüman olur" diye düşünün; güleç yüz gösterin; taviz vermeden, kötüyü tasdik etmeden, batıla dalkavukluk yapmadan, geri adım atmadan, hayrı ve hakkı söyleyin, doğruyu ve güzeli işleyin ki toplum İslam'ı ve müslümanları doğru tanısın, sevsin, benimsesin!
Hepinize kucak kucak saygılar, sevgiler, içten dualar, candan temenniler... Yüce Allah cümlemizi her türlü hayırlara muvaffak eylesin; lutfuna, ihsanına, rıdvanına mazhar kılsın! Amin, bi-hürmeti Seyyid-il -Mürselin ve ala Alihi ve Sahbihi ve men tebiahu bi-ihsanın ecmain!"
Başmakaleler 2 - Kadın ve Aile Dergisi Başmakaleleri, sy.418; Kadın ve Aile Dergisi, Şubat 1997
Yüce Mevla (c.c.)
gereğince amel etmeyi ve nice kullarının kendisini tanımasına, bilmesine, muti kullar haline gelmesine vesile olmamızı
ve (bizler de dahil) cümle mü'minleri de kâmil/halis mü'minler haline gelmemizi nasîb ve müyesser eylesin. Âmin.